kaçakçılıkla mücadele suçlarında etkin pişmanlık

öncelikle herkese iyi günler dilerim. tüm emekçilerimizin 1 mayıs'ı kutlu olsun.

sorum şu;

1) Kişi 5607 sayılı yasanın 3/18. maddesi uyarınca ticari amaçla bandrolsüz sigara bulundurmaktan 2. yıl 6 ay ceza almıştır. ne soruşturma ne de kovuşturma aşamasında müdafi istemiştir. 29.04.2014 günü tefhimle karar açıklanmış, kişi adliyede sora sora kendisi bir temyiz dilekçesi yazmış vermiştir. dilekçede ''kararı kabul etmiyorum, temyiz ediyorum'' yazmış yalnızca. ilk sorum olarak: bu temyiz dilekçesi süre tutum olarak kabul edilir, kişiye gerekçeli karar tebliğ edildikten sonra vekalet koyup açıklamalı temyiz dilekçesi yazabilir miyiz?

2) kaçakçılıkla mücadele kanununa tabi suçlarda 5. madde uyarınca etkin pişmanlık hükümleri vardır. sanık, karakolda verdiği ifadesinde etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum diye özellikle belirtmiş olmasına rağmen ve kendisi hiç müdafi de bulundurmadığından ne yapacağını bilmediği için gümrüklenmiş değeri yatıramamıştır. bu konuda kendisine de hiç tebliğ yapılmamıştır. bu durum yargıtay aşamasında göz önünde bulundurulur mu? etkin pişmanlık için savcılık herhangi bir tebliğ yollar mı kişiye?

şimdiden teşekkür ediyorum herkese. iyi günler.

1.Dediğiniz gibi temyiz süresi içinde temyiz iradesi mevcut olan ve usule uygun şekilde kayda giren bir dilekçe söz konusu ise artık karar temyiz edilmiştir. Gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı beyanda bulunmanızda bir engel yok, hatta bu aşama geçmiş olsaydı dahi bir beyan dilekçesiyle ifade etmek istediğiniz hususları Yargıtay 7.C.D'ne yönelik dilekçenizle karar verilmeden önceki her hangi bir aşamada beyanda bulunabilirdiniz.

2. Yine ifade ettiğiniz gibi 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 5.maddesi etkin pişmanlık hükmü olup, 2.fıkrasında, bu fıkrada sayılı istisnai haller dışında "...soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödediği takdirde, hakkında, bu Kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir." hükmüyle eşyanın CIF kıymeti artı gümrüklenmiş değerinin toplamının ÖDENMESİ şartını aramakta, bu değeri yatırmadığı anlaşıldığına göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bu aşamada beklenemez ve kanaatimce bozma nedeni olarak değerlendirilemez. ( "Miktarı müvekkil nasıl bilsin" olgusu bence kabulü zor olmakla birlikte, özellikle dosyada bu değeri ortaya koyan bir bilirkişi raporu da varsa, ki kaçakçılık dosyalarında dosyada mübrez bir bilirkişi raporu mutlaka mevcuttur.)

1.fıkrayı ise soruşturma sürecinde veya öncesinde somut olayda fiili bütünüyle ortaya çıkarma gibi bir durumdan somut olayda hiç bahsedilmediği için direk değerlendirme dışı bıraktım.

Bu durumda CMK 231 uygulanabilmesi noktasında müvekkil sabıkasızsa ve somut olayda takdiri indirim nedenleri gibi durumlarla cezanın 2 yıl ve altında takdir edilmesi mümkün olabilecekken 2 yıl 6 ay gibi bir cezaya hükmedilmesinin hukuka aykırı olabileceği şeklinde doneler yakalanabilir ve söz konusu zarar (gümrük vergileri) ödenerek 231 uygulanabilecekken uygulanmadığı savı ise, ancak belirttiğim şartlar mevcutsa denenebilir diye düşünüyorum.

İyi çalışmalar

Sayın Seckin KAVAK, yanıtınız için teşekkür ediyorum.

kaçakçılıkla mücadele kanunu kapsamındaki suçlarda soruşturma aşaması sona erip kovuşturma aşaması başlayana kadar savcılık tarafından etkin pişmanlığın uygulanmasına yönelik bir bilgilendirme tebliği gibi bir tebliğ yapılmıyor yanıtı çıkardım yanıtınızdan, haksız mıyım?

cezanın alt sınırı 3 yıl olduğu için zaten en alt sınırdan cezaya hükmedilmiş. kişinin cezasını 2 yıla indirmem mümkün görünmüyorum açıklamalarınızdan anladığım kadarıyla.

teşekkür ediyorum.

Sayın avukat6098,

Haklısınız, 3.18'e hiç dikkat etmeden sigara kaçakçılığı iddiasını okuyunca bir an Mart 2013 değişikliklerinden önceki haliyle 5607'nin 3.1'inden hareketle 1-5 yılda neden alt sınırdan uzaklaşıldı diyerek HAGB yolu zorlanabilir mi diye düşündüm, kusura bakmayın.

4926 Sayılı Kanun'daki (Mülga Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu) ön ödeme tebligatı gibi bir uygulama vardı. Ancak 5607 Sayılı Kanun yerini aldıktan sonra etkin pişmanlık anlamında bu tip bir mutad tebliğ uygulamasına hiç rastlamadım. İlgili hükmün lafzının da failin kendiliğinden harekete geçerek kaçakçılık fiili hakkında bilgi vermesi, ya da zararı gidermesini amaçladığı ve ilgili hükümde böyle bir tebligat yapılması yönünde de bir ifade olmadığından, bu anlamda bir tebligatın yapılmaması durumunun bir bozma nedeni olarak değerlendirilebileceği kanaatinde değilim.

Bu durumda dosyanın esasıyla ilgili değerlendirme yapmak dışında bir çıkar yolu kalmıyor gibi gözükmekte.

Dosyada mevcut bilirkişi raporunun var olduğu varsayımıyla, ki yokluğu zaten bence bir bozma nedeni olacaktır, bu bilirkişinin gümrük mevzuatı anlamındaki yeterliliği (gümrük müşaviri midir, emekli gümrük müfettişi midir vs gibi durumlar) zaman zaman Yargıtay tarafından gözetilerek bozma nedeni olarak değerlendirilebiliyor,esasa ilişkin beyanlarınızın yanında naçizane bu durumu da değerlendirmenizi tavsiye edebilirim.

İyi günler, iyi çalışmalar

etkin pişmanlığını bildirmesine rağmen zararın bildirilmemesi bozma sebebidir.
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I

Esas No : 2012/23829
Karar No : 2013/7432
Tebliğname No : 7 - 2012/200713

:7
:2013
:2012/23829
:2013/7432
:UYAP
:5607 KMK 5. MD
:KAÇAKÇILIKTA ETKİN PİŞMANLIK
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I

Esas No : 2012/23829
Karar No : 2013/7432
Tebliğname No : 7 - 2012/200713


Ayrıca 5237, 5271 ve 5607 sayılı Kanunlarda Cumhuriyet Savcısının şüpheliye etkin pişmanlığı ihtar yoluyla bildirmesi, şüpheliye lehe kanun maddelerinden yararlanmaya Cumhuriyet Savcısının zorlaması, tahrik etmesi yasal olarak mümkün olmadığı, kanunun Cumhuriyet Savcısına böyle bir görev de vermediği, şüphelinin etkin pişmanlıktan yararlanmak için bizzat Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatı gerektiği, 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine göre etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödenmesi gerektiği cihetle; soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak istediği yönünde bir talebi olmayan sanığın, yargılama aşamasında bu yöndeki talebi üzerine 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine aykırı olarak etkin pişmanlıktan faydalandırılarak indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.