Kiymet Takdİrİnİn İpotek Alacaklisina TeblİĞ Edİlmemesİ

Sayın Meslektaşlarım
Müvekkil ipotek alacağını tapuda temlik alıyor.

Daha sonra ipotekli gayrimenkulün satışı isteniyor ve kıymet takdiri tapuda ipotek alacağını müvekkile temlik edene tebliğ ediliyor.

Buna neden olan da tapu dairesi.İcra Müdürlüğü tapudan ipotek alacaklısının adresini istiyor ancak her nasıl olduysa Tapu Dairesi ipoteği temlik alan müvekkilin değil temlik edenin adresini bildiriyor. Bu durumda kıymet takdiri tarafımıza tebliğ edilmeden ipotek alacağını temlik edene tebliğ edilerek kesinleşiyor.

Benim sorum bu durumda
1-Satışı durudurmak için ne yapabilirim.

2-Burada kıymet takdiri usulüne uygun tebliğ edilmiş sayılırmı?


3-Birde Tapu dairesinin sorumluluğu yoluna gidebilirmiyim?

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan Mehmet Demirezen Sayın Meslektaşlarım Müvekkil ipotek alacağını tapuda temlik alıyor. Daha sonra ipotekli gayrimenkulün satışı isteniyor ve kıymet takdiri tapuda ipotek alacağını müvekkile temlik edene tebliğ ediliyor. Buna neden olan da tapu dairesi.İcra Müdürlüğü tapudan ipotek alacaklısının adresini istiyor ancak her nasıl olduysa Tapu Dairesi ipoteği temlik alan müvekkilin değil temlik edenin adresini bildiriyor. Bu durumda kıymet takdiri tarafımıza tebliğ edilmeden ipotek alacağını temlik edene tebliğ edilerek kesinleşiyor. Benim sorum bu durumda 1-Satışı durudurmak için ne yapabilirim. 2-Burada kıymet takdiri usulüne uygun tebliğ edilmiş sayılırmı? 3-Birde Tapu dairesinin sorumluluğu yoluna gidebilirmiyim? Saygılarımla.

Merhabalar;

İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte paraya çevirme işlemlerinde, 150/G maddesi göndermesi ile "92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112 den 137 nci maddeye kadar olan hükümler" kıyas yolu ile uygulanır.

Buna göre 128. maddede anılan kıymet takdirinin yapılması ve ilgililere tebliği ve 128/A maddesinde anılan kıymet takdirine ilişkin şikayet hükümleri kıyasen uygulanmalıdır.

Kanun metninde; "Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir." ve "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde..." denilmektedir. Daha önce karşılaşmamış olmakla birlikte kıymet takdirine itiraz için yedi günlük sürenin (tarafınıza tebliğ edilmesi gerektiği halde edilmemesi nedeniyle) öğrenme tarihinizden itibaren başlaması gerekir, diye düşünüyorum. İcra Mahkemesi'ne yapacağınız itirazınızı icra dosyasına bildirerek satışı öteleyebilirsiniz gibi geliyor bana. Yani kıymet takdiri usulüne göre tebliğ edilmiş sayılmamalıdır.

Tapu Dairesinin sorumluluğu yoluna eğer (ipotek temliği taşınmazın tapu kaydına şerh edilmiş ise ve) yukarıdaki yöntemler sonuçsuz kalır ve zarar unsuru gerçekleşirse gidilebilir, gibi geliyor.

Saygılar...

Tapu Sicil Tüzüğü'nün 31. maddesi uyarınca, ipotekle temin edilmiş bir alacak temlik edilir ise, temlik hususu düşünceler sütununa şerhedilir. Öncelikle tapuda böyle bir işlem yapıp yapmadığınızı bilemiyorum. Eğer yaptıysanız, tapu sicil müdürlüğünün "temlik hususunu" ve "temlik alacaklısının adresini" icra dairesine bildirmesi gerekirdi.

Tapu sicil müdürlüğü bunu atladıysa, ancak bir zarara uğramanız halinde tapu sicil müdürlüğünün sorumluluğuna gidebilirsiniz.

Oysa ki, şu anda tek sorun kıymet takdirine itiraz edememiş olmanız.

Eğer tapuda, temlik alacaklısının bilgileri var olduğu halde tapu bunu icra müdürlüğüne göndermemişse, her zaman kıymet takdirine "durumu öğrendikten 7 gün içinde" itiraz edebilirsiniz. Ayrıca İcra Mahkemesi'ne başvurarak, kıymet takdirine itiraz ettiğinizi, kıymet takdirinin kesinleşmediğini belirtmek suretiyle satışın iptalini de isteyebilirsiniz.

Cevaplarınız ve zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim Sayın Meslektaşlarım

Kıymet takdiri raporunun satış ilanı ile birikte tebliğ edilmesinde bir usulsüzlük var mıdır ? Kıymet takdiri raporuna itiraz olmadığını varsaydığımızda sırf bu sebeple ihalenin feshi istenebilir mi ?

Kıymet takdir raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğe çıkarılmış olması, başlı başına bir ihalenin feshi nedeni değildir. Zira kıymet takdirinin ilgilisine tebliğe çıkarılmış olması, ona gereken itiraz haklarını vermektedir. Kıymet takdirine itiraz edilir ve henüz kesinleşmeden satış günü de gelir ise, bu icra memurunun sorunudur. Zira kıymet takdirinin kesinleşmediğinden bahisle satış iptal edilebileceği gibi, satışın iptali istenmeksizin kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılır ise, bu durumda ihalenin feshi davası da açılabilir.

Ancak, kıymet takdirine itiraz edilmez ise, bu durumda kıymet takdir raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğe çıkarıldığından bahisle ihale fesholunmaz.

Saygılarımla

Alıntı: Yazan engin güvenç Kıymet takdir raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğe çıkarılmış olması, başlı başına bir ihalenin feshi nedeni değildir. Zira kıymet takdirinin ilgilisine tebliğe çıkarılmış olması, ona gereken itiraz haklarını vermektedir. Kıymet takdirine itiraz edilir ve henüz kesinleşmeden satış günü de gelir ise, bu icra memurunun sorunudur. Zira kıymet takdirinin kesinleşmediğinden bahisle satış iptal edilebileceği gibi, satışın iptali istenmeksizin kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılır ise, bu durumda ihalenin feshi davası da açılabilir. Ancak, kıymet takdirine itiraz edilmez ise, bu durumda kıymet takdir raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğe çıkarıldığından bahisle ihale fesholunmaz. Saygılarımla

Sayın Güvenç,

Ben "Kıymet takdir raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğe çıkarılmış olması, başlı başına bir ihalenin feshi nedeni değildir" görüşünüze katılmıyorum.

Zira; satış kararının verilebilmesi kıymet takdirinin itiraz olmaksızın yahut itiraz edilmiş ise İcra Mahkemesindeki kıymet takdirine itiraz davası neticesinde kesinleşmiş olması gerekiyor.

Kıymet takdirinin kesinleşebilmesi için de ilgililere tebliğ edilmesi gerekir.

Eğer kıymet takdirini ilgilisine tebliğ etmemişseniz, satış isteyemezsiniz.

Satış istemişseniz ve satış kararı verilmiş ise usulsüz olduğundan ihalenin feshi sebebi olması gerekir.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan bertali Kıymet takdiri raporunun satış ilanı ile birikte tebliğ edilmesinde bir usulsüzlük var mıdır ? Kıymet takdiri raporuna itiraz olmadığını varsaydığımızda sırf bu sebeple ihalenin feshi istenebilir mi ?

Sayın Bertali;

Kıymet takdir raporu ilgililere tebliğ edilip kesinleşmesi akabinde satış isteyebilir ve satış kararının sonrasında satış ilanını düzenleyebilirsiniz. Kıymet takdir raporu kesinleşmeden satış kararı nasıl verildi, merak ettim doğrusu?

Ayrıca bu usulsüzlük başlı başına ihalenin feshi sebebidir.

Öte yandan mesajınızın ikinci cümlesini anlamadım:

"Kıymet takdiri raporuna itiraz olmadığını varsaydığımızda" demişsiniz de ilanla birlikte raporu tebliğ alanlar itiraz haklarını ne zaman kullanacaklar? Tebliğ aldıkları tarih ile satış günü arasında yedi günden daha az bir zaman var ise ne olacak? Bu durumda, hususun usulsüzlük, bu usulsüzlüğün de ihalenin feshi nedeni olduğunu kabul etmek gerekir.

Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Özgür KARABULUT Sayın Bertali; Kıymet takdir raporu ilgililere tebliğ edilip kesinleşmesi akabinde satış isteyebilir ve satış kararının sonrasında satış ilanını düzenleyebilirsiniz. Kıymet takdir raporu kesinleşmeden satış kararı nasıl verildi, merak ettim doğrusu? Ayrıca bu usulsüzlük başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Öte yandan mesajınızın ikinci cümlesini anlamadım: "Kıymet takdiri raporuna itiraz olmadığını varsaydığımızda" demişsiniz de ilanla birlikte raporu tebliğ alanlar itiraz haklarını ne zaman kullanacaklar? Tebliğ aldıkları tarih ile satış günü arasında yedi günden daha az bir zaman var ise ne olacak? Bu durumda, hususun usulsüzlük, bu usulsüzlüğün de ihalenin feshi nedeni olduğunu kabul etmek gerekir. Saygılarımla...

Bahsetiğim olayda, Tapudaki bir kısım takyidat sahiplerine kıymet takdiri raporu tebliğ edilmiş ve kesinleşmiştir. Daha sonra satış kararı verilmiştir. Ancak tapudan gelen son durum üç ay öncesine ait olduğu için bir kez daha son durum sorulmuş ve ek hacizler ortaya çıkmıştır. Satış tarihine bir ay kadar süre kalmıştır. Sorun bu ek hacizlere yönelik kıymet takdiri raporunun "satış kararı alındığı için" satış ilanı ile birlikte tebliğ edilmesinin mümkün olup olmadığıdır. Mümkün değildir denirse sanırım satış tarihi yenilenecek.

Ben yukarıdaki görüşlerden kıymet takdiri raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğ edilmesinin tek başına ihalenin feshi veya satış tarihinin yenilenmesi sebebi olmayacağı kanaatindeyim. Zira kıymet takdiri raporunun tebliğinden maksat ilgililere yasal itiraz hakkının tanınması ile ilgilidir. Satış gününden önce kıymet takdiri raporu kesinleşirse kanuna aykırı herhangi bir durum söz konusu olmaz; satış gerçekleşir; ancak itiraz olursa ve kıymet takdiri raporu itiraza rağmen ihale tarihine kadar kesinleşmeze bu husus ihalenin tek başına feshi sebebi olabilir diye düşünüyorum.

İcra müdürlüğünden; kıymet takdiri raporunun satış kararından sonra ortaya çıkan ilgililere satış kararı ile birlikte tebliğini talep ettim ve dosya incelemeye alındı. Sanırım uygulamayı önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz.

Alıntı: Yazan bertali Bahsetiğim olayda, Tapudaki bir kısım takyidat sahiplerine kıymet takdiri raporu tebliğ edilmiş ve kesinleşmiştir. Daha sonra satış kararı verilmiştir. Ancak tapudan gelen son durum üç ay öncesine ait olduğu için bir kez daha son durum sorulmuş ve ek hacizler ortaya çıkmıştır. Satış tarihine bir ay kadar süre kalmıştır. Sorun bu ek hacizlere yönelik kıymet takdiri raporunun "satış kararı alındığı için" satış ilanı ile birlikte tebliğ edilmesinin mümkün olup olmadığıdır. Mümkün değildir denirse sanırım satış tarihi yenilenecek. Ben yukarıdaki görüşlerden kıymet takdiri raporunun satış ilanı ile birlikte tebliğ edilmesinin tek başına ihalenin feshi veya satış tarihinin yenilenmesi sebebi olmayacağı kanaatindeyim. Zira kıymet takdiri raporunun tebliğinden maksat ilgililere yasal itiraz hakkının tanınması ile ilgilidir. Satış gününden önce kıymet takdiri raporu kesinleşirse kanuna aykırı herhangi bir durum söz konusu olmaz; satış gerçekleşir; ancak itiraz olursa ve kıymet takdiri raporu itiraza rağmen ihale tarihine kadar kesinleşmeze bu husus ihalenin tek başına feshi sebebi olabilir diye düşünüyorum. İcra müdürlüğünden; kıymet takdiri raporunun satış kararından sonra ortaya çıkan ilgililere satış kararı ile birlikte tebliğini talep ettim ve dosya incelemeye alındı. Sanırım uygulamayı önümüzdeki günlerde bunu göreceğiz.

Sayın Bertali;

Bu açıklayıcı mesajınız üzerine şunu rahatlıkla söyleyebilirim:

Satış kararından sonra tapu kaydına haciz koyduran alacaklılara kıymet takdir raporunu tebliğ etmeniz gerekmez.

Sadece ilanı tebliğ etmeniz dahi yeterli olacaktır.

Saygılarımla...

İcra Müdürleri satış kararı vermeden önce son takyidatlı tapu kaydının celbedilmesini istiyorlar. Kayıt geldikten sonra bakıyoruz ki, yeni hacizler konulmuş. Bunun üzerine yeni haciz alacaklılarına da kıymet takdir raporunun tebliği gerekir deniliyor. Yeni haciz alacaklıları ile ilgili 100. madde bilgileri toplanıyor, tebligatlar çıkarılıyor, tebligat parçalarının geri dönüşleri bekleniyor. Geçti mi aradan 1-2 ay... Tamam satış isteyebiliriz diyoruz ki, İcra Müdürü takyidatlı tapu kaydı eskidi, yeniden celbedelim diyor. Yeniden tapuya müzekkere yazılıyor yeni tapu kaydı geliyor, bakıyoruz yeni yeni hacizler var. Haydi, yeniden 100. madde bilgilerini topla, tebligat çıkar, dönüşünü bekle... Özellikle işçi alacaklısı çok olan borçlunuz varsa, bu kısır döngü sürüp gidiyor...

Bunun çaresi nedir diye sordum kendi kendime...

Bazı arkadaşlar belki de haklı olarak, "satış kararından sonra haciz koyduran alacaklılara kıymet takdir raporunun tebliğine gerek yok, satış ilanı tebliği yeterlidir" diyorlar ama icra müdürüne satış kararını verdirebilmek bir sorun... Zira satış kararından önce son tapu kaydının celbini istiyor ve gelen kayıtta yeni hacizler varsa, onlara raporu tebliğ etmeden satış kararı vermiyor. Dolayısıyla kısır döngüyü kıramıyoruz.

İİK.nın 128. maddesini tekrar okudum bu sebeble, maddede kıymet takdir raporunun "haciz koydurmuş alacaklılara" tebliğinden söz ediliyor.

Acaba, "haciz koydurmuş alacaklı" ibaresini, kıymet takdir raporunun düzenlendiği tarih itibariyle haczi mevcut alacaklı olarak anlamamız mümkün olabilir mi? Böyle kabul edersek, rapordan sonra haciz koyduran alacaklıya raporun tebliğine gerek kalmayacak...

Değerli meslekdaşlarım fikirlerini paylaşırlarsa memnun olurum.

Selamlar.