Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Beledİyenİn Tapulu TaŞinmazi YeŞİl Alan İlan Etmesİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-10-2009, 00:07   #1
av.m.kasim

 
Varsayılan Beledİyenİn Tapulu TaŞinmazi YeŞİl Alan İlan Etmesİ

ArkadaŞlar Benİms Ormak İstedİĞİm Husus 1987 Yilinda AlinmiŞ Ve Tapuya Tescİl EdİlmİŞ Bİr Arsanin 1988 Senesİnde Park Yapilacak GerekÇesİ İle YeŞİl Alan İlan EdİlmİŞ Ve Bİr Tek Çİvİ Bİle 2009 Senesİne Kadar ÇakilmamiŞtir. Bunun Yaninda Malİk ÇekİŞmesİz Olarak 21 Yildir Da Malini Kullanmakta Ve Kİmsenİn De MÜdahalesİ Olmamaktadİr. Acaba Bu Durumda 21 Sene Sonra Malİkİn Eskİ Arsasina RahatÇa KavuŞma Yolu Var Midir ? Bunlaİlgİlİ Yargitay Karari Da Varsa Bulursaniz Mİnnattar Kalirim. Şİmdİden Cevaplar İÇİn TeŞekkÜrler
Old 15-10-2009, 14:43   #2
hakikiavukat

 
Soru Eski bir tartışmadan

Araştırmadım ama eski bir tartışmada da aynı konu var aynen aktarıyorum .
Mal sahibinin geri alma hakkı
Madde 23 - Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl
içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22 nci maddenin ikinci fıkrası uyarın-
ca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç
bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis
edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları
kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle bir-
likte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir

Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer.
Old 15-10-2009, 18:44   #3
av.m.kasim

 
Varsayılan

verdiğiniz cevaba teşekkür etmekle beraber benim asıl sorum bu değildi malesef burada bir kamuşaltırma olayı sonuunda para verilmesi söz konusu değildir. Sadece tek taraflı bir ilan söz konusu belediyenin acaba buna da kıyasen uygulanbilir mi dediğiniz husus.ayrıca zamanaşımına da uğramamıştır değilmi hak.
Old 15-10-2009, 19:17   #4
MURAT ACER

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım ; sorduğunuz sorunuzun malesef olumlu bir cevabı yok.Belediyeler kamulaştırma yapmıyorlar, sebep olarak bütçe yetersizliğini gösteriyorlar.Malesef danıştay da belediyelerin kamulaştırma yapmaya zorlanamayacaklarını belirtiyor.Bu durumda plan tadili için belediyeye müracaat yolunu deneyebilirsiniz ancak çok masraflı ve garantisi yok, hemde prosedür zor.Geçici ruhsat yoluyla bir takım haklarınız var ancak bu durumda da muvafakat vereceksiniz ve belediye kamulaştırma yaptığı zaman her hangi bir maddi talepte bulunamıyorsunuz yaptığınız inşaatla ilgili.Anlayacağınız meselenin çözümü A.İ.H.M. davaları götürmek.
Old 15-10-2009, 19:55   #5
Av.Şevval

 
Varsayılan

yanlış anlamadıysam burada zaten kamulaştırma yok.İmar planıyla ilgili bir durum.Malikin 21 yıl zilyetetmesinin bir önemiyok bence.Arsa hala kendisinin ancak belediyenin imar planında yeşil alan gösterilmiş.Düzeltilmesi için Plan değişikliği yapılması gerekli.Bildiğim kadarıyla bu da çok emin olmamakla birlikte o yerdeki son imari durumla bağlantılı
Old 16-10-2009, 00:20   #6
hakikiavukat

 
Varsayılan Neye istinaden

Ben de Sn Belma Hanıma katılmakla birlikte , imar kanunu kapsamında bir tapuya bir şerh düşülmüş ise fazla yapacak bir şey yok. İmkan halinde yeşil alana karşılık , yeşil alan ilan edilen yer sahibine de kısmen haklar tanıyor .Misal başka bir parselde yer vermek gibi , daha önce benzeri bir iş yapmıştık, tapudaki ve belediyedeki planları almanız gerekmekte ve şartları varsa idare mahkemesinden iptal isteyebiliyorsunuz genelde ilan şartı diye bir şey var onu yapmıyor belediyeler oradan bir iptal kapısı bulabilirsiniz.Ancak anladığım kadarıyla sizin amacınız aradan geçen uzun süreden yararlanmak onun için aşağıdaki kararı bir okuyun. Karardan anladığım kadarıyla tapu kaydından ziyade yeşil alan kararını alan kuruma başvurmak gerekir zira imar planı ile konulan yeşil alan kararı imar programına alınması gerekiyor ve 5 yıllık bir süre var. Daha çok açıklama yerine aşağıya aslında başka nedenle açılmış olmasına rağmen sizin olayınız için fikir / başlangıç noktası verebileceğini düşündüğüm bir karar ekliyorum.

Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığından:

Esas No : 2007/1783

Karar No : 2007/2143

Kanun Yararına Temyiz Eden: Danıştay Başsavcılığı

Davacılar : Hatice Şahinler, Halil Şahinler, Fethi Şahinler

Erduan Şahinler, Gülfidan Arabacı, Fikriye Karakaş

Fatma Aydemir, Ayşe Ercan

Vekili : Av. Ali Asker Aklan

857 Sok. No:17/26 Anadolu İşhanı - Konak/İZMİR

Davalı : Buca Belediye Başkanlığı - Konak/İZMİR

Vekili : Av. Gülsün Çetinöz Çallı - Aynı Yerde

İstemin Özeti : Davacıların maliki oldukları taşınmazın imar planında umumi hizmetlere ayrılan yerde kalması nedeniyle 3194 sayılı Kanunun 13. maddesi uyarınca emlak vergisi alınmaması gerektiğinden bahisle 2001-2005 yılları arasında ödedikleri emlak vergisi tutarının iadesi istemiyle yaptıkları düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi işleminin iptaliyle ödenen emlak vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davayı; 3194 sayılı İmar Kanununun "İmar Planında Umumi Hizmetlere Ayrılan Yerler" başlıklı 13. maddesinde resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceğinin, ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin devam edeceğinin, imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulacağının, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisinin kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceğinin, maddenin 2. fıkrasında ise birinci fıkrada yazılı yerlerin kamulaştırma yapılmadan önce plan değişikliği ile kamulaştırmayı gerektirmeyen bir maksada ayrılması halinde ise durdurma tarihinden itibaren geçen sürenin emlak vergisini mal sahibinin ödeyeceğinin, ancak parsel sahibinin imar planlarının tasdik tarihinden itibaren beş yıl sonra müracaat ettiğinde imar planlarında meydana gelen değişikliklerden ve civarın özelliklerinden dolayı okul, cami ve otopark sahası ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlardan ilgili kamu kurulunca yapımından vazgeçildiğine dair görüş alındığı takdirde, tüm belirli çevredeki nüfus yoğunluk ve donatım dengesini yeniden irdeleyerek hazırlanacak yeni imar planına göre inşaat yapılacağının öngörüldüğü, dosyanın incelenmesinden, davacıların sahibi oldukları taşınmazın imar planında temel eğitim alanı, sağlık tesisi, yol ve yeşil alan olarak düzenlendiğinin ve bu nedenle İmar Kanununun 13. maddesi uyarınca emlak vergisi ödememeleri gerektiği iddiasıyla yaptıkları düzeltme ve şikayet başvurularının reddi üzerine bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, yukarıda anılan yasa hükmünden imar planında eğitim alanı, sağlık tesisi, yol ve yeşil alan olarak ayrılan yerlerin emlak vergisi istisnasından yararlandırılacağının anlaşıldığı, davacıların taşınmazının imar planında belirtilen genel hizmetlerin yapılması için ayrılan yerlerde olduğu hususunda kuşku bulunmadığı, imar programında olmamasının sonucu değiştirmeyeceği, zira imar planında bu şekilde gösterilmek suretiyle davacıların sahibi bulundukları taşınmazla ilgili olarak tasarruflarının kısıtlandığının açık olduğu, hal böyle olunca emlak vergisi istisnasından yararlandırılması gerekirken buna uyulmamasının 213 sayılı Kanunun 118. maddesinde öngörülen vergilendirme hatası olarak görülüp şikayet başvurusunun kabulü gerekirken aksi yöndeki kararda isabet bulunmadığı, bu durumda kararın iptali ile tahsil edilen 3.781.11 YTL nin tahsil edildiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, vergi mevzuatında her ne kadar bu gibi durumlarda yasal faize hükmedileceğine dair bir düzenleme yer almasa da Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca idarenin kendi eylem ve işlemiyle doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu, yasal faizle iadenin hukuka uygun olacağı gerekçesiyle kabul eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 25.4.2006 tarih ve E:2005/1367, K:2006/365 sayılı kararını; 3194 sayılı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca emlak vergisi ödemesi durdurulacak taşınmazın imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerler arasında kalmasının yeterli olmayıp ayrıca imar programına da alınmış olması gerektiği, olayda, davacılara ait taşınmazın imar planında umumi hizmetlere ayrılan yerler içinde kalmasına karşın imar proğramına alınmış alan kapsamında bulunmaması nedeniyle emlak vergisi ödemesi durdurulacak taşınmazlardan olmadığı anlaşıldığından, sözkonusu taşınmaz için 2001-2005 takvim yılları arası ödenen emlak vergisinin Vergi Usul Kanununun 118. maddesinde yazılı vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilerek davacılara iadesi yolunda verilen Mahkeme kararında isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozan İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararının; kanun yararına bozulması istenilmektedir.

Danıştay Başsavcılığı'nın Kanun Yararına Bozma İstemi :

Davacıların malik oldukları taşınmazın imar planında temel eğitim alanı, sağlık tesisi, yol ve yeşil alan olarak ayrılmasından dolayı tasarrufunun kısıtlanmış olması nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 10. ve 13. maddeleri hükümleri karşısında emlak vergisi tahsilinde hukuka uyarlık bulunmadığı, 2001 ila 2005 yılları için haksız yere tahsil edilen emlak vergisinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118. maddesi gereğince "vergilendirme hatası" kapsamında davacılara yasal faiziyle birlikte iade edilmesi gerektiğine dair İzmir 2. Vergi Mahkemesinin tek hakimle verdiği 25.4.2006 tarih ve E:2005/1367, K:2006/365 sayılı kararını bozan İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararının davacılar tarafından hukuka aykırı olduğu belirtilerek kanun yararına bozulması istemi üzerine konu incelendi:

3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde; belediyelerin imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlayacakları kurala bağlanmış, aynı Kanunun 13. maddesinde; resmi yapılara, tesislere ve okul, cami yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceği, ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin devam edeceği, imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulacağı, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisinin, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır.

İstem üzerine gönderilen dosyanın incelenmesinden; davacıların malik oldukları 9.240 m2 taşınmazın uygulama imar planına göre, 2800 m2 lik bölümünün ifraz edilerek 2030 m2 lik kısmının yola terkedildiği ve arsanın 770 m2 ye indirildiği, ifrazdan sonra kalan 6300 m2 lik arsanın ise; temel eğitim alanı, sağlık tesisi, yol ve yeşil alan olarak düzenlendiği hususunda tartışma bulunmadığı, davacılar tarafından ise, sözkonusu 6300 m2 lik arsanın, temel eğitim alanı, sağlık tesisi, yol ve yeşil alan olarak düzenlenmesi nedeniyle 25.5.2000 tarihinden itibaren tasarrufu kısıtlandığından bu tarihten sonra 2001 ila 2005 yılları için ödenen 3.781-YTL emlak vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesinin istendiği anlaşılmıştır.

Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında, 3194 sayılı Kanunun 13. maddesinin 3. fıkrası uyarınca emlak vergisi ödemesi durdurulacak taşınmazların imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerler arasında kalmasının yeterli olmayıp, ayrıca imar programına da alınmış olması gerektiği olayda ise uyuşmazlık konusu taşınmazın henüz imar programına alınmış olmaması nedeniyle söz konusu taşınmaz için 2001-2005 yılları için ödenen emlak vergilerinin "vergilendirme hatası" kapsamında değerlendirilerek davacılara iadesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle vergi mahkemesi kararı bozulmuş ise de; yukarıda anılan 10. maddede, belediyelere imar programlarını yapıp yapmamaları hususunda bir seçim hakkı verilmediğinden 25.5.2000 tarihinde imar planına göre yapılan düzenlemeden sonra anılan 10. madde hükmü uyarınca bu tarihi takip eden 3 ay içinde imar programına alındığının kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla davalı belediyenin bu amir hüküm karşısında imar programını yapmamış olmasının, davacıya 2001-2005 yıllarına ait emlak vergilerini ödemeye devam etmesi gibi bir zorunluluk getirmeyeceği açıktır. Nitekim Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bu konuda süregelen içtihadı da bu yöndedir.

Bu itibarla, uyuşmazlığa konu taşınmazlar 2000 yılında imar planında temel eğitim alanı, sağlık tesisi, yol ve yeşil alan olarak ayrıldığından ve taşınmazın plan tarihini takip eden 3 ay içinde imar programına alındığının kabulü gerektiğinden 3194 sayılı İmar Kanununun 13/2. maddesi uyarınca 2001 ila 2005 yılları için emlak vergisi ödemelerinin durdurulması gerekirken davacılardan tahsil edilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararı hukuka aykırı bulunduğundan, 2575 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi İhsan Saçmalı'nın Düşüncesi : 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde; belediyelerin imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlayacakları kurala bağlanmış, aynı Kanunun 13. maddesinde; resmi yapılara, tesislere ve okul, cami yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceği, ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin devam edeceği, imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulacağı, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisinin, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Olayda davacılara ait taşınmazın imar planında genel hizmetlere ayrılan yerlerde kaldığı ancak henüz imar proğramına alınmadığı nedeniyle emlak vergisi yükümlülüğünün devam etmesi gerekeceği gerekçesiyle taşınmazın planda olduğu 2001-2005 yıllarına ait emlak vergilerinin iadesi istemine yönelik düzeltme ve şikayet başvurusunun reddedildiği bu işlemin iptali ile ödenen emlak vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle de dava açıldığı görülmektedir.

Yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca imar planında genel hizmetlere ayrılan yerlerde kalan sözkonusu taşınmazın emlak vergisi yükümlülüğü duracağından, düzeltme ve şikayet başvurusunun reddi işlemini iptal eden ve tahsil edilen emlak vergisinin iadesine hükmeden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 25.4.2006 tarih ve E:2005/1367, K:006/365 sayılı kararı hukuka uygun olup, bu karara yönelik itirazı kabul ederek davayı reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararının kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararının Danıştay Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenilmesi üzerine işin gereği görüşüldü:

İstem, davacıların imar planına alınarak genel hizmetlere ayrılan yerlerde kalan taşınmaz için 2001-2005 yıllarında ödedikleri emlak vergisinin iadesi istemiyle yaptıkları düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen emlak vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davayı kabul eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 25.4.2006 tarih ve E:2005/1367, 2006/365 sayılı kararını bozan İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına ilişkindir.

3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde; belediyelerin imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlayacakları kurala bağlanmış, aynı Kanunun 13. maddesinde; resmi yapılara, tesislere ve okul, cami yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılan alanlarda inşaata ve mevcut bina varsa esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceği, ancak imar programına alınıncaya kadar mevcut kullanma şeklinin devam edeceği, imar programına alınan alanlarda kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulacağı, kamulaştırmanın yapılması halinde durdurma tarihi ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek olan emlak vergisinin, kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır.

Diğer yandan, 17.11.1986 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmeliğinin 2. maddesinde imar planında, resmi yapılara, tesislere ve okul, cami, yol, meydan, otopark, yeşil saha, çocuk bahçesi, pazar yeri, hal, mezbaha ve benzeri umumi hizmetlere ayrılmış olması sebebiyle üzerinde inşaat yapılmasına izin verilmeyen arsalar ile esaslı değişiklik ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyen binaların tasarrufunun kısıtlanmış sayılacağı bu hallerde kısıtlı vergilemenin, imar planının kesinleştiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren başlayacağı, kısıtlamanın ilgili arsa veya binanın bulunduğu alanın imar programına alınıncaya kadar devam edeceği, yönetmeliğin 3. maddesinde imar planlarında bulunup da imar programına dahil olmaması nedeniyle üzerinde muvakkat inşaat yapılmasına izin verilen ve tapuya bu konuda şerh konulan arsaların da tasarrufunun muvakkat inşaatı şumulü olmamak kaydıyla sınırlanmış kabul edileceği, ancak kısıtlamanın imar tatbikatı yapılsın yapılmasın, tapuya verilen şerh tarihinden itibaren on yıldan fazla olamayacağı, bu halde inşa edilen muvakkat binanın vergisinin bina değeri üzerinden alınmakla beraber, arsa için kısıtlı vergilemenin tapuya verilen şerh tarihini izleyen yılın başından itibaren yapılacağı ve sürenin buna göre hesaplanacağı öngörülmüştür.

Anılan hükümlerin değerlendirilmesinden imar planına alınan yerlerin tasarrufu kısıtlı yerlerden sayılacağı, imar programına alınan yerlerin kamulaştırma yapılıncaya kadar emlak vergisi ödemesinin durdurulacağı, kamulaştırma yapılınca, durdurma ile kamulaştırma tarihi arasında tahakkuk edecek emlak vergilerinin kamulaştırmayı yapan idare tarafından ödeneceği, ancak imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç üç ay içinde bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar proğramlarının hazırlanması gerektiğinin kurala bağlandığı, bu hükümlerle kanun koyucunun taşınmaz sahiplerinin haklarının sürümcemede bırakılan imar planlarıyla zarara uğramasının önüne geçmeyi ve özel mülk statüsünden çıkması planlanan ve bu niteliği itibarıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar için haksız mali yükümlülüklerin devamına engel olmayı amaçladığı, bu nedenle imar planına alınan yerler için, plan tarihinden itibaren en geç üç ay içinde imar programının hazırlanması gerektiğini öngördüğü anlaşılmaktadır.

Olayda, imar planına alınmakla birlikte henüz imar programına alınmayan davacılara ait taşınmaz için planda olduğu döneme ilişkin olmak üzere 2001-2005 yıllarında ödenen emlak vergisinin iadesine yönelik düzeltme ve şikayet başvurusunun, taşınmazların henüz imar programına alınan yerlerden olmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir.

Bu durumda imar planına alınan ve yasa uyarınca plana alındığı tarihten itibaren en geç üç ay içerisinde imar proğramına alınması gereken sözkonusu taşınmazın, süresinde imar proğramına alınmamış olması emlak vergisi ödemesinin durmasına engel teşkil etmeyeceğinden ve tahsil edilen dava konusu emlak vergilerinin, Vergi Usul Kanununu 118. ve devamı maddelerinde hükme bağlanan vergi hataları kapsamı içinde değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceğinden, yukarıda açıklanan gerekçe ile aksi yönde verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı tarafından yapılan temyiz isteminin kabulüne ve İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 1.11.2006 tarih ve E:2006/2196, K:2006/3680 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca Kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmesine ve Resmî Gazete'de yayımlanmasına 31.5.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 17-10-2009, 18:09   #7
av.m.kasim

 
Varsayılan

bütün meslektaş arkdaşlarımın vermiş olduğu bilgiler için
şükranlarımı bir borç bilirim.
Old 27-09-2012, 17:00   #8
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

sELAMLAR,

İmarda yeşil alan olarak tahsis edilen ancak kamulaştırılmayan, haliyle bedeli de ödenmeyen fakat müvekkilin de imar değişikliği yüzünden tasarrufta bullunamadığı taşınmazda kamulaştırmasız el atma davası mı açılmalı yoksa
Mal sahibinin geri alma hakkı
Madde 23 - Kamulaştırma bedelinin kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl
içinde, kamulaştırmayı yapan idarece veya 22 nci maddenin ikinci fıkrası uyarın-
ca devir veya tahsis yapılan idarece; kamulaştırma ve devir amacına uygun hiç
bir işlem veya tesisat yapılmaz veya kamu yararına yönelik bir ihtiyaca tahsis
edilmeyerek taşınmaz mal olduğu gibi bırakılırsa, mal sahibi veya mirasçıları
kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek kanuni faiziyle bir-
likte ödeyerek, taşınmaz malını geri alabilir

Doğmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmayan geri alma hakkı düşer.


maddesinden yola çıkılarak plan tadili istenebilir mi hangisi daha pratik olur?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlara YeŞİl Pasaport Av.METİN Meslektaşların Soruları 1 03-09-2009 14:42
YeŞİl Pasaportun İade Edİlmemesİ-suÇ Duyurusu sincap Meslektaşların Soruları 3 24-09-2008 10:48
Beledİyenİn SorumluluĞu av.merih Meslektaşların Soruları 2 20-09-2007 12:45
Belediyece Yeşil Alan İlan Edilen Yerin 10 Yıldır İşlem Görmemesi bekir Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 23:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11126900 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.