Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

son celse mazeret bildirmek

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2009, 13:39   #1
law in law

 
Varsayılan son celse mazeret bildirmek

Hukuk davasında , davacı vekili olarak son celse mesleki mazeret bildirerek yokluğumuzda karar verilmesini talep etsek mahkeme mazereti kabul edip yokluğumuzda karar verir mi, yoksa mazeret nedeni ile duruşmayı talik mi eder.

Yanıtlarınıza göre mazeret göndermekten vazgeçip şartları zorlayarak duruşma gitmem gerekebilir.
Usul hukukunda bu konuda bir düzenleme bulamadım.
Uygulama hakkında yanılarınızı bekliyorum.saygılarımla...
Old 22-12-2009, 14:16   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Uygulamada mazeret dilekçesi verip yokluğumuzda karar verilmesini istediğimiz ve bu istemimizin kabul edilerek yokluğumuzda karar verildiği vakıa ise de , aşağıdaki Yargıtay kararı karşısında şartlarınızı zorlayarak duruşmaya katılmanızda fayda olduğunu düşünüyorum. Kolay gelsin.


T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/11400
Karar: 2005/941
Karar Tarihi: 10.02.2005

TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU - MÜŞTEKİ VEKİLİNİN MAZERET DİLEKÇESİ VERDİĞİ - MAHKEMENİN MAZERET DİLEKÇESİ HAKKINDA KARAR VERMEDEN HÜKÜM KURMASININ İSABETSİZLİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Taahhüdü ihlal davasında müşteki vekilinin mazeret dilekçesi verip yokluğunda karar verilmesini istemiş olması karşısında, mazereti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilerek, kabulü halinde yeni duruşma günü tayin edilmesi, aksi halde şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden verilen karar isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 340, 349)

Dava: Taahhüdü İhlalden sanık Mehmet Ali Bucak'ın yapılan yargılaması sonunda; İİK. nun 340. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair Gülnar İcra Ceza Mahkemesinden verilen 26.2.2004 gün ve 15 esas 9 karar sayılı hükmün süresi içinde, Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından 1.11.2004 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:

Karar: 1-Müşteki vekilinin mazeret dilekçesi verip yokluğunda karar verilmesini istemiş olması karşısında, mazereti hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilerek, kabulü halinde yeni duruşma günü tayin edilmesi, aksi halde; İİK. nun 349/5. maddesi uyarınca şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde yokluğunda yargılamaya devamla mahkumiyet hükmü kurulması,

2- Kabule göre de;

Ödeme taahhüdünün hukuken geçersiz olduğunun gözetilmemesi,

İİK. nun 354. maddesindeki ihtaratın kararda belirtilmemesi

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA 10.02.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 20-05-2015, 15:24   #3
Milano

 
Varsayılan

Bugün buna benzer bir olay yaşadım. Ortaklığın giderilmesi davasının 7. duruşması öncesinde dosyanın tekemmül ettiğini, araştırılacak başkaca bir husus kalmadığını, davanın uzamasında ne davacının ne de davalının bir hukuki yararının olmayacağını, her iki tarafında bilirkişi raporuna itirazlarının olmadığını, usul ekonomisi ilkesi gereğince yokluğumuzda karar verilmesi talepli mazeret dilekçesi gönderdim. Hakim mazereti kabul etmiş, dört ay sonraya duruşma günü vermiş. Dava üç celsedir sebepsiz yere uzuyor. Diğer iki celsenin birinde davalı vekili anlaşma ihtimalimiz var dedi, ben anlaşma ihtimalimiz yok dememe rağmen, davayı uzattı. Diğerinde davalı vekili davayı uzatmak için mazeret dilekçesi verdi. Ben mazereti kabul etmiyorum, karar veriniz dedim, yine karar vermedi. Şimdi ise mazeret + yoklukta karar talebime karşı yine dava uzadı. Acaba mazeret dilekçesi verildiği için otomatikman davanın uzayacağı yönünde bir genel kural mı var, bilemedim. Not: Hakimi şikayet edeceğim.
Old 11-11-2016, 12:53   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Özet:
Dava dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin 24/03/2015 günlü duruşma için 24/03/2015 havale tarihli mazeret dilekçesi gönderdiği, dilekçe ekindeki sağlık kurulu raporu ile mazeretini belgelendirdiği, mazeret dilekçesinde; "mazeretinin kabulünü ve duruşma gün ve ara kararların UYAP'tan öğrenilmesine karar verilmesinin" talep ettiği, 24/03/2015 tarihli duruşmada, mahkemece, alacaklının mazereti hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden, alacaklının yokluğunda yargılamaya devam edilmek suretiyle davanın kabulüne dair hüküm kurularak yargılamanın sona erdirildiği görülmektedir.

Alacaklı vekili tarafından mazeret sağlık kurulu raporu ile belgelendirildiğine göre mahkemece, alacaklı vekilinin yerinde olan mazereti kabul edilip, yeni bir duruşma günü verilerek duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesine karar verilmesi gerekirken, mazeret hususunda bir karar verilmeden reddi ile yokluğunda yargılamaya devam edilerek, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle sonuca gidilmesi isabetsizdir.











T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/22843
Karar No:2016/2492

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda imzaya itiraz ettiği mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda istemin kabulü ile takibin durdurulmasına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinde; alacaklı vekilinin 24/03/2015 günlü duruşma için 24/03/2015 havale tarihli mazeret dilekçesi gönderdiği, dilekçe ekindeki sağlık kurulu raporu ile mazeretini belgelendirdiği, mazeret dilekçesinde; "mazeretinin kabulünü ve duruşma gün ve ara kararların UYAP'tan öğrenilmesine karar verilmesinin" talep ettiği, 24/03/2015 tarihli duruşmada, mahkemece, alacaklının mazereti hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden, alacaklının yokluğunda yargılamaya devam edilmek suretiyle davanın kabulüne dair hüküm kurularak yargılamanın sona erdirildiği görülmektedir.

Alacaklı vekili tarafından mazeret sağlık kurulu raporu ile belgelendirildiğine göre mahkemece, alacaklı vekilinin yerinde olan mazereti kabul edilip, yeni bir duruşma günü verilerek duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesine karar verilmesi gerekirken, mazeret hususunda bir karar verilmeden reddi ile yokluğunda yargılamaya devam edilerek, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle sonuca gidilmesi isabetsizdir.

Diğer taraftan; mahkemece borçlu yararına %40 oranında tazminata karar verilirken, kanunda öngörülen %20 oranının aşılması nedeninin gösterilmemiş olunması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-05-2017, 13:58   #5
Av. Suat

 
Varsayılan

......Davacının mazereti haklı bir sebebe dayandığından, mazeretin kabulü ile eğer dosya tekâmül etmiş ise uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmelidir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.......



YARGITAY 4. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/18541
KARAR: 2014/1448

Davacı A... vekili Avukat ... tarafından, davalı R... aleyhine 12/03/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 23/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı asil, 09/04/2013 tarihli duruşmaya katılmış ve duruşma sonrasında dosyaya aynı tarihli mazeret dilekçesi sunarak; devlet memuru olduğunu, izin alamayacağını, bu sebeple bir sonraki celseye katılamayacağını, eğer dosya tekamül etmiş ise mazeretli sayılarak yokluğunda karar verilmesini istediğini dercetmiştir. Davacı, 20/06/2013 tarihli bir sonraki duruşmaya katılmamış, davalının davayı takip etmediğine dair beyanı üzerine mahkeme, HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyayı işlemden kaldırmıştır. Davacının mazeret dilekçesi hakkında ise olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar vermemiştir.

Davacının, sunduğu mazeret dilekçesi ile yokluğunda karar verilmesini istemesine rağmen, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilerek, süresinde yenilenmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına hükmedilmesi doğru değildir. Davacının mazereti haklı bir sebebe dayandığından, mazeretin kabulü ile eğer dosya tekâmül etmiş ise uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmelidir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Duruşma gününü müvekkile bildirmek hakkaniyet_ Hukuk Sohbetleri 7 24-09-2009 17:02
olağanüstü celse? filorinalı 1 Meslektaşların Soruları 2 23-09-2009 12:12
5 celse sonra yetkisizlik kararı.. Av. Asena Meslektaşların Soruları 3 08-06-2007 14:43
Delil bildirmek üzere 2. kez verilen süre kesin süremidir? Av.Yasemin Meslektaşların Soruları 6 05-04-2007 13:03
Hukuki Meselelerde Görüş Bildirmek Sadece Baroya Kayıtlı Avukatlara mı Mahsustur? Av.Dr.Yahya DERYAL Meslektaşların Soruları 4 24-06-2006 11:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05159307 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.