Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sosyal Hİzmetler Ve Çocuk Esİrgeme Kurumunun YapmiŞ OlduĞu Aleyhe SonuÇ DoĞuran İŞlemİn İptalİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-03-2011, 20:06   #1
av.aka

 
Varsayılan Sosyal Hİzmetler Ve Çocuk Esİrgeme Kurumunun YapmiŞ OlduĞu Aleyhe SonuÇ DoĞuran İŞlemİn İptalİ

İyi günler sayın meslektaşlarım; ben kısaca dava dilekçemde hazırlamış olduğum kısmı aşağıya kopyalayarak konuyu anlatmış olayım;

Müvekkile dokuz yaşındayken şikayet üzerine, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından ailesinden alınıp X Çocuk yuvası ve kız Yetiştirme Yurduna yerleştirilmiştir. 0nüç yaşına kadar bu yurtta kalan müvekkile ortama uyum sağlayamamış ve ailesinin yanına dönmek istemiştir. Ancak buna izin verilmemiştir. Bunun üzerine müvekkile ailesinin yanına izinsiz olarak ayrılmıştır. Müvekkile yurttan izinsiz olarak ayrıldığında iş haklarının feshedileceğinden haberi yoktur. 23 (yirmi üç) yaşında 11.01.2011 tarihinde iş başvurusu yapmak için X Çocuk yuvası ve kız Yetiştirme Yurduna dilekçe ile başvuru yaptığında, korunma altında iken kuruluştan izinsiz ayrılması, 01.01.2006 tarihinde 18 yaşını tamamlayarak reşit olunması üzerine 02.01.2006 tarihinde kuruluş kayıtlarından düşümü yapılarak kuruluş ile işliğinin kesildiği, kuruluştan izinsiz ayrılan çocuk konumunda iken reşit olması nedeni ile 3413 sayılı yasadan yararlanıp hakkında form A belgesi (işe başvuru belgesi)düzenlenemeyeceği belirtilmiştir

benim sormak istediğim kurum tarafından müvekkilin iş hakkının feshedilmesi işleminin iptali için, hangi mahkemeye ve ne şekilde dava açacağımdır? eğer bu konu hakkında bilgisi olanlar varsa paylaşmalarını rica ederim
Old 25-03-2011, 21:39   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.aka
İyi günler sayın meslektaşlarım; ben kısaca dava dilekçemde hazırlamış olduğum kısmı aşağıya kopyalayarak konuyu anlatmış olayım;

Müvekkile dokuz yaşındayken şikayet üzerine, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından ailesinden alınıp X Çocuk yuvası ve kız Yetiştirme Yurduna yerleştirilmiştir. 0nüç yaşına kadar bu yurtta kalan müvekkile ortama uyum sağlayamamış ve ailesinin yanına dönmek istemiştir. Ancak buna izin verilmemiştir. Bunun üzerine müvekkile ailesinin yanına izinsiz olarak ayrılmıştır. Müvekkile yurttan izinsiz olarak ayrıldığında iş haklarının feshedileceğinden haberi yoktur. 23 (yirmi üç) yaşında 11.01.2011 tarihinde iş başvurusu yapmak için X Çocuk yuvası ve kız Yetiştirme Yurduna dilekçe ile başvuru yaptığında, korunma altında iken kuruluştan izinsiz ayrılması, 01.01.2006 tarihinde 18 yaşını tamamlayarak reşit olunması üzerine 02.01.2006 tarihinde kuruluş kayıtlarından düşümü yapılarak kuruluş ile işliğinin kesildiği, kuruluştan izinsiz ayrılan çocuk konumunda iken reşit olması nedeni ile 3413 sayılı yasadan yararlanıp hakkında form A belgesi (işe başvuru belgesi)düzenlenemeyeceği belirtilmiştir

benim sormak istediğim kurum tarafından müvekkilin iş hakkının feshedilmesi işleminin iptali için, hangi mahkemeye ve ne şekilde dava açacağımdır? eğer bu konu hakkında bilgisi olanlar varsa paylaşmalarını rica ederim

Bahsettiğiniz işlemin bir idari işlem/tasarruf olduğunu, iptali için ilgili işlemi tesis eden kamu kurumunun bulunduğu yer idare mahkmesinde iptal davası açmanı gerektiği kanısındayım.

Öncelikle kuruma başvurup, işleme itiraz ediniz, red edilirse, tebliğden itibaren 60 gün içinde iptal davası açabilirsiniz.

Saygılar.
Old 26-03-2011, 14:57   #3
av.aka

 
Varsayılan

Peki bu 60 günlük sürenin geçmiş olması durumunda yapılabilecek başka birşey varmı?
Old 14-04-2011, 21:59   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.aka
İyi günler sayın meslektaşlarım; ben kısaca dava dilekçemde hazırlamış olduğum kısmı aşağıya kopyalayarak konuyu anlatmış olayım;

Müvekkile dokuz yaşındayken şikayet üzerine, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından ailesinden alınıp X Çocuk yuvası ve kız Yetiştirme Yurduna yerleştirilmiştir. 0nüç yaşına kadar bu yurtta kalan müvekkile ortama uyum sağlayamamış ve ailesinin yanına dönmek istemiştir. Ancak buna izin verilmemiştir. Bunun üzerine müvekkile ailesinin yanına izinsiz olarak ayrılmıştır. Müvekkile yurttan izinsiz olarak ayrıldığında iş haklarının feshedileceğinden haberi yoktur. 23 (yirmi üç) yaşında 11.01.2011 tarihinde iş başvurusu yapmak için X Çocuk yuvası ve kız Yetiştirme Yurduna dilekçe ile başvuru yaptığında, korunma altında iken kuruluştan izinsiz ayrılması, 01.01.2006 tarihinde 18 yaşını tamamlayarak reşit olunması üzerine 02.01.2006 tarihinde kuruluş kayıtlarından düşümü yapılarak kuruluş ile işliğinin kesildiği, kuruluştan izinsiz ayrılan çocuk konumunda iken reşit olması nedeni ile 3413 sayılı yasadan yararlanıp hakkında form A belgesi (işe başvuru belgesi)düzenlenemeyeceği belirtilmiştir

benim sormak istediğim kurum tarafından müvekkilin iş hakkının feshedilmesi işleminin iptali için, hangi mahkemeye ve ne şekilde dava açacağımdır? eğer bu konu hakkında bilgisi olanlar varsa paylaşmalarını rica ederim


Üstad konuyu yakın zamanda açmışsınız. Aynı konuda 60. gün pazartesi olmakla hazırlık yapmaktayım. Siz ne yaptınız, davayı açtınız mı, Danıştay 12. Dairenin 1999/767 Esas 2001/1240 Karar sayılı kararına ulaştınız mı? Dava açtıysanız dilekçenizi de özelden veya e-mailden mesaj atarsanız memnun olurum. İyi geceler.
Old 25-03-2016, 12:23   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Temyiz Eden (Davacı) : .........

Vekili : Av. İbrahim Yiğit

Osmaniye Mah. İncirli Çıkmazı Hukukçular Sitesi C-2 Blok K:3 D:11 - Bakırköy / İSTANBUL Gsm. 0 533 768 02 05

Karşı Taraf (Davalı) : İstanbul Valiliği / İSTANBUL

İstemin_Özeti : İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 29.3.2012 tarihli ve E:2011/659, K:2012/504 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Selçuk Tosun

Düşüncesi : Davacı hakkında Sulh Hukuk Mahkemesince verilen koruma kararının kaldırılması yönünde alınmış herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığı nazara alındığında, davacı başvurusunun Tüzüğün 7. maddesi uyarınca reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Bu nedenle, davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.



TÜRK MİLLETİ ADINA



Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesincegereği görüşüldü:

Dava; davacının, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu'na 3413 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. madde ve Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzük hükümleri uyarınca tarafına form (A) belgesi düzenlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 17.02.2011 günlü, 7605 sayılı İstanbul Valiliği işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 7. İdare Mahkemesince; davacının 26.11.1986 tarihinde izinsiz olarak kurumdan ayrılması neticesinde ilişiğinin kesildiği ve reşit oluncaya kadar kurumun vermiş olduğu hizmet modellerinden faydalanmadığının anlaşıldığı, 2828 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin getirdiği haklardan yararlandırılarak kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Dava konusu işlem tarihinde yürürlükteki hali ile; 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun 1. maddesinde; bu Kanunun amacının; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere götürülen sosyal hizmetlere ve bu hizmetleri yürütmek üzere kurulan teşkilatın kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklar ile faaliyet ve gelirlerine ait esas ve usulleri düzenlemek olduğu, 3. maddesi, (b) fıkrasında; “Korunmaya Muhtaç Çocuk”; kavramının, beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup;

1. Ana veya babasız, ana ve babasız,

2. Ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan,

3. Ana ve babası veya her ikisi tarafından terk edilen,

4. Ana veya babası tarafından ihmal edilip; fuhuş, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen, çocuğu, ifade edeceği hükme bağlanmış, aynı Kanun'un “Korunma Kararı” başlıklı 22. maddesinde; korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu Kanun hükümlerine göre Kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararının yetkili ve görevli mahkemece alınacağı, bu karar için gerekli belgelerin Kurumca düzenlenerek ilgili mahkemeye gönderileceği hükmüne, “Koruma Kararının Süresi ve Kaldırılması” başlıklı 24. maddesinde; korunma kararının genel olarak çocuk reşit olana kadar devam edeceği, ancak bu kararın, korunma kararına neden olan şartların ortadan kalkması halinde Kurum yetkililerinin önerisi üzerine mahkemece çocuk reşit olmadan önce kaldırılabileceği gibi reşit olduktan sonra da çocuğun rızası alınmak şartıyla devamı hususunda karar verilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’na( yeni haliyle Sosyal Hizmetler Kanunu)3413 sayılı Kanunun 1. maddesi ile eklenen Ek 1. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihdeki halinde ise; kamu kurum ve kuruluşlarının, reşit olana kadar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından bakılan ve korunan çocuklar için, her yılbaşındaki, hangi statüde olursa olsun, serbest kadro mevcutlarının binde biri nispetindeki kısmını ayırarak bu çocuklar arasında yapılacak giriş sınavlarında başarılı olanlar arasından atama yapacakları, bu maddeden yararlanmak isteyenlerin, 18 yaşını tamamladıkları tarihten itibaren, kamu kurum ve kuruluşlarına; Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü vasıtasıyla başvurmak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır.

10.02.1995 tarih ve 95/6542 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 2828 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması için 02.03.1995 tarih ve 22218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzüğün “Yararlanacaklar” başlıklı 3. maddesinde; bu Tüzük hükümlerinden, korunma kararı alınmış olup da;

A)Reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmış,

B)Bir Koruyucu aile yanına yerleştirilmiş,

C)Ayni nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmiş korunmaya muhtaç çocukların, yararlanacakları, aynı Tüzüğün 5. maddesinde; sosyal hizmet kuruluşlarının, kendi kuruluşlarında bakılmış ve korunmuş, korunmaya muhtaç çocukların öz geçmişini, okul ve mesleki özelliklerini ve diğer bilgileri içeren bilgi formlarını, korunma kararının kalktığı tarihten itibaren bir ay içinde düzenleyerek kayıtlara uygunluğunu onaylayacağı ve il sosyal hizmetler müdürlüğü aracılığı ile Kuruma göndereceği, bu Tüzük hükümlerinden yararlanabilecek korunmaya muhtaç çocukların, bilgi formlarının Kuruma geldiği tarih esas alınmak üzere tahsil grupları içerisinde meslekli ve mesleksiz ayrımıyla kaydolunacağı, 7.maddesinde ise; bu Tüzük hükümlerinden yararlanmak isteyenlerin, 18 yaşını tamamladıkları tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarına Kurum aracılığıyla başvuracakları, başvuru sahibinin geçmişte bir sosyal hizmet kuruluşunda kaldığının ve korunduğunun belgelenememesi halinde, bu hususun tesbitinin mahkeme kararıyla olacağı, Kurumun, bu Tüzüğün 5. maddesi uyarınca düzenlenen formlardaki bilgileri esas almak suretiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının istekleriyle bu Tüzüğün 8. maddesinde öngörülen öncelikleri de gözönüne alarak, her boş kadro için en az üç korunmaya muhtaç çocuğun isim listesini, isteğinden itibaren bir ay içinde kamu kurum ve kuruluşlarına göndereceği kuralı bulunmaktadır.

Dava dosyanın incelenmesinden; 2.2.1973 doğumlu olan davacı hakkında Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.8.1980 tarih ve E:1980/1280, K:1980/768 sayılı kararıyla korunma kararı alındığı ve İstanbul / Çatalca Yetiştirme Yurduna yerleştirildiği, izinsiz olarak kurumdan ayrılması üzerine 26.11.1986 tarihinde kurumdan kaydının kapatıldığı anlaşılmakla birlikte dava dosyasında yukarıda yer verilen 2828 sayılı Kanun'un 24. maddesi uyarınca, koruma kararının kaldırılması yönünde alınmış bir mahkeme kararının bulunmadığı, reşit olmadan kurumla ilişiğinin kesilmiş olduğu gerekçesiyle hakkında dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının korunma ve bakım altına alınma şartlarını kaybettiğinden bahisle, koruma kararının kaldırılması yönünde herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığı gözönüne alındığında, davacı başvurusunun, kurum hizmetlerinden yararlanılmadığı gerekçesiyle, Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzüğün 7. maddesi uyarınca reddine yönelik işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulü ile, İstanbul 7. İdare Mahkemesinin 29.3.2012 tarihli ve E:2011/659, K:2012/504 sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22.12.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



Başkan



Üye



Üye



Üye



Üye

Tülün

ÖZDEMİR

Emin Celalettin

ÖZKAN

Ziya

ÖZCAN

Metin

ARITI

Ali

ÜRKER

(X)



KARŞI OY :



Korunmaya muhtaç çocukların, korunmaları sona erdikten sonra işe yerleştirilmelerinin esas ve usullerinin düzenlendiği, 10/2/1995 tarihli ve 95/6542 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Korunmaya Muhtaç Çocukların İşe Yerleştirilmesine İlişkin Tüzüğün 3 üncü maddesinde: "Bu Tüzük hükümlerinden, korunma kararı alınmış olup da; A) Reşit oluncaya kadar sosyal hizmet kuruluşlarında kalmış, B) Bir Koruyucu aile yanına yerleştirilmiş, C) Ayni nakdi yardım yapılarak ailesinin yanına gönderilmiş korunmaya muhtaç çocuklar yararlanırlar." hükmü yer almakta olup, Tüzük hükümlerinden yararlanabilmek için hakkında korunma kararı alınmış olan kişilerin maddede sayılan 3 halden birine girmeleri zorunludur. Yine hakkında korunma kararı kaldırılanların da Tüzük hükümlerinden yararlanamayacağı açıktır.

Diğer taraftan,25/2/1988 tarihli ve 3413 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle 2828 sayılı Kanuna eklenen ek 1inci maddesinin madde gerekçesinde:

"Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından bakılan ve korunan çocukların, yasaya göre; öğrenimlerini ve 18 yaşlarını tamamladıktan sonra yurtlarda barınmaları mümkün bulunmamaktadır. ... Koruma kararı kalkmış çocukların mümkün olabildiğince bir işe yerleştirilmeleri için çaba harcanmaktadır. Ancak ilgililerin tek başına çabalan yeterli olmamaktadır. Her çocuğun güvenli bir işe yerleştirilmesi yasal düzenleme ile mümkün olabilecektir. Çünkü bu çocukların kurumdan ayrılanakadar tanıdıkları tek çevre, tek dayanakları kurum dolayısıyla Devlettir. Kendilerine yardımcı olacak yakınları bulunmamaktadır. Bu yaştaki gençlerin güvene ihtiyacı vardır. ... Aynı yaştaki, ailesi olan çocukların bakımı 18 yaşından sonra ailelerince sürdürülmektedir. Bir yurt çocuğunun kurumdan ayrıldıktan sonra iş bulamaması, kendi varlığını devam ettirecek parayı kazanamaması, ailesi olan çocuğun iş bulamamasından daha vahim sonuçlar doğurur. İşte bu sonuçların önlenebilmesi için böyle bir yasal düzenleme şarttır."

ifadelerine yer verilmiştir.

Görüleceği üzere kanun koyucunun anılan düzenlemeyi yürürlüğe koyarken hareket noktası 18 yaşına kadar yetiştirme yurtlarında bakımı devlet tarafından sağlanmış olup herhangi bir yakını da bulunmayan gençlerin 18 yaşın ikmali nedeniyle koruma kararı kaldırıldıktan hemen sonra işe yerleştirilmesinde kolaylık sağlayarak, yakını bulunmayan gençlerin hayatını kimseye muhtaç olmadan sürdürebilmesini sağlamaktır. Kanun koyucu söz konusu düzenlemeyi kanunlaştırırken 18 yaşını ikmal edip de kimsesi bulunmayan gençlerin işe yerleştirilmesini hedeflemekte olup;

a) 18 yaşını ikmal etmeden ailesine/yakınlarına teslim edilen çocuklar ile

b) Belirli bir müddet yetiştirme yurtlarında kaldıktan sonra bir şekilde kurumlardan ayrıldıktan yıllar sonra işe girmek üzere davalı idareye başvuran kişiler,

kanun koyucunun işe yerleştirmeyi hedeflediği kişiler arasında yer almamaktadır. Uyuşmazlık konusu olayda davacı 13 yaşındayken kuruluştan izinsiz olarak ayrılması sonrasında bulunamaması üzerine, reşit olmadan 26.11.1986 tarihinde kurum kaydının silindiği, kurumdan kaydı silindikten 25 yıl sonra 38_yaşındayken Kanun hükmünden yararlanmak üzere başvurmuş olduğundan, davacının kanun koyucunun işe yerleştirmeyi hedeflediği kişiler arasında olduğundan bahsetmek mümkün değildir.

Belirtilen nedenlerle, 18 yaşından önce yetiştirme yurdundan izinsiz bir şekilde ayrılıp kurum kaydı silindikten 25 yıl sonra ve 38 yaşındayken idareye başvurarak 2828 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinden yararlandırılmayı talep eden davacının bu talebinin reddine ilişkin işlemi hukuka uygun bulan mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.



Üye

Ali

ÜRKER
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yetkİ Gaspi - İŞlemİn İptalİ AVUKAT78 Meslektaşların Soruları 3 03-05-2011 08:36
Serbest Meslek Makbuzunda Vergİyİ DoĞuran Olay KarmaŞasi GECE Meslektaşların Soruları 5 23-12-2009 01:02
sosyal sigortalar kurumunun açtığı rücu davaları angel82 Meslektaşların Soruları 0 18-03-2009 19:15
şufa hakkını doğuran payda bulunan haciz şerhleri günseligonca Meslektaşların Soruları 7 25-02-2009 12:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04245901 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.