Aileyi Koruma Kanunu'nda "Kuma ve Metres" Kapsam Dışı!!!

Aileyi Koruma Kanunu'nda "kuma ve metres" kapsam dışı
Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tasarı, aynı çatı altında yaşayan kusurlu eş ya da diğer aile bireylerine ağır cezalar getiriyor. Yeni tasarıyla aile içi şiddet sadece “eşi" kapsamayacak. Tasarı, aynı çatı altında yaşayan kusurlu eş ya da diğer aile bireylerine ağır yaptırımlar getiriyor. Ancak, aynı çatı altında yaşayan kuma kapsam dışı bırakılıyor. Kuma aynı çatı altında diğer bireyler tarafından şiddete maruz kalırsa TCK’nın hükümleri uygulanacak. Kuma “aile bireyi" tanımına girmiyor.
Hükümet tarafından hazırlanan, Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Öngören Tasarı, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Tasarı, aynı çatı altında yaşayan kusurlu eş ya da diğer aile bireylerine ağır yaptırımlar getiriyor. Tasarıda Türk Medeni Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı olarak, eşlerden birinin veya çocukların ya da aynı çatı altında yaşayan fertlerden birinin şiddete maruz kalması halinde, kendilerinin veya Cumhuriyet başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi devreye girecek.
Tasarıda gerekçe olarak; Türkiye’de aile içi şiddeti sadece eşler arası şiddet olarak algılamamak gereği ortaya çıktığından, ayrıca, aynı çatı altında yaşamayan; boşanma veya ayrılık nedeniyle ayrı konutlarda bulunan bireyler de aile içi şiddete maruz kalabildiklerinden, “Kusurlu eşin" ibaresi “Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin" şeklinde, “diğer eş ve çocuklar" ifadesi “aile bireyleri" şeklinde değiştirildi. Anacak, bu kapsama “kuma ve metres" alınmıyor. Aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri kapsamına kuma ve metres girmiyor.

ŞİDDET GÖREN AİLE BİREYİNİ AİLE MAHKEMESİ KORUYACAK
Tasarıda; Şiddete maruz kalan aile bireyini, Aile Mahkemesi Hakimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak re’sen öngörülen tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilecek.

KUSURLU AİLE FERDİNE 6 AY SÜRE
Tasarıda, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin; “Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması, müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması, aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi, aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi, varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi, alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması, bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması" halinde uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemeyecek. Kararlara aykırı davranılması halinde, şiddet uygulayan bireyin, tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği öngörülüyor.
Tasarıda ayrıca, eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hakim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilecek.

KAMU DAVASI
Tasarıda; Koruma kararına uyulmaması halinde genel kolluk kuvvetleri, mağdurların şikayet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re’sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirebilecek.Cumhuriyet başsavcılığı koruma kararına uymayan eş veya diğer aile bireyleri hakkında Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açabilecek. (ANKA)

http://www.milliyet.com.tr/2007/01/10/son/sonsiy18.asp

Kumaların aile içi şiddetten korunma kapsamına alınmasını söyleyen CHP'li Yüksel Çorbacıoğlu, Bakan Nimet Çubukçu ile tartıştı

TBMM Adalet Komisyonu'nda ailenin korunmasına ilişkin yasa tasarısı görüşülürken, 'kuma' tartışması yaşandı. CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu, bunun Türkiye'nin gerçeği olduğunu belirterek, dini nikâhlı eş ve kumaların aile içi şiddetten korunma kapsamına alınmasını istedi. "Amaç şiddete uğrayanları korumak. Aile kavramı Anayasa'da bellidir" karşılığını veren Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, önergenin reddedilmesini sağladı.
Adalet Komisyonu, aile içi şiddetin engellenmesine yönelik tedbirleri içeren Ailenin Korunmasına Dair Kanun'da Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nı kabul etti. CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç, hükümetin kadın sığınma evlerine önem vermediğini belirterek, "Şiddete uğrayan kadınların barınmasını sağlayamayan, korunmasını nasıl sağlayacak? Polise, 'Gidin, şu aileyi koruyun' mu denecek?" dedi.
Bakan Çubukçu, İçişleri Bakanlığı ile protokol imzaladıklarını belirterek, 40 bin 428 polisin bu konuda eğitimden geçirileceğini açıkladı. Çubukçu, "Sığınma evleri olmayan yerde geçici sığınma istasyonları oluşturulacak" dedi.
'Eş ve çocuklar' ifadesinin, "diğer aile bireyleri" şeklinde değiştirilmesinin, dini nikâhlı eşleri ve kumaları şiddete karşı korunmada yetersiz kalacağını savunan Çorbacıoğlu, "Ne yazık ki, dini nikâhlı eş, kuma Türkiye'nin gerçeğidir. Bu değişiklikle aile içinde bu kişileri şiddete karşı korunmasız bırakıyoruz" dedi.
Çubukçu da, "Aile kavramının, Anayasa'da tanımı vardır. Diğer akrabalık ilişkilerini tanımlamaktan ziyade 'diğer aile bireyleri' ifadesini önemsiyoruz" diye konuştu. Verdiği önerge Çubukçu'nun itirazı üzerine reddedilince, Çorbacıoğlu yanındaki gazetecilere dönerek, "Bakan, kumaları, dini nikâhlıları, metresleri korumadı" dedi.
Tasarı, "aynı çatı altında yaşamayan, boşanma veya ayrılık nedeniyle ayrı konutlarda bulunan bireylerde de aile içi şiddete maruz kalanların korunmasının" yürürlükteki yasaya eklenmesini öngörüyor.
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/11/yasam/yas03.html