Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

müvekkilim oğlunun kapanışını verdiği işyerini kendi adına açıyor

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-11-2013, 11:54   #1
avukat73

 
Varsayılan müvekkilim oğlunun kapanışını verdiği işyerini kendi adına açıyor

İyi çalışmalar dileğiyle benim sorum; müvekkilim oğlunun kapanışını verdiği iş yerini kendi adına açıyor. Herşey resmi olarak yapılıyor.Oğlunun borcundan dolayı ihtiyati haciz ile hacze geliniyor. Bütün evraklar haciz mahallinde alcaklı vekiline ibraz ediliyor ve istihkak iddiasında bulunuluyor.Fakat alacaklı vekili oğluna ait bir adet kartvizit,kaşe ve işyerinin camında oğlunun ismi olduğunu tutanağa yazdırıp 99 göre işlem yapılmasını istiyor.Müvekkilimin oğluna ait bu kartvizit vs.. istihkak davasını nasıl etkiler.İş yerinin oğluyla hiç bir ilgisi yok ve hacizin hiç bir aşamasında ne oğlu nede çalışanı orada bulunmamaktadır.İçtihat kararları ile yardımcı olurmusunuz?
Old 25-11-2013, 04:52   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat73
İyi çalışmalar dileğiyle benim sorum; müvekkilim oğlunun kapanışını verdiği iş yerini kendi adına açıyor. Herşey resmi olarak yapılıyor.Oğlunun borcundan dolayı ihtiyati haciz ile hacze geliniyor. Bütün evraklar haciz mahallinde alcaklı vekiline ibraz ediliyor ve istihkak iddiasında bulunuluyor.Fakat alacaklı vekili oğluna ait bir adet kartvizit,kaşe ve işyerinin camında oğlunun ismi olduğunu tutanağa yazdırıp 99 göre işlem yapılmasını istiyor.Müvekkilimin oğluna ait bu kartvizit vs.. istihkak davasını nasıl etkiler.İş yerinin oğluyla hiç bir ilgisi yok ve hacizin hiç bir aşamasında ne oğlu nede çalışanı orada bulunmamaktadır.İçtihat kararları ile yardımcı olurmusunuz?

Danışıklı yapıldığı anlaşılan bu tür işyeri devirlerinde istihkak iddiasında bulunanın davayı kazanamaması doğal ve adil olacaktır. İçtihatlar da aynı yöndedir.

Alıntı:
17. Hukuk Dairesi
2012/2006 E., 2012/3125 K.

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı (alacaklı) vekili, K... Dördüncü İcra Müdürlüğü'nün 2007/1851 Takip sayılı dosyasında yapılan 09.07.2009 günlü hacze konu menkullerin borçlu K… B… Gıda A.Ş.'ye ait olduğunu, başka takip dosyalarında daha önce defalarca kez haczedildiğini, üçüncü kişinin borçlu şirket yetkilisinin babası olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı (üçüncü kişi) vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, "davacı alacaklı tarafın mahcuzların borçluya ait olduğunu kanıtlayamadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, alacaklı tarafından İİK'nın 99. maddesi uyarınca "istihkak iddiasının reddi" davası olarak açılmıştır.

İstihkak davaları İİK'nın 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabidir. Bu nedenle dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4'ünün başlangıçta alınması gerekir. Ayrıca hacizde dava konusu soğuk hava deposunun değeri tespit edilmediğine göre; mahkemece re'sen belirlenmesi, bundan sonra hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise dava değerinin ona göre tayini gerekecektir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan maktu harç ile yetinilerek yargılamaya devam edilmesi hatalı olmuştur.

Diğer yandan borçlu şirketin haciz adresinde 01.07.2005'ten itibaren faaliyet gösterdiği, 02.02.2009'da re'sen terk işleminin yapıldığı Vergi Dairesi'nin yazı cevabından anlaşılmaktadır. Buna göre haczin, borçlunun eski adresinde yapılması, 11.12.2007'de ödeme emrinin burada tebliğ edilmesi karşısında İİK'nın 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. İcra Müdürlüğü'nün sehven İİK'nın 99. maddesini uygulaması ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacaktır. İspat yükü altında olan üçüncü kişi, yasal karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir.

Davacı taraf, mahcuzu borçludan satın aldığını belirttiği halde buna ilişkin fatura ya da başka bir belge sunamamış, ancak haciz adresindeki faaliyetini göstermek açısından 01.01.2007 ve 01.01.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmelerine dayanmıştır. İlk kira sözleşmesinde kiralayan borçlu şirkettir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih dikkate alındığında borçlunun bu yeri üçüncü kişiye kiraya verdikten sonra da bir yıl süre ile faaliyetine devam ettiği anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte davacı, borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı Ebru'nun da babasıdır ve borçlu ile aynı alanda faaliyet göstermektedir. Takip ve borç tarihlerinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak hareket edildiği ve örtülü işyeri devri yapıldığının kabulü ile istihkak iddiasının reddi gerekirken oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.

S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 14.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


21. Hukuk Dairesi
2006/12344 E., 2007/6279 K.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Uyuşmazlık İİK. 99 ve devamı maddelerine dayalı alacaklı tarafından açılan 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.

Haciz, uygulanan iş yerinin tapu ve vergi kaydı davalı 3.kişi adınadır. Hacizde hazır bulunan davalı şirket yetkilisi A... Birinci borçlunun kuzeni olduğunu ve muhtelif faturalar karşılığında borçludan mal satın aldıklarını bildirmiştir.

Borç 29.01.2004-18.06.2004 tarihleri arasında alacaklı yanca borçluya satılan mal bedelleri için düzenlenen fatura ve çeklerden kaynaklanmaktadır. Borcun doğumandan sonra borçlunun borca batık halini akrabalık dolayısıyla bilebilecek durumda bulunan davalı 3.kişi şirket temsilcileri tarafından şirket adına borçlunun mal varlığının büyük bir kısmının devralınması İİK. 44.maddesi anlamında ticari işletme devridir. Nitekim güçlü delil niteliğinde bulunan ve Dairemizin 22.12.2005 gün ve 2005/7637 Esas, 2005/13721 Karar sayılı ilamı ile onanan karar düzeltme aşamasından da geçerek kesinleşen A... 14.İcra Mahkemesinin 2004/848 Esas ve 2005/318 Karar sayılı 23.05.2005 günlü kararı ile bir başka takip alacaklısı R.T.'un davalılar hakkında açtığı dava kabul edilerek 3.kişinin istihkak iddiası kaldırılmıştır.

Borçlu ile davalı 3.kişi arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliği taşıdığından İİK.'nun 44 ve B.K. 179.maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır.

Anılan maddede öngörülen koşulların yerine getirildiği iddia ve isbat edilmemiştir. Gerçekten borçlunun devri kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirerek ilan ettiği ve mal beyanı verdiğine ilişkin dosyada hiç bir kanıt yoktur. Bu durumda devir alacaklıların haklarını etkilemeyeceği gibi devralan davalıda B.K. 179.maddesi gereği işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


21. Hukuk Dairesi
2004/7854 E., 2004/10800 K.

Mahalli mahkemesinden verilen kararın temyizen tetkiki davacı (Alacaklı) ile davalı (3. Kişi) vekilleri tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı 3. kişinin tüm, temyiz İtirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı Alacaklının temyizine gelince;

Dava, İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.

Haciz 12.5.2003 tarihinde borçlunun takip adresi olan işyeri adresinde uygulanmıştır. Haciz tutanağı içeriği ile dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle B... Vergi Dairesi yazısından borçlunun bu işyerini 17.7.2002 tarihinden 13.5.2003 tarihine kadar işlettiği hacizden bir gün sonra kayden terkettiği anlaşılmaktadır. Davacı 3. kişi adına aynı adrese ilişkin olarak 15.11.2002 tarihinde yapılan bildirim danışığa dayalı olup alacaklılardan mal kaçırmaya yöneliktir. Nitekim borçlu hakkındaki İ... 17. İcra Müdürlüğünün 2003/4506 sayılı takip dosyasındaki 20.11.2003 tarihinde gerçekleştirilen hacizde borçlu hazır olup işyerini davalı ...'e devrettiğini bildirmiştir. Borçlunun işyerini davalı 3. şahsa devretmesi danışıklı işlemlerdir. Ayrıca İşyeri devri ile ilgili İİK'nun 44. maddesi koşulları gerçekleşmediği gibi Borçlar Kanunun 179. maddesi gereğince de bu devirler alacaklıların haklarını etkileyemeyecektir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgı sonucu yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 7.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işyerini devralan müvekkile işyerini devreden şahsa, sözkonusu işyerini devreden üçüncü şahsın boçlarından sorumluluk Avukat-41 Meslektaşların Soruları 0 21-08-2013 16:56
müvekkilim adına bankadan kredi kartı cıkartılmış,kredi kartından alış veriş yapılmış müvekkilim takibe düşmüş burculaw Meslektaşların Soruları 2 15-06-2011 08:11
Bir Avukatın kendi adına asaleten diğerleri adına vekaleten duruşmaya katılması Av. Mehmet Demirezen Meslektaşların Soruları 7 08-10-2009 17:02
İsim benzerliğinden dolayı müvekkilim adına vergi borcu kesilmesi Av. Elif Handan Meslektaşların Soruları 1 17-09-2009 09:33
Müvekkilim kendi bestesinin çalındığını iddia ediyor . -betül- Meslektaşların Soruları 1 31-01-2008 17:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02908611 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.