Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Haczin kaldırılma anı ve tasarrufun iptali davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-09-2011, 11:04   #1
oguzhand0

 
Varsayılan Haczin kaldırılma anı ve tasarrufun iptali davası

Müvekkil beğendiği bir taşınmazı almak istemiş ancak ev sahibi ile yaptığı görüşme neticesinde evin üzerinde hacizler olduğunu öğrenmiştir.

Müvekkil icra dosyalarının borçlarını ödeyerek hacizleri kaldırtmış, ertesi gün taşınmazı intikal etmiştir.

Bu arada da ilgili İcra Müdürlüğü' nden yazılan haciz kaldırma müzekkereleri de haczin kaldırılmasından bir hafta sonra tapu dairesine ulaşmış ve ulaştığığ gün haciz şerhleri kaldırılmıştır.

Sonuç olarqak müvekkil hacizleri kaldırmış ancak kaldırma müzekkereleri tapu dairesine ulaşmadan taşınmazı intikal etmiş; taşınmazı SANKİ ÜZERİNDE HACİZ VARKEN DEVRALMIŞ gibi bir görüntü sergilemiştir.

Evsahibinin diğer borçluları da tapuya haciz koymak istemiş ancak evsahibi borçlu evini vekil edene TAPU ŞERHİNDE HACİZLER VARKEN" devrettiği için tasarrufun iptali davası açmışlardır.

Bu halime uyan İÇTİHAT YA DA ÖNERİLERİNİZE açığım değerli meslektaşlarım...


Saygılarımla
Old 15-09-2011, 18:02   #2
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Oğuzhan Dayar
Müvekkil beğendiği bir taşınmazı almak istemiş ancak ev sahibi ile yaptığı görüşme neticesinde evin üzerinde hacizler olduğunu öğrenmiştir.

Müvekkil icra dosyalarının borçlarını ödeyerek hacizleri kaldırtmış, ertesi gün taşınmazı intikal etmiştir.

Bu arada da ilgili İcra Müdürlüğü' nden yazılan haciz kaldırma müzekkereleri de haczin kaldırılmasından bir hafta sonra tapu dairesine ulaşmış ve ulaştığığ gün haciz şerhleri kaldırılmıştır.

Sonuç olarqak müvekkil hacizleri kaldırmış ancak kaldırma müzekkereleri tapu dairesine ulaşmadan taşınmazı intikal etmiş; taşınmazı SANKİ ÜZERİNDE HACİZ VARKEN DEVRALMIŞ gibi bir görüntü sergilemiştir.

Evsahibinin diğer borçluları da tapuya haciz koymak istemiş ancak evsahibi borçlu evini vekil edene TAPU ŞERHİNDE HACİZLER VARKEN" devrettiği için tasarrufun iptali davası açmışlardır.

Bu halime uyan İÇTİHAT YA DA ÖNERİLERİNİZE açığım değerli meslektaşlarım...


Saygılarımla

Sayın meslektaşım,

Bir de "müvekkil, uygulamada rastlandığı üzere daha az harç ödemek için tapuyu rayiç değerinden daha az göstermiştir" dersen düşüp bayılırım.

Müvekkilinizin elinde icra dosyalarını ödediğine dair belge var mı? Ödemeleri kendi adına mı yapmış yoksa dışardan bakan birisi takip dosyalarını borçlunun ödediğini mi görmekte?

?
Old 15-09-2011, 18:16   #3
av.ankarahukuk

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım sayın Av.Oğuzhan Dayar,
Söz konusu satışın bedelinin ödendiği konusunda elinizde delilleriniz varsa sorun yaşamayacağınızı düşünmekteyim. Zira herkes herkese dava açabilir. Önemli olan eldeki doneleri değerlendirmektir. Mesela söz konusu satış işlemi her ne kadar tapuda düşük gösterilmiş olsa dahi siz satış bedelinin tapuda gösterilen değerden daha yüksek olarak eski malike ödendiğini ispatlayabilirseniz(ispatlayabiliyorsanız) açılan tasrrufun iptali davasının müvekkiliniz açısından sıkıntı yaratmayacağını düşünmekteyim. Bu konu ile ilgili yargıtay kararı okumuştum bulabilirsem paylaşmaktan zevk duyarım. Saygılarımla.
Old 15-09-2011, 18:22   #4
av.ankarahukuk

 
Varsayılan


Umarım faydalı olur. Saygılarımla.


Alıntı:
Yazan meşe-içtihat-programı

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

E:2007/4375
K:2007/3991
T:03.12.2007


Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm süresi içinde davalılar Mustafa Varlı ile Mustafa Canlı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş ise de; davada aleyhlerine hükmedilen miktar karar tarihi itibariyle duruşma sınırının altında kaldığından duruşma isteğinin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı Mustafa Varlı'nm kefaletiyle dava dışı Hüseyin Varlı'ya kullandırılan 5.11.2004 tarihli 67.500.00-YTL kredi borcunun denmediğini, borçlu davalı Mustafa Varlı'nm hakkındaki takibi karşılıksız bırakmak amacıyla Beypazarı Kurtuluş Mahallesi 608 ada 2 parsel 1/4 ('"}) arsa paylı 2. kat 3 nolu bağımsız bölümü 1.2.2005 tarihinde 9.000.00-YTL bedelle davalı " Mustafa Canlı'ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı Mustafa Varlı, HUMK'nun 13.maddesi gereğince Beypazarı Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu taşınmazı sattığı tarihte kefili olduğu kredinin taksitlerinin ödendiğini, taşınmazı 31.500.00-YTL'ye sattığını, kredi teminatı olarak rehnedilen aracın icra yoluyla satılıp borcun bir kısmının ödendiğini, dava. dışı kefil Veysel ürün'e ait üç adet aracın hacizli olduğunu ve borcu karşılamaya yeteceğini, aciz halinin gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Mustafa Canlı vekili, ikametgah ve taşınmazın bulunduğu yer itibariyle Beypazarı Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkilin dava konusu taşınmazı banka kredisi kullanarak 31.500.00-YTL'ye aldığını, tapu harcını gerçek değer üzerinden cezalı olarak tamamladıklarını, davacı alacağının bir kısmının Ankara 31.İcra Müdürlüğü'nün 2005/10678 esas. sayılı dosyası üzerinden tahsil edildiğini, dava dışı kefil Veysel ürün'e ait üç aracın davacı tarafından haczedildiğini, davacının yaptığı tahsilat miktarı ve bakiye alacak belirlenmeden ve haczedilen araçlar sattırılmadığmdan aciz halinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın kabulü ile Beypazarı Kurtuluş Mahallesi 608 ada 2 parsel 2.Blok 3 nolu bağımsız bölümün 1.2.2005 tarihli Mustafa Varlı'dan Mustafa Canlı'ya satışına ilişkin tasarrufun davacının Ankara 31.İcra Müdürlüğü'nün 2005/10677 sayılı takip dosyasındaki alacağını ve ferilerini karşılayacak oranda iptaline, davacıya cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş, hüküm davalı Mustafa Varlı ile Mustafa Canlı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1- Bu tür davalarda tasarrufun konusu; taşınmaz satış ve devri olsa dahi ayni nitelikte bir dava olmadığından genel yetki kurallarına tabidir. Yetki sözleşmesi var ise sözleşme ile belirlenen mahkeme yetkilidir.
Somut olayda; davacı Bankanın Ankara Başkent Şubesi ile davalı borçlu arasında imzalanan 5.11.2004 tarihli kredi sözleşmesinin 18.maddesine göre sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili kılınmıştır. Borçlu ve borçlu ile hukuki ilişkide bulunan 3.kişi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan yetki sözleşmesi davalı 3.kişi açısından da bağlayıcıdır.
Bu nedenle sözleşmenin 18.maddesi gereğince Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından davalıların yetkiye ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- IIK'nun 278/2 maddesi gereğince aktin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağışlama hükmünde olup, iptale tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davalı Mustafa Canlı dava konusu taşınmazı banka kredisi ile satın aldığını ve kredi bedeli olan 31.500.00-YTL'yi de davalı borçlunun Beypazarı Ziraat Bankası'ndaki 40851336-5001 nolu hesabına yatırdığını iddia etmiş ve banka kayıtlarını delil olarak bildirmiştir. Mahkemece celbedilen banka kayıtlarından 8.2.2005 tarihinde 31.500.00-YTL'nın davalı Mustafa Canlı tarafından davalı Mustafa Varlı hesabına yatırıldığı görülmüştür. Bilirkişi tarafında satış tarihi itibariyle 32.000.00-YTL değer biçilen taşınmaz için davalı alıcı 31.500.00-YTL yatırdığını ispatladığına göre taşınmazın değeri olarak tapuda bildirilen 9.000.00-YTL'nin kabulü ile tasarrufun İİK'nun 278/2 maddesi gereğince iptali isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de; takip konusu alacağın 31.884.63-YTL'lik kısmı Ankara 31.İcra Müdürlüğü'nün 2005/10678 esas sayılı takip dosyası üzerinden 3.5.2006'de tahsil edilmiştir. Bakiye alacak yönünden ise dava dışı takip borçlusu Veysel ürün'ün 06 AG 8080-06 V 3744 ve 06 AD 4867 plakalı araçları üzerine davacı alacağı için 18.10.2005 ve 23.11.2005 tarihlerinde haciz konulmuştur. O halde hacizli araçların bakiye borcu karşılayıp karşılamadığı araştırılmadan davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerden ötürü hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar Mustafa Varlı ve Mustafa Canlı'ya ayrı ayrı geri verilmesine, 3.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
N.Ertuğrul A.Ekinci N.Çiğdemtekin A.Velioğlu A.Ş.Sertkaya

Old 15-09-2011, 21:14   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Oğuzhan Dayar
Müvekkil beğendiği bir taşınmazı almak istemiş ancak ev sahibi ile yaptığı görüşme neticesinde evin üzerinde hacizler olduğunu öğrenmiştir.

Müvekkil icra dosyalarının borçlarını ödeyerek hacizleri kaldırtmış, ertesi gün taşınmazı intikal etmiştir.

Bu arada da ilgili İcra Müdürlüğü' nden yazılan haciz kaldırma müzekkereleri de haczin kaldırılmasından bir hafta sonra tapu dairesine ulaşmış ve ulaştığığ gün haciz şerhleri kaldırılmıştır.

Sonuç olarqak müvekkil hacizleri kaldırmış ancak kaldırma müzekkereleri tapu dairesine ulaşmadan taşınmazı intikal etmiş; taşınmazı SANKİ ÜZERİNDE HACİZ VARKEN DEVRALMIŞ gibi bir görüntü sergilemiştir.

Evsahibinin diğer borçluları da tapuya haciz koymak istemiş ancak evsahibi borçlu evini vekil edene TAPU ŞERHİNDE HACİZLER VARKEN" devrettiği için tasarrufun iptali davası açmışlardır.

Bu halime uyan İÇTİHAT YA DA ÖNERİLERİNİZE açığım değerli meslektaşlarım...


Saygılarımla


Üstadım, nasıl ki icra müdürü haciz iradesini açıklamakla haciz konulmuş olmaktadır, bana göre fek iradesini açıklamakla da haciz kalmıştır. Müzekkerenin bir hafta geç tebliğ edilmesinin haczin kaldırıldığı tarihle alakası yoktur. Bu nedenle haczin kaldırıldığı tarihte bir uyuşmazlık yaşanmayacaktır.

Bana göre asıl dikkat etmeniz gereken meslektaşlarımın üzerinde durduğu sair aleyhinize olabilecek bulguların bulunmaması. Akrabalık veya ortaklık ilişkisi, satış değeri, satış zaman aralıkları vs. Özellikle borçlunun aciz halinde olduğunu bilen veya bilmesi gereken kişilerden olmadığınız hususunun tarafınızdan savunulması gerekmektedir diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Old 15-09-2011, 21:37   #6
oguzhand0

 
Varsayılan

Değerli dostlar ve meslektaşlar

Aynen ben de sizin düşüncelerinize özellikle Sayın Yiğit' in düşüncelerine tamamiyle katılıyorum.

Ancak maalesef kazın ayağı öyle değil...

Tapuya ilişkin akit tablosunda taşınmazın müvekkilce intikali 10 Ağustos, haczin fekki tarihi ise 18 ağustos.

Elimde ilgili icra dairelerinin haciz kaldırma müzekkereleri ver 7 Ağustos tarihli ancak HAKİM BEY hacizlerin kurulma kaldırılma vb. hususlar akit tablosundan anlaşıldığı için ilgili icra dosyalarının celbi talebimi kabul etmedi...

Yani kafasında "BU TAŞINMAZ DAVALI TARAFÇA HACİZLİ BİR ŞEKİLDE DEVRALINMIŞ" düşüncesi baskın...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tasarrufun iptali davası!! qendal21 Meslektaşların Soruları 14 30-06-2018 21:50
Muvazaalı taşınmaz satışı, tapu iptali davası, üçüncü kişinin açacağı tasarrufun iptali davası av.metinmso Meslektaşların Soruları 4 10-10-2010 00:20
izale-i şuyu davası ile alınmış g.menkul için tasarrufun iptali davası johnross Meslektaşların Soruları 2 22-04-2010 11:26
Tasarrufun iptali davası tolgaaltun Meslektaşların Soruları 2 09-06-2007 10:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06388807 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.