Borçlunun Yedieminlik Görevini Bırakmak İstemesi/ İcra Müdürünün Yetkisi

Alıntı: Yazan Hades Mahcuzların alacaklının muvafakatı ile borçluda bırakılması söz konusu iken; borçlunun yediemin olmadığından ve/veya muhafaza işleminin gerçekleşmediğinden bahsetmeyeceksinizdir (umarım ) ??? Saygılarımla...

O zaman şu mesajı neden yazdığınızı açıklasanız da, bu kısır tartışmaya son versek.

Alıntı: Alacaklı haciz ve muhafaza talep etmiş ve haciz ve muhafaza gerçekleşmiştir. Alacaklının haczedilen mallar için elan muhafaza talebi yoktur ki; mahcuzlar zaten muhafaza altına alınmıştır???

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Alıntısını yaptığım maddeyi birlikte yorumlayalım mı? KANUN NO: 2004 İCRA VE İFLAS KANUNU MAHCUZ MALLARI MUHAFAZA TEDBİRLERİ 1- TAŞINIRLAR HAKKINDA MADDE 88 Değişik 5. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.21) İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine hacizli malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere re'sen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü icra mahkemesinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar icra mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür Bu fıkraya göre, hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı bile icra müdürü ancak icra mahkemesi kararı ile satabilmektedir. Ben halen, icra müdürünün kendisine yapılan müracaatı red etmek zorunda olduğunu; kararın icra mahkemesine ait olacağını iddia ediyorum.

Suat bey, bu maddede re'sen "satış" gibi mülkiyet hakkına son veren bir işlem var. Yeddiemin değişikliği ile ("re'sen") satış kararı takdir edersiniz ki aynı şey değildir.

Alıntı: Yazan Suat Ergin İcra müdürünün kendisine yapılan müracaatı red etmek zorunda olduğunu; kararın icra mahkemesine ait olacağını iddia ediyorum

Geçerli bir yasal dayanak ya da hukuki gerekçe göstermeniz şartıyla neden olmasın!

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Alıntısını yaptığım maddeyi birlikte yorumlayalım mı? Bu fıkraya göre, hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı bile icra müdürü ancak icra mahkemesi kararı ile satabilmektedir. Ben halen, icra müdürünün kendisine yapılan müracaatı red etmek zorunda olduğunu; kararın icra mahkemesine ait olacağını iddia ediyorum.

Suat Bey
Bu madde satış istenmediği için haczi düşen veya başka bir şekilde yeddiemin depolarında kalan mallar için bence. Burada talepte bulunacak birisi olmadığı için nasıl satılacağı ve paranın ne yapılacağı konusunda doğal olarak hakim kararı aranacaktır. Bu maddenin tartışılan olaya uygulanabileceğini veya bu maddenin o olaya kıyas yapılabileceğini düşünmüyorum

Taşınır malların haczedilmiş sayılabilmesi için,icra dairesinin istediği zaman bu mallarael koyabilmek imkanına sahip olması gerekir.Bunun için ,icra müdürünün haczettiği taşınır malları ya kendisi ele geçirip icra dairesinde muhafaza altına alması veya bir yediemine teslim etmesi veya istenildiği zaman verilmek şartı ile geçiçi olarak borçlu veya 3 kişi elinde bırakması gerekir.Her üç halde de icra dairesi,satılacağı zaman hacizli taşınır malı elde edebilmek imkanına sahiptir.Baki Kuru Ucra ve İfllas Hukuku El kitabı S.371-372- Kaldı ki hacizli maldan tasarruf alacaklının muafakatı İcra Müdürünün iznine bağlıdır Md.86-Borçlunun İcra Müdürlüğüne müracaat ederek kendisine geçiçi olarak yediemin olarak teslim edilen malların alınmasını talep hakkı vardır.Zira muhafaza ve satış giderleri tüm alakadarları ilğilendirdiği için öncelikle masraf yapan alacaklıya satış bedelinden tercihen ödenecektir.
Borçlu-yediemin memleketi terk ederse ne olacak sorusu sayın üyelerce gündeme getirildiği için TCK.289/3 maddesine göre "Muhafaza görevini kötüye kullanmak"suçunun oluşabilmesi için borçludan kendisine teslim edilen malların resmen istenmesi halinde oluşacağı aksi halde suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı yönündedir.
Saygılarımla

Alıntı: Yazan selcukcete Taşınır malların haczedilmiş sayılabilmesi için,icra dairesinin istediği zaman bu mallarael koyabilmek imkanına sahip olması gerekir.Bunun için ,icra müdürünün haczettiği taşınır malları ya kendisi ele geçirip icra dairesinde muhafaza altına alması veya bir yediemine teslim etmesi veya istenildiği zaman verilmek şartı ile geçiçi olarak borçlu veya 3 kişi elinde bırakması gerekir.Her üç halde de icra dairesi,satılacağı zaman hacizli taşınır malı elde edebilmek imkanına sahiptir.Baki Kuru Ucra ve İfllas Hukuku El kitabı S.371-372- Kaldı ki hacizli maldan tasarruf alacaklının muafakatı İcra Müdürünün iznine bağlıdır Md.86-Borçlunun İcra Müdürlüğüne müracaat ederek kendisine geçiçi olarak yediemin olarak teslim edilen malların alınmasını talep hakkı vardır.Zira muhafaza ve satış giderleri tüm alakadarları ilğilendirdiği için öncelikle masraf yapan alacaklıya satış bedelinden tercihen ödenecektir. Borçlu-yediemin memleketi terk ederse ne olacak sorusu sayın üyelerce gündeme getirildiği için TCK.289/3 maddesine göre "Muhafaza görevini kötüye kullanmak"suçunun oluşabilmesi için borçludan kendisine teslim edilen malların resmen istenmesi halinde oluşacağı aksi halde suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı yönündedir. Saygılarımla

Sayın selcukcete,

Öncelikle mesaj için tekrar teşekkürler. Ancak tartışma konusunda düşüncenizi net olarak öğrenemedim. Şu soruyu yanıtlabilir misiniz?

Alacaklının muvafakatı olmadan, borçlu kendisine yediemin olarak bırakılan mahcuzların başka bir yediemine(yedindeki malların muhafaza altına alınmasını)verilmesini icra müdürlüğünden talep ederse, icra müdürünün kararı ne olacaktır? Alacaklının muvafakatını aramadan karar vererek, talebi kabul edecek midir?

Değerli meslektaşlarım, yeni bir soru sormaktansa ilgisi sebebiyle bu forumda sormayı( affınıza sığınarak )uygun gördüm;" haciz ve muhafaza işlemi talimat icra dairesince yapıldığı takdirde ( yediemin 3. şahıstır) yed'i emin değişikliği talebimiz, -alacaklı vekili olarak - talimat icra dairesine mi yoksa asıl icra dairesine mi yapılmalıdır?" Teşekkürler....

Alıntı: Yazan krizantem Değerli meslektaşlarım, yeni bir soru sormaktansa ilgisi sebebiyle bu forumda sormayı( affınıza sığınarak )uygun gördüm;" haciz ve muhafaza işlemi talimat icra dairesince yapıldığı takdirde ( yediemin 3. şahıstır) yed'i emin değişikliği talebimiz, -alacaklı vekili olarak - talimat icra dairesine mi yoksa asıl icra dairesine mi yapılmalıdır?" Teşekkürler....

Asıl icra müdürlüğüne yapılması gerekir.

Sayın meslektaşım;talimat icrası esas icra dairesi tarafından verilen kararların gereğini yapmakla mükelleftir.Esas icrada olduğu gibi talimat icrasında talep yada müzekkere ile işlem yaptığınızda icra müdür yada müdür yardımcısı bu talebinizi haklı olarak reddedecektir.Bu sebeple takiple ilgili bütün işlemlerin tabiri caizse kumandası yada yönlendirmesi esas icra dairesine aittir.Esas icra dairesi karar verirse talimat icrası bu kararı usul ve yasaya uygun olmak şartıyla uygulamakla mükelleftir.Nitekim Adalet Bakanlığı Tftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yazılan yıllık raporlarda ve tavsiyeler listesinde de talimatı uygulamakla görevli memur yada müstahdemin İİK nın sınırları çerçevesinde usul ve yasaya uygun olarak infazla mükellftir denilmektedir.SAYGILARIMLA.Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Sayın krizantem,

Bu durumda esas dosyada yapılması istenilen işleme ilişkin talep açıklandıktan sonra talimatı yerine getiren icra dairesinin ve talimat dosya numarasının belirtilmesinin gerekli olduğu kanısındayım. Böylelikle daha önce haciz ve muhafaza işleminin yapıldığı dosya üzerinden işlem yürütülebilecektir.

Saygılarımla.