çaresizim, hiç bir güvencem yok

Yirmi beş yıllık evliyim. Yıllardır yaşadığım sıkıntıları dört duvar arasına gizleyip, ailemi ve eşimi konumundan dolayı rencide etmemek adına sustum. Maalesef çocuklarım şiddetin ve huzursuzluğun olduğu bir ortamda büyümek zorunda kaldılar. Defalarca dayak yedim şiddete maruz kaldım. Eşim sekiz yıl önce iki yıl aralıklı olarak yatarak psikiyatrik yardım almasına rağmen düzelme olmadı. Rahatsızlığını kabul etmiyor ve sürekli beni suçluyor. Öfke kontrolünü yenemiyor. Eşyaları fırlatması, dayak, bağırma, ailemiz içinde bulunduğunda sinirlendiğinde tehlikeli araç kullanması vb. Ya kendini öldüreceğini ya da cinnet geçirip beni ve evde kim varsa öldüreceğini söylüyor.
Cinnet geçirip bu eylemi gerçekleştirenleri de örnek gösterip bağırarak ifade ediyor. Ailem Anadolu lu cahil bir aile. Yıllardır yaşadığım sıkıntımı ifade edemedim. '' Yerin eşinin yanıdır '' sözü ve çocuklarımı anne babasız büyütmeme adına çaresizliğimle evlendiğim günden beri süre getirdim.
Mesleğimi yapmama izin vermedi, kendi çabamla eşim istemese de çeşitli iş kollarında ayaklarım üzerinde durmaya çalıştım. Fakat eşimden dolayı sık tayin oluşumuz sebebiyle geçici işlerde çalışarak sosyal güvence elde edemedim. Kariyer ve sosyal güvence elde edebileceğim durumlarda da eşim engel oldu, kendime yetmemi engelledi. İşim yok, hiç bir gelirim güvencem yok. Çocuğumun biri başka bir il de üniversite eğitimi görüyor, 15 yaşında ki bir çocuğum yanımda. Çocuğumu güvenip te bırakıp boşanmaya gidemiyorum. Çok kere ölümü düşünüyorum ama yavrumun annesiz kalmasına acılar yaşamasına sebep olacağım için çaresiz kaldım.
Yaşamaktan hiç bir umudum kalmadı. Sürekli suçlanmaktan tehdit edilmekten ve mutsuz bir yaşamın için yediğim bir lokmadan dahi hoşnut değilim. Nefes almak istemiyorum. Psikolojim yıllardır çok kötüye gidiyor.
Ne yapacağımı bilemiyorum. Eşimin görevinden dolayı; derdimi anlatabileceğim hiç kimsem yok. Artık genç değilim, 45 yaşındayım, prazantebelim, eğitimliyim ama dışarıya Polyanacılık oynamaktan yoruldum. İş arıyorum görüştüğüm yerlerde eş durumum konumumdan dolayı çekiniyorlar. İşim olmadığı içinde kendimi ailemi kurtaramıyorum.
Oysaki ayakta durmak, çocuklarımı kurtarmak için ev temizlemeye, hasta bakmaya dahi razıyım.
Sıkıntı mı kimseye anlatamıyorum. Ne yapmalıyım ne olur yardımcı olun.
Kimliğim belli olmasın diye ve özelliklede eşimin işi- kurumu belli olmasın diye burada çok şeyi yazamadım.
Artık dayanacak gücüm kalmadı... Balkona çıkıp saatlerce betonu gözlüyorum, sonra yavrularım aklıma geliyor cesaret edemiyorum…

Sn.Katılımcı

Yaşamış olduğunuz olaylar zincirinin , tipik bir aile içi şiddet örneği olduğunu düşünüyorum.

Şiddet sadece fiziki yaralanma ile sonuçlanan olaylar değildir.Psikolojik ekonomik,sosyal,cinsel olabilir.Özgürlüklerden yoksun bırakmak da bir şiddettir.
Şiddet sonucu çaresizlik duygusu pek çok kez gözlemlenmektedir.

Ve şiddet iz bırakmadan gitmez.Özellikle psikolojik şiddet konunun uzmanları tarafından çeşitli testlerle tespit edilebilmektedir.

Hayatınızın bundan sonraki aşamasında ne yapmak istediğinize ilişkin sağlıklı karar verebilmenin ilk gereği güven içinde olmanız ve rahat bir nefes alarak karar vermeye uygun bilgileri edinmenizdir.

Bu nedenle öncelikle uzun süredir yaşamış olduğunuz şiddeti bir uzman aracılığı ile belgelemeniz önemlidir.
Bulunduğunuz yerde özellikle üniversitelerin adli tıp anabilim dalına başvurmanızı ve durumunuzu belgelemenizi ve hatta profesyonel destek almanızı öneriyoruz.

1-Düzenlenecek rapor ile en yakın Aile Mahkemesi Hakimine başvurarak yaşamış olduğunuz şiddet nedeniyle korunma kararı verilmesini talep edebilirsiniz.
Böylece eşinizin size ve çocuklara karşı korku ve şiddete yol açan eylemleri yasaklanabilir,iletişim vasıtaları ile sizi rahatsız etmesi,evdeki eşyalara zarar vermesi,müşterek konuta alkollü gelmesi veya burada alkol alması yasaklanabilir.Varsa silahını teslim etmesi emredilebilir.Yine gerek duyulursa bir kurumda tedavi olmaya zorlanabileceği gibi müşterek konuttan uzaklaştırma kararı verilebilir.

Kararla birlikte yaşam koşullarınız gözetilerek nafakaya hükmedilebilir vebu karar icra müdürlüğüne bildirilir.

Kararın eşinize açıklanmasından sonra eşiniz yasaklanan eylemleri yeniden gerçekleitirir ise şikayete bağlı olmaksızın ihbar ile dahi hakkında üç aydan altı aya kadar hapis cezası istemi ile dava açılır.

2-Ayrı yaşamakta haklı olduğunuzu ispatlayarak eşinizden nafaka talep edebilirsiniz.

3-Dilerseniz boşanma davası açabilir,müşterek konutun size ve çocuklara özgülenmesini isteyebilir ve dava süresince tedbir,boşanmaya karar verildiğinde ise yoksulluk ve iştirak nafakası isteyebilirsiniz.Koşulları varsa maddi ve manevi tazminat isteyebilir ve velayeti(çocuğun görüşü alınarak) isteyebilisiniz.

4-Boşanma davası sırasında veya sonrasında mal rejimi tasfiye alacağı için dava açabilirsiniz.

5-Herhangi bir dava açmadan mülkiyeti eşinize ait olan konut için tapu sicil müdürlüğüne başvurabilir ve evlilik süresince konutun aile konutu olarak özgülenmesini isteyebilirsiniz.

6-Eşinizin size yönelttiği şiddet eziyet veya en azından aile üyelerine kötü muameledir ve TCK da suç olarak düzenlenmiştir.Bu nedenle savcılığıa suç duyurusunda bulunabilir bu sırada barodan mağdur hakları servisinden size bir avukat atanmasını isteyebilirsiniz.

Genel olarak yasal olanaklar konusunda bilgi verebildiğimizi,ayrıntılı görüşmeyi bir avukatla doğrudan yapmanızın en uygunu olacağını yeniden hatırlatırız.

Mali durumunuz uygun değil ise bulunduğunuz yer baro adli yardım servisine veya temsilciliklerine başvurmanızı öneriyoruz.

Not:Eşinizin sosyal/ekonomik/kişisel konumu nedeniyle yasal yollara başvurmak sizi değil eşinizi kaygılandırması gereken bir durumdur.Eşiniz bu kaygıyı taşımıyorsa sizin onun adına bu kaygıyı taşımanız ve yasal olanaklardan uzak durmanız gerekmeyebilir.

Bir uzman ve bir avukatla görüşmek konuyu değerlendirmeniz ; karar vermenizi kolaylaştıracak ve sizi güçlendirecektir.

Merhaba...:Sayın katılımcı..:Yaşadığınız olay,karşılıklı saygının ortadan kalktığı, tipik bir aile içi temelinden sarsılan şiddet içerikli kronikleşmiş aile dramı,((sık sık tayin olmanız-eşinizin etrafa korku salması)),eşiniz kamu alanında çalışan resmi üniformalı bir memur olduğuna işaret edıyor...geçmiş olsun..burada yazdıklarınızı BELGELEMENİZ.. önem arz ediyor. ileride medeni haklarınızın korunmasına ışık tutması açısından bu gerekli..İNSAN HAKLARI açısından İNSANA YAKIŞIR ŞEKİLDE YAŞAMAK..en doğal hakkınız.sayın meslektaşım av.Yılmaz KAYAR hanım en ince teferruatına kadar sizleri aydınlatmış bulunmaktadır..harfiyen uyarsanız ,hakları nızı elde edebilirsiniz. kanaatini taşımaktayım...İNSAN A YAKIŞIR ŞEKİLDE HAKLARINIZI ELDE ETMEK İÇİN MÜCADELE RUHUNUZU BIRAKMAYINIZ... saygılar..(hukukcu)ECHOKOSMOS