Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

borçlu valilik ve idare davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-11-2007, 12:05   #1
onur lengerli

 
Varsayılan borçlu valilik ve idare davası

Saygıdeğer meslektaşlarım, hem meslekteki yeniliğim, hem de tecrübe eksikliği sebebi ile sizlerden fikir almak ve bilgi paylaşmak durumunda kalıyorum ve bu sebeple de yapılan tüm yardımlara çok teşekkür ediyorum. yine zorlayan ve cevabını aradığım bir konu ile karşı karşıyayım. Müvekkil inşaat muhendisi olup serbest çalışmakta. Valiliğin bir köprü inşaatına proje hazırlamış ve onun hazırlayıp üniversiteden onay aldırdığı projeye göre vallilik işi başlatmış. ancak arada bir sözleşme yok. sadece müvekkilin hazırladığı ve onay aldığı proje var. ve bunun valiliğe teslimini gösteren belgeler. valilik söz konusu proje bedelini ödememiştir. bu durumda direk idare mahkemesinde dava açmak mı gerekir yoksa önce usule uygun bir ihtar ve icrai bir takipmi yerinde olur? ya da başka fikri olan varmı? Saygı ve teşekkürlerimle...
Old 20-11-2007, 01:00   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

( Sözleşme yok derken herhalde yazılı bir sözleşme yok diyorsunuz.) Bk.m. 410 vd . uyarınca vekaletsiz işgörme hükümlerine dayanılarak adli yargıda dava açılabilir, diye düşünüyorum.


YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 1983/3180 K. 1984/381 T. 14.2.1984

ÖZET : 2490 sayılı Araştırma Eksiltme ve İhale Kanununa göre yapılmış bir sözleşme yoktur. Fakat dava konusu iş davacı müteahhide yaptırılmış ve yapılan iş de davalı tarafından kabul edilmiştir. Vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufa ait BK. nun 410 - 415. maddelerinde yazılı hükümlere göre iş sahibinin menfaati için yapılmış bir işte, yapan kimsenin hal icabına göre zaruri veya faydalı bütün masraflarını faiziyle ödemeye, iş sahibi mecburdur. Davalı Bakanlığın yapılan işten hasıl olma faydaları temellük ettiği de bir vakıadır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın Gebze Birinci Asliye Hukuk Hakimliği`nce görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 21.2.1983 tarih ve 232 - 29 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu ve gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 181.097 lira 60 kuruşun davalı bakanlıktan tahsiline dair davanın "... Kanun dışı bir anlaşma ile yapılan inşaat bedelinin davacıya ödenmesi olanağı bulunmadığından" mahkemece reddi kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Gebze - Çayırova Zirai Üretme Çiftliği ve Personel Eğitim Merkezine bağlı ............... Lisesi Müdürlüğü`nün satış yeri inşaatını malzemesi davalı idare tarafından karşılanmak suretiyle sözlü anlaşmaya müsteniden davacı müteahhide yaptırıldığı davalı Bakanlığın 17.8.1982 tarihli cevap layihası, Tarım ve Orman Bakanlığı Gebze Zirai Üretme Çiftliği ve Personel Müdürlüğü`nün 14.1.1983 tarih 44/901`ve 21.1.1983 gün 63/906 sayılı yazıları ile ... Bayındırlık Müdürü E., İnşaat Teknikeri H., Z.`nin müşterek imzalı keşif özeti raporlarından anlaşılmıştır.

Gerçekten 2490 sayılı Araştırma Eksiltme ve İhale Kanununa göre yapılmış bir sözleşme yoktur. Fakat dava konusu iş davacı müteahhide yaptırılmış ve yapılan iş de davalı tarafından kabul edilmiştir. Vekaleti olmadan başkası hesabına tasarrufa ait BK. nun 410 - 415. maddelerinde yazılı hükümlere göre iş sahibinin menfaati için yapılmış bir işde, yapan kimsenin hal icabına göre zaruri veya faydalı bütün masraflarını faiziyle ödemeye, iş sahibi mecburdur. Davalı Bakanlığın yapılan işten hasıl olma faydaları temellük ettiği de bir vakıadır.

Sayıştay`ın vizesini havi 1982 Mali Yılına ait ödeme emriyle Tarım ve Orman Bakanlığı Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü`nün 28 Aralık 1982 gün PED/PE - 104 sayılı yazı kapsamına göre iş bedelinin 181.000 lira olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığından bu sebeple 181.000 liranın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddi usul ve kanuna aykırı görülmüştür.

SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerle 181.000 liranın davalıdan tahsiline karar verilmek üzere mahalli mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 14.2.1984 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-11-2007, 12:20   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/3085
Karar: 2004/202
Karar Tarihi: 19.01.2004

ÖZET: Davada istenen; onarım, güçlendirme projesi ile bunun teknik uygulama sorumluluğu ( TUS ) bedelidir. Yanlar arasında bedeli istenen işlerin davacı tarafından yapılacağına dair yazılı bir sözleşme yoktur. Dosyaya delil olarak sunulan proje ise, yetkili mercilerce tastik edilmemiş ve tasdiki olanaksız avan projedir. Diğer yandan, davacı bu konudaki yönetmeliklere uygun işin ( TUS ) görevini yaptığını da kanıtlayamamıştır. Orta yerde yetkili mercice onaylanmış, uygulama özelliği bulunan bir proje de olmadığından, davacı kısmi ifadan sözederek avan proje bedeli de isteyemez. Ne var ki, davalı iş sahibi işin başında yapının önceki TUS görevlisi olan davacıya yapılacak işlerli ilgili danıştıklarını, bu danışmaya karşılık da 1 milyar TL ödendiğini kabul ettiğinden davacı sadece danışmanlık hizmetine karşılık bedel talep edebilir. O halde, bilirkişiden yeniden ek rapor alınarak davalı iş sahibinin kabulünde olan danışmanlık hizmeti ile ilgili, geleneğe veya tarifeye uygun bedelin ne olduğu sorulup saptanmalı, bu bedel 1 milyar TL.nin üstünde ise aradaki farka hükmedilmeli, aksi takdirde dava bütünüyle red olunmalıdır

(818 S. K. m. 355)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı Saadettin ile davalı vekili geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil ve davalı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Davada istenen; onarım, güçlendirme projesi ile bunun teknik uygulama sorumluluğu ( TUS ) bedelidir. Yanlar arasında bedeli istenen işlerin davacı tarafından yapılacağına dair yazılı bir sözleşme yoktur. Dosyaya delil olarak sunulan proje ise, yetkili mercilerce tastik edilmemiş ve tasdiki olanaksız avan projedir. Diğer yandan, davacı bu konudaki yönetmeliklere uygun işin ( TUS ) görevini yaptığını da kanıtlayamamıştır. Orta yerde yetkili mercice onaylanmış, uygulama özelliği bulunan bir proje de olmadığından, davacı kısmi ifadan sözederek avan proje bedeli de isteyemez. Ne var ki, davalı iş sahibi işin başında yapının önceki TUS görevlisi olan davacıya yapılacak işlerli ilgili danıştıklarını, bu danışmaya karşılık da 1 milyar TL ödendiğini kabul ettiğinden davacı sadece danışmanlık hizmetine karşılık bedel talep edebilir. O halde, bilirkişiden yeniden ek rapor alınarak davalı iş sahibinin kabulünde olan danışmanlık hizmeti ile ilgili, geleneğe veya tarifeye uygun bedelin ne olduğu sorulup saptanmalı, bu bedel 1 milyar TL.nin üstünde ise aradaki farka hükmedilmeli, aksi takdirde dava bütünüyle red olunmalıdır. Bu yönler gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz nedenlerinin reddine, 2.bent uyarınca temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 375 milyon TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.1.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
*************************************
Old 20-11-2007, 12:49   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın korayad'ın göndermiş oluduğu kararın aynısını ama daha gencini aşağıda sunuyorum. Saygılarımla



YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2006/3356 K. 2006/3950 T. 27.6.2006

• VEKALETSİZ İŞ GÖRME ( Davalı Kurum Kamu Kurumu Olup 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa Tabi Olduğu - Yapılan Tüm Sözleşmelerin Bu Yasa Kapsamında Olması Gerekeceği )

• KAMU İHALE KANUNU ( Davalı Kurum Kamu Kurumu Olup 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa Tabi Olduğu - Yapılan Tüm Sözleşmelerin Bu Yasa Kapsamında Olması Gerekeceği )

• YOL YAPIMINDAN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ ( Davalı Kurum Kamu Kurumu Olup 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa Tabi Olduğu - Yapılan Tüm Sözleşmelerin Bu Yasa Kapsamında Olması Gerekeceği )

818/m.410

ÖZET : Dava, yol yapım bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı kurum kamu kurumu olup, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na tabidir. Yapılan tüm sözleşmelerin bu yasa kapsamında olması gerekeceğinden, sözle anlaşma ile iş yapılması yasaya aykırıdır. Ne var ki, davaya konu yol inşaatının yapıldığı ve halen belediyece kamu hizmetine tahsis edildiği dosya içeriği ile sabittir. Bu durumda uyuşmazlığın vekaletsiz iş görme hükümlerince çözümlenmesi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, yol yapım bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılmıştır.
Davalı Belediye, İhale Kanunu'na uygun yapılmış ihale ve sözleşme ilişkisi bulunmadığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin husumet yokluğundan davanın reddine dair kararı davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Davalı yol yapım işiyle ilgili encümen kararları var ise de davacıya usulen işin ihale edildiğine dair ihale kararı da bulunmamaktadır. Davalı kamu kurumu olup, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na tabidir. Yapılan tüm sözleşmelerin bu yasa kapsamında olması gerektiğinden, sözlü anlaşmayla iş yaptırılması yasaya aykırıdır. Ne var ki, davaya konu yol inşaatının yapıldığı ve halen belediyece kamu hizmetine tahsis edildiği dosya içeriğiyle sabittir. Bu durumda uyuşmazlığın BK.nun 410. ve devamı maddeleri uyarınca vekaletsiz iş görme hükümlerince çözümlenmesi gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, davaya konu yolun bulunduğu yerde uzman bilirkişilerce keşif yapılarak belediyenin kullanımında olan ( kamunun yararlandığı oranda ) iş miktarının saptanması, yapıldığı yıl piyasa fiyatlarıyla davacı alacağının hesaplanması ve sonuca göre hükme varılmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle kararın ( BOZULMASINA ), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idare aleyhine açılan tazminat davası avk-e Meslektaşların Soruları 4 24-09-2010 09:24
iki borçlu ve iptal davası-hak düşürücü süre avhalit Meslektaşların Soruları 0 18-09-2007 15:01
idare hukuku tazminat burçin solmaz Meslektaşların Soruları 10 19-07-2007 12:44
idare kararına karşı tazminat davası superavukat Meslektaşların Soruları 4 20-02-2007 11:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05447698 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.