Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tüketici görev alanı bilinmezliği

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-09-2011, 10:48   #1
bugratanir

 
Varsayılan Tüketici görev alanı bilinmezliği

Değerli Meslektaşlarım biliyorum konu daha önce açılmıştı fakat spesifik bir olayla karşı karşıyayım. Müvekkilim bir tur şirketinden yurt dışı için tur satın alıyor ve vize sorunu yüzünden tura gidemiyor. Vizeyi de turu satan şirket ayarlayamıyor. Paranın yarısını alan şirket iade etmediği gibi öteki yarısını da talep etmeye kalkıyor. Şimdi bu konuda makbuzla takip açtım tabii ki itiraz ettiler. Buna ilişkin itirazın iptali davasını Tüketici Mahkemesinde açarsam kazanma şansımın daha çok olacağı görüşündeyim fakat görevsizlik kararından da vekalet ücreti açısından çekinmiyor değilim. Değerli görüşlerinizi beklliyorum. Saygılarımla...
Old 17-09-2011, 10:58   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bugratanir
Değerli Meslektaşlarım biliyorum konu daha önce açılmıştı fakat spesifik bir olayla karşı karşıyayım. Müvekkilim bir tur şirketinden yurt dışı için tur satın alıyor ve vize sorunu yüzünden tura gidemiyor. Vizeyi de turu satan şirket ayarlayamıyor. Paranın yarısını alan şirket iade etmediği gibi öteki yarısını da talep etmeye kalkıyor. Şimdi bu konuda makbuzla takip açtım tabii ki itiraz ettiler. Buna ilişkin itirazın iptali davasını Tüketici Mahkemesinde açarsam kazanma şansımın daha çok olacağı görüşündeyim fakat görevsizlik kararından da vekalet ücreti açısından çekinmiyor değilim. Değerli görüşlerinizi beklliyorum. Saygılarımla...


Paket tur sözleşmelerinden doğan davaların çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunda şüphe yoktur. Ekte 1-2 karar var, inceleyeniz


T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/7789

K. 2006/12275

T. 25.9.2006

• PAKET TUR SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN TAZMİNAT ( Tahkim Şartına İlişkin Maddenin Davacı Tüketici İle Müzakere Edilerek Karşılıklı Mutabakatla Hüküm Altına Alındığına İlişkin Bir Delilin Varlığı İddia ve İspat Edilemediği - Tüketici Mahkemesinin Görevli Olduğu )

• STANDART NİTELİKTEKİ SÖZLEŞMELER ( Eğer Bir Sözleşme Şartı Önceden Hazırlanmışsa ve Özellikle Standart Sözleşmede Yer Alması Nedeniyle Tüketici İçeriğine Etki Edememişse O Sözleşme Şartının Tüketiciyle Müzakere Edilmediği )

• TAHKİM ŞARTININ GEÇERLİLİK KOŞULU ( Yazılı Şekilde Yapılması Şart Olduğu )

• TÜKETİCİ ALEYHİNE HAKSIZ ŞART ( Davacı Tüketici İle Davalı Arasındaki Sözleşmeden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Tüketici Mahkemelerinin Görevini Ortadan Kaldıran Anlaşmanın Davacı Açısından Bağlayıcılığı Olmadığı )

• TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN GÖREVİ ( Davacı Tüketici İle Davalı Arasındaki Sözleşmeden Doğan Uyuşmazlıkların Çözümünde Tüketici Mahkemelerinin Görevini Ortadan Kaldıran Anlaşmanın Davacı Açısından Bağlayıcılığı Olmadığı )

1086/m.517

4077/m.6/C,23

ÖZET : Dava, paket-tur sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kural, bir uyuşmazlığın çözülmesi görevinin yetkili mahkemelere ait olmasıdır. Ancak, taraflar tahkim sözleşmesi yapabilecekleri gibi, yapmış oldukları sözleşmeye tahkim şartı da koyabilirler. 1086 sayılı HUMK'nın 517. maddesine göre tahkim sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekil şarttır.
Davalının dayandığı paket-tur sözleşmesinde davacının imzası bulunmadığına göre, bu davacı açısından geçerli bir tahkim sözleşmesinden söz edilemez.

4077 sayılı Kanun'un 6. maddesine göre, satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyiniyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şart olup tüketici için bağlayıcı değildir.

Anılan maddeye göre, eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Somut olayda, paket-tur sözleşmesinin genel işlem şartlarını da içerir şekilde davalı tarafından düzenlenen ve standart nitelikte bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Tahkim şartına ilişkin maddenin davacı tüketici ile müzakere edilerek karşılıklı mutabakatla hüküm altına alındığına ilişkin bir delilin varlığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu nedenle, davacı tüketici ile davalı arasındaki sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevini ortadan kaldıran anlaşmanın davacı açısından bağlayıcılığı yoktur.

DAVA : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, ödemenin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacılar, davalının düzenlediği Kızıldeniz-Piramitler-2 adlı geziye 23-30 Kasım 2003 tarihinde katılmak üzere sözleşme yapıldığını, ancak gezide ayıplı hizmet verildiğini ileri sürerek, ödenen tur bedeli 1.732 dolar ile 50'şer YTL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.

Davalı, yersiz olan davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, sözleşmeye göre uyuşmazlığın çözümünün Tursab Tahkim Kurulu'na ait olduğundan mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, paket-tur sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı Zeynep ile davalının imzasını taşıyan 11.11.2003 tarihli sözleşmenin 19. maddesi "bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda Tursab Tahkim Kurulu ve usulleri yetkili olup, sözleşmeye konu ürünün kusurlu olarak sunulması durumunda, bu kusurların tespiti ve tazmini ile ilgili olarak, Tursab Tüketici Taleplerini Değerlendirme Çizelgesi hükümlerinin uygulanacağını tüketici kabul ve beyan etmektedir" hükümlerini içermektedir. Mahkemece, açıklanan sözleşme hükmüne göre görevsizlik kararı verilmiştir. Kural, bir uyuşmazlığın çözülmesi görevinin yetkili mahkemelere ait olmasıdır. Bunun dışında tarafların bir tahkim sözleşmesi yapmak veya yaptıkları bir sözleşmeye tahkim şartı koymak istediklerini, başka bir anlatımla sözleşmelerinden doğacak uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesini istediklerini tahkim sözleşmesinde veya tahkim şartında açık ve kesin olarak belirtmeleri gerekir.
HUMK'nın 517/2. maddesi hükmü gereğince, yazılı şekil, tahkim sözleşmesi için geçerlilik şartıdır. Yazılı olmayan tahkim sözleşmesi geçersizdir. Davalının dayandığı paket-tur sözleşmesinde davacılardan Hülya'nın imzası bulunmadığına göre, bu davacı açısından geçerli bir tahkim sözleşmesinden söz etmek olanaksızdır.

4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Kanun'un "Sözleşmedeki Haksız Şartlar" başlığını taşıyan 6. maddesinde "Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyiniyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar, tüketici için bağlayıcı değildir.

Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez" hükümleri düzenlenmiştir.

Somut olayda, paket-tur sözleşmesinin genel işlem şartlarını da içerir şekilde davalı tarafından düzenlenen ve standart nitelikte bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Özellikle, tahkim şartına ilişkin maddenin davacı tüketici Zeynep ile müzakere edilerek karşılıklı mutabakatla hüküm altına alındığına ilişkin bir delilin varlığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu nedenle, davacı tüketici Zeynep ve Hülya ile davalı arasındaki sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevini ortadan kaldıran 19. maddenin bu davacı açısından bağlayıcılığı yoktur. Bu nedenle, gerek davacı Zeynep, gerekse davacı Hülya açısından açıklanan gerekçelerle işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacılar yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/6195

K. 2008/12026

T. 20.10.2008

• TAHKİM ŞARTI ( Paket Tur Tatil Sözleşmesinden Doğan İhtilaf Tüketici Mahkemesinde Görüleceğinden Sözleşmedeki Tahkim Şartının Geçersiz Olduğu )

• PAKET TUR TATİL SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN İHTİLAF ( Tüketici Mahkemesinde Görüleceğinden Sözleşmedeki Tahkim Şartının Geçersiz Olduğu )

• GÖREV ( Paket Tur Tatil Sözleşmesinden Doğan İhtilaf Tüketici Mahkemesinde Görüleceğinden Sözleşmedeki Tahkim Şartının Geçersiz Olduğu )

• TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN GÖREVİ ( Paket Tur Tatil Sözleşmesinden Doğan İhtilaf Tüketici Mahkemesinde Görüleceğinden Sözleşmedeki Tahkim Şartının Geçersiz Olduğu )

1086/m.516, 532, 533, 536

4077/m.1, 2, 3, 22, 23

2709/m.172

ÖZET : Taraflar arasındaki paket tur tatil sözleşmesinden doğan ihtilaf, 4077 sayılı kanunun 1,2,3/c-f ve 23.maddeleri nazara alındığına bu yasa kapsamında kalmakta ve ihtilafı çözmede tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, sözleşmedeki tahkim şartı geçersizdir. Uyuşmazlığın hakemler vasıtası ile çözümlenme olanağı yoktur. Öyle olunca, hakem kurulunca açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek, görevleri kapsamında olmayan dava hakkında verdikleri, usul ve yasaya aykırı karar, HUMK 533/3 maddesi hükmü gereği bozulmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki Türsab tahkim kurulu kararı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı Anı Turizm Ltd.Şti’den 10 günlük paket tur satın aldığını, ancak vaad edilen koşulların bulunmaması nedeniyle vaad edilen şekilde tatil yapamadıklarını ileri sürerek, ödenen 2.330,00 YTL bedelin iadesi için, sözleşmedeki Tursab Tahkim Kurulunun ihtilaflarda yetkili olduğuna ilişkin tahkim şartı uyarınca Türsab Tahkim Kuruluna başvuruda bulunmuş, tahkim kurulunun 27.08.2007 tarihli kararı ile davanın kabulüne, karar verilmesi üzerine, kararın HMUK 532. madde ve devamı uyarınca tebliği ve tasdiki için İstanbul 3.Tüketici Mahkemesine başvurusu üzerine, tahkim kurulu kararı taraflara tebliğe çıkarılmış; hakem kararı davalı tarafından esası yönünden temyiz edilmiştir.

Tursab Tahkim Kurulunun 27.08.2007 tarihli kararının incelenmesinde, davacının davalı Anı Tur Seyhat Acentası–Veli çilsal ile 27.08.2007 tarihinde sözleşme imzaladığı, bu sözleşmeye istinaden Utopıa World Hotelde 20.06.2007-30.06.2007 tarihleri arasında beraberindekiler ile birlikte tatil yapmak için rezervasyon yaptırarak bedelini ödediği, ancak sözleşmede vaad edilen koşullara sahip olmaması nedeniyle tatil yapamadıklarından tur bedeli için ödedikleri meblağın iadesine karar verilmesi için Tursab Tahkim Kuruluna başvurduğu, davalıların talebin reddini talep ettikleri, tahkim kurulunca 4822 sayılı yasa gereğince davalılar tarafından ayıplı hizmet verildiğinin kabulü ile ödenen bedelin iadesine karar verildiği hususları ihtilafsızdır. İhtilafın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki ilişkini hukuki durumunun belirlenmesi ve 4077 sayılı kanunu kapsamındaki ihtilafların tahkime tabi olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

Tahkime ait hükümler HUMK 516-536. maddelerinde düzenlemiş olup, taraflar arasında doğan ve adli yargının görevli olduğu her çeşit uyuşmazlıkların çözülmesinde genel kural olarak, mahkemeler görevlidir.

Ancak bir hak üzerinde ihtilafa düşen tarafların kamu düzenine ilişkin olmayan konularda anlaşarak bu uyuşmazlığın giderilmesini mahkemeler yerine, özel kişilere bırakmaları mümkündür. Usul Hukukumuzda, bir davanın hakemler marifetiyle bakılıp sonuçlandırılması özel bir yargı yoludur. Kanunların açıkça veya zımni olarak cevaz verdiği hallerde tahkim yolu açıktır. Taraflar aralarındaki uyuşmazlığın hakem yolu ile çözülmesi hususunda irade serbestisine sahiptirler. Davacı ile davalı Anı Türizim seyhat Acentasıi arasında düzenlenen 03.06.2007 tarihli müşteri sözleşmesinin 7.6 maddesindeki tahkim şartına dayanarak, dava hakem heyetinde açılmış ve hakem heyetince görülerek sonuçlandırılmıştır.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesi ile amacının "Bu kanunun amacı, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarının tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlemeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir." olduğu, 2.maddesi ile kapsamının "Bu Kanunun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar." olduğu, 3.maddesi ile de kanunun uygulaması ile ilgili tarifler yapılmış, 22.maddesi ile Tüketici Sorunları Hakem Heyeti oluşturulup, bu hakem heyetine hangi hallerde mecburi olarak, hangi hallerde ihtiyari olarak başvurulabileceği belirtildikten sonra, 23.maddesi ile bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir.

4077 sayılı kanunun amacını belirleyen 1.maddesini açık hükmü ile yasanın bütününden, anayasanın 172.maddesinde yer alan "Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirleri alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder." hükmü doğrultusunda, birey olarak daha zayıf ve korunmaya muhtaç durumda olan tüketicilerin, satıcı, sağlayıcı vs. karşısında daha etkin bir şekilde korunmasını sağlamak, sosyal ve iktisadi hayattaki gelişmeler karşısında, çağdaş hukuka uygun olarak bu yasanın hazırlanıp çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Tüketicinin sağlığını, güvenliğini, ekonomik çıkarlarını korumak, aydınlatmak her şeyden önce devletin anayasa ile üstlendiği görevleridir. Bu yasa ile kamunun yararının korunması, sosyal düzen ve adaletin, tüketiciler ile satıcılar-sağlayıcılar vs. arasında kapsamlı bir ahengin sağlanması amaçlanmıştır. Bu kanun ile tüketici korunurken aynı zamanda kamu düzeninin sağlanması amaçlanmış olduğundan, kanunun doğrudan kamu düzeni ile ilgili olduğunda hiç tereddüt edilmemelidir.

Tüketicinin korunmasını amaçlayan 4077 sayılı kanunun kamu düzeni ile ilgili özel bir kanun olması, bu yasanın 22. maddesi ile tüketici sorunları hakem heyeti olarak bir hakem heyeti oluşturulmasından, yasa koyucunun böylece zımnen özel tahkim yolunu kapadığı, 23.maddesindeki bu kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafların tüketici mahkemelerinde görüleceği şeklindeki hükmünden, görevli mahkemenin yasa ile açıkça belirlendiği ve bu kanunun uygulanmasından çıkan ihtilafların mutlaka tüketici mahkemelerinde veya miktara göretüketici hakem heyetlerinde bakılması gerektiği, tahkim yolu ile özel hakemler önünde görülemeyeceğinin kabulü gerekir.

Somut olayda, taraflar arasındaki paket tur tatil sözleşmesinden doğan ihtilaf, 4077 sayılı kanunun 1,2,3/c-f ve 23.maddeleri nazara alındığına bu yasa kapsamında kalmakta ve ihtilafı çözmede tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, sözleşmedeki tahkim şartı geçersizdir. Uyuşmazlığın hakemler vasıtası ile çözümlenme olanağı yoktur. Öyle olunca, hakem kurulunca açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek, görevleri kapsamında olmayan dava hakkında verdikleri, usul ve yasaya aykırı karar, HUMK 533/3 maddesi hükmü gereği bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 20.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/15280

K. 2006/16427

T. 18.12.2006

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Paket Tur Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi Görevli Olduğu )

• PAKET TUR SÖZLEŞMESİ ( Doğan Uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi Görevli Olduğu - Maddi ve Manevi Tazminat )

• GÖREV ( Paket Tur Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi Görevli Olduğu - Maddi ve Manevi Tazminat )

4077/m. 6, 23

1086/m. 7

ÖZET : Dava, paket tur sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 'un uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Dosya kapsamından taraflar arasında 4077 Sayılı Kanunun 6/c maddesinde tanımlanan paket tur sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevli olduğu halde yerel mahkeme aksi kanaat ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki ayıplı hizmet davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalılardan ... A.Ş. ile 22.07.2005 tarihinde, 07.08.2005 14.08.2005 tarihleri arasında Roma, Floransa, Venedik gezilerini kapsayan paket tur sözleşmesi imzaladığını, ulaşım hizmetinin diğer davalı tarafından gerçekleştirildiğini, dönüş sırasında bavullarının kaybolduğunu, bu nedenle maddi, manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 1000.- YTL maddi, 4000.- YTL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan ... AŞ., davada ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, davanın usulden, diğer davalı ise davanın esastan reddini savunmuşlardır.

Mahkemece uyuşmazlığın hava taşıma sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle TTK'nun 4/1. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava söz konusu olduğundan davada tüketici mahkemesinin değil, miktar da göz önüne alınarak sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... AŞ. tarafından temyiz edilmiştir.

1- 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş; yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı, kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımlan verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı ve davalılardan ... A.Ş. arasında 4077 Sayılı Yasanın 6Ic maddesinde tanımlanan paket tur sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir. Davacı ile diğer davalı A... AŞ. arasında paket tur sözleşmesi bulunmaması mahkemenin görevine etkili değildir. Birlikte davalı gösterilen A... AŞ. hakkında da davanın diğer davalıya teb'an özel mahkeme niteliğindeki tüketici mahkemesinde görülmesi gerekir. O halde dava görevli mahkemede açıldığından mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre, davalı ... A.Ş.'nin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına.

SONUÇ : Davacı tarafından temyiz olunan kararın 2 nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, 2 nolu bentte gösterilen nedenle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-09-2011, 11:36   #3
bugratanir

 
Varsayılan

üstad çok teşekkür ederim fakat ortada müvekkilime imzalatılmış bir sözleşme de yok. yalnıza sözle yapmışlar bu alışverişi. Bu bir sorun yaratır mı?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
site yönetiminin taraf ehliyeti, asliye hukuk-tüketici mah.-görev alanı, satım-eser sözleşmesi av.selahattin07 Meslektaşların Soruları 4 22-01-2012 15:58
idari yargının görev alanı prag Meslektaşların Soruları 5 08-12-2010 11:57
Tüketici mahkemesinin görev alanı. Av.Tuğba Göktepe Meslektaşların Soruları 1 08-03-2010 13:41
devletin tacirliği- ticaret mahkemesinin görev alanı ağaoğlu Meslektaşların Soruları 2 18-04-2007 15:51
ticaret mahkemesinin görev alanı mustafayıldız Hukuk Sohbetleri 1 23-04-2006 15:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05583501 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.