Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-11-2011, 15:58   #1
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan Dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle yargılama giderlerinden sorumluluk

İnşaat işinin düzgün yapılmaması sebebiyle uğranılan zararla ilgili olarak kendisine tebliğ edilen adi ihtarnameye cevap vermeyen, akabinde tebliğ edilen noter ihtarnamesine de cevap vermeyen, hakkında başlatılan ilamsız takibe itirazında ise işin düzgün ve gereği gibi yapıldığını ve borcu olmadığını belirterek takibe itiraz eden, hakkında açılan itirazın iptali davasında ise işin kendisi tarafından yapılmaması sebebiyle husumete itiraz eden borçlu hakkında, HMK md 327/2 (Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez) hükmünün tatbik edilip edilemeyeceği ile ilgili görüşlerinizle yardımcı olabilir misiniz.
Old 21-11-2011, 16:06   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İlhan_ERDEN
İnşaat işinin düzgün yapılmaması sebebiyle uğranılan zararla ilgili olarak kendisine tebliğ edilen adi ihtarnameye cevap vermeyen, akabinde tebliğ edilen noter ihtarnamesine de cevap vermeyen, hakkında başlatılan ilamsız takibe itirazında ise işin düzgün ve gereği gibi yapıldığını ve borcu olmadığını belirterek takibe itiraz eden, hakkında açılan itirazın iptali davasında ise işin kendisi tarafından yapılmaması sebebiyle husumete itiraz eden borçlu hakkında, HMK md 327/2 (Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez) hükmünün tatbik edilip edilemeyeceği ile ilgili görüşlerinizle yardımcı olabilir misiniz.

Maddeyi yazan, sanki sizin borçlunuzu tanıyormuş gibi tarif etmiş.
Old 21-11-2011, 16:28   #3
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

İlamsız takibe verdiği cevapta"işin düzgün ve gereği gibi yapıldığını"belirten bir itirazda bulunan borçlunun,husumet itirazı mesnetsiz kalır327/2 ye de gerek kalmaz herhalde
Old 21-11-2011, 16:44   #4
av_mkaraman

 
Varsayılan

Anladığım kadarıyla bir eser sözleşmesi söz konusu. İcra dosyasına sunulan itiraz beyanı"bağlantılı birleşik ikrar" niteliğindedir diye düşünüyorum. Yani aradaki ilişkiyi kabul etmiş, ancak borcu olmadığını bildirmiştir. Hatta bu haliye-Yargıtay Kararları uyarınca-ıspat külfetini bile üstüne aldığını düşünmekteyim.
Old 21-11-2011, 16:47   #5
av_mkaraman

 
Varsayılan

13. Hukuk Dairesi 2002/10468 E. 2002/13325 K. Şu karara bir göz atın işinize yarayabilir.
Old 21-11-2011, 16:55   #6
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İlhan_ERDEN
İnşaat işinin düzgün yapılmaması sebebiyle uğranılan zararla ilgili olarak kendisine tebliğ edilen adi ihtarnameye cevap vermeyen, akabinde tebliğ edilen noter ihtarnamesine de cevap vermeyen, hakkında başlatılan ilamsız takibe itirazında ise işin düzgün ve gereği gibi yapıldığını ve borcu olmadığını belirterek takibe itiraz eden, hakkında açılan itirazın iptali davasında ise işin kendisi tarafından yapılmaması sebebiyle husumete itiraz eden borçlu hakkında, HMK md 327/2 (Bir kişi davada sıfatı olmadığı halde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verirse, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi halinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez) hükmünün tatbik edilip edilemeyeceği ile ilgili görüşlerinizle yardımcı olabilir misiniz.

Cevabın evet olduğunu düşünüyorum. Gerçekten davada husumet yöneltmekte hata yaptığınıza emin misiniz? Cevap evet ise, davalı taraf sıfatı olmadığı halde kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet vermiştir.

Geçtiğimiz hafta, daha önceden forumda paylaştığım iş kazasına dayanan, husumet konusunda oldukça karışık bir dosyamda bahsi geçen HMK maddesini belirten ve gazete aslı, internet çıktısı ve ticaret sicil kaydı ile ceza davası dosyasını delil olarak gösteren dilekçem mukabilinde hakime hanım, davanın husumet yokluğu nedeniyle aleyhime olacak şekilde davanın reddine karar verirken, yargılama giderlerinden vekalet ücretinden sorumlu olmadığımı kısa karara geçti. ( Tabi ben daha öncesinde zaten gerçek hasma dava açmış ve birleştirme talebi olmaksızın ilk celsesini taraf teşkilini sağlayarak atlatmıştım )
Old 21-11-2011, 17:07   #7
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Herkese teşekkür ediyorum. Ben de bu halde HMK 327/2 hükmünün uygulanması gerektiğini düşünmekle birlikte, dava itirazın iptali davası olduğu için, davalı, "ben itirazın iptali davasında itiraz sebepleri ile bağlı değilim" savunması ile bu hükümden kurtulabilir mi diye de düşünüyorum...
Old 22-11-2011, 17:49   #8
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İlhan_ERDEN
Herkese teşekkür ediyorum. Ben de bu halde HMK 327/2 hükmünün uygulanması gerektiğini düşünmekle birlikte, dava itirazın iptali davası olduğu için, davalı, "ben itirazın iptali davasında itiraz sebepleri ile bağlı değilim" savunması ile bu hükümden kurtulabilir mi diye de düşünüyorum...

Sayın ERDEN,

Öncelikle, genel mahkemelerde, borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itiraz sebepleri ile bağlı olmadığı kanısındayım. Ancak, bence bu husus sorunun hukuki ekseni değil...

Hukuki sorun şudur: Şayet, borçlunun itirazı ile dava açıldıktan sonra yaptığı savunmaya göre, hüküm "davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine" müncer olmuşsa bu madde hükmü uygulanır kanısındayım.

Yine davalının "işin benimle alakası yok." savunması, toplanan deliller, özellikle belge delilleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, davalının açık kötüniyetine delalet ediyorsa; HMK.m.329 hükmü de dikkate alınmalıdır.

Saygılarımla.
Old 11-01-2012, 10:56   #9
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_mkaraman
13. Hukuk Dairesi 2002/10468 E. 2002/13325 K. Şu karara bir göz atın işinize yarayabilir.

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/10468
Karar: 2002/13325
Karar Tarihi: 12.12.2002
 
ALACAK DAVASI -
ÖDÜNÇ PARA İLİŞKİSİ- BAĞLANTILI BİRLEŞİK İKRAR - YEMİNİN BÖLÜNEMEMESİ
ÖZET : Davalının borcunu ödediğine dair savunması davacının dayandığı karz ilişkisini ikrar olup, niteliği itibarıyla bağlantılı bileşik ikrar olduğundan bölünebilir ikrarlardandır.
Bu nedenle borç aldığını ikrar ettiğine göre, ödediğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Yemin bölünemez. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir. Bir davada, bir tarafın öbürüne yemin yöneltmesi demek, iddianın sonucuna, yemin edecek kimsenin iradesine ve vicdanına bırakma, rıza gösterme demektir. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir.Davalı borcunu ödediğini yasal delillerle kanıtlayamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.
 
 
(1086 S. K. m. 288, 337)
Dava: Taraflar aras
ındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü:
Karar: Davacı, davalıya ödünç olarak verdiği 4500 DM'nin iade edilmediğini öne sürerek 4500 DM'nin karşılığı Türk parasının tahsilini istemiştir.
Davalı, muhtelif tarihlerde borcunu fazlasıyla ödediğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının borcunu ödediğine dair savunması davacının dayandığı karz ilişkisini ikrar olup, niteliği itibarıyla bağlantılı bileşik ikrar olduğundan bölünebilir ikrarlardandır.
Bu nedenle borç aldığını ikrar ettiğine göre, ödediğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Bu savunmasını ispat yönünde davacıya yemin teklif etmiş; davacı 4500 DM alacağını almadığını, ancak bir yıl boyunca kâr payı ödendiğini, 1500 DM ile de kocasına olan borcunu ödediğine yemin etmiştir. Yargıtayın öteden beri sapma göstermeyen içtihatlarına göre yemin bölünemez. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir. Bir davada, bir tarafın öbürüne yemin yöneltmesi demek, iddianın sonucuna, yemin edecek kimsenin iradesine ve vicdanına bırakma, rıza gösterme demektir. HUMK'nun 337. ve sonraki maddelerinde yazılı, anda ilişkin hükümlerin hiçbirinde yemin altında söylenen sözlerin bölünmesine yer veren bir kural benimsenmiş değildir. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir. ( HGK. 21.11.1962 6/84-65 AD. 163/4-5 s. 455-457 ) Davalı borcunu ödediğini yasal delillerle kanıtlayamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Sonuç: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.12.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iyiniyet kuralına aykırılık-tedbir nafakası av.sgenc Meslektaşların Soruları 1 09-07-2011 15:59
emredici hukuk kuralına göre borç doğuran sözleşme ortaköylü Meslektaşların Soruları 1 13-04-2009 20:10
dürüstlük kuralı-kira artışı seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 09-07-2008 21:10
Denetimli Serbestlikte Yargılama Giderlerinden Sorumluluk coşkung Meslektaşların Soruları 1 15-01-2008 15:10
Şiddet Uygulayan Aile Bireyinin Tedavi Giderlerinden Sorumluluk Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 2 10-08-2007 21:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05009604 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.