Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kıdem tazminatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-08-2010, 11:41   #1
hukukcu1985

 
Soru Kıdem tazminatı

Müvekkil bir devlet hastanesinin yemek işini yaklaşık 8 ay kadar önce ihale yoluyla alıyor ve kendisinden önce bu işi yapan şirketin işçileri de çalışmaya devam ediyor. İşçilerden biri emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshederek ayrılıyor.Kıdem ve ihbar tazminatını almak için sadece müvekkili davalı gösteren bir dava açlıyor.

1- Kanaatimizce ihbar tazminatı talep edilemez.Hem işçi kendisi feshetmiş hukuken olmaz hemde buna dair açık HGK kararı var.

2- Kıdem tazminatı noktasında da kafamızı karıştıran husus bizim müvekkilin işi ihale yoluyla alması yani ortada BK anlamında bir devir söz konusu değil.İşçi davayı yalnızca müvekkile karşı yöneltmiş ama daha önceki çalışmları dolaysıyla birden fazla işveren var.Hepsinden öte hastane yönetimi de bu alacaktan sorumludur diye düşünüyoruz.Ancak davalı yalnızca 8 ay önce ihaleyi kazanan müvekkil.

Özellikle kıdem tazminatına yönelik olarak fikirlerinize ve ekleyeceğiniz kararlara ihtiyacımız var. Düşünceleirnizi paylaşırsanız sevinirim.
Old 07-08-2010, 11:42   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/1547
Karar: 2003/12451
Karar Tarihi: 03.07.2003

İŞÇİ ALACAĞI DAVASI - İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI - KÖTÜ NİYET TAZMİNATI - FAZLA MESAİ - İZİN ÜCRETİ - HAFTA VE GENEL TATİL GÜNDELİKLERİ - TUTUKLANMA SEBEBİYLE İŞE DEVAM EDEMEME - ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU

ÖZET: Bir eğitim ve öğretim kurumu olan Üniversite, yapılması gereken ve yardımcı işler kapsamında olan bir işi ihale yolu ile diğer bir işverene vermekle asıl işveren konumunu kaybetmez. Ayrıca davacının 11.3.1994 tarihinden fesih tarihine kadar münhasıran bu işyerinde çalıştırıldığı ve bu işyeri içinde işe alındığı açıktır. Bu durumda her iki davalı arasında alt-asıl işveren bağlantısı olduğu açık olmakla hüküm altına alınan kıdem tazminatından her iki işverenin birlikte sorumlu tutulması gerekir.

(1475 S. K. m. 1, 14, 17)

Dava: Davacı, kıdem, ihbar, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, izin ücreti ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalı şirket işçisi olarak diğer davalı Rektörlüğe bağlı Tıp Fakültesi Hastanesinde temizlik işinde çalışırken işyeriyle ilgisi olmayan bir suçtan dolayı tutuklandığını, yargılanıp beraat etmesine rağmen işine başlatılmadığını ileri sürerek, ihbar, kötü niyet ve kıdem tazminatları ile fazla çalışma karşılığı alacağının her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının Rektörlük işçisi olamayacağını, çünkü temizlik işinin tamamının ihale yolu ile diğer davalıya verildiğini belirterek Üniversite Rektörlüğü hakkında açılan davanın reddi yönüne gittiği gibi davalı şirketi ise kıdem tazminatı ile izin ücretinden sorumlu tutmuş olup, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı temyiz isteminde kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin yasal olmadığını ileri sürmekte ise de, aşağıda açıklanacak fesih olgusundan anlaşılacağı şekilde işverenin feshinin kötü niyetli olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

Yine davacı bilirkişi raporunda yıllık ücretli izin alacağı olarak 583.675.470 TL. belirlendiği halde 220 Milyon Lira izin alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmekte ise de, 1.7.2002 hakim havale tarihli dilekçesinde 220 Milyon TL. izin ücreti talep ettiğini belirtmekle bu temyiz istemi de yerinde değildir.
Yine mahkemenin kanıtlanamayan bayram ve genel tatil günlerine yönelik istekleri de reddetmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Davacının davalı Rektörlük hakkındaki temyiz istemine gelince; dosyadaki bilgi ve belgelerden Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesinin temizlik işinin öteden beri ihaleler yoluyla firmalara verildiği anlaşılmaktadır.

1475 sayılı İş Kanununun 1/son maddesinde; bir işverenden belirli bir işin bir bölümünde iş alan diğer bir işverenin kendi işçilerine karşı o işyeri ile ilgili İş Kanunundan doğan yüklemlerden asıl işverende birlikte sorumludur denilmektedir.
Bir eğitim ve öğretim kurumu olan Üniversite, yapılması gereken ve yardımcı işler kapsamında olan bir işi ihale yolu ile diğer bir işverene vermekle asıl işveren konumunu kaybetmez. Ayrıca davacının 11.3.1994 tarihinden fesih tarihine kadar münhasıran bu işyerinde çalıştırıldığı ve bu işyeri içinde işe alındığı açıktır. Bu durumda her iki davalı arasında alt-asıl işveren bağlantısı olduğu açık olmakla hüküm altına alınan kıdem tazminatından her iki işverenin birlikte sorumlu tutulması gerekir.

Davacı ihbar tazminatının reddine ilişkin kararı da temyiz etmiştir.
Davacı, işyeri dışında işlendiği ileri sürülen bir suçtan dolayı 14.4.2001 tarihinde gözaltına alınmış, 18.4.2001 tarihinde tutuklanmış ve 7.6.2001 tarihinde ise beraat etmiştir. Mahkeme, bir haftadan fazla tutuklu kalan işçiye zorlayıcı nedenden dolayı kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini ancak, bu nedenden dolayı ihbar tazminatına hükmedilemeyeceğini kabul etmektedir.

1475 sayılı İş Kanununun 17.maddesinin III. fıkrasında <işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde> işverenin bildirimsiz fesih hakkı doğacağı belirtilmekte ise de; davacı 14.4.2001 tarihinde gözaltına alınmış ve bir haftalık süre dolmadan 16.4.2001 tarihinde Üniversite Rektörlüğünün istemi üzerine iş akdi feshedilmekle yasal koşul işveren yararına oluşmamıştır. Bu durumda davacının her iki davalıdan ihbar tazminatı isteme hakkı da doğmuştur.

Mahkemece yukarıdaki yasa maddesinden hareketle kıdem tazminatına hükmedilirken bu gibi durumlarda kıdem tazminatı faizinin dava tarihinden itibaren belirlenmesi gerektiği kabul edilmişse de; yukarıda vurgulandığı gibi işveren yönünden yasalara uygun bir fesih işlemi yapılmadığından belirtilen tazminatla ilgili faiz başlangıcının fesih tarihi olması gerektiğinden davacının yukarıda belirtilen ve haklı görülen temyiz istemleri yönünden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı Av.GT Meslektaşların Soruları 2 14-12-2009 21:59
Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık Ücretli İzin Alacakları, Genel Tatil.... Yönetmen Meslektaşların Soruları 6 12-09-2008 19:50
Kıdem tazminatı... Av. M. Yasir Bağce Meslektaşların Soruları 2 23-08-2008 11:22
kıdem tazminatı? Eda SAMYürek Hukuk Soruları 1 28-03-2008 02:16
kıdem tazminatı Buğrahan karakoyunlu Meslektaşların Soruları 4 10-01-2007 17:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06553292 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.