Aracın Noter Satışının Hükmü

Müvekkilin aracı çalınmış ve sahte kimlik düzenlenerek bir başkasına noterlikte düzenlenen sözleşmeyle satılmıştır.bu durum ceza davasına konu olmuştur.Ceza mahkemesi sanıklar hakkında mahkumiyet kararı vermiş olmakla birlikte karar temyiz edilmiştir ve dosya yargıtaydadır. aracın emniyetten devri alıcı kişi tarafından alınamamış olup, hala müvekkil üzerine görünmektedir.Fakat emniyet kaydında aracın satılamayacağı yahut devredilemeyeceği şeklinde şerh bulunmaktadır.
Bu durumda noter satışının iptali için hukuk mahkemesine dava açılmalı mı yoksa dosyanın Yargıtay' dan onanarak dönmesi halinde noter satışı kendiliğinden hükümsüz kalır mı? Eğer dava açarsak hangi mahkemenin görev alanına girecektir?
Değerli fikirleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Araç müvekkilinizin rızası dışında elinden çıkmıştır. Bu durumda aracın mülkiyeti halen müvekkiliniz üzerinde olduğundan MK.'nun 989. maddesi uyarınca geri alma hakkı vardır. Noter satışı ile kendisine satış yapılan kişi ancak otomobili açık bir müzayededen veya pazardan veya ona benzer eşya satan bir tüccardan satın almış olması halinde bedel isteyebilir. O halde aracı, çalan kişiden geçersiz sözleşme ile satın almış olan kişi, çalıntı aracın gerçek maliki olan müvekkilinizden bedel talep edemez. Bu nedenlerle dava açarak satışın iptalini, dava konusu aracın bedel ödenmeden müvekkilinize iadesine karar verilmesini istemelisiniz. Davada tedbir de almanızı öneririm. Noter satışı kendiliğinden hükümsüz kalmaz. Mutlak butlanla batıl olduğuna ilişkin karar almalısınız. KOLAY GELSİN

Öncelikle teşekkür ediyorum. Araç halihazırda müvekkilimde bulunmakta ve ruhsatta müvekkilime ait. Sadece araç için noter satışı yapılmış olup, emniyette de araç halen müvekkil üzerine görünmekte... Müvekkil ise şimdi aracını satmak istiyor fakat emniyet kaydındaki şerh sebebi ile satamıyor. Şimdi ben noter satışının iptali için hukuk mahkemesinde dava açarsam ceza mahkemesi kararının yargıtaydan dönüşünü bekletici mesele yapacaktır ve illa ki yargıtay dönüşü beklenecektir. Bir de sanıyorum ki görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olacak.Bilemiyorum doğru mu düşünüyorum?

Söz konusu şerhini (tedbiri) sizin talebiniz üzerine mahkeme tarafından mı konuldu sayın meslektaşım. Eğer mahkeme tarafından konuldu ise mahkemesine müracaatla tedbirin kaldırılmasını talep edebilirsiniz diye düşünüyorum.

Araç, ruhsatname ve mülkiyet sizde. Sadece tescili düzelteceksiniz anladığım kadarıyla. Noter satışının iptali için dava açmakta şu aşamada bir fayda göremiyorum. İspat yükünü üzerinize alarak boşuna yargılama masrafı yapılması söz konusu olabilir. Noter satışı, zaten hükümsüz görünüyor, iptale de konu olmayabilir.

Trafik tescil kuruluşu mahkeme ilamı olmadan tescil kaydınındaki şerhi düzeltemeyeceği için sahte satışın iptali hususunda dava açmanız şart. Görevli mahkeme parasal sınıra göre belirlenecektir. Kolay gelsin

Bence de dava açmaya gerek yok. Araç sizde, kaydı- mülkiyeti sizin üzerinizde. O halde noterden yapılan sözleşme sizin hiç bir hakkınızı kısıtlamıyor. Kayıt üzerindeki şerh ceza soruşturması veya yargılaması sırasında Savcılık yada Ceza Mahkemesi tarafından konulmuştur. Müvekkiliniz noterden satış sözleşmesi yaptıktan sonra Mahkemeye başvurarak şerhi kaldırabilir.

Müvekkilinize ait araç resen düzenlenmiş noter senediyle başkasına devredilmiş olduğundan, görünürde geçerli bir satış vardır.Ancak bu devir henüz trafik kaydına tescil edilmediğinden hukuk mahkemesinde herhangi bir iptal davası açmanıza gerek bulunmadığı kanaatindeyim. Çünkü trafik kaydı hala gerçek malik adınadır ve noter devir senedi de ceza mahkemesi kararıyla sahteliği tespit edildiğinden, mahkumiyet kararı kesinleşince müvekkiliniz aleyhine olabilecek herhangi bir hükmü kalmayacaktır. Eğer noter devir senedi trafik kaydına işlenseydi ve araç bir başka plaka almış olsaydı, trafik idaresi düzeltme için mutlaka iptale dair bir hakim kararı şart koşardı.

2918 sayılı KTK.'nın, değişik 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştiren devir işlemleri, araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik siciline tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Bunun bir sonucu olarak da, trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte, bu karine kesin değildir. Aracı, noter satışı ile devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi, aracın maliki sayılır.
Öyle ise sahte satış ile aracı devralan resmen malik durumundadır.2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre bir aracı noter satış sözleşmesi ile satın alan kişinin yasal süresi içerisinde trafik tescilini kendi adına yaptırması gerektiği, bu durumun ise tamamen idari nitelikte olduğu tartışmasızdır. Tescil işleminin yapılmamış olması sonucu değiştirmez. Hukuk Mahkemesinde satış akdinin sahteliğinin dava edilmesi gerekir.

" Hiç kimse sahip olduğu haktan fazlasını devredemez "
Sahte satışla mülkiyet geçmez ve yapılan sahte satış araç sahibinin haklarını hiç bir şekilde kısıtlamaz. Bu nedenle dava açmasına da gerek yoktur.
Buna rağmen sahte satış sözleşmesi ile aracın trafik kaydı da değişmiş olsaydı araç malikinin açacağı dava mülkiyet hakkına dayanan bir dava değil, kayıt düzeltme davası olacaktı. Çünkü, kayıt değişmiş olsaydı da aracın mülkiyeti sahte sözleşmenin alıcısına geçmiş olmayacaktı.

Öncelikle ilginize teşekkür ediyorum. Forumda da görüldüğü üzere birçok meslektaşım bu konuda fikir ayrılığına düşmüş durumda...Olayı dilerseniz biraz daha genişleteyim. Söz konusu aracın çalıntı oluşu ve müvekkilin kimliği üzerinde oynamalar yapılarak noterde satış sözleşmesi yapıldığı ceza mahkemesince belirlenip sanığa ceza verilmiş. Şu an ise dosya yargıtayda...Aracın trafik kayıtlarına ise şerh savcılık ve mahkeme tarafından resen konulmuş, karar kesinleşene kadar bir problem olmasın diye... Şimdi dosya yargıtaydan onanmış olarak döndüğünde söz konusu noter satış sözleşmesinin hükmü ne olacaktır?zira sakatlık en baştan yani taraf iradelerinin tam ve doğru olmayışından kaynaklanmakta...O halde kesinleşmiş ceza mahkemesi kararının notere ibrazı sözleşmenin geçersizliği için yeter mi yoksa aracın satışı için aracı alan aleyhinde noter satışının iptali davasını açmak gerekli mi?acil olarak net bir adım atmak zorundayım zira her geçen gün müvekkile karşı aleyhime işlemekte...Herkese iyi çalışmalar dilerim.

Ceza Mahkemesi satış işleminin geçersiz olduğuna karar vermiş ise hukuk hakimi bu kararın kesinleşmesini bekleyecektir. Ceza hakiminin verdiği kararı aşarak başka bir karar verilmeyecektir. Bu yüzden tedbiri koyan mahkemeye müracaat ederek tedbirin kaldırılmasını istemelisiniz diye düşünüyorum.

Sayın BİLGİÇ merhaba. Aynı durum benim müvekkiliminde başına gelmiş durumda. Acaba siz bu süre zarfında nasıl bir yol izlediniz. Hukuk Mahkemsinde dava mı açtınız yoksa ceza davasının Yargıtaydan dönüşünü mü beklediniz?

Sayın meslektaşım konuyla ilgili olarak dosyanın Yargıtay' dan dönüşünü beklemekteyiz. Karar kesinleştikten sonra öncelikli olarak araç üzerine savcılık tarafından konulmuş olan tedbir kararının bir an önce kaldırılmasını talep edip ardından da aracın normal yolla devrini talep edeceğiz. eğer noter satışı problem teşkil ederse hukuk mahkemesinde noter satışının iptali için bir dava açıp yürüteceğiz.

Bu konuda sayın meslektaşımın yaşadığı durumun tam tersi bir durum da bizde mevcut. Müvekkille aracın satıcısı arasında noter satışı yapılmış fakat müvekkil aracın üzerindeki hacizlerden ötürü trafikten aracı adına tescil ettirememiş. Araç da satıcının zilyetliğinde kalmış. Daha sonra müvekkil adına aracın vergi borçları tahakkuk etmiş. Şimdi de satıcıya ulaşamıyor. Bu konuda müvekkil adına satışın iptali için dava açmayı düşünüyorum. Farklı bir yol tavsiye ederseniz bilmek isterim..

Trafik Kaydı ve Sahtecilik başlığıyla tarafımdan 12.06.2006 tarihinde THS'de açılan konu altında son olarak eklediğim açıklamadan görüleceği gibi, yukarıda sayın av.sabahattin'in dediği şekilde, "bir aracın gerçek tescil belgesi" geçerli kabul edilmeli ve sonrakilerin kimseye bir hak sağlamayacağı gözetilmelidir, idari veya adli mahkemelere gitmeye de lüzum olmadığı anlaşılıyor.