Kambİyo Senedİnde Cİro EksİklİĞİ

MERHABALAR
değerli meslektaşlarım lehtarı A olan ve keşidecisi B şirketi olan taraflar arasında 50.000 ytl meblağlı Emre yazılı bir kambiyo senedi düzenlenmiş. lehtar A ile C şahsının ortaklığı var Aile C kendi aralarındaki ortaklık ilişkisini belli bir süreden sonra sona erdirip. lehtar A, C nin kendisindeki hak ve alacaklarına karşılık olarak B şirketinin borçlusu bulunduğu kambiyo senedini ciro etmeden devrediyor. sözkonusu kambiyo senedinde ciro eksikliği söz konusu ancak aradan geçen zaman diliminden sonra A şahsı kambiyo senedini ciro etmeye yanaşmıyor bu durumda müvekkil C nin alacağın takibi konusunda ne gibi hukuki yollara başvurabiliriz.

Burda ciro olmadığından alacağın devri de gerçekleşmemiştir.Dolaysıyla ciro silsilesi de oluşmayacaktır.Bu senetten dolayı hak iddia edemez C

Sadece genel hükümlerden yola çıkabılır.

Ayrıca C , B ile anlaşıp senedi B'ye iade etsin parayı da B den alsın. Neticede B nin kime ödediğinin bir önemi yok.En iyi çözüm B'de

sanyın recepbarlas zaten C nin ne B ile ne de A şahsı ile anlaşmak gibi bir durumu yok. herşey düğümlenmiş taraflar asla yanaşmıyor

Biri alacaklı; Alacağını ispat edecek belge elinde değil
Biri alacaklı değil; ama elinde bi belge var
Biri borçlu; Ama borç belgesi borçlu olduğu kişide değil

Sınav sorusu mu çözüyoruz, yoksa hukuki sorun mu? Sınavlarda bu soru çıkar ama; Gerçek hayatta kimse ciro etmeden senedi vermez, kimse de ciro olmadan senedi almaz.
Burda düğümlenmiş bir sorun da yok. Lehdar senedi ciro etmediği sürece, senedi elinde bulunduran kişi meşru hamil olmaz. Sener de başkasının elinde olduğu için, borçlu parayı ödemez.

Ciro olmadan hak kazanılamaz.

Böyle bir durumda lehdar senedin elinden rıza dışı çıktığını rahatlıkla iddia edebilir ve "cirosuz senedi" elinde bulunduranı çok zor duruma düşürebilir.

ciro silsilesinin kopuk olduğu bir bir çek ile karşı karşıyayız.Bu durumda alacaklı yani senedi elinde bulunduran hamil kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapamaz, yapsa bile bu takip borçlu keşidecinin icra hakimliğine başvurması halinde takip iptal edilecektir.Bu drumda en iyi yol ilamsız takip yapmak ,itiraz halinde de itirazın kaldırılması yoluna başvurmaktır.

Sayın Av.Zuhat Kaya
ilamsız takip yapılıp, borçlu itiraz ettiğinde;
İtirazın kaldırılması yoluna nasıl başvurulacağını ve alacaklı olduğunu nasıl kanıtlayacağını da söyler misiniz? Özür dileyerek, hukuki bilgimin bu konuda eksik olduğunu beliteyim.

sanırım bir yolu yok Selim Bey

Alıntı: lehtar A, C nin kendisindeki hak ve alacaklarına karşılık olarak B şirketinin borçlusu bulunduğu kambiyo senedini ciro etmeden devrediyor

B ve senetle ilgili hukuksal müracaat olanağınız yok.

İzlenecek en mantıklı yol, C , A ile olan ortaklığındaki haklarının karşılığı olarak senet kendisine verildiği, ciro edilmediği için tahsili cihetine gidemediği, ortaklıktan doğan alacak hakkını A'dan alamadığından bahisle, A'ya bir ihtarname göndererek ortaklık alacak payının kendisine belirlenen sürede ödenmesini ister, aksi halde A'ya karşı yasal yollara müracaat edeceğini bildirir.

(Umarım C, A ile arasındaki ortaklık ilişkisinin tasfiyesi nedeniyle A'dan (en azından senet bedeli kadar) alacaklı olduğunu yazılı delillerle kanıtlayabilecek durumdadır.)

Saygılarımla...

C çeki elinde bulundurduğuna göre hak sahibidir.Çeki elinde bulundurduğu için de alacaklılık sıfatına yapılacak itiraz, sadece kambiyo takibi yapıp yapamayacağı ile ilgilidir.Yetkili hamillik ile kambiyo hukuku ilgilenir.Alacaklılık sıfatı ,yetkili hamillikten daha geniş bir kavramdır.Dolayısıyla çeki elinde bulunduran ,alacaklılık sıfatına itiraz edilmesi halinde, çekin elinde bulunma sebebini,ve ne için hak sahibi olduğunu mahkemede çeşitli delillerle ortaya koyabilir.

Burada sorun şurda çıkabilir KEŞİDECİ ÇEKİ KİME ÖDEYECEKTİR.lehtar ile hamil arasında bu konuda sorun olmayabilir.Varsa yetkili hamilin belirlenmesi muhakemeyi gerektirir.ve bu durum borçlu/keşideciye defi hakkı verir.
-Lehtar,çekin , rızası dışında elinden çıktığını iddia ediyorsa ,(ki ciro silsilesi kopuk olduğundan karine lehtarın lehinedir) bunun aksini ispat yükümlülüğü hamildedir.
Bu durumda alacaklının belirlenmesi muhakemeyi gerektirdiğinden,keşideci yetkili ve meşru hamil belirleninceye kadar bu husususu (mükerrer ödemede bulunmamak için) defi olarak öne sürebilir.ve alacaklılık sıfatına itiraz edilen (lehtar yada hamil ) bu sıfatını kanıtlamak ve diğerinin hak sahib olmadığını kanıtlamak durumundadır.Keşideci açısından çekin kime ödendiği fark etmez.Ancak mükerrer ödeme tehlikesinin bertaraf edilmesi şartı ile. Bu nedenlerle
ÇEKİ ELİNDE BULUNDURANIN İLAMSIZ TAKİBİ YAPMASINA ENGEL BULUNMAMAKTADIR. itiraz edilmesi durumunda, itirazın iptali yada itirazın kaldırılması yolundan birisi seçilebilir.İtirazın kaldırılması yolu da mümkündür çünkü, çek altındaki imza keşideciye ait olduğundan , böyle bir çek,bizce ,(soyut borç ikrarını içermesi nedeniyle) İİK. 68/a da sayılan belgelerdendir.