bekar devlet memurunun anne olması

657' ye tabi devlet memuruyum. Erkek arkadaşımın yaklaşık 7 yıldır süren bir boşanma davası var. Boşanmaya hükmedildi ancak tazminat çok fazla olduğu için temyiz edildi.Şu an yargıtay aşamasında.İlk sorum bu konuda;
acaba boşanma kesinleşip tazminat için yargılamaya devam edilebilir mi?

Dİğer konu ise şu;bebek yapmak istiyorum ancak çalıştığım kurumda daha önce benzer durumdaki henüz bekar olan bir kadın memur hakkında hamileliği nedeniyle idari soruşturma açılarak başka yere tayin edildiğini duydum. Acaba bu hukuki midir?Sırf bu nedenle mesleğimden olur muyum?Başıma böyle bir şey gelirse dava açabilir miyim?Amirlerimin böyle bir şey yapmaya hakları var mı?Bir de doğum iznimi kullanmak için evli olmam şart mıdır?

Şimdiden cevaplar için çok çok teşekkür ederim. Gerçekten çok zor durumdayım.Yardımcı olursanız müteşekkir olacağım.

Sayın konuk,

Boşanma davasında temyiz yoluna gidilmişse bu durumda mahkeme ilamı henüz kesinleşmemiştir.Belirttiğiniz gibi tazminat yönünden yargılamaya devam edilip boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi mümkün değildir.

İkinci sorunuza gelince,evlilik dışı çocuğa sahip olmak disiplin cezasını gerektiren bir fiil değildir.Bu durumdan dolayı hiçbir cezai ve idari soruşturmaya tabi tutulamazsınız.Çalıştığınız kurumun evlilik dışı çocuğa sahip olduğunuz gerekçesi ile aleyhinize girişeceği işlemler hukuki değildir.Böyle bir durumla karşılarsanız tabiidir ki işlemin iptali için ilgili idare mahkemesinde dava açabilirsiniz.

Haklarınızı takip ederken bir avukattan hukuki yardım almanız hak kaybına uğramanızı engelleyecektir.

Türkiye "KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ" ne taraftır ve Anayasa madde 90/son gereği sözleşmeler iç hukuk niteliğindedir.Hak ve hürriyetlerle ilgili olarak yasa ile sözleşme çatışır ise sözleşme hükümleri doğrudan uygulanır.

Bu sözleşmeye göre kadınlar arasında medeni durumlarına göre ayrımcılık açıkça yasaklanmıştır

Alıntı: Kadınlara karşı ayrımcılığın tanımı 1. Madde Bu Sözleşmenin amacı bakımından “kadınlara karşı ayrımcılık” terimi siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının ve temel özgürlüklerin, medeni durumları ne olursa olsun kadınlara tanınmasını, kadınların bu haklardan yararlanmalarını veya kullanmalarını engelleme veya hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu sonucu doğuran cinsiyete dayalı her hangi bir ayrım, dışlama veya kısıtlama anlamına gelir.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Merak ettiğim bir şey daha var; yargıtay kararı bozup mahkemeye tekrar gönderirse boşanmamın kesinleşmesi talep edilebilir mi? Bunun gerçekleşmesinin herhangi bir yolu varmı? Buna benzer herhangi bir karar varmı? Çünkü boşanma davası açıldığında (2004) karşı taraf istemediği için reddedilmiş. 3 yıllık süre beklenmiş, süre bitimine 1 ay kala karşı taraf tazminat ve çekişmeli boşanma davası açmıştır. Dava sonunda boşanmaya ve tazminata karar verilmiş, ama tazminat miktarı çok yüksek olduğu için 2009'da yargıtaya gidilmiştir. Fakat yıllardır boşanamamak kişinin ruhsal durumunu ve sosyal hayatını etkilemektedir. Bu durum bizi evlilik dışı çocuk yapma düşüncesine kadar getirmiştir. Şimdiden cevaplar için çok teşekkür ederim.

Kararı yalnızca arkadaşınız temyiz ettiyse büyük olasılıkla boşanma kararının yanlış olduğundan bahsetmeksizin yalnızca tazminat yönünden temyiz etmiştir. Eğer karşı taraf temyize cevap layihası vermediyse veya verdiyse bile o da boşanmaya ilişkin kısmın yanlış olduğunu ve bozulması gereğini talep etmediyse, kararın boşanma yönünden kesinleştirilmesi mümkündür. Ancak dosya ve dilekçeleriniz Yargıtay'da olduğundan bu kesinleşme şerhini alabilmeniz için Yargıtay'a gitmeniz gerekecektir. Ancak öncelikle Hakim'le görüşmelisiniz. Çünkü Yargıtay'dan dilekçelerin onaylı örneklerini de alsanız, bu uygulama hakimden hakime değişebilmektedir. Hakim dosya gelmeden kesinleşme şerhi vermem diyebilir.