ismini yanlış bildirmenin sorumluluğu

Değerli meslektaşlarım bir konuda görüşünüzü almak istiyorum,
Müvekkil pvc işleriyle uğraşmakta olup müşterisiyle bir malın satışı konusunda anlaşıyor ve taraflar sözleşme imzalıyor.Sözleşmede belirtilen günde montaj için müvekkil firma yetkilileri gittiğinde karşı taraf vazgeçtiğinibeyan edip evi terketmelerini istiyor ve montaj yapılamıyor,bunun üzerine biz karşı tarafı temerrüde düşürmek amacıyla başvuru halinde montajın derhal yapılacağını aksi halde uğranılan zararların isteneceğini belirten bir ihtarname çektiysek de karşı taraf sözleşmeye ismini yanlış yazdığı için ihtarname tebliğ edilemiyor,bu arada ilamsız icra takibine de geçmiş bulunduğumuz için karşı taraf icra tebligatınıda almamaış,ismini düzeltmemiz üzerine ise yaptığı itirazla müvekkil firmanın hiç gelmediğini iddia etmiştir.Sorum şu yönde olacak karşı taraf sözleşmeye ismini kasıtlı olarak yanlış yazmış fakat imzayı kendisi atmıştır,bu hususta yapılamayan ihtarname tebliği karşı tarafın kötüniyetli olması dolayısıyla yapılmış sayılabilir mi yoksa itirazın iptali davasından önce bir delil tespiti davası açmamız daha mı yararlı olacaktır ve bu davada karşı taraf hasım olarak gösterilecek midir? Bu konuda bilgisi olan meslektaşlarımızdan yardım bekliyoruz.

Sözleşmede imzası bulunduğuna göre ismini yanlış yazması şahsın sorumluluğunu kaldırmayacaktır. Önemli olan imzadır. Gerçek adını belirlediğinize göre ona ihtarnameyi yeniden gönderebilirsiniz. Kötüniyetle yanlış isim yazmış olması ona ihtarın tebliğ edildiği sonucunu doğurmaz. Davayı da açabilirsiniz. Müvekkilinizin işin montajı için yani kendi edimini ifa için davalının adresine gittiği ancak engellendiği (alacaklının temerrüdü) tanıklarla ispat edilebilir. Zararın tutarı ise yargılama sırasında bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacaktır. Delil tesbitinin koşulları olmadığından yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılabilecektir. Hazırlanan işlerin davalı-borçlunun evi ile uyumlu olması sözleşmenin kurulduğunun,davalı evinde ölçümlerin yapıldığının göstergesi durumundadır.

teşekkür ederim öncelikle verdiğiniz bilgiler için.
Konu ile ilgili tanık dinletebileceğimizi söylemişsiniz ama tanık dinletme sınırının üzerindeki bir alacak söz konusu yani açacağımız dava itirazın iptali olduğunundan bu hususta benim yanıldığım bir durum mu var acaba

Tanığı alacağın ispatı için değil, müvekkilinizin montaja gittiği halde montajın karşı tarafça yapılmadığının ispatı için dinleteceksiniz. Söz konusu hususun senetle ispatı mümkün olmadığından mahkeme bu konuda tanık dinleyecektir.

Zaten alacakla ilgili ispat sorunu yok,sözleşme var. Alacaklının temerrüdde bulunduğunu, Levent Bey'in de belirttiği gibi tanıklarla ispat etmek mümkündür. Alacaklının iş teslimi için gelen müvekkilinizi eve kabul etmediği ve geri çevirdiği hususları tanıklarla ispat edilebilir. Alacaklının temerrüdü hukuki işlem değil,hukuki olaydır,her tür delille ispat edilebilir,ispatı şekle bağlı değildir.