Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İtİrazin Kaldirilmasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-12-2010, 14:24   #1
R.K.A.

 
Varsayılan İtİrazin Kaldirilmasi

Borçlu, müvekkil şirketten almış olduğu taşıt kredisinin taksitlerini aksatmış ve müvekkil şirket tarafından borçluya gönderilen kat ihtrarı tebliğ edilememiştir. Kredi sözleşmesinde borçlunun adresi yazılı değildir. İhtarnamenin gönderildiği adres borçlunun kredi aldığı tarihte çalıştığı işyerinden aldığı "işyerimizde çalışır, şu kadar maaş alır maaşında haciz yoktur" şeklinde bir açıklama yazılı bir evrakta yazılı işyeri adresidir. Tarafımızdan başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe borçlu, itiraz ederek "itiraz tarihi" itibariyle geri ödeme planına dahil gecikmiş borcum yoktur diyerek itiraz etmiştir. (Takipten sonra fakat ödeme emrinin tebliğinden önce borçlu gecikmiş taksitlerini ödemiştir.) Takip tarihi itibariye borçlunun gecikmiş taksitleri vardır. İhtarnamenin tebliğ edilememiş olması itirazın kaldırılması davasınn kabul edlimesine engel midir? Kredi sözleşmesi tek başına bu davanın kabulü imkanı verir mi? Yoksa itirazın iptali davası açmak daha mı doğru olur?
Değerli görüşlerinizi paylaşmanız dileğiyle
şimdiden teşekkürler..
Old 02-12-2010, 14:46   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Her ne kadar İİK. 68/b.1 nci maddesi hükmüne göre borçlunun sözleşmede gösterilen adresine yapılan tebligat iade edilse bile tebliğin yapılmış sayılacağı kuralı mevcut ise de, somut olayınızda hesap kat ihtarnamesi sözleşme adresine gönderilmediği için hesap özeti kesinleşmemiştir. Bu durumda itirazın kesin kaldırılması için İİK.68/1. maddede yazılı belgeye sahip olmadığınız anlaşılmaktadır. Kredi sözleşmesi İİK.68/1 de yazılı belgelerden değildir. Genel mahkemede itirazın iptali davası açmanız gerekmektedir.
KOLAY GELSİN
Old 02-12-2010, 15:33   #3
R.K.A.

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şenel DELİGÖZ
Her ne kadar İİK. 68/b.1 nci maddesi hükmüne göre borçlunun sözleşmede gösterilen adresine yapılan tebligat iade edilse bile tebliğin yapılmış sayılacağı kuralı mevcut ise de, somut olayınızda hesap kat ihtarnamesi sözleşme adresine gönderilmediği için hesap özeti kesinleşmemiştir. Bu durumda itirazın kesin kaldırılması için İİK.68/1. maddede yazılı belgeye sahip olmadığınız anlaşılmaktadır. Kredi sözleşmesi İİK.68/1 de yazılı belgelerden değildir. Genel mahkemede itirazın iptali davası açmanız gerekmektedir.
KOLAY GELSİN

86/B.3 MADDESİ : "Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş (EKLENMİŞ İBARE RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/18) ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar" diyor. Ancak konu ile birebir ilgili bir içtihat bulamıyorum.
Old 02-12-2010, 16:12   #4
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/15973
Karar: 2008/19048
Karar Tarihi: 03.11.2008

ÖZET: İtiraz edilmeyen hesap özeti kanunda belirtilen belgelerden sayılır ise de, bu belge para borcu ikrarını içeren resen tanzim edilmiş noter senedi değildir. Bu durumda borçluya icra emri çıkarılmaz. Alacaklı sözü edilen belge için icra takibinde bulunmalıdır. Mahkemece borçlunun şikayetinin bu nedenle kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 38, 68, 68/b, 145, 146, 147, 150/h, 150/ı)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasına mutazammın 23.11.2007 tarih, 19198/21886 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İ.İ.K.'nun 150/h maddesi gereğince alacağı taşınır rehni ile güvence altına alınmış olun alacaklının <alacağı> veya <rehin hakkı> ya da <her ikisi> bir ilamda yahut ilam niteliğindeki bir belgede (İ.İ.K. md. 38) tespit edilmiş ise ilamların icrasına dair hükümlerin uygulanması mümkündür. Somut olayda araç üzerinde menkul rehni tesis edildiği ve rehnin geçerli olduğu hususundaki mahkemesi gerekçesi doğrudur. Ancak, rehnin İ.İ.K.'nun 150/h maddesinde öngörüldüğü biçimde bir ilamda veya ilam niteliğindeki bir belgede tesis edilmediği görülmektedir. Alacağın miktarı da ilam niteliğinde bir belgede yazılı değildir. İ.İ.K.'nun 68/b maddesi gereğince süresinde itiraz edilmeyen hesap özeti İ.İ.K.'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılır ise de, bu belge İ.İ.K.'nun 38. maddesi kapsamında olmayıp, para borcu ikrarının içeren resen tanzim edilmiş noter senedi değildir. Bu durumda İİK. 150/h maddesi doğrultusunda borçluya icra emri çıkarılmaz. Alacaklı sözü edilen belge için İİK.nun 145-147. maddeleri uyarınca icra takibinde bulunmalıdır. Mahkemece borçlunun şikayetinin bu nedenle kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken İİK. 150/I maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

O halde borçluya ödeme emri gönderilmesi gerektiğinden icra emrinin iptali yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 23.11.2007 tarih ve 2007/19198-21886 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

aT.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/12-259
Karar: 2008/269
Karar Tarihi: 26.03.2008

ÖZET: Borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetinin 02.10.2000 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmemesi halinde, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. Süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68. maddesindeki belgelerdendir.


(2004 S. K. m. 68, 68/B) (818 S. K. m. 101) (6762 S. K. m. 8) (HGK. 13.03.2002 T. 2002/12-111 E. 2002/182 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <itirazın kaldırılması> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.06.2006 gün ve 2006/419 E. 621 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.11.2006 gün ve 2006/18968-21742 sayılı ilamı ile;

(...İİK. nun 68/b maddesi gereğince borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetinin 02.10.2000 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Aynı maddenin 2.bendine göre borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmemesi halinde, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. İİK. nun 68/b-3. maddesi gereğince süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68. maddesindeki belgelerdendir.

Somut olayda borçlu hesap özetine 1 aylık süre içinde itiraz etmemiştir. Bu durumda, itiraz edilmeyen hesap özeti İİK. nun 68/b maddesi gereğince aynı kanunun 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmıştır. Asıl alacak ve faiz oranı bu nedenle kesinleşmiştir. Banka kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda alacaklı kredi alacağı için hesabın işlediği dönemde ihtar tebliğine kadar ki bölüm için TTK. nun 8. maddesi ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanacak faizi talep edebilir. Ayrıca, açıklanan bu akdi faizin dışında hesabın kat edilip bunun tebliğinden sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. O halde, Mahkemece Yargıtay denetimine olanak tanıyacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak faize yönelik itiraz değerlendirildikten ve takipte talep edilen alacak miktarının kesinleşen hesap özetine uygunluğu denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir (Hukuk Genel Kurulu 13.03.2002 tarih ve 2002/12-111 esas 2002/182 karar...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle aynı ilkelerin Hukuk Genel Kurulu'nun 13.03.2002 tarih ve 2002/12-111 esas 2002/182 karar sayılı kararında da vurgulanmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 26.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Umarım işinize yarar iyi çalışmalr
Old 02-12-2010, 16:18   #5
R.K.A.

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Serbay
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/15973
Karar: 2008/19048
Karar Tarihi: 03.11.2008

ÖZET: İtiraz edilmeyen hesap özeti kanunda belirtilen belgelerden sayılır ise de, bu belge para borcu ikrarını içeren resen tanzim edilmiş noter senedi değildir. Bu durumda borçluya icra emri çıkarılmaz. Alacaklı sözü edilen belge için icra takibinde bulunmalıdır. Mahkemece borçlunun şikayetinin bu nedenle kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 38, 68, 68/b, 145, 146, 147, 150/h, 150/ı)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasına mutazammın 23.11.2007 tarih, 19198/21886 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İ.İ.K.'nun 150/h maddesi gereğince alacağı taşınır rehni ile güvence altına alınmış olun alacaklının <alacağı> veya <rehin hakkı> ya da <her ikisi> bir ilamda yahut ilam niteliğindeki bir belgede (İ.İ.K. md. 38) tespit edilmiş ise ilamların icrasına dair hükümlerin uygulanması mümkündür. Somut olayda araç üzerinde menkul rehni tesis edildiği ve rehnin geçerli olduğu hususundaki mahkemesi gerekçesi doğrudur. Ancak, rehnin İ.İ.K.'nun 150/h maddesinde öngörüldüğü biçimde bir ilamda veya ilam niteliğindeki bir belgede tesis edilmediği görülmektedir. Alacağın miktarı da ilam niteliğinde bir belgede yazılı değildir. İ.İ.K.'nun 68/b maddesi gereğince süresinde itiraz edilmeyen hesap özeti İ.İ.K.'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılır ise de, bu belge İ.İ.K.'nun 38. maddesi kapsamında olmayıp, para borcu ikrarının içeren resen tanzim edilmiş noter senedi değildir. Bu durumda İİK. 150/h maddesi doğrultusunda borçluya icra emri çıkarılmaz. Alacaklı sözü edilen belge için İİK.nun 145-147. maddeleri uyarınca icra takibinde bulunmalıdır. Mahkemece borçlunun şikayetinin bu nedenle kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken İİK. 150/I maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

O halde borçluya ödeme emri gönderilmesi gerektiğinden icra emrinin iptali yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 23.11.2007 tarih ve 2007/19198-21886 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

aT.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/12-259
Karar: 2008/269
Karar Tarihi: 26.03.2008

ÖZET: Borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetinin 02.10.2000 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmemesi halinde, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. Süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68. maddesindeki belgelerdendir.


(2004 S. K. m. 68, 68/B) (818 S. K. m. 101) (6762 S. K. m. 8) (HGK. 13.03.2002 T. 2002/12-111 E. 2002/182 K.)

Dava: Taraflar arasındaki <itirazın kaldırılması> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.06.2006 gün ve 2006/419 E. 621 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.11.2006 gün ve 2006/18968-21742 sayılı ilamı ile;

(...İİK. nun 68/b maddesi gereğince borçluya noter aracılığı ile gönderilen hesap özetinin 02.10.2000 tarihinde tebliğ edildiği tespit edilmiştir. Aynı maddenin 2.bendine göre borçlu, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmemesi halinde, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. İİK. nun 68/b-3. maddesi gereğince süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68. maddesindeki belgelerdendir.

Somut olayda borçlu hesap özetine 1 aylık süre içinde itiraz etmemiştir. Bu durumda, itiraz edilmeyen hesap özeti İİK. nun 68/b maddesi gereğince aynı kanunun 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmıştır. Asıl alacak ve faiz oranı bu nedenle kesinleşmiştir. Banka kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda alacaklı kredi alacağı için hesabın işlediği dönemde ihtar tebliğine kadar ki bölüm için TTK. nun 8. maddesi ve sözleşme hükümlerine göre hesaplanacak faizi talep edebilir. Ayrıca, açıklanan bu akdi faizin dışında hesabın kat edilip bunun tebliğinden sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. O halde, Mahkemece Yargıtay denetimine olanak tanıyacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak faize yönelik itiraz değerlendirildikten ve takipte talep edilen alacak miktarının kesinleşen hesap özetine uygunluğu denetlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir (Hukuk Genel Kurulu 13.03.2002 tarih ve 2002/12-111 esas 2002/182 karar...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle aynı ilkelerin Hukuk Genel Kurulu'nun 13.03.2002 tarih ve 2002/12-111 esas 2002/182 karar sayılı kararında da vurgulanmış olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 26.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Umarım işinize yarar iyi çalışmalr



Değerli Meslekdaşım,
Cevabınız ve içtihatlar için teşekkür ederim. Ancak kararlarda geçen olaylarda ihtarname borçluya tebliğ edilmiştir. Bizim olayımızda ihtarname tebliğ edilemediği gibi kredi sözleşmesine yazılmış herhangi bir adres de yoktur.
Old 02-12-2010, 16:30   #6
üye32062

 
Varsayılan

Tebliğ edilmemesi ile alakalı bir kaç karar buldum. Neticede tebliğ edilmememesi halinde Sn.Şenel Beyinde belirttiği gibi itirazın iptalini istemeniz gerekiyor, belgelerde İİK 68 de yazılı blgelerden sayılmıyor.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/18195
Karar: 2000/18948
Karar Tarihi: 04.12.2000

ÖZET: Süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri, İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerdendir. Ancak alacaklı banka, hesap özetinin, krediyi kullanan borçluya tebliğinden itibaren, anılan yasa hükmünde öngörülen bir aylık süre geçmeden takibe başladığından, bu maddeden yararlanması mümkün değildir. Diğer borçlu ise, müteselsil kefil sıfatını taşımakta olup, hesap kat İhtarı kendisine tebliğ edilememiştir. Bu durum da alacaklı, beriki borçlu için de ilamsız takipte, itirazın kaldırılması için gerekli belgeye sahip bulunmadığından, alacağın tahsil edilip edilemeyeceği de yargılamayı gerektirdiğinden itirazın reddi gerekir.

(2004 S. K. m. 68/1, 68 b/2) (818 S. K. m. 491)

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 8.11.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

İİK.nun 68 b/2. maddesi gereğince süresi içinde tebliğ edilen hesap özetinin içeriğine alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir. Süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerdendir. Ancak alacaklı bankanın anılan madde hükmüne göre hesap özetinin tebliğinden itibaren bir aylık süre geçmeden takibe başlaması nedeniyle bu maddeden yararlanması mümkün değildir. Somut olayda borçlu şirket adına çıkarılan hesap kat ihtarı 9.11.1999 tarihinde tebliğ edilmiş, takip ise bir aylık süre dolmadan 10.11.1999 tarihinde başlatılmıştır. Diğer Borçlu Cahit ise, kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatını taşımaktadır. Adı geçene gönderilen hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilemediği gibi Borçlar Kanunun 491. maddesi gereğince borcun muaccel kılınması yönünde kendisine ihtarat da yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda alacaklı, her iki borçlu içinde ilamsız takipte itirazın kaldırılması için gerekli belgeye sahip bulunmadığından alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmektedir. O halde, itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 4.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.


YKD Nisan 2003

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/7569
Karar: 2006/8883
Karar Tarihi: 18.09.2006

ÖZET: Vadesi gelmiş, re¬hinle temin edilmemiş bir alacağın bulunduğu gözetilmeksizin borçlu şirkete gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilemediği, bu nedenle ihtar¬namenin İİK’ nun 68/b maddesi anlamında belge vasfında olmadığı ge¬rekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddi hatalıdır.


(2004 S. K. m. 68/b)

Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkeme¬since verilen 03.03.2006 tarih ve 2006/156 D.İş sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi D. Çakıroğlu tarafından düzenlen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tu¬tanaktan ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görü¬şülüp, düşünüldü:

İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili banka tarafından keşide edi¬len 10.02.2006 tarihli ihtarnameye konu 4.566,88 YTL alacağın öden¬mediğini ileri sürerek bu alacağın temini için, borçlunun menkul ve gayrimenkul mallan ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece evrak üzerinde yapılan incelemeyle, borçlu şirkete gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilemediği, bu nedenle ihtarname'nin İİK’ nun 68/b maddesi anlamında bölge vasfında olmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.

Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesi gereğince borçlu şirkete B. Card Kredisi açılmış, ayrıca Vadesiz Ticari Hesap Taahhütnamesi nedeniyle iki adet çek yaprağı verilmiş, anılan sözleşme gereği kredi kartı hesapları 10.02.2006 tarihinde kat edilerek 4566.88YTL borcun fer'ileri ile birlikte 24 saat içinde ödenmesi, iki adet çek yaprağı bede¬linin bankaya depo edilmesi ve çek karnesinin derhal iade edilmesi için borçlunun sözleşmede belirtilen adresine gönderilen ihtarname muhatap taşınmış olduğundan 20.02.2006 tarihinde bila tebliğ iade edilmiştir. Taraflar arasındaki B. Card. Kredi Kartı, kredi taahhütname¬sinin 14. maddesi ve Hesap Taahhütnamesinin 13, 27. maddelerinde ad¬resin değiştirilmesi halinde yazılı olarak bankaya bildirilmediği takdir¬de sözleşmede belirtilen adrese yapılacak tebligatların geçerli olacağı ve noter veya postaya tevdi edildiği tarihte borçluya tebliğ edilmiş sa¬yılacağı belirtilmiştir. Ayrıca İİK’ nun 4919 sayılı Yasa'nın 18. madde¬siyle değişik 68/b maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde <sözleşme¬de gösterilen adresin değiştirilmesi, yurtiçinde bir adresin noter aracı¬lığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski ad¬rese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır> denilmektedir. Mahkemece anı¬lan bu hükümler ve İİK’ nun 257. maddesi gereğince vadesi gelmiş, re¬hinle temin edilmemiş bir alacağın bulunduğu gözetilmeksizin borçlu şirkete gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilemediği, bu nedenle ihtar¬namenin İİK’ nun 68/b maddesi anlamında belge vasfında olmadığı ge¬rekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı ihtiyati haciz isteyen banka yararına bozulması gerek¬miştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tahlİye TaahhÜdÜne Yapilan İtİrazin Kaldirilmasi Defensour Meslektaşların Soruları 11 13-09-2010 22:19
İpoteĞİn Kaldirilmasi Av.gözdegörgün Meslektaşların Soruları 4 21-07-2010 12:16
Haczİn Kaldirilmasi hukuk Meslektaşların Soruları 1 12-11-2009 16:16
İtİrazin Kaldirilmasi İ.İ.k Md. 68 Sayilacak Belgeler KARİNE Meslektaşların Soruları 7 20-03-2008 12:54
Avukatlik Sinavinin Kaldirilmasi!! KRALIQ Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 6 07-11-2006 22:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05986309 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.