Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icranın fekki kararı ile alacaklı aleyhine yargılama giderine hükmedilip edilemeyeceği

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-12-2010, 10:06   #1
Av. Ayşenur Gökçe

 
Varsayılan icranın fekki kararı ile alacaklı aleyhine yargılama giderine hükmedilip edilemeyeceği

Sayın meslektaşlarım;
Öncelikle müvvekkilimiz lehine başlatmış olduğumuz bir icra takibi bulunmaktadır ve bu takip sırasındada borçlunun aracı üzerine haciz konmuştur.Daha sonra borçlu aracını 20 şubat 2009 tarihinde 3. şahsa satmıştır. 3. şahsa satılan bu araç daha sonra trafik ekipleri tarafından 10 nisan 2010 tarihinde çekilmiştir. 3. şahıs bu sebeple takibin durdurulması davası açmış olup mahkeme vermiş olduğu kararda alacaklı yan (müvekkil) aleyhine yargılama giderine hükmolunmasına karar vermiştir.
Benim sorum ise yargılama giderlerine hükmedilip edilemeyeceği ve bu konuda yargıtay kararı elinde olana meslektaşım varsa benimle paylaşmasıdır. Ayrıca verilen kararda avukatlık ücretinin matbu olup olmaması ile ilgili yargıtay kararı elinizde varsa ve paylaşırsanız çok sevinirim.
Şimdiden teşekkür ederim
Old 02-12-2010, 12:49   #2
tangela

 
Varsayılan

Belki yardımcı olur

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/6673
Karar: 2000/7110
Karar Tarihi: 02.05.2000
ÖZET: Takip konusu alacak miktarı … DM.nin ödenmesinin karşılıklı edimlere bağlı olduğu, bu haliyle dayanak belgenin İİK.68. maddesinde belirtilen nitelikte bir belge olmadığı, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin muhakemeye muhtaç olduğu düşünülmeksizin, itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekir.
(2004 S. K. m. 68)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 17.4.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklının, takibine dayanak yaptığı 1.9.1995 tarihli rehin senedinde, takip konusu alacak miktarı 3000 DM.nin ödenmesinin karşılıklı edimlere bağlı olduğu, bu haliyle dayanak belgenin İİK.68. maddesinde belirtilen nitelikte bir belge olmadığı, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediğinin muhakemeye muhtaç olduğu düşünülmeksizin, itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde alacaklı isteminin kabulü isabetsizdir. Kabule göre de Harçlar Kanunu 2. kısım, 2. bölüm, 3. bendi gereği maktu ücreti vekalet yerine nispi ücreti vekalet takdiri de doğru görülmemiştir.
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.05.2000 gününde oybirliği ile karar verildi..(¤¤)
Old 02-12-2010, 12:51   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sanırım istihkak davasından söz etmektesiniz. İstihkak davalarında vekalet ücreti nisbidir. Örnek kararı sunuyorum.
T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/717
Karar: 2005/1907
Karar Tarihi: 01.03.2005

İSTİHKAK DAVASI - ALACAK TUTARI İLE HACİZLİ MALIN DEĞERİNDEN HANGİSİ AZ OLDUĞUNUN SAPTANAMSI - DAVALI LEHİNE TAZMİNAT TAKDİR EDİLMEMESİ İSABETLİ OLUŞU - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Uyuşmazlık 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davalarında; alacak tutarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise; o değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekir.

(2004 S. K. m. 36, 96, 97) (1136 S. K. m. 164) (1086 S. K. m. 438)

Dava: Yukarıda gün ve numarası yazılı kararın temyizen incelenmesi davalılar (Alacaklılar) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği biçimde isteğin reddine karar vermiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Tülay Çınkı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği görüşülüp düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar: Uyuşmazlık 3. kişinin İİK. nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Toplanan kanıtlara göre, davanın reddine karar verilmesi doğrudur.

Mahkemece, 6.1.2004 gününde takibin ertelenmesine karar verilmiş ise de, İİK. nun 96/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zarar karşılığı anılan kanunun 36. maddesinde gösterilen teminat alınmamıştır. Bu sebeple davacının %40 tazminatla sorumlu tutulmasına ait İİK. nun 97/13. maddesi koşulları alacaklı yararına oluşmadığından; davalı lehine tazminat takdir edilmemesi isabetlidir.

Ancak; istihkak davalarında; alacak tutarı ile hacizli malın değerinden hangisi az ise; o değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11. maddesinin 4.fıkrasının son cümlesi gereğince nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. nun 438/7. maddesi gereğidir.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle; hükmün 5.bendindeki <150.000.000 TL> rakamının silinerek yerine <1.100.000.000 TL> (1.100 YTL) "rakamının yazılmasına> hükmün değiştirilen ve düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, 01.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 02-12-2010, 12:52   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Yine yargılama giderlerine de hükmonulucaktır. Hatta istihkak davaları nisbi harca tabidir.
T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/8365
Karar: 2010/2142
Karar Tarihi: 01.03.2010

İSTİHKAK DAVASI - İSTİHKAK DAVALARININ GENEL HÜKÜMLERE GÖRE GÖRÜLECEK VE NİSBİ ESAS ÜZERİNDEN HAÇLANDIRILACAK OLMASI - PEŞİN ALINAN MAKTU HARÇLA YETİNİLEREK DAVAYA EKSİK HARÇLA BAKILAMAYACAĞI

ÖZET: İstihkak davaları gereği genel hükümlere göre görülür ve nisbi esas üzerinden harca tabidir.

(2004 S. K. m. 96, 97) (1086 S. K. m. 512) (492 S. K. m. 16, 28, 32)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

Karar: Uyuşmazlık, İİK. nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak davasına ilişkindir.

İstihkak davaları İİK. nun 97/11 ve HUMK. nun 512. maddeleri gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Yasası’nın 16. maddesi ile 1 sayılı tarifedeki nisbi esas üzerinden harca tabidir. Hal böyle olunca alacak tutarı ile haczedilen dava konusu malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden % 054 oranında hesaplanacak nisbi karar ve ilam harcının 1/4'ü anılan Yasanın 28. maddesi uyarınca peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe sonraki işlemlerin yapılamayacağını öngören 32. maddeye aykırı olarak peşin alınan maktu harçla yetinilerek davaya eksik harçla bakılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıdaki gerekçelerle hükmün BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalı (Alacaklıya) iadesine, 01.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 02-12-2010, 13:46   #5
Av. Ayşenur Gökçe

 
Varsayılan

çok teşekkür ederim gönderdiğiniz kararlar için. istihkak davası kastettiğim yalnızca yargılama giderlerine hükmolunması ile ilgili bir yargıtay kararı bulamadım. Onuda bulursam temyiz yoluna başvuracağım.
Old 02-12-2010, 14:40   #6
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

İstihkak davaları genel hükümlere göre görülür. Davayı kaybeden taraf yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sorumludur. (HUMK. md 417). Örnek karar ;
T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/20801
Karar: 2008/14834
Karar Tarihi: 25.09.2008

İSTİHKAK DAVASI - MÜLKİYET KARİNESİ - KARİNE AKSİNİN DAVACI ÜÇÜNCÜ KİŞİ TARAFINDAN KESİN VE GÜÇLÜ DELİLLE İSPATI GEREKTİĞİ - DANIŞIKLI İŞLEM - BORÇ DOĞUMUNDAN SONRAKİ TARİHİ TAŞIYAN ADİ NİTELİKLİ KİRA SÖZLEŞMELERİ - DAVANIN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Borç doğumundan sonra dava konusu eşyaların ihaleden satın alınıp, tekrar borçlunun kullanımına verilmesi,danışıklı işlem niteliğindedir. Delil olarak sunulan ve borç doğumundan sonraki tarihi taşıyan adi nitelikli kira sözleşmeleri de dava konusu taşınır malların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez. Tüm bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacı üçüncü kişinin davasının reddi gerekir.

(2004 S. K. m. 96, 97/a) (1086 S. K. m. 417)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkili davalı (Alacaklı) vekili tarafından istenmiş,mahkemece ilanında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir.

Dava konusu taşınır mallar 14.01.2005 tarihinde borçlunun adresinde haczedilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır. Karine aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve güçlü delille ispatı gerekir.

Davacı üçüncü kişi, haciz edilen malları, davalı borçlu aleyhine kendileri tarafından yapılan takip nedeniyle İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2004/10835 Esas Sayılı dosyasında 01.12.2004 tarihinde yapılan ihalede satın aldığı, daha sonra da 15.12.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı T. T. Gıda Maddeleri San. Tic. A.Ş. adlı şirkete kiraladığını savunmuştur.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden,borçlu şirket ile dava dışı T. T. Gıda Maddeleri San. Tic. A.Ş. arasında organik bağ bulunduğu,her iki şirketinde aynı adreste (haciz adresinde) faaliyette bulunduğu, ayrıca, davacı üçüncü kişinin de dava dışı T. T. Gıda Maddeleri San. Tic. A.Ş'nin ortağı olduğu anlaşılmaktadır.

Öte yandan, İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün 2004/10835 Esas sayılı dosyası ile davacı üçüncü kişi Atilla Y. tarafından davalı borçlu aleyhine 07.07.2004 tarihinde başlayan icra takibinde borçlu şirket yetkilisinin 08.07.2004 tarihinde icra dairesine gidip ödeme emrini tebellüğ etmesi, borçlu şirket yetkilisinin ödeme emrinde yazılı yasal sürelerden feragat ettiğini bildirmesi, 05.10.2004 tarihinde haciz adresinde dava konusu taşınırların haczedilmesi ve 01.12.2004 tarihinde davacı üçüncü kişiye alacağına mahsuben ihale edilmesi, başka bir anlatımla, borç doğumundan sonra dava konusu eşyaların ihaleden satın alınıp, tekrar borçlunun kullanımına verilmesi,danışıklı işlem niteliğindedir. Delil olarak sunulan ve borç doğumundan sonraki tarihi taşıyan adi nitelikli kira sözleşmeleri de dava konusu taşınır malların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez. Tüm bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacı üçüncü kişinin davasının reddi gerekirken, aksi düşüncelere kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Kabule göre de, kural olarak,davayı kaybeden taraf yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sorumludur. (HUMK. md 417) Bu durumda,hüküm fıkrasının 5. bendinde maddi hata sonucu dava malların değerine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olan 8.300,00 YTL nispi avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı alacaklıya verilmesine karar verilmesi de isabetsizdir.

O halde,davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı (alacaklıya) iadesine, 25.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
aile konutu, muvafakatsiz kurulan ipoteğin fekki, teminat, icranın durdurulması mpolat Meslektaşların Soruları 10 14-09-2012 10:46
İcra Takibinden Önce Açılmış Menfi Tespit Davasında Alacaklı Aleyhine Tazminat Talebi onur_k Meslektaşların Soruları 6 19-12-2009 12:50
imzaya itiraz- hamil aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti Fatih Veldet Meslektaşların Soruları 0 13-07-2009 17:10
hazine aleyhine açılan tapu iptali tescil davasında yargılama giderleri ali kılıç Meslektaşların Soruları 1 13-01-2009 12:54
Alacaklı aleyhine hükmedilen kötüniyet tazminatı ve para cezası judgeee Meslektaşların Soruları 3 12-07-2007 20:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04658103 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.