Kesinleşmiş boşanma

Sayın meslektaşlarım,öncelikle saygılarımı sunuyorum.17.11.2007 da davacı kadın nafakalı tazminatlı boşanma davasını müvekkil aleyhine açmıştır.Dava yerel mahkemede 14.11.2008 de tüm taleplerin kabulü ile bitmiştir.(ancak biz yerel mahkemede karşılık dava açmadık.Davanın reddini savunduk.)davayı temyiz ettik 23.02.2010 da yargıtay kararı tamamen onamıştır.Tashihi karar için yeniden dosyayı yargıtaya gönderdik.Boşanma hükmü 08.07.2010 da kesinleşmiştir.Ancak dosya halen yargıtaydayken davacı kadının 2008 yılı başlarından beri yanı dava derdestken başka biri ile ilişkisi olduğunu o şahısla nişan yaptığını,hatta ondan hamile olduğunu öğrendik.25.05.2010 da boşanma ve eki olan manevi tazminat davası açtık.Bu bağlamda;
1-Sadakat yükümlüğüğü onama tarihinde mi,kesinleşme tarihinde mi sona erer.?
2-Ortada kesinleşmiş boşanma kararı olduğuna göre bizim sonradan açtığımız boşanma davası ve tazminatın akıbeti ne olur??

Yargılamanın yenilenmesi yolunun takip edilmesi gerektiği kanaatimdeyim. Yeniden boşanma davası açılması usule aykırı olduğunu kanaatindeyim. Dava kesinleşmemişse derdestlikten, kesinleşmişse kesin hüküm nedeni ile davanın reddedilmesi gerekir.

Alıntı: Yazan av.humk ...17.11.2010 da...

Sanırım tarih 2010 değil, 14.11.2008 tarihinden önce bir tarih olacak

1-Boşanma davası açılmadan önce bir başkasıyla yaşanmaya başlanan ilişki manevi tazminatı gerektirir. Ancak, boşanma kararı kesinleşmeden önce ve fakat boşanma davasının açılmasından sonra bir başkasıyla yaşanmaya başlanan ilişki, kanaatimce manevi tazminatı gerektirmemelidir. Sunduğum linklerde, boşanma davası henüz sonuçlanmadan eşlerin bir başkasıyla olan beraberliğinin sadakat yükümlülüğüne aykırı olduğuna ilişkin Yargıtay kararı, aksi görüşteki meslektaşlarımızın paylaştığı görüş ve yorumları inceleyebilirsiniz.

2-Önceki boşanma davası nedeniyle açılan ikinci dava konusuz kalmıştır. Manevi tazminat davasının da, içtihat halini almamış ama sanırım bu konuda içtihada gereksinim duyulan konumu gereği ve linkleri incelerken göreceğiniz Yargıtay kararı doğrultusunda değerlendirileceğini düşünüyorum.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=53648
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=52314
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=18250

Sayın meslektaşım;aynen sizin düşündüğünüz gibi yorumladım olayı.Ancak;biz ikinci boşanma ve tazminat davasını önceki boşanma kararı kesinleşmeden ikame ettik.Kesinleşme nedeniyle bizim boşanma davamızın konusuz kalacağı ancak nisbi harç yatırılmadan tazminat talebimizin devam edeceğini olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerektiği savunmasını mahkemeye yaptım.Ancak mahkeme hakimi ısrarla davayı anlamadığını ıslah etmemiz gerektiğini söyledi.Ancak tazminat talebinin ıslahı durumunda nısbi harç ve kabul ve red oranına göre karşı vekalet ücreti hususunda tehlike altındayız.Sanırım hakim TMK 178.md uygulama yönünde sanırım..ancak usul yanlış diye düşünüyorum.

Sayın Meslektaşım;

Boşanmanın ardından açılacak olan tazminat davasında görevli mahkeme HUMK’daki genel hükümlere göre belirlenecektir. Her ne kadar siz müvekkiliniz adına davayı açtığınızda önceki dava kesinleşmemiş dahi olsa konusuz kaldığı için, boşanmadan sonra açılan bir dava gibi değerlendirilecektir. Mahkeme, manevi tazminat talebiniz yönünden görevsizlik kararı vermelidir ve ardından tazminat talep ettiğiniz miktara göre dosyayı görevli mahkemeye göndermeniz gerektiğini düşünüyorum. Boşanma talebiniz, karşı tarafın açmış olduğu boşanma davası kesinleştiğinden konusuz kaldığı için dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmelidir.


Saygılarımla..

"Her ne kadar siz müvekkiliniz adına davayı açtığınızda önceki dava kesinleşmemiş dahi olsa konusuz kaldığı için, boşanmadan sonra açılan bir dava gibi değerlendirilecektir"bu durumda görevsizlik kararı verilsede verilmesede tazminat talebimizi sizce ıslah etmelimiyiz.?? saygılar

Görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini düşünüyor olsam da sanıyorum mahkeme aynı kanaatte olmadığından davaya devam edecek. Görevsizlik kararı verilirse zaten hâlihazırda davanın devam ettiği mahkemenin görevi sona ereceği için ıslah elbette gerekmeyecektir.

Ancak mahkeme, görevsizlik kararı vermeyip davaya “tazminat talebiniz” yönünden devam edecek ise, -hakimin ısrarlı ıslah istemesi bu yönde hareket edecek olduğu izlenimini veriyor- manevi tazminata ilişkin açılan davada sonradan ıslahta bulunmanız mümkün olamayacağından başlangıçta ıslah etmek durumundasınız. Müvekkilinizin sadakatsizlik iddiasını ispatlayabilirseniz her halükarda durum lehinize cereyan edecek düşüncesindeyim.

farklı bir yorum getirebilirmiyim. Her dava, açıldığı anki koşullara göre değerlendirilir ve karara bağlanır. Siz boşanma davasını açtığınızda önceki boşanma kararı henüz kesinleşmemişse, taraflar halen evli demektir ve sadakat yükümlülüğü devam eder. sadakat yükümlülüğü devam ederken bir eşin 3.kişi ile beraberliği hatta hamile kalması ağır kusurdur ve boşanma sebebidir. Ancak, karar anında önceki dava kesinleştiğinden, hakim, her ne kadar davalının boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusuru var ise de, taraflar...sayılı ilam ile boşandıklarından ve karar kesinleştiğinden, dava konusuz kaldığından boşanma talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verebilir kanaatindeyim.Çünkü burada boşanma talebiniz haksız olduğunuz için değil, bir başka kararla taraflar zaten boşandığı için red edilmektedir. Tabiki bu benim düşüncem, saygılar.