Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belirli Süreli İş Söz.+Evlilik+Kıdem Tazminatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-05-2011, 09:20   #1
kaganelli

 
Varsayılan Belirli Süreli İş Söz.+Evlilik+Kıdem Tazminatı

İşveren ve bayan işçi arasında 2 yıl süreli iş sözleşmesi imzalanıyor. Sözleşmenin 18. ayında bayan işçi evleniyor. Evlilik sebebiyle iş sözleşmesini fesheden işçi bu durumda kıdem tazminatına hak kazanır mı?
Old 20-05-2011, 10:07   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kaganelli
İşveren ve bayan işçi arasında 2 yıl süreli iş sözleşmesi imzalanıyor. Sözleşmenin 18. ayında bayan işçi evleniyor. Evlilik sebebiyle iş sözleşmesini fesheden işçi bu durumda kıdem tazminatına hak kazanır mı?


4857 sayılı yasının 120. maddesinin yollaması ile 1475 sayılı mülga iş yasasının 14. maddesi gereğince, evlilik nedeniyle iş akdini, resmi evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde fesheden kadın işçi kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Zira davacının göreve devam etmemesi haklı bir nedene dayanmaktadır. Mülga kanunda da, 4857 sayılı yasada da belirli süreli hizmet sözleşmeleri ile çalışanların kıdem tazminatı talep edemeyecekleri yönünde bir düzenleme yoktur.

Diğer taraftan belirli süreli hizmet sözleşmelerinin düzenlendiği 11. maddenin şerhinden anlaşıldığı üzere, aslonanın sözleşmenin belirsiz süreli olduğunun kabul edilmesi, belirli süreli sözleşmelerin istisna kabul edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında yazılı olarak da yapılsa, belirli süreli iş sözleşmesi olarak da nitelendirilse, işçinin belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalıştığının kabulü her zaman mümkün değildir. İşçinin yaptığı işin mahiyeti burada önem taşımaktadır. Bu nedenle esasen sizin belirli süreli diye nitelendirdiğiniz sözleşmenin belirsiz süreli olması sizi şaşırtmasın. İşçinin yaptığı işi ve varsa özel diğer durumları yazarsanız, sözleşmenin niteliğini tartışma olanağı buluruz.

Evlilik nedeniyle fesih ile alakalı örnek bir içtihat aşağıya alıntı yapıyorum. Kolay gelsin.



T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/18608

K. 2008/14177

T. 3.6.2008

• BAYAN İŞÇİNİN EVLENMESİ ( İş Akdini Evlilik Nedeni İle Bir Yıl İçinde Feshetmiş Olduğundan Kıdem Tazminatına Hakkı Bulunduğu )

• KIDEM TAZMİNATI ( Bayan İşçinin Evlendiği Tarihten İtibaren Bir Yıl İçinde Evlilik Sebebiyle İş Sözleşmesinin Feshedilmesi Halinde Tazminata Hak Kazanacağı )

• EVLİLİK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHEDİLMESİ ( Bayan İşçinin Evlendiği Tarihten İtibaren Bir Yıl İçinde Evlilik Sebebiyle İş Sözleşmesinin Feshedilmesi Halinde Kıdem Tazminatına Hak Kazanacağı )

• İHBAR ÖNELİ ( Kadın İşçinin Yasanın Tanıdığı Fesih Hakkı Kullanması Nedeniyle İşverene İhbar Öneli Tanıması Zorunluluğunun Bulunmadığı )

1475/m.14

4857/m.120

ÖZET : Bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkı kullanması nedeniyle işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacının iş akdini evlilik nedeni ile bir yıl içinde feshetmiş olduğundan kıdem tazminatına hakkı bulunmaktadır.

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, TİS uyarınca izin harçlığı, yemek,kira ve bayram yardımı,yakacak yardımı, kıdem zammı, ücret zammı, ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İ. Polat tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1-Davanın karar tarihi itibarı ile mahkemece hüküm altına alınan miktar 1.170. YTL.'lik kesinlik sınırı içinde bulunduğundan, davalı vekilinin temyiz isteminin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427/2, 432/4. maddelerine uyarınca REDDİNE,

2-Davacının temyizine gelince:

a-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

b-İş sözleşmesinin bayan işçi tarafından evlilik sebebiyle feshedilmesi noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi yollamasıyla yürürlükte bulunan 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 1. fıkrasında, bayan işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece bayan eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren 1 yıl içinde kullanılmalıdır.

Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkı kullanması halinde kıdem tazminatı talep hakkı doğar yasal bir hakkın kullanılması nedeniyle işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu bulunmamaktadır.

Somut olayda davacı işçi 24.08.2003 tarihinde evlenmiş, 26.08.2003 tarihinde izne ayrılmıştır: İzin belgesinde iznin bitim tarihi 07.09.2003 olarak gösterilmiştir. Bu tarihten sonra davacının işe devam etmediğine dair tutanaklar tutularak, devamsızlık nedeni ile iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiğine dair disiplin kurulu kararı alındığı anlaşılmaktadır.

Davacının 07.09.2003 tarihinden sonra işe gelmemiş olması işçinin evlenme tarihine göre fiilen evlilik nedeni ile iş akdini feshetmiş olduğunu gösterir. Bu durumda davacının iş akdini evlilik nedeni ile bir yıl içinde feshetmiş olduğundan kıdem tazminatına hakkı bulunmaktadır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-05-2011, 11:17   #3
kaganelli

 
Varsayılan

Cevabınız için teşekkur ederim. Söz konusu bayan özel bir eğitim kurumunda öğretmen olarak çalışmakta olup 2 yıl süreli bir iş sözleşmesi mevcuttur.
Açıkcası bu olayda kıdem tazminatına hak kazanabilmek için bir yıllık süreyi geçirmenin yeterli olacağını düşünüyorum.
Old 20-05-2011, 13:14   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kaganelli
Cevabınız için teşekkur ederim. Söz konusu bayan özel bir eğitim kurumunda öğretmen olarak çalışmakta olup 2 yıl süreli bir iş sözleşmesi mevcuttur.
Açıkcası bu olayda kıdem tazminatına hak kazanabilmek için bir yıllık süreyi geçirmenin yeterli olacağını düşünüyorum.

625 ve 5580 sayılı yasalar gereği özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmelerin belirli süreli hizmet sözleşmesi ile çalışması yasal zorunluluktur. Bu nedenle taraflar arasında belirli süreli hizmet sözleşmesinin varlığı kabul edilmelidir.

Kıdem tazminatı konusunda da önceki cevaplarımı tekrarla, feshin kanundan kaynaklanan haklı bir nedene dayanması sebebiyle lehinize netice çıkacağını düşünüyorum. Kolay gelsin.
Old 20-05-2011, 16:26   #5
Y.Kurban

 
Varsayılan

Olayda belirli süreli iş sözleşmesi var. Belirli süreli sözleşmeler tamamlandığında ya da taraflardan biri tarafından feshedildiğinde kanaatimce kıdem tazminatı söz konusu olmasa gerekir.

Belirli süreli sözleşmeler bir anlamda B.K. kapsamında istisna sözleşmesine atfen bir takım haklar verir. İş güvencesinden yararlanmak için, belirli süreli akdin belirsiz süreli hale gelmesi gerekir ki, olayda bu durum mevcut değil.

Haklı nedenle fesih yoluyla kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için belirsiz süreli iş akdinin olması gerekir.

Olayda kadının 18. ayda iş akdini feshi halinde, kanaatimce haklı nedenle fesih olgusu gerçekleşmemesi gerekir.

Burada taraflar önceden süre üzerinde anlaşmışlardır. Evlilik kanaatimce pek öngörülemez bir durum olarak değerlendirilemez. İş akdi de belirsiz süreli olmadığından, kadının bu gerekçeyle fesih halinde işverenin tazminat hakkının doğacağı kanaatindeyim.
Old 20-05-2011, 16:32   #6
defensio

 
Varsayılan

belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye salt sözleşmesinin belirli süreli olması nedeniyle kıdem tazminatı ödenmeyeceğine dair hiç bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle evlilik nedeni de 1475 sayılı mülga yasanın halen yürürlükte olan 14. maddesinde kıdem tazminatını hak etmek için özel bir neden olarak sayıldığından burada kıdem tazminatına hak kazanılacağını düşünüyorum.
Old 20-05-2011, 16:36   #7
Y.Kurban

 
Varsayılan

Özel eğitim kurumunda öğretmen olarak çalışanlar için aşağıda bir Yargıtay Kararı sunuyorum. Bu konuda benze bir çok karar daha okuduğumu hatırlıyorum.

Esas olarak işin niteliği itibariyle devamlılık arz ettiği durumlarda, art arda 3. kez yapılan belirli süreli iş sözleşmesinde, 3. yıldan itibaren artık sözleşmenin belirsiz hale geldiğini kabul eden Yargıtay, Özel Eğitim Kurumları'nda çalışanlar açısından farklı düşündüğü için kıdem tazminatı taleplerini kabul etmiyor.


Esas No: 1992 / 6571 Karar No: 1992 / 11557
Merci: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Tarih: 20/10/1992
Arka Fonu Kapat(F9) Sözlük(F10)






Özü : SÖZLEŞME SÜRESİ GEÇEN VE SÖZLEŞMEYİ YENİLEMEYECEĞİNİ BİLDİREN ÖZEL OKUL ÖĞRETMENİ, KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANAMAZ.


2172
DAVA : Taraflar arasındaki kıdem tazminatı, ücret ve sosyal hak alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinhde değildir. 2 - 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa göre, öğretmenlerle yapılan birer yıllık sözleşmeler, işin niteliği itibariyle ayrı ayrı süresi belirli sözleşmeler olup, ardı ardına her sene için yapılmış olması bu sözleşmelerin belirsiz süreli sözleşme olduğunu göstermez. Dairemizin ve hukuk Genel Kurulu'nun kararları bu doğrultudadır (YHGK., 1.7.1992 gün ve 1992/9-335 karar). Davacı bir yıllık sürenin bitiminden bir süre önce akti yenilemeyeceğini bildirmiştir. Süresi belirli olan sözleşme sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer ve işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. Zira bu durum İş Kanununun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatını gerektirecek hallerden değildir. O halde kıdem tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekir. 3 - 625 sayılı Kanunda, bazı konularda Özel Okullar ile Özel Dersaneler ayrımı yapılmıştır. Anılan Kanunun 33. maddesinde Özel Okullarda Yöneticilik ve Eğitim-Öğretim hizmeti yapanların dengi Resmi Okullarda ödenen aylık ve Sosyal Yardım kapsamındaki ek ödemelerden yararlanacakları belirtilmiştir. Özel dersaneler için bu ödemeler öngörülmemiştir. Bu husus gözönünde tutulmaksızın dersanede öğretmen olarak görev yapan davacı için dengi Resmi Okullarda ödenen Sosyal Yardımlar'a karar verilmiş olması doğru değildir. 4 - 625 sayılı Kanunun 35. maddesindeki geç ödemeden dolayı aylık ücretin % 1 fazlasıyla ödenmesi zorunluluğuna ilişkin hüküm Özel Öğretim Kurumlarını kapsamaktadır. Dersanede, Özel Öğretim Kurumu kavramı içinde olduğundan buradaki % 1 fazlasıyla ödeme, dersane öğretmenlerine de uygulama olanağına sahiptir. Yine 35. maddede, bu % 1 fazlasıyla ödemenin aylık ücret için söz konusu olduğu görülmektedir. Buna göre ödenmeyen aylık ücretler ile ek ders ücretlerine % 1 fazla ödemenin uygulanması doğrudur. Ancak, niteliği itibariyle % 1 fazla ödeme ücret ve ek ders ücretinin brütü üzerinden, değil net miktarları üzerinden hesaplanması gerekir. 5 - 35. maddede öngörülen % 1 fazla ödeme faiz niteliğinde değildir. Bu nedenle dava tarihinden sonrası için % 1 fazla ödemeye karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 250.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi. ******

( Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 1992/6571, K. 1992/11557, T. 20/10/1992 - www.hukukturk.com )
Old 20-05-2011, 16:45   #8
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/37407
Karar: 2010/39404
Karar Tarihi: 23.12.2010
Somut olayda; taraflar arasında 13.5.2002 tarihinde 22.5.2002-6.1.2005 tarihleri arasını kapsayan bir iş sözleşmesi düzenlenmiştir. Davalı işçi iş akdini sözleşme süresi tamamlanmadan 4.8.2003 tarihinde evlilik nedeniyle sona erdirmiştir.

İşçinin evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshi kıdem tazminatının ödenmesine yönelik haklı bir nedendir.

Saygılarımla...
Old 20-05-2011, 16:50   #9
Y.Kurban

 
Varsayılan

Karar açık ve net. Bunu da öğrenmiş oldum. Yalnız tam metnini aktarabilir misiniz Turhan Bey? Hukukturk kullanıyorum ve bulamadım. Teşekkürler.
Old 20-05-2011, 17:02   #10
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2008/37407
Karar: 2010/39404
Karar Tarihi: 23.12.2010


İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - CEZAİ ŞART MASRAF ALACAĞI VE EĞİTİM GİDERİNİN ÖDETİLMESİ İSTEMİ - DAVALI İŞÇİNİN İŞ AKDİNİ SÖZLEŞME SÜRESİ TAMAMLANMADAN EVLİLİK NEDENİYLE SONA ERDİRDİĞİ - DAVA DİLEKÇESİNDE İHTARNAME MASRAFI İSTENDİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Davacı Banka tarafından davalıya 27.8.2003 tarihinde noterlik vasıtasıyla ihtarname gönderilmiş olup noter makbuzunun fotokopisi dosya içeriğinde mevcuttur. Dava dilekçesinde ihtarname masrafı da istendiğine göre ilgili makbuz uyarınca yapılan masrafın kabulü gerekirken reddedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerekmiştir.

(4857 S. K. m. 78) (9. HD. 06.10.2008 T. 2007/27538 E. 2008/25446 K.)

Dava: Davacı, cezai şart ve masraf alacağı, eğitim gideri, deges priminin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Kırmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı iş veren taraflar arasında imzalanan iş akdine göre davalının taahhüt ettiği 2 yıl 7.5 aylık çalışma süresini tamamlamadan istifa ederek ayrıldığını, bu nedenle Sözleşmenin 7 ve 8. maddelerinde düzenlenen cezai şart ve eğitim giderlerinden sorumlu olduğunu belirterek 3850 TL cezai şart ve masrafı ile eğitim giderinin hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı cevap dilekçesinde isteklerin yersiz olduğunu savunmuştur.

Mahkemece davalının evlilik nedeniyle akdi haklı sebeple feshettiği, bu nedenle eğitim giderinden sorumlu tutulamayacağı, 8. maddenin ise tek taraflı olduğu zira işverene bildirimsiz fesih hakkı veren hallerin saklı tutulduğunu belirterek cezai şart ve eğitim giderlerini n ve masraf talebinin reddine karar vermiştir.

Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, işçiye verilen eğitim giderlerin in ödetilmesi isteğine ilişkindir.

İşçiye işverence verilen eğitim, işçinin işyerinde mal ve hizmet üretimine katkı sağlaması sebebiyle işveren yararına olmakla birlikte, verilen eğitim sayesinde işçi daha nitelikli hale gelmekte ve ileride daha kolay iş bulabilmektedir. Bu nedenle işçiye masrafları işverence karşılanmak üzere verilen eğitim karşılığında, işçinin belli bir süre çalışmasının kararlaştırılması mümkündür. İşçinin de verilen eğitim karşılığında işverene belli bir süre iş görmesi işverene olan sadakat borcu kapsamında değerlendirilmelidir. Verilen eğitimin karşılığında yükümlenilen çalışma süresinin de eğitimin türü ve masrafları ile uyumlu olması gerekir. Buna karşın, işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 78. ve devamı maddeleri hükümlerine göre iş sağlığı ve güvenliği önlemleri kapsamında verilmesi gereken eğitimlere ait giderler istenemez.

İşçiye verilen eğitimin karşılığında işverence yapılan masraflar o işçiye özgü olmalı ve yazılı delille ispatlanmalıdır. İşverenin toplu olarak verdiği eğitimler sebebiyle yapmış olduğu giderlerin işçi başına düşen tutarı, aynı dönemde eğitim alan işçi sayısına bölünmek suretiyle belirlenir. İşçiye verilen eğitim ile ilgili olduğu belirlenmeyen giderlerden işçi sorumlu olmaz.

İşyerinin devri halinde de işçinin eğitim gideri karşılığında belli bir süre çalışma yükümü devam eder. Bu konuda yükümlülüğün ihlali halinde devralan işverenin de eğitim giderlerini talep hakkı bulunmaktadır.

İşçinin geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştırıldığı süre de eğitim karşılığı yükümlü olduğu çalışma süresinden sayılır.

İşverence işçi adına yapılan eğitim giderlerinin tamamı yerine, işçinin çalıştığı ve çalışması gereken sürelere göre oran kurularak indirildikten sonra kalan miktarının tahsiline karar verilmesi gerekir. Gerçekten işçi, eğitimden sonra çalışmayı yükümlendiği sürenin bir kısmında çalışmış ise işverene bu konuda katkı sağlamış olmaktadır. İşçinin yükümlü olduğu sürenin tamamında çalışılmış olunması halinde ise, işverence eğitim giderleri istenemez (Yargıtay 9. HD. 6.10.2008 gün 2007/27538 E, 2008/25446 K.).

Somut olayda; taraflar arasında 13.5.2002 tarihinde 22.5.2002-6.1.2005 tarihleri arasını kapsayan bir iş sözleşmesi düzenlenmiştir. Davalı işçi iş akdini sözleşme süresi tamamlanmadan 4.8.2003 tarihinde evlilik nedeniyle sona erdirmiştir.

İşçinin evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshi kıdem tazminatının ödenmesine yönelik haklı bir nedendir.
Ancak dava konusu olan kıdem tazminatı değil eğitim gideri ve cezai şart alacağıdır. Yasanın amacı sözü edilen istekleri kapsamamaktadır. Aksi halde normun amacını aşan bir sonuca varılır. Hakkaniyete aykırı hüküm tesis edilmiş olur. Mahkemenin davalının evlilik nedeniyle akdi haklı sebeple feshettiği bu nedenle eğitim giderinden sorumlu tutulamayacağına ilişkin gerekçesi bu sebeple yerinde değildir.

Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde <işgören, eğitimini tamamladıktan sonra işverence yapılacak değerlendirmede başarılı görülmesi halinde (işverene bildirimsiz fesih hakkı veren haller saklı kalmak kaydıyla) sözleşme bitim tarihine kadar bankada çalışacaktır….> şeklinde bir düzenleme mevcuttur. Maddede belirtilen <eğitim taahhüdü> içeriğindeki eğitimin ne olduğu davacıya açıklattırılmalı, verilen eğitimin niteliğinin davalı işçi için artı kazanımlar sağlayan bir özelliği olması durumunda eğitim giderinin miktarı tespit edilerek davalıya düşen pay gözönünde tutulmalı, çalışma süresine oranlanarak yukarıda belirtilen ilke kararımız doğrultusunda sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eğitim gideri isteğinin reddedilmesi hatalıdır.

3- Davacı Banka tarafından davalıya 27.8.2003 tarihinde noterlik vasıtasıyla ihtarname gönderilmiş olup noter makbuzunun fotokopisi dosya içeriğinde mevcuttur. Dava dilekçesinde ihtarname masrafı da istendiğine göre ilgili makbuz uyarınca yapılan masrafın kabulü gerekirken reddedilmesi de hatalı olup, bozmayı gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 20-05-2011, 17:06   #11
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Y.Kurban
Karar açık ve net. Bunu da öğrenmiş oldum. Yalnız tam metnini aktarabilir misiniz Turhan Bey? Hukukturk kullanıyorum ve bulamadım. Teşekkürler.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/38588

K. 2009/11408

T. 21.4.2009

• BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ ( Süresinden Önce İşçi Tarafından Feshedildiği - İşçinin Akit İle Hakettiği Menfaatlerin Tam Olarak Karşılığını Tazminat Olarak Talep Edebileceği/İşçinin Kıdem Tazminatına Hak Kazanacağı )

• İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ( Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Süresinden Önce - İşçinin Akit İle Müstahak Olduğu Haklarının Fer’i Menfaatler de Dahil Olmak Üzere Tam Karşılığını Tazminat Olarak Talep Edebileceği )

• KIDEM TAZMİNATI ( Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Süresinden Önce İşçi Tarafından Haklı Sebeplerle Feshedildiği - İşçinin Kıdem Tazminatına Hak Kazandığı )

• İŞÇİNİN TAZMİNAT TALEP HAKKI ( Belirli Süreli İş Sözleşmesinin Süresinden Önce İşçi Tarafından Haklı Sebeplerle Feshedildiği - Haklı Fesih Tazminatını Hesaplamada Bakiye Süreye Ait Ücretin Dikkate Alınabileceği )

4857/m.21

818/m.325, 344, 345

ÖZET : Davacı, kıdem tazminatı, maddi tazminat ile ücret alacağı ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Belirli süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından süresinden önce işçi tarafından haklı nedenle feshinde de işçinin tazminat hakkı doğabilecektir. İşçi, akit ile müstahak olduğu haklarının fer’i menfaatler de dahil olmak üzere tam olarak karşılığını tazminat olarak talep edebilecektir. İşçinin sözü edilen feshi aynı zamanda haklı feshe göre gerçekleşmiş olmakla kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmakta olup, mahkemece de anılan isteğin tahsiline dair karar verilmiştir. Bundan başka işçinin haklı feshinde de hak kazanabileceği tazminatın ölçüsünde, bakiye süreye ait ücreti ve bakiye süre içinde elde ettiği veya kasten imtina ettiği gelirlerinin tutarı dikkate alınabilir.

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, maddi tazminat ile ücret alacağına ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazıyla davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı öğretmen belirli süreli iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürmüş ve bu davada kıdem tazminatı ile bakiye süreyle ilgili tazminat istendiğinde bulunmuştur.

Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacının süresinde ödenmeyen ücretleri sebebiyle iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II ( h ) bendi uyarınca feshettiği gerekçesiyle kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, ancak Borçlar Kanunu’nun 325. maddesinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde söz konusu olabileceği gerekçesiyle bakiye süreyle ilgili tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.

Davacı işçinin 625 sayılı yasa kapsamında belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı tartışma dışıdır. İş sözleşmesi, süresinde ödenmeyen ücretleri sebebiyle davacı işçi tarafından haklı olarak feshedilmiştir.

Borçlar Kanunun 325.maddesinde, “İş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın mukaveledeki ücreti isteyebilir.” şeklinde kurala yer vererek işçinin kalan süre ücretini talep hakkı olduğu belirlenmiştir. Mahkemece de kararın gerekçesinde belirtildiği üzere bakiye süre ücretinin istenebilmesi için iş sözleşmesinin iş verence feshedilmiş olması gerekir. Öte yandan, iş sözleşmesinin feshinin haklı bir nedene dayanmaması gerekir. İşverenin feshi, 4857 İş Kanunu’nun 25. maddesinin ilk bendinde yazılı olan sağlık sebeplerine, ikinci bentte sözü edilen ahlak ve iyiniyet kuralları ile benzerlerine uymayan hallere ve üçüncü bentte öngörülen zorlayıcı sebeplere dayanması durumunda işçiye sözleşmenin kalan süresine ait ücretler bakımından talep hakkı doğmaz.
Borçlar Kanunu 325. maddesinde ücretten söz edilmekte ise de, bunun aslında kusurlu sorumlulukta ödenen bir tazminat olduğu kabul edilmelidir.

Maddenin indirimi öngören 2.fıkrası da bizi bu sonuca yöneltmektedir. Nitekim işçinin bakiye süre içinde başka bir işte sebebiyle elde ettiği gelirleri belirli süreli sözleşmenin kalan süresinde elde edeceği miktardan daha fazla ise, bakiye süre ücretine hak kazanamayacaktır. Bu nedenle bakiye süre ücretinin tazmin yönü ağır basmaktadır.

Borçlar Kanunu’nun 344.maddesinde, haklı nedenlerle iş sahibi veya işçinin derhal fesih hakkı düzenlenmiş,aynı yasanın 345.maddesinde ise, “Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu takdirde bu taraf diğer tarafa, onun akit ile müstahak iken mahrum kaldığı fer’i menfaatlerde nazara alınmak üzere tam bir tazminat ifasiyle mükellef olur.” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu durumda belirli süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından süresinden önce işçi tarafından haklı nedenle feshinde de işçinin tazminat hakkı doğabilecektir. Anılan hükme göre işçi, akit ile müstahak olduğu haklarının fer’i menfaatler de dahil olmak üzere tam olarak karşılığını tazminat olarak talep edebilecektir. İşçinin sözü edilen feshi aynı zamanda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesine göre gerçekleşmiş olmakla kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmakta olup, mahkemece de anılan isteğin tahsiline dair karar verilmiştir. Bundan başka işçinin haklı feshinde de hak kazanabileceği tazminatın ölçüsünde, bakiye süreye ait ücreti ve bakiye süre içinde elde ettiği veya kasten imtina ettiği gelirlerinin tutarı dikkate alınabilecektir.

Mahkemece Borçlar Kanunu 345.maddesi kapsamında tazminat belirlenmeli ve gerekirse, Borçlar Kanunu’nun 43. ve 44. maddesine göre indirim hususu da düşünülerek bir karar verilmelidir.

3- Yargılama sırasında ödenen ücret alacağı için davalı işveren davanın açılmasına sebebiyet vermiş olmakla anılan miktar yönünden davacı yararına avukatlık ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi de hatalı olmuştur.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
belirli süreli iş sözleşmesi ve kıdem seda ektiren Meslektaşların Soruları 8 29-12-2010 08:28
İşçi ile hem belirli süreli hem de belirsiz süreli iş akdi yapılması ve cezaî şart LePapillon Meslektaşların Soruları 4 22-12-2010 14:32
belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin ihbar ve kıdem tazzminat hakkı a. serhat Meslektaşların Soruları 1 10-11-2010 11:37
belirsiz süreli iş akdini belirli süreli hale getirmek kckr İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 8 26-07-2009 01:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07698011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.