Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-03-2015, 16:40   #1
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan Yargıtay kararı

Merhaba arkadaşlar,

Yargıtay 11. H.D'nin 2009/13026 E.

Yargıtay 11. H.D'nin 2003/13281 E.

Künyeli kararlarına ihtiyacım var. (Kazancı İçtihatta mevcut sinerji de bulunmuyor.)

Şimdiden teşekkür.
Old 15-03-2015, 16:52   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ
Merhaba arkadaşlar,

Yargıtay 11. H.D'nin 2009/13026 E.

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/13026
Karar: 2011/5250
Karar Tarihi: 02.05.2011
Dava: Taraflar arasında görülen davada Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.11.2005 tarih ve 2003/183-2005/848 Sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalıların vekilleri ayrı ayrı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M____ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkilince dava dışı A... Taşımacılık ve E... Limited Şirketinin Adana-Kapıkule arasında yaptığı yağ emtiası taşımasının <yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesiyle> nakliye rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alındığını, diğer davalının taşımayı yapan aracın karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğunu, emtianın davalı A.'a ait araçla yapılan taşıması esnasında aracın kaza yapması sebebiyle zayi olduğunu ve 21.595,00 TL zararın sigortalıya ödendiğini ileri sürerek, anılan meblağın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı G... Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı A. U., kazanın aracın fren sistemi arızasından kaynaklandığından kendisine ve sürücüye kusur izafe edilemeyeceğini, aracın istiap haddinden fazla yüklenmesi sebebiyle sigortalının kusurlu olduğunu ve istenen tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, emtianın taşımayı yapan araç sürücüsünün tam kusuruyla zayi olduğundan taşıyanın hasardan sorumlu olduğu, sigorta şirketinin taşımayı yapan aracın karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğundan hasardan poliçe limitiyle sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 21.595,00 TL'nin davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı A. ile davalı sigorta vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı A. U.'nun aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Dava, sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir. Davacı asıl taşıyanın sigortacısı olup, alt taşıyıcının yaptığı taşıma sırasında oluşan riziko bedelini yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigorta poliçesine göre sigorta ettireni olan asıl taşıyana ödeyerek alt taşıyandan ve taşımanın yapıldığı aracın zorunlu trafik sigortasından rücuen tahsiline istemiştir. Hükme esas alınan raporu düzenleyenler arasında sigorta hukuku alanında uzman kişiler bulunmadığı gibi, davacı ile sigortalısı arasında düzenlenen abonman sigorta poliçesi de dosya içinde bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, abonman poliçesinin dosya içine getirtilerek poliçe şartları arasında hukuki koruma klozu bulunup bulunmadığının saptanması ve gerekirse konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın T.T.K.nun 1292 ve 787/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek dava açma koşullarının oluşup oluşmadığı ve rücu imkanının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı A. U. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-) Davalı sigorta şirketi vekilinin aleyhlerine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik ve bununla sınırlı temyiz istemine gelince: Mahkemece davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğuna hükmedilmiş olmakla yargılama giderleri ve vekalet ücretinden de bu çerçevede sorumlu tutulması gerekirken tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinden diğer davalı ile birlikte sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı sigorta şirketi yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı A. U.'nun diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı A. U.'nun temyiz itirazlarının kabulüne, 3 numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı G... Sigorta A.Ş. Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalılar yararına bozulmasına, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Saygılarımla,


Old 15-03-2015, 17:58   #3
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ

Yargıtay 11. H.D'nin 2003/13281 E.


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/13281

K. 2004/9840

T. 14.10.2004

• İŞYERİ HIRSIZLIK SİGORTA BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Poliçedeki Zararın Tesbitinde Envanter Kayıtlarının Esas Alınacağına İlişkin Hükmün Delil Sözleşmesi Niteliği/Mahkemece Defterlerin Kanun Hükümlerine Uygun Tutulmadığı Gerekçesiyle Varsayıma Dayalı Hüküm Kurulamayacağı - Yasal Ticari Faiz Ödenmesine Demekle Yetinilememesi/Faiz Oranının Açıkça Belirtilmesi Gereği )

• HIRSIZLIK SİGORTA POLİÇE BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Poliçede Zararın Tesbitinde Envanter Kayıtlarının Esas Alınacağının Kararlaştırılmış Olması - Mahkemece Varsayıma Dayalı Bilirkişi Tesbitiyle Yetinilerek Hüküm Kurulamayacağı )

• TAZMİNAT TALEBİ ( İşyeri Hırsızlık Sigorta Poliçesine Dayalı Davada Zararın Tesbiti Usulü - Poliçede Zarar Tesbitinde Envanter Kayıtlarının Esas Alınacağının Kararlaştırılmış Olması Nedeniyle Varsayıma Dayalı Hüküm Kurulamayacağı )

• SİGORTA POLİÇE BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( İşyerinde Meydana Gelen Hırsızlıktan Dolayı - Poliçede Zararın Tesbitinde Envanter Kayıtlarının Esas Alınacağı Kararlaştırılmasına Rağmen Mahkemece Varsayıma Dayalı Hüküm Kurulamayacağı )

• TİCARİ DEFTERLERİN USULÜNE UYGUN TUTULMAMIŞ OLMASI ( Hırsızlık Nedeniyle Sigorta Bedelinin Tahsili Davasında Varsayıma Dayalı Zarar Hesaplamasıyla Hüküm Kurulamayacağı - Poliçede Zarar Tesbitinde Ticari Defterlerin Esas Alınacağının Kararlaştırılmış Olması )

• FAİZ ORANININ TEREDDÜDE YER VERMEYECEK AÇIKLIKTA BELİRLENMESİ GEREĞİ ( Mahkemece Sigorta Bedelinin Tahsili Davasında Oran Belirtilmeden Yasal Ticari Faiz Uygulanmasına Karar Vermekle Yetinilmiş Olması )

6762/m.82, 1299/2

3095/m.2/2

ÖZET :1- Dava, işyeri sigorta poliçesi ile hırsızlık rizikolarının sigorta örtüsüne alınmış olmasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda poliçe özel koşullarının 5 nci maddesi ile zararın tespitinin giriş, çıkış ve envanter kayıtları ile yapılacağı, belge ile kanıtlanamayan emtialar için tazminat talebinde bulunulamayacağı benimsendiğine göre, bilirkişi raporunun da öncelikle bu çerçevede düzenlenmesi gerekmektedir. Ne var ki, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda davacının defterlerinin TTK.nun ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun biçimde tutulmadığı belirtilmiş, varsayımlara dayalı olarak da rizikodan bir gün önceki stok durumu belirlenmeye çalışılmış olup, bu tespitin de yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, sigorta poliçesi özel koşullarındaki zarar tespitine ilişkin delil sözleşmesi de dikkate alınmak suretiyle davacının uğradığı gerçek zararın inandırıcı bir şekilde belirlenebilmesi için varsayıma dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.

2- Hüküm fıkrasında, tazminata yasal ticari faiz uygulanmasına karar verilmiş olup, faizin niteliği ve oranının tereddüde yer vermeyecek biçimde açıklanmamış olması da bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.05.2003 tarih ve 2001/1784-2003/672 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 12.10.2004 günde davacı avukatı Nurhayat T ile davalı avukatı Berk D gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalının işyeri sigorta poliçesi ile hırsızlık rizikolarına karşı da sigorta güvencesi verdiği müvekkilinin işyerinde 19.04.2001 tarihinde hırsızlık yapılması sonucu 4.500.000.000.-TL zarar oluştuğunu ileri sürerek, bu miktarın riziko tarihinden itibaren %84 ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, olay sonrasında görevlendirilen eksperce davacının defterlerinin incelendiğini ve defter giriş ve çıkış kayıtlarının sağlıklı tutulmadığının, faturasız mal giriş ve çıkışı bulunduğunun saptanıp herhangi bir hasar tespit edilemediğini, istenen faizin yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, hırsızlık sonucunda sigortalı işyerinden 4.500.000.000.-TL.lık zarar oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, bu miktarın 20.04.2001 tarihinden itibaren yasal ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, işyeri sigorta poliçesi ile hırsızlık rizikolarının sigorta örtüsüne alınmış olmasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Taraflar arasındaki 23.02.2001 tarihli sigorta poliçesinin özel koşulları 5 nci maddesinde hasar gerçekleştiğinde tazminatın, ancak giriş-çıkış ve envanter kayıtları ile diğer bütün evrakın inceleme ve saptanması sonucunda ödeneceği, sigortalının varlığını belge ile kanıtlayamadığı emtia ve demirbaşlar için herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir.

Somut olayda poliçe özel koşullarının 5 nci maddesi ile zararın tespitinin giriş, çıkış ve envanter kayıtları ile yapılacağı, belge ile kanıtlanamayan emtialar için tazminat talebinde bulunulamayacağı benimsendiğine göre, bilirkişi raporunun da öncelikle bu çerçevede düzenlenmesi gerekmektedir. Ne varki, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda davacının defterlerinin TTK.nun ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun biçimde tutulmadığı belirtilmiş, varsayımlara dayalı olarak da rizikodan bir gün önceki stok durumu belirlenmeye çalışılmış olup, bu tespitin de yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, sigorta poliçesi özel koşullarındaki zarar tespitine ilişkin delil sözleşmesi de dikkate alınmak suretiyle davacının uğradığı gerçek zararın inandırıcı bir şekilde belirlenebilmesi için varsayıma dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.

2- Ayrıca, hüküm fıkrasında, tazminata yasal ticari faiz uygulanmasına karar verilmiş olup, faizin niteliği ve oranı tereddüde yer vermeyecek biçimde açıklanmamış, infazda duraksamaya yol açacak bir ifade biçimi kullanılmıştır. O halde, davalının bu yöne ilişen temyiz itirazının da kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir edilen 375.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sizce İcra Müdürü Mahkeme Kararı ile Yargıtay Kararı Arasında Çelişki Var Gerekçesiyle Yargıtay Kararını Uygulamayabilir mi? denipre Meslektaşların Soruları 3 30-01-2013 15:27
İpotekli Taşınmazın satışı sonrası mahkemeden konulan tedbir kararı geçerli mi? Yargıtay kararı? zlm Meslektaşların Soruları 3 19-04-2012 18:27
İpotekli Taşınmazın satışı sonrası mahkemeden konulan tedbir kararı geçerli mi? Yargıtay kararı? zlm Meslektaşların Soruları 2 11-02-2012 21:40
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
yargıtay kararı 5237 SY TCK 136.maddesi ile igili yargıtay kararı ? zlm Meslektaşların Soruları 1 30-03-2010 12:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07297111 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.