Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sahte Kaşe Üretilmesi - Takibe İtiraz ve Şikayet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-08-2014, 11:37   #1
alperyldrm

 
Varsayılan Sahte Kaşe Üretilmesi - Takibe İtiraz ve Şikayet

Merhaba,

Müvekkil şirket hakkında senede dayalı takip başlatılıyor. Müvekkil şirket "Y" şirketidir.

Senedin sol alt köşesine "X" şirketinin kaşesi basılıyor ve "A" şahsı da imzalıyor. "A" şahsı gerçekte de "X" şirketinin yetkilisidir.

Senedin sağ alt köşesine "A" şahsı kendi el yazısı ile ad ve soyadını yazıyor ve kendi imzasını atıyor.

Daha sonra kambiyo takibi başlatılırken, senedin sağ alt köşesinde bulunan "A" şahsına ait ad, soyad ve imzanın bulunduğu yerin üzerine "Y" şirketinin kaşesi basılıyor.

Ancak "A" şahsı bu "Y" şirketinin yetkilisi veya ortağı değil.

Kısaca müvekkil şirket olan "Y" şirketinin sahte bir şekilde kaşesi üretilerek söz konusu senet üretilmiş.

Olayda iki husus var.

Birincisi, "Y" şirketinin yetkilisi ve ortağı hiç bir zaman "A" şahsı olmadığından müvekkilin sorumluluğundan bahsedilemez.

İkincisi, senedin sağ alt köşesinde "X" şirketin kaşesi ile "A" şahsının sadece imzası varken, senedin sol alt köşesinde "Y" şirketinin veya başka bir şirketin kaşesinin üzerinde/altında neden "A" şahsının kendi el yazısı ile yazdığı ad ve soyadı bulunsun.

Belli ki "A" şahsı, senedin sağ alt köşesine şirketinin kaşesini basarak ve kendi imzasını atarak "X"şirketini borçlu hale getirmiş, senedin sol alt köşesine de ad ve soyadını yazarak ve tek bir imza atarak kendisini de kefil yapmak istemiş. Tekrar belirtmem gerekirse, senedin sol alt köşesinde ad ve soyad yazıldıktan sonra tek bir imza var.

Bu takibi karşı icra mahkemesinde şikayet ve itirazlarımı yapacağım, ayrıca sahte kaşe üretilerek müvekkil şirket borçlu hale getirildiğinden suç duyurusunda bulunacağım. Ancak takibin teminatsız durdurulacağından şüpheliyim.İcra Mahkemesi bunu sadece imzaya itiraz şeklinde algılayıp teminat dahilinde teddir kararı verebilir diye korkuyorum. Başka bir yol var mıdır.?
Old 27-08-2014, 15:59   #2
altınhukuk06

 
Varsayılan

İcra mahkemesi nezdinde şikayet, Cum. Savcılığına suç duyurusu. Mahkeme muhtemelen teminat isteyecektir.
Old 28-08-2014, 12:07   #3
durgunlu

 
Varsayılan

Aşağıdaki karardan önce; savcılığa suç duyurusunda bulunarak, havaleli dilekçeden bir örneği icra dairesine götürüp, durma kararı alınabiliyordu.
Bu durumda İİK 170/2 kapsamında, gerekirse harici bilirkişi raporu alarak dosyanızı kuvvetlendirip, dava açmaktan başka şansınız yok gibi.

T.C.YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2014/9285 K. 2014/11622 T. 21.4.2014
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi yoktur. Somut olayda Asliye Ticaret Mahkemesineit davasında tedbiren takibin durdurulması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece şikayetin kabulü gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklının borçlular aleyhine bonoya olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, takibin kesinleştiği, borçlulardan H. T. B.'ın İcra Müdürlüğü' ne başvurarak takip dayanağı senetle ilgili Denizli Asliye Ceza Mahkemesi'ne açılan sahtecilik davası nedeniyle takibin durdurulmasını talep ettiği, İcra müdürlüğünce HMK. nun 209 maddesi uyarınca takibin durdurulduğu, bu karara karşı alacaklı vekilinin mahkemeye şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra ve iflas hukuku, icra ve iflas takiplerinin usul hukuku niteliğindedir. Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra Ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra Ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra Ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması ( İİK 50, 68/a-4 gibi ) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması ( zorunlu dava arkadaşlığı ) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK' nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir. Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra Ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır.
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HUMK'nun209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir ( İİK 170/2 ).
Öte yandan iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene ( yazıda) dayanması halinde Dairemiz, İcra Ve İflas Kanunu'nda bir düzenleme bulunmadığından HMK'nun 209. maddesinin uygulanması gerektiği görüşünde iken, daha sonra içtihat değişikliğine gidilerek, senet üzerinde bulunan yazıdaki iddiasının borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun da İİK' nun 169/a maddesinde düzenlenmiş olması nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden de uygulama yerinin olmadığı görüşü benimsenmiştir.
İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra Ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında iddiasına olarak genel mahkemelerde davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez. Sadece İİK.nun 169/a-2. maddesi uyarınca itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir. İcra mahkemesince takibe konu alacakla ilgili bir karar verilmiş olması, aynı alacak hakkında genel mahkemelerde dava açılmasına engel oluşturmaz.
Borçlunun olarak açtığıı, İİK'nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. sahtelik nedeniyle gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir.
Yukarıda açıklanan ilke ve kurallar ışığında, takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK'nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi yoktur.
Somut olayda Asliye Ticaret Mahkemesine davasında tedbiren takibin durdurulması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece şikayetin kabulü gerekirken Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi ve Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde takip dayanağı senedin sahteliği ileri sürüldüğünden icra müdürlüğünce HMK. nun 209. maddesi uyarınca icra takibinin durdurulmasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
bonoda sahte kaşe olup alacaklının iyi niyetle takibe koymuş olması avdenisefilizopak Meslektaşların Soruları 2 15-07-2014 14:25
İtiraz Süresi İçinde Ödeme Yapıldıktan Sonra, Takibe İtiraz Eden Tarafa Karşı İtirazın İptali Davası ve Talebe Konu Alacak Kalemleri Hk. Sorularım Av. Alper Meslektaşların Soruları 0 02-08-2013 20:09
SAHTE BONO ve SİLSİLEDE SAHTE KAŞE Av.Sinem Yavru Meslektaşların Soruları 3 24-04-2013 11:54
bonoda iki imza ve sahte kaşe dilek öz Meslektaşların Soruları 3 05-08-2010 15:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,15037107 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.