Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tl Ve Ytl

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-08-2009, 15:40   #1
av.mcevik

 
Varsayılan Tl Ve Ytl

Bilgi birikimlerini bizlerle paylaşan tüm cömert meslektaşlarıma teşekkür ederim..

Konu;güven duyduğum bir müvekkilimin senetini takibe koydum (kambiyo) itirazla takip durdu ve takibin iptali davasını açtılar.Biz de öncesinde itiraz üzerine itirazın kaldırılması davası açmıştık, takibin iptali için henüz cevap dilekçesi yazmadım..
Soru;Takibin iptali için iddialar, senette tahrifat olduğu(teminat seneti)ve takibe konulamıyacağı, oysa ki senette teminata ilişkin hiç bir yazı yok ve müvekkiliminde söylediğine göre haricen bir sözleşmede yapılmamış, yani yersiz iddialar...

Asıl sorum şu ki; söz konusu senetin tanzim tarihi 01.05.2005 ve vade 01.05.2009 ve bedel 10.000,00-TL dir.yani senette ki para birimi TL dir.

Davacı-borçlunun; bu konuyla ilgili iddiaları,söz konusu senetin tanzim tarihinde TL değil YTL yürürlükte olduğu ve, ki para biriminin başlangıç tarihinin (yani YTL ye geçiş tarihi)01.01.2005 olduğu TLye ise 01.01.2009 tarihinde geçildiği böyle bir durumda senetin tarihlerinin tahrifle bugüne getirilmeye çalışıldığı ve zamanaşımı söz konusu olduğu iddialarındalar...

Böyle bir iddia karşısında savunulacak kısım ne olabilir...
Yani Müvekkilim,,TANZİM TARİHİNDE YTL OLAN PARA BİRİMİNİ TL YAZILMIŞ OLMASI SENETİN-TAKİBİN İPTALİ SEBEBİ OLMAMALI...
Bu konuyla ilgili görüş bildirmek isteyen ve eğer elinde varsa yargıtay kararı sunan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim..
Old 31-08-2009, 14:49   #2
hukukav

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Bence öncelikli olarak mesned araştırılmalı. Yani senet, aradaki ticari ilişkiye istinaden mi, belirli bir iş karşılığı mı...verilmiş ona bakılmalı. Aralarında sözleşme yapılmamış olması tabi ispat açısından sorun yaratabilir ancak örneğin bir ticari ilişkiye istinaden verilen senet varsa, meblağı belirlenebilir görüşündeyim. Diğer yandan bu hususta muhakkak yargıtay içtihatları da bulunmalıdır, zira bu konunun pek çok mağduriyet yaratabileceği yasa çıktığında aklıma gelmişti.
İyi çalışmalar dilerim.
Old 31-08-2009, 15:07   #3
av.mcevik

 
Varsayılan

Sayın hukukav,konuyu paylaştığınız için teşekkür ederim..
Asıl sorum şu ki,senette ki para birimi konusu üzerinde kuşkuluyum,yani yukarıda da anlattığım gibi YTL ve TL nin keşide tarihlerinde yürürlükte kullanılandan farklı olması yani 01.01.2005 tarihinde 6 sıfır attık ve artık TL değil YTL ye geçiş yaptık,oysa keşide tarihi 01.05.2005te senet bedeli YTL olması gerekirken TL yazmış olması takibin iptali sebebi midir? Yani bilgi eksikliği veya ihmal yüzünden netice bu olmamalı bence... sizn ne dersiniz?
Old 31-08-2009, 15:27   #4
halilerdemir

 
Varsayılan

5083 S. K. m. 1) (818 S. K. m. 83) (2004 S. K. m. 58) (6762 S. K. m. 688)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı lehtar tarafından senet borçlusu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan
icra takibinin dayanağını teşkil eden 3 adet bononun bedel bölümündeki para biriminin (YTL) olarak taraflarca kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Her üçünün tanzim tarihleri 25.11.2004 olup vadeleri ise 1.100
YTL miktarlı iki adetinin 1.12.2004, 12000 YTL olanın ise 10.12.2004 dür.
Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı itirazda;
bonoların tanzim ve vade tarihlerinde tedavülde olmayan bir paranın bedel olarak gösterildiğini unsurlardan en önemlisinin yerine getirilmediğini böylece belgelerin bono vasfını taşımadığını belirtip takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece istem doğrultusunda karar verildiği görülmektedir.
TBMM'ce 28.1.2004 tarihinde kabul edilip 31.1.2004 tarihli 25363 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5083 kanun nolu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin para birimi hakkındaki Kanununun birinci maddesinde <Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yeni para birimi Yeni Türk Lirasıdır> sözcüklerine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun ikinci maddesinde ise <Türk Lirası değerler Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken bir milyon Türk Lirası (1.000.000.TL) eşittir bir yeni Türk Lirası (1
YTL) değişim oranı esas alınır denilmektedir. Bu açıklama ile 1 YTL nin bir milyon TL yi karşıladığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca BK'nun 83/2. maddesinde ise <akit tediye mahallinde kanuni rayici olmayan bir para üzerine varit olmuş ise akdin harfiyen icrası> <aynen ödemek> kelimeleri veya buna muadil sair tabirat ile şart edilmiş olmadıkça borç vadenin hulülü günündeki rayici üzerinden memleket parası ile ödenebilir.> Düzenlenmesine yer verilmiş ve buna bağlı olarakda 4949 sayılı kanunla değişik İİK'nun 58/3. maddesinde de alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı takip talepnamesinde gösterilmesi zorunlu kılınmıştır.Aynı şekilde bu mecburiyet ödeme ve icra emrinde de bulunmaktadır.
Görülüyor ki taraflarca
bonoda bedel olarak kararlaştırılan YTL para birimi bu bonoların tanziminden önce 5083 sayılı kanunla kabul edilmiş sadece 1.1.2005 tarihinde tedavüle çıkacağı belirlenmiştir. Bu açıklamalar ışığında bonoda YTL'nin TTK.nın 688/2. maddesi anlamında bonoda gösterilmesinin onun geçerliliğini etkilemeyeceği düşünülmeli, kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olan hususlar iptal sebebi sayılmamalıdır.
Kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere BK'nun 83/2. maddesi kapsamında mutlak suretle vade tarihinde
bono bedelinin YTL olarak ödeneceği taraflarca kararlaştırılmamıştır.
İcra takibi ise 21.6.2005 tarihinde başlatılmıştır. Bu tarih itibariyle de YTL tedavüldedir.
Borçlunun senetleri vadesinde ödenme için alacaklıya başvuruda bulunduğu yolunda dosyaya bir belge de sunulamamıştır. O halde mahkemenin yazılı şekilde ki kabulü aşırı şekilcilik olup hak kaybına sebebiyet verir. Bu nedenlerle itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, karar verildi. (¤¤)
Old 31-08-2009, 15:41   #5
av.mcevik

 
Mutlu

Sayın Halilerdemir,konuya katılımınız için teşekkür ederim...
Yeni büro açmış olmam nedeniyle yargıyat kararlarına rahat ulaşamıyorum,program kullanmıyorum.Malumunuz;imkanlar dahilinde sorunlarıma net cevap alabiliyorum.
Konuyla alakalı diğer yargıtay kararları temin edebilecek arkadaşlara teşekkür ederim şimdiden...
Old 31-08-2009, 16:44   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Konuya bence bir de şu açıdan bakmakta fayda var:

Tanzim tarihi 01.05.2005
Vade tarihi 01.05.2009
Bedel 10.000.-TL (Eski TL ile yazıldığını düşünürsek bugünkü 1 kuruş)

Yaşamın olağan akışına aykırı bir durum teşkil etmez mi sizce?

Hadi; vade tarihi 1985 filan olsa "Belki..." derim de 2005 olunca artık bu konuda sıkıntı yaşanmasa gerek diye düşünüyorum.

Bence ortada çok da tartışma götürür bir durum yoktur. Tanzim ya da vade tarihine dair hiç bir iddia somut durumu etkileyemez diye düşünüyorum. Ne yani; 2005 yılında 1 kuruşluk senet mi tanzim edilmiş? Senedin "10.000.-YTL" amacıyla tanzim edildiği gün gibi ortada...

"TLye ise 01.01.2009 tarihinde geçildiği" iddiası ise YTL öncesi para biriminin yine TL olması karşısında anlamsızdır. TL ilk defa 01.01.2009'dan itibaren kullanılmıyor ki...

Saygılar...
Old 31-08-2009, 21:42   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.mcevik
Davacı-borçlunun; bu konuyla ilgili iddiaları,söz konusu senetin tanzim tarihinde TL değil YTL yürürlükte olduğu ve, ki para biriminin başlangıç tarihinin (yani YTL ye geçiş tarihi)01.01.2005 olduğu TLye ise 01.01.2009 tarihinde geçildiği böyle bir durumda senetin tarihlerinin tahrifle bugüne getirilmeye çalışıldığı ve zamanaşımı söz konusu olduğu iddialarındalar...

Bu iddiada bedelin sonradan yazıldığına dair birşey yok gibi geliyor bana

İddia: senet tarihlerinde tahrifat olduğu? Tahrifat da aslını değiştirme, bozma anlamında olduğuna göre senetteki tarihlerde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususu da bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacaktır (diye düşünüyorum )

Bir de anladığım kadarıyla (itirazlara ilişkin açıklamalarınızdan dolayı) kambiyo takibi değil ilamsız takip söz konusu??

Saygılarımla...
Old 01-09-2009, 00:07   #9
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/6904
Karar: 2007/9713
Karar Tarihi: 11.05.2007
ÖZET: Borçlu, takip konusu bono altındaki imzayı inkar etmemiştir. Taraflar ilgili bu bonoda alacağı USD doları üzerinden kurmuşlardır. Bonoda tanzim tarihi bulunduğuna ve bununda vadeden önceye ait olduğuna göre bu tarihin gerçeği yansıtıp yansıtmaması sonuca etkili bulunmamaktadır. Borçlu vekilinin borca yönelik olarak dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları kendisi açısından genel mahkemede yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır

(6762 S. K. m. 686)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçmiştir. Borçlu vekili süresinde 11. İcra Mahkemesi'ne başvurarak alacaklının eşinin başka bir takip dosyasında müvekkiline 70.000 USD tutarında borçlu olduğunu kendisinin böyle bir borcunun olamayacağını, takip konusu bonoda matbu olarak <YTL> para biriminin yazıldığını, bu para biriminin Yeni Türk Lirası olarak 5083 Sayılı Kanun ile kabul edildiğini 01.01.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğini, 2003 yılında senedin tedavüle çıktığı gözetildiğinde YTL'nin yürürlükte olmadığını, 10.01.2003 tanzim tarihinin gerçeği yansıtmadığını bu nedenle bu belgenin bono vasfında olamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, bononun tanzim tarihinde YTL'nin yürürlükte olmadığını, bonodaki keşide tarihinin (<mefhum> gerçek olmayan, yok hükmünde olduğundan) TTK. nun 686/6 ve İİK. 170/a-2 maddeleri gereğince takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip konusu bonoda alacak USD doları olarak belirlenmiştir.
Borçlu, takip konusu bono altındaki imzayı inkar etmemiştir. Taraflar ilgili bu bonoda alacağı USD doları üzerinden kurmuşlardır. Bonoda tanzim tarihi bulunduğuna ve bununda vadeden önceye ait olduğuna göre bu tarihin gerçeği yansıtıp yansıtmaması sonuca etkili bulunmamaktadır. Borçlu vekilinin borca yönelik olarak dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları kendisi açısından genel mahkemede yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır. O halde şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 01-09-2009, 09:29   #10
av.mcevik

 
Mutlu

Konuya katılan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim. Senet üzerinde bedel birimi TL nın YENİ (Y) Eksik olması haddinden fazla usul anlayışı olduğunu düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04990292 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.