Yaralamalı Trafik Kazası - Kovuşturmasızlık - Tazminat Zamanaşımı

Aralık 2010 tarihinde yaralamalı bir trafik kazası nedeniyle açılan soruşturmada şikayet yokluğu nedeniyle Şubat 2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriliyor. Ocak 2014 tarihinde ise Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açılıyor.

Bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında;

"Temyize konu olayda, ceza davası derdest olduğu sürece, hukuk mahkemesinde açılmış olan tazminat davası hakkında da, zamanaşımı süresi işlemeyecek; bununla birlikte, olay tarihi dikkate alınarak, hukuk davası hakkında uygulanması gereken 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi dolduktan sonra, ceza mahkemesinin kararı kesinleşir ise, bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren, BK.nun 60/1.maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde tazminat davası açılabilecektir.

Öteki deyişle, bu durumda, ceza mahkemesinin kararı kesinleştikten sonra artık 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanmayacak; B.K.’nun ilgili hükmü devreye girecektir.

O halde, ceza davasının kesinleştiği tarihin BK.nun 60/I.maddesinde düzenlenmiş olan, 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi olarak alınması gerekir." denmekte.

Buradan hareketle, kovuşturmasızlık kararı "ceza davasının kesinleştiği" tarih gibi düşünülüp bu karardan itibaren artık Borçlar Kanunu'na göre geçerli olan zamanaşımı değerlendirilir, Ceza Kanunundaki süre değil diye yorum yapılabilir mi ? Yoksa uzamış ceza zamanaşımı süresi dolmadığı için bu süre yine de beklenecek ve kovuşturmasızlık kararının kesinleşmesi ile kesinleşmeden itibaren BK zamanaşımı süresinin geçmesi dikkate alınmaz mı ?

Bildirdiğiniz HGK. kararı eski tarihli olmalı. Ceza davasının açılıp açılmadığına, açılmış ise ceza kararının kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın, her durumda hukuk davasında uzamış ceza zamanaşımı süresi uygulanır.

Sayın eser_29,

Alıntı: Yazan eser_29 ...yaralamalı bir trafik kazası nedeniyle açılan soruşturmada şikayet yokluğu nedeniyle ... kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriliyor. Ocak 2014 tarihinde ise Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açılıyor. ... ...Yoksa uzamış ceza zamanaşımı süresi dolmadığı için bu süre yine de beklenecek ...

Alıntıladığınız kararda sorunuzun cevabı da bulunmaktadır:

Alıntı: Yazan HGK ... işlenen eylemin, kovuşturulması şikayete bağlı bir suç teşkil edip etmemesi de önemli değildir. Zira bu yön, ceza davasının açılabilmesinin bir şartıdır. Bu bakımdan şikayet süresinin (mülga TCK. m. 108) geçirilmesinden ötürü, ceza davasının açılamamış olması, bu davaya dair zamanaşımı süresinin, tazminat davasına uygulanmasına engel değildir...

Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15446

Benim kafamı karıştıran husus; diyelim ki uzamış zamanaşımından çok önce, örneğin 1 sene içinde ceza dosyası kesinleşti. Bu durumda "kazayı-faili" öğrenme süresi başlayıp ceza davasının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl geçmekle tazminat için zamanaşımı dolar mı ?

Bu noktayı tam oturtamadım kafama.

Sayın eser_29,

Alıntı: Yazan eser_29 Benim kafamı karıştıran husus; diyelim ki uzamış zamanaşımından çok önce, örneğin 1 sene içinde ceza dosyası kesinleşti. Bu durumda "kazayı-faili" öğrenme süresi başlayıp ceza davasının kesinleşmesinden itibaren 2 yıl geçmekle tazminat için zamanaşımı dolar mı ?...

Sorunuzdaki kaza 2010'da gerçekleşmiş olmakla; bahse konu HGK kararındaki ceza davasının kesinleşmesiyle ilgili değerlendirme; sizin somut olayınız açısından anlam ifade etmemektedir. Çünkü bu değerlendirmenin mesnedi YİBGK'nun 07.12.1955 tarih, 1955/17-26 E-K sayılı kararıdır ve anılan kararda bu kabule gösterilen mesnet de "ceza davası devam ettiği müddetçe mutazarrırın sıfatını alarak ceza mahkemesinden tazminat talep edebileceği ve bu itibarla haksız fiilin Devlet tarafından takibi mümkün oldukça tazminat davasını kabul etmemenin manasız olacağı ..." şeklindedir. Oysa ki 5237 S.K. ve 5271 S.K. çerçevesinde ceza mahkemesinden tazminat talep imkanı kalmamıştır.

Diğer taraftan sorunuzu 765 S.K. döneminde husule gelen olaylar için cevaplamak gerekirse; haksız fiil, aynı zamanda suç oluşturmakta ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacaktır. Fakat diyelim ki; işbu uzamış ceza zamanaşımı süresi dolmasına rağmen açılan ceza davası da sürmekte ise, YİBGK kararının yukarıdaki gerekçesi mucibince tazminat istemi yine de (halen) zamanaşımına uğramış kabul edilmeyecektir. Yani ceza davasının bitip kesinleşmiş olmasının sizin söylediğiniz şekilde uzamış ceza zamanaşımında bir kısalmaya yol açması söz konusu değildir.