Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Günlük Hukuk Haberleri

Yanıt
Konu Notu: 49 oy, 4,82 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-03-2014, 10:42   #1201
Kanunum.com

 
Varsayılan

Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik Taslağı için tıklayınız.

http://www.kanunum.com/haber/_Tuketi..._campaign=3326
Old 27-03-2014, 11:42   #1205
Kanunum.com

 
Varsayılan

Petrol Lisans Yönetmeliğinde jet yakıt satışına ilişkin hükümde değişiklik yapıldı. Ayrıntılar için tıklayınız.

http://www.kanunum.com/haber/_Petrol..._campaign=3338
Old 27-03-2014, 11:43   #1206
Kanunum.com

 
Varsayılan

Özelleştirme Kanunu’nun Ek 5. Maddesinin bir bölümünü iptal eden Anayasa Mahkemesi Kararı yürürlükte.

http://www.kanunum.com/haber/_Ozelle..._campaign=3340
Old 27-03-2014, 13:34   #1207
Kanunum.com

 
Varsayılan

Boşanma Davalarında Yasak delil kavramı: “HMK 189/2 uyarınca yasak delilin davada hükme esas alınamayacağı düzenlenmiştir. Ancak boşanma davaları yönünden eşlerin hukuken tanınan ortak yaşam alan içerisinde elde edilen delillerin bu yasak kapsamında tanınmaması ve esasa müessir kabul edilerek hüküm kurulmasının hakkaniyete uygun olduğu düşünülmektedir.” (syf 5)

http://www.kanunum.com/haber/_Bosanm..._campaign=3342
Old 28-03-2014, 10:10   #1208
Kanunum.com

 
Varsayılan

Arsa Payı Karşılığı İnşaat (Kat Karşılığı İnşaat) Sözleşmelerinin Şekil Şartı Ve Şekil Şartına Uygun Olmadığı Halde Sözleşmenin Geçerli Kabul Edildiği Durumlar

http://www.kanunum.com/haber/_Arsa-P..._campaign=3348
Old 01-04-2014, 09:25   #1209
Kanunum.com

 
Varsayılan

Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu uyarınca elkonulan kaçak akaryakıtın muhafazası, depolanması, yüklenmesi, boşaltılması, nakliyesi ve tasfiyesi ile bu işlemlere ilişkin giderlerin karşılanmasına ilişkin usul ve esasları yürürlükte.

http://www.kanunum.com/haber/_Kacakc..._campaign=3356
Old 01-04-2014, 12:48   #1211
Kanunum.com

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesi iptal etti: Eskiden veya hali hazırda memur olan avukatlar için memurluk süresine dahil edilecek sürelerde artık “serbest” avukatlık şart değil “avukatlıkta” geçen süreler hesaba dahil olacak.
http://www.kanunum.com/haber/_Anayas..._campaign=3360
Old 01-04-2014, 12:49   #1212
Kanunum.com

 
Varsayılan

Anayasa Mahkemesi İptal Etti: izin almadan evlenen Dışişleri Bakanlığı personeli “istifa etmiş” sayılmayacak.

http://www.kanunum.com/haber/_Anayas..._campaign=3362
Old 02-04-2014, 10:43   #1213
Kanunum.com

 
Varsayılan

Doğal gaz depolama (LNG veya gaz) tarifeleri hesaplama metodolojisine ilişkin EPDK Kurul Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.

http://www.kanunum.com/haber/_Dogal-..._campaign=3364
Old 02-04-2014, 12:31   #1214
Kanunum.com

 
Varsayılan

Resmi Gazete'de bugün yayımlanan yeni statü ile Türkiye Sermaye Piyasası Aracı kuruluşlar Birliği’nin ismi Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği olarak değişti. Ayrıntılar için tıklayınız.

http://www.kanunum.com/haber/_Resmi-..._campaign=3368
Old 02-04-2014, 12:34   #1215
Kanunum.com

 
Varsayılan

Değerleme kuruluşları ile gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı almaya hak kazananlar da artık Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’ne üye olmak zorunda. Ayrıntılar için tıklayınız.

http://www.kanunum.com/haber/_Degerl..._campaign=3370
Old 02-04-2014, 14:44   #1216
Kanunum.com

 
Varsayılan

"Üniversite ikinci sınıf mühendislik öğrencilerinin yazabileceği bir yazılım" için patent? ABD Yüksek Mahkemesi yazılımda patent konusunda kararsız.

http://www.kanunum.com/haber/_Univer..._campaign=3372
Old 03-04-2014, 09:12   #1218
Kanunum.com

 
Varsayılan

Kredi Kartı, Banka Kartı, Ön Ödemeli Kart Slipleri ile Finansman Şirketlerinin düzenleyecekleri Dekontların muhteviyatına ilişkin yeni düzenleme getirildi. Ayrıntılar için tıklayınız.

http://www.kanunum.com/haber/_Kredi-..._campaign=3376
Old 04-04-2014, 09:09   #1219
Kanunum.com

 
Varsayılan

İnsan doku ve hücrelerinin üretimi, ithalat-ihracat ve depolama-dağıtımı ile ilgili faaliyet yapan kuruluşların faaliyetleri ile insan doku ve hücre ürünlerinin (Kornea hariç)ruhsatlandırılmasına ilişkin usul ve esasları Resmi Gazete'de yayımlandı.

http://www.kanunum.com/haber/_insan-..._campaign=3382
Old 04-04-2014, 09:20   #1221
Kanunum.com

 
Varsayılan

Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgeleri basan Matbaa işletmecisi, basım ve dağıtımını yaptığı belgelere ilişkin bilgi formunu, en geç düzenlendiği günü izleyen on beşinci günün sonuna kadar elektronik ortamda internet üzerinden Bakanlığa gönderecek.

http://www.kanunum.com/haber/_Vergi-..._campaign=3384
Old 04-04-2014, 09:24   #1222
Kanunum.com

 
Varsayılan

TSPAKB’nin mevcut üyeleri dışında, portföy yönetim şirketlerinin ve payları borsada işlem gören yatırım ortaklıklarının Birliğe üye olmak üzere 02.05.2014 tarihine kadar başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

http://www.kanunum.com/haber/_TSPAKB..._campaign=3386
Old 09-04-2014, 12:25   #1224
tiryakim

 
Varsayılan

Yargıtay'ın kararına göre, artık kadınlar asgari ücretle de çalışsa nafaka alabilecek...

Yargıtay’dan emsal karar

Eşiyle boşandıktan sonra bir öğrenci yurdunda asgari ücretle çalışarak kiralık olarak tuttuğu evde 3 yaşındaki çocuğu ile birlikte yaşayan kadının, boşandığı eşinden aldığı aylık 150 liralık nafaka nın yerel mahkemece kaldırılması Yargıtay ’dan döndü. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararında, asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunmasının yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediğine dikkat çekildi. Emsal teşkil edecek kararda, "Nafaka alacaklısı kadının, aldığı asgari ücretin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez." ifadeleri yer aldı.
Konya’da yaşayan çift, müracaat ettikleri aile mahkemesince 12 Mart 2012’de resmen boşanırken, mahkeme kadına aylık 150 lira nafaka ödenmesine hükmetti. Karar sonrasında bir öğrenci yurdunda asgari ücretle işe giren kadın, 3 yaşındaki çocuğu ile birlikte kiralık olarak tuttuğu evde yaşamaya başladı. Boşandıktan sonra başka bir bayanla evlenen ve bir perdecide asgari ücretle çalışan eski koca ise, boşandığı eşinin asgari ücretle ve sigortalı olarak çalışmasını gerekçe göstererek, aylık 150 liralık nafakanın kaldırılması istemiyle Konya 5. Aile Mahkemesi’ne müracaat etti. Davacı avukatı, tarafların boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalıya aylık 150 TL nafaka bağlandığını, ancak davalının Sosyal Güvenlik Kurumu’nca (SGK) sigortalı olarak çalıştığını, davalının sigortalı olarak çalışması ve Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175 maddesi gereği yoksulluk nafakası koşullarının ortadan kalktığını belirterek müvekkili tarafından ödenen nafakanın kaldırılmasını talep etti. Davalı kadın ise kiracı olarak oturduğunu, çocuğu ile ilgilendiğini, nafaka miktarının yetersiz olduğunu belirterek davanın reddini istedi. 25 Nisan 2013 tarihinde kararını açıklayan mahkeme, davanın kabulü ile tarafların ekonomik durumunun aynı seviyede olduğu gerekçesiyle, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verdi. Mahkeme kararı, davalı kadının avukatı tarafından temyiz edildi.
"DAVALI KADININ ELİNE GEÇEN GELİR, YOKSULLUKTAN KURTARACAK MAHİYETTE DEĞİLDİR"
Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını hakkaniyete uygun bulmadı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 7 Ekim 1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararına dikkat çekilen 3. Hukuk Dairesi kararında, "Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; davacının perdecide asgari ücretle çalıştığı, evli olduğu, eşinin çalışmadığı, davalının boşandıktan sonra öğrenci yurdunda çalıştığı, asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği ve 3 yaşındaki çocuğu ile birlikte yaşadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Nafaka alacaklısı kadının, aldığı asgari ücretin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Bu sebeple davalının geliri yoksulluğu ortadan kaldırmayıp, bu durumun sadece nafaka miktarının tayininde nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir." denildi.
Kararda, yerel mahkemenin tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, TMK'nın 4. maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermenin doğru olacağına dikkat çekildi. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin karının isabetsiz bularak bozdu. Dava önümüzdeki günlerde yeniden Konya 5. Aile Mahkemesi’nde görülecek.

http://www.adaletbiz.com/yargitay-ka...ek-h13747.html
Old 09-04-2014, 12:33   #1226
tiryakim

 
Varsayılan Ergenekon Gerekçeli Kararı Tam Metni

İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARARI TAM METNİ

Ergenekon Davası’nın 16 bin 600 sayfalık gerekçeli kararı UYAP üzerinden açıklandı. Kararda derin devlet yapılanması hakkında ilk kez bir mahkemenin karar verdiği belirtildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon Davası’na ilişkin gerekçeli kararı, basın mensuplarına dağıtıldı.

Mahkemenin, 3 kitaptan oluşan yaklaşık 16 bin 600 sayfalık Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) yüklenen gerekçeli kararının elektronik imza sorunu giderildi.

Karar imzaların tamamlanmasının ardından CD ortamında basın mensuplarına dağıtıldı. Davanın tarafları kararı UYAP sisteminden görülebilecek.

Kararda dikkat çekici şu ifadeler yer aldı:

“Yargılanan örgütün terör örgütü olduğu belirlendi. Örgüt özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.

Önceki darbeler de dayanak olarak gösterildi.

Terör örgütüne Türk gladyosu “Ergenekon’ adını verdi.

Danıştay ve cumhuriyet saldırıları örgütün ikinci dönemi.

Sarıkız, Ayışığı gibi darbe planlarıyla hükümet men edilmek istendi.

Derin devlet ile ilgili ilk kez yargı kararı verilmiştir.

Ergenekon örgütünün TSK içinde örgütlendiği anlaşılmıştır.”

Karar 8 aydır yazılamamıştı. Mahkeme heyeti ise gerekçeli kararın makul sürede tamamlandığı savundu.

Susurluk davası ile mukayese edilemeyecek kadar delil var

Ergenekon davasının binlerce sayfadan oluşan gerekçeli kararının önsözünde, dava sürecinde dosyadaki delillerin benzer örgüt davalarında olmadığı kadar güçlü, çeşitli ve çok olduğunun görüldüğü anlatıldı. Bu durum, “Bu davadaki deliller ile benzer mahiyetli Susurluk davasının delillerinin kıyaslanmasının dahi mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.” şeklinde dile getirildi.

“ÖRGÜTÜN BAZI HÜCRELERİNE ULAŞILAMADI”

Ergenekon davasında gerekçeli kararını açıklayan mahkeme yaptığı tespitte Ergenekon Terör Örgütü’nün kendine özgü bir yapısı vardır’ dedi.
Gerekçeli kararda mahkeme Ergenekon Örgütüne ilişkin tespitlerinde şu ifadelere yer verdi; ‘Bu örgüt, birbirlerini tamamlayan ve destekleyen kompartımanları olan, ancak bu kompartımantasyon/perdeleme sistemi gereği birimler arasında sınırlı bir iletişimin söz konusu olduğu, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden iktibas edilen ‘bilmesi gereken’ prensibi çerçevesinde örgüt üyelerinin faaliyet gösterdikleri, herkesin kendi uzmanlık alanında örgüte katkı sağlayıp örgütsel faaliyette bulunduğu bir yapılanmadır.’

ÖRGÜT FARKLI BİRİMLERDEN OLUŞMAKTA

Mahkeme gerekçeli kararında farklı birimlerden oluşan örgütün her biriminin farklı bir faaliyet içerisinde olduğu belirtildi. Mahkeme örgütün genel ve/veya güncel hedefleri doğrultusunda bölümünde, ‘bu yapılanmanın bir birimi; toplumun hazırlanması bakımından sivil toplum örgütlerini harekete geçirmekte/yönlendirmekte, toplantı ve gösteriler düzenlemekte/ düzenletmekte, bir birimi; cebir ve şiddet içeren eylem(ler) ile alakalı planlar yapmakta, lojistik ve finansal destek sağlamakta, bir birimi; kendi üzerine düşen cebir ve şiddet içeren eylem(ler)i organize etmekte, işlemekte/işletmekte, bir diğer birimi; bu tür eylemlerden sonra özellikle basın kanalıyla dezenformasyon yapmakta, bir kısmı bu eylemlerin rüzgarını arkasına alarak toplumsal katmanları harekete geçirip geniş tabanlı organizasyonlar yapmaktadır’ ifadelerine yer verdi.

‘DARBEYE ZEMİN HAZIRLAMA YÖNÜNDE FAALİYET GÖSTERMEKTE’

Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi: ‘Sonuçta Ergenekon Terör Örgütü, dosyamız kapsamında tüm bu birbirini tamamlayan eylemleriyle amaç suçların oluşması, iddianamedeki ifadesiyle ‘darbeye zemin hazırlama’ yönünde faaliyet göstermektedir. Yapılan yargılamada bu örgütün çok karışık bir ilişkiler yumağına sahip olduğu görülmüştür. Örgütün yargılanan ve mensuplarının cezalandırıldığı belli bir kısmı açığa çıkarılmış ise de, bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür. Yine Ergenekon Terör Örgütü’ nün bazı birimleri ve uzantıları hakkında dosya kapsamına göre isabetli yorum yapılabilmesi mümkün olsa da, bunlarla alakalı dosyada hukuki olarak yeterli delile ulaşılamadığı ortadadır. Bu yüzden bunların ayrı bir soruşturma ile ortaya çıkarılmasının mümkün ve gerekli olduğu düşünülmektedir.’

‘BAŞBUĞ İLE İLGİLİ ALGI OLUŞTURULDU’

Ergenekon davasının gerekçeli kararında, dava dosyasında hiçbir örgüt davalarında olmadığı kadar güçlü deliller bulunduğu belirtildi. Susurluk Davası’nda bile bu kadar güçlü delillerin olmadığını belirten mahkeme, ‘Bir genelkurmay başkanından nasıl terörist olur’ söylemleriyle bir algı oluşturulduğunu belirtti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararda eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un hukuki durumuna ilişkin değerlendirmeler yaptı. Sanıklar tarafından ‘Bir genelkurmay başkanından nasıl terörist olur’ söylemleriyle bir algı oluşturulduğunu belirten mahkeme, ‘Öncelikle ifade etmek gerekir ki, ‘terörist’ kelimesi hukuki değil, basın yayın organlarının kullanmayı tercih ettiği siyasi bir kavramdır. Hukukta ise terör suçlusu kavramı tercih edilir. Terörle Mücadele Yasası kapsamında ‘terör örgütü’ olarak değerlendirilen suç örgütlerinin mensuplarının belirli eylemleri de terör suçu sayılmaktadır. Bu kapsamda yasa koyucu Devlet aleyhine işlenen TCK 309, 31, 312 gibi maddelerdeki suçları Terör Suçu olarak kabul etmektedir’ denildi.

‘ALGI REFERANS ALINIRSA ÜST DÜZEY GENERAL CEZALANDIRILAMAZ’

Terör suçlarının siyasi içeriği de olan suçlar olduğunu belirten mahkeme, ‘Bu yüzden yukarıda da değinildiği üzere bu suçun failleri işledikleri eylemleri suç kapsamında kabul etmezler. Bu suçların hemen hemen tüm sanıklarının sahip olduğu ortak düşünce, ‘işledikleri eylemlerin insanlık, vatan ve memleket için’ faydalı olduğu yönündedir. Bu yüzden bu suçların sanıkları kendilerini bir terör suçlusu saymazlar. Dosyamız özelinde ise, Genel Kurmay Başkanı’nın bir altı statüde bulunan Jandarma Genel Komutanı (E) Orgeneral Şener Eruygur, yine iki altı statüde bulunan Birinci Ordu Komutanı (E) Orgeneral Hurşit Tolon, Genelkurmay ikinci başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Generaller Nusret Taşdeler, Mehmet Eröz, Veli Küçük ve daha bazı alt rütbe mensubu komutanlarda sanık İlker Başbuğ ile aynı cezaya çarptırılmışlardır. Yukarıda belirtilen algı referans alınarak bir sonuç çıkarılması gerekirse, o zaman hiçbir üst düzey generalin veya diğer askeri kişilerin cezalandırılmaması gerekirdi’ ifadeleri kullanıldı.

‘YASALAR ÖNÜNDE HERKES EŞİT’

‘Genelkurmay Başkanından terörist mi olurmuş’ söyleminin çelişki içerdiğini ifade eden mahkeme, ‘Çünkü bir mahkeme eğer böyle bir kişinin hiyerarşik olarak altındaki kişilere aynı eylem dolayısıyla ceza vermişse, ‘yasalar önünde herkes eşittir’ ilkesi gereği bu kişilerin eylemlerinin ortağı olan komutana da ceza vermesi kaçınılmazdır’ dedi

Ergenekon Gerekçeli Kararı Tam Metni aşağıdali linktedir...

http://im.haberturk.com/images/other...keli_karar.pdf
Old 09-04-2014, 12:35   #1227
tiryakim

 
Varsayılan İtiraz Mercii, HAGB’da CMK 231.madde ile sınırlı değil

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Konusunda İçtihat Değişikliğine Gidildi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından verilen 2012/10-534E- 2013/15K sayılı kararda bu konuda içtihat değişikliğine gidildi ve itiraz mercinin inceleme alanı genişletildi.

CMK 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yapılan itirazlarda itirazı inceleyecek mercinin sadece suça ve sanığa ilişkin objektif şartların gerçekleşip gerçekleşmediğiyle sınırlı olarak inceleme yapabileceğine dair Yargıtay içtihatları ihtilaf konusu hususlara köklü çözüm sağlamadığından bahisle öğretide yoğun olarak eleştirilmekteydi.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından verilen 2012/10-534E- 2013/15K sayılı kararda bu konuda içtihat değişikliğine gidildi ve itiraz mercinin inceleme alanı genişletildi. Kararda itirazı değerlendirmekle yetkili mercinin yetkileri şöyle belirlendi:

“İtiraz mercii, sadece CMK’nın 231. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususuyla sınırlı bir inceleme yapmayacaktır. İtiraz mercii, bu inceleme kapsamında sübuta ilişkin değerlendirme de yapabilecektir. Örneğin sanığa yüklenen suçun oluşmaması sebebiyle hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinden bahisle itirazın kabulü yönünde karar, yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması kararı, verilebilir. Keza, itiraz mercii, vasıf değişikliği nedeniyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verebilecektir. Örneğin kasten yaralama olarak nitelendirilen fiilden dolayı sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüyle ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde; itiraz mercii, sanığa yüklenen fiilin kasten yaralama suçunu değil de kasten öldürme suçuna teşebbüs olarak nitelendirmek suretiyle de itirazın kabulü yönünde karar verebilir. Yine, örneğin görevi kötüye kullanma suçundan dolayı sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüyle ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde; itiraz mercii, sanığa yüklenen fiilin görevi kötüye kullanma suçunu değil de, zimmet veya icbar suretiyle irtikap suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verebilecektir”
Old 09-04-2014, 12:36   #1228
tiryakim

 
Varsayılan Mevzuat Yayın Müdürlüğü cep telefonu, tablet bilgisayarlar e-mevzuat uygulaması hizme

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü tarafından, Mevzuat Bilgi Sisteminin bazı cep telefonu ve tablet bilgisayarlarda kullanılmak üzere hazırlanan e-uygulaması hizmete sunulmuştur.
https://play.google.com/store/apps/d...tc.basbakanlik

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanarak Bilgi İşlem Başkanlığı’nın teknik desteğiyle yayımlanan Mevzuat Bilgi Sistemi’nden ücretsiz olarak yararlanalıyor.

Mevzuat Bilgi Sisteminde kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik ve 1/1/2004 tarihinden sonraki tebliğlerin kodifikasyonu yapılmış güncel metinleri ile bazı kanunların mülga hükümlerini bulabilirsiniz. Mevzuatın daha sonraki tarihte yürürlüğe girecek hükümleri Mevzuat Bilgi Sistemine yürürlüğe giriş tarihinde işlenir.

- Yürürlükteki bazı Kanunların değişikliklerden önceki hallerinin tam metinleri sisteme işlenmeye başlanmıştır.

- Kanunlar Fihristi ile yürürlükte olsun ya da olmasın TBMM’ce kabul edilen Kanunlar ve Uluslararası Anlaşmalar ile Osmanlı Dönemi’nde çıkarılmış ve halen yürürlükte olan Kanunlara erişim sağlanmaktadır.

- Sistemde yer alan Kanunlar, Kanun Hükmünde Kararnameler,Tüzükler ve Mülga Kanunlara pdf / word olarak erişim sağlanmaktadır.
Old 09-04-2014, 12:38   #1229
tiryakim

 
Varsayılan Yargıtay: Apartmanda Yapılan Hakaret Aleniyet Taşımaz

Yargıtay: Apartmanda Yapılan Hakaret Aleniyet Taşımaz

Yargıtay 2.Ceza Dairesi, apartman içerisindeki merdivenlerde kadın komşularının kavgasında ‘hakaret’ iddiasında yerel mahkemece verilen mahkumiyet kararını bozdu.
Hakaret suçunun alenen işlenmesinin suçu ağırlaştıran neden olarak öngörüldüğünün belirtildiği Yargıtay kararında, hakaretin apartmanın kaçıncı katında meydana gelip gelmediğinin araştırılmadığı dile getirilerek, “Aleniyet için aranan temel ölçüt, eylemin (hakaretin), belirsiz sayıdaki kişiler tarafından işitilebilecek, görülebilecek ve algılanabilecek bir ortamda ya da çok sayıdaki kişinin öğrenmesini sağlayacak bir araçla işlenirse aleniyet var sayılabilir.
Apartman içerisindeki merdivenlerde meydana gelen tartışma sırasında sanığın katılana hakaret ettiği anlaşılmakla; bir apartmana yalnızca burada oturan kişiler girebileceği için apartmanın içerisinde meydana gelen hakaret eyleminin apartmanda oturanlar tarafından duyulabilir olması aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli değildir.” denildi.

Aydın’ın Söke ilçesinde 2009 yılında bir apartmanın merdivenlerinde komşu kadınların tartışması yargıya taşındı. Söke 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan ‘hakaret’ davasında mahkeme, sanık kadın mahkumiyete çarptırıldı. Mahkeme, sanık kadına hakaretin alenen işlendiği iddiasıyla cezasını 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125/4. Maddesi kapsamında altıda bir oranında artırdı. Sanık avukatı, yerel mahkeme kararını temyiz etti. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, hakaretin alenen olup olmadığının somut olayda araştırılmadan karar verildiğine dikkat çekti.

Yasada hakaret suçunun alenen işlenmesinin suçu ağırlaştıran neden olarak öngörüldüğünün hatırlatıldığı Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: “Aleniyet için aranan temel ölçüt, eylemin (hakaretin), belirsiz sayıdaki kişiler tarafından işitilebilecek, görülebilecek ve algılanabilecek bir ortamda ya da çok sayıdaki kişinin öğrenmesini sağlayacak bir araçla işlenirse aleniyet var sayılabilir. Aleniyetin varlığı için söylenenlerin fiilen duyulması gerekli olmayıp çok sayıda insanın hakareti öğrenmesinin olanaklı olması yeterlidir. Sanığın bir konutun penceresinden sokakta bulunan mağdura hakaret etmesi durumunda suç alenen işlenmiş sayılır. Somut olayda apartman içerisindeki merdivenlerde meydana gelen tartışma sırasında sanığın katılana hakaret ettiği anlaşılmakla; bir apartmana yalnızca burada oturan kişiler girebileceği için apartmanın içerisinde meydana gelen hakaret eyleminin apartmanda oturanlar tarafından duyulabilir olması aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli değildir. Hakaret eyleminin sokaktan geçen kişiler tarafından duyulup duyulamayacağı araştırılıp belirlenmelidir. Hakaretin apartmanın kaçıncı katında meydana geldiği, sokaktan geçenler tarafından duyulup duyulamayacağı araştırılıp tartışılmadan yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması, sanık hakkında hakaret suçundan belirlenen cezada özel tahrik maddesi olan 5237 sayılı TCK’nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun 29. maddesi uyarınca indirim yapılması bozmayı gerektirmiştir.”

APARTMANDA ALENET HAKARET OLMAZ
Yargıtay kararını değerlendiren Ankara Barosu avukatlarından Emre Yavuz, hakaretin sokakta ve apartmanda meydana gelmiş olmasının ayrıldığına dikkat çekti. Avukat Yavuz şunları kaydetti: “Yargıtay hakaretin apartman boşluğunda yapıldığını, apartmanda yaşayan diğer insanların hakareti duymasının aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli olmadığını, aleniyet unsuru için sokaktan geçen insanların hakaret eylemini duyup duymadıklarının araştırılması gerektiğini söylemiş. Herkese açık alanda hakaret eyleminin gerçekleşmesi halinde aleniyet unsurunun gerçekleşeceği, somut olayda apartman içinde hakaret eyleminin gerçekleştiği ve apartmana yalnızca o apartmanda oturanların girebileceği için yalnızca onların duyabileceği bu durumunda aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli olmadığı şeklinde görüş bildirmiş. Yani burada apartman içinde yaşayanlarla sokaktaki insanların hakarete şahit olmalarını ayırmış. Kararın içeriğinde ‘Aleniyet için aranan temel ölçüt, eylemin ( hakaretin ), belirsiz sayıdaki kişiler tarafından işitilebilecek, görülebilecek ve algılanabilecek bir ortamda ya da çok sayıdaki kişinin öğrenmesini sağlayacak bir araçla işlenirse aleniyet var sayılabilir.’ şeklinde açıklama varken apartman komşularının bunun dışında bırakılması ve sokaktaki insan ile apartmanda oturan insan ayrımı yapılması ilginç olmuş.”

HAKARETIN SUÇU NEDIR?
‘Hakaret suçunu kapsayan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde ise şu ifadeler yer alıyor: “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. Hakaret suçunun; kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Old 10-04-2014, 08:59   #1230
Kanunum.com

 
Varsayılan

Yabancılar için ikamet tezkerelerinin bedelleri, 11/4/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 50 TL olarak belirlendi.

http://www.kanunum.com/haber/_Yabanc..._campaign=3400
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08971500 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.