Kamulaştırma

Merhabalar;

x şahıs evinin ön tarafındaki 10 m2 lık alanın kamulaştırılması için dava açıyor ve davayı kazanıyor. ancak dava yargıtay aşamasındayken daha kesinleşmeden y şahsına satıyor. ve tapu devri kesinleşmeden önce yapılıyor. y şahsının davadan haberi yok hiçbir şekilde ve dava kesinleşiyor parayı x şahsına oduyorlar. daha sonra y şahsı dava açılabileceğini öğreniyor ve paranın x sahibinin almış olduğunu öğreniyor. y şahsı bu konuda ne yapabilir.?

ihtarname göndererek x şahsından parayı istesek. eğer ödemez ise sebepsiz zenginleşme açma şansımız olmaz mı? cünkü x şahsı evi satınca davada taraf sıfatı kalmıyor.
Sizce neler yapabilirim

Teşekkürler

Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesine göre "mahkemece 10 maddeye göre yapılan tebligatla (kanunun eski metnine göre idarece 13.maddeye göre yapılan tebligatla)taşınmazın maliki tarafından bir başkasına devir veya ferağ yoluyla temliki yasaklanmıştır. 25.maddeye göre de mahkemece verilen tescil kararı (eski metne göre idarece yapılan tebligat üzerinden 30 günlük idari yargıya başvurma süresinin geçmesi )ile taşınmazın mülkiyeti idareye geçer.

Sorudaki olayda taşınmaz maliki kendisinin mülkiyetinden çıkan ve ferağı yasaklanan 10 m2 lik kısmı başkasına satmıştır. Yapılan satış geçersizdir. Satın alanın geçersiz satışa dayanarak kamulaştırma bedeline istihkak davası açması düşünülemez. Geçersiz satışlarda herkes aldığını iade eder. Satın alanın ödediği satış parasının 10 m2 lik kısma isabet eden bedelini denkleştirici adalet ilkelerine göre bugünkü rayiç üzerinden güncelleştirilerek talep edebileceğini,kamulaştırma bedelini isteyemeyeceğini düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş Kamulaştırma Kanununun 31/b maddesine göre "mahkemece 10 maddeye göre yapılan tebligatla (kanunun eski metnine göre idarece 13.maddeye göre yapılan tebligatla)taşınmazın maliki tarafından bir başkasına devir veya ferağ yoluyla temliki yasaklanmıştır. 25.maddeye göre de mahkemece verilen tescil kararı (eski metne göre idarece yapılan tebligat üzerinden 30 günlük idari yargıya başvurma süresinin geçmesi )ile taşınmazın mülkiyeti idareye geçer. Sorudaki olayda taşınmaz maliki kendisinin mülkiyetinden çıkan ve ferağı yasaklanan 10 m2 lik kısmı başkasına satmıştır. Yapılan satış geçersizdir. Satın alanın geçersiz satışa dayanarak kamulaştırma bedeline istihkak davası açması düşünülemez. Geçersiz satışlarda herkes aldığını iade eder. Satın alanın ödediği satış parasının 10 m2 lik kısma isabet eden bedelini denkleştirici adalet ilkelerine göre bugünkü rayiç üzerinden güncelleştirilerek talep edebileceğini,kamulaştırma bedelini isteyemeyeceğini düşünüyorum.

Çok teşekkürler ancak olayı galiba yanlış yansıtım. Satın alınan apartman dairesi ve apartmanın on tarafından sadece 10 m2 bir alan kamuşatırılmış ve apartmanda daire başıan düşen 10 m2 lık alan direk 10 m2 lık alan satılmamıştır. bunu vurgulamak isterim bu durumda da hiçbirşey yapamaz mıyız

Apartman önündeki kamulaştırılan alan apartmanın ortak yerlerindendir. Kat Mülkiyeti K.madde 16'ya göre her bir daire sahibinin bu ortak yerde tapudaki arsa payı oranında payı bulunmaktadır.

Satış tarihinde anladığıma göre kamulaştırılan bölümün tapusu henüz ana taşınmazdan tefrik edilip ayrı bir tapuya bağlanmamış fakat kanun icabı mülkiyeti satıcıdan çıkmış idareye geçmiştir.
Satıcı daire birlikte , kamulaştırılan bölümü de müvekkilinize satmıştır.

Onun için yapılan satışın kamulaştırılan bölüme ait olan kısmı geçersizdir. Sözleşmenin geçersiz kısmına dayanarak kamulaştırma bedeli üzerinde hak iddia edilmesinin mümkün olamayacağını düşünüyorum.

Ne istenebilir: Ödenen satış parasının içinde satışı geçersiz olan kamulaştırılan bölüme isabet eden miktarda vardır. Bu nedenle geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade eder kuralı gereği; ödenen satış parasının geçersiz bölüme isabet eden kısmını satıcıdan denkleştirici adalet kurallarına göre isteyebilirsiniz.

Talep edilecek miktar şöyle hesaplanabilir. Ödenen satış parası daire ile birlikte kamulaştırılan kısmın arsa payına isabet eden bedelini teşkil ettiğinden, taşınmazın satış tarihi itibariyle kamulaştırılan kısım ile birlikte rayiç değeri ile kamulaştırılan kısım hariç tutularak sırf dairenin rayiç değeri oranı bulunup bu oran satıcıya ödenen satış parasına uygulanarak, satışı geçersiz olan bölüme isabet eden miktar bulunabilir. Daha sonra bu miktar denkleştirici adalet kuralları gereği dava tarihindeki rayiçlere göre güncelleştirilir.

Kanımca ; müvekkiliniz sorunu ; satılana yönelik ayıp hâli olarak yorumlanabilir ve bu durumun ihbariyle , hukuki süreç başlatılabilir . Ayrıca olayda , satıcının ağır kusuru bulunduğundan ihbarın ; olağan akış süresinde yapılmaması halinde satıcının ; bu durumdan yararlanamayacağını düşünüyorum . Burada satıcının ; satıcılığı meslek edinmiş kişi olması hâli de aranmayacaktır ; çünkü konu , ihmâl ile gözden kaçırılan bir eksiklik değildir . İhmâli vurgulamamın sebebi ; sadece meslekten satıcıların , ağır kusurundan söz edilebileceğine dair görüşlerden kaynaklanmaktadır. Ancak sizin olayınızdaki satıcı ; sadece meslek erbaplarının bilmesi lazım gelen bir ayıbın muhatabı değildir.Bu nedenle , gecikmiş bir ihbarınız bile olsa ; seçimlik hakkınızı kullanabilirsiniz , diye düşünüyorum.

İşin esasında mahkemenin kusuru bulunmaktadır. Çünkü karar kesinleştikten sonra mahkeme güncel tapu kaydına göre hareket edip ödeme yapması gerekmektedir. Kararın kesinleştiği zaman devir işlemleri bitmiş ve mahkeme bunu gözden kaçırmıştır. Tapuda Kamulaştırma ile ilgili bir yazının olup olmadığı bilgisine göre de cevapta değişiklik olacaktır.