Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Devamsızlık tutanaklarının aynı gün düzenlenmiş olması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-12-2011, 14:59   #1
apple pie

 
Varsayılan Devamsızlık tutanaklarının aynı gün düzenlenmiş olması

Değerli meslektaşlarım,
İş mahkemesinde davalı işveren vekili olarak bulunduğum bir dosyada, işçinin 3 gün üst üste işe gelmemesi nedeni ile tutanaklar tutulmuş, işçiye mazeretini bildirmesi için noterden ihtar çekilmiş, telefon görüşmelerinde de gelmeyeceğini belirtmesi üzerine süresine riayet edilerek iş sözleşmesinin feshine dair ihtarname ile de fesih gerçekleşmiştir. İşçinin kıdem, ihbar, fazla çalışma v.s alacaklarına dair açtığı bu davada, sözkonusu işe gelinmeyen her gün için ayrı ayrı tarihleri ile tutanak olmasına rağmen, tutanak tanıkları işçinin birkaç gün işe gelmediğini, en son olarak ta işverenin yanlarında işçiyi telefonla aradığını gelmeyeceğini söylemesi üzerine tüm tutanakların aynı gün tutulduğunu beyan etmişlerdir. Ortada 25, 26, 27 Mayıs tarihlerine ait 3 ayrı tutanak olmasına rağmen; tanıklar işçinin 3 gün işe gelmediğini söyleselerde; bu üç ayrı tutanağı son gün hep birlikte imzaladıklarını söyledikleri için; bilirkişi raporunda, haksız ve bildirimsiz fesih olduğunu belirtmiştir. Tüm günlerin tek bir tutanakta sonradan tutlmasına ilişkin bir Yargıtay kararı bulmama rağmen; diğer deliller kanıtlamasına rağmen sadece her biri devam eden günlere ait 3 tutanağın aynı gün tutulmasının haksız fesih kabul edilmesine karşı bir karar bulamadım. Bu konuda sizlerin bilgi, görüş ve sunabileceği Yargıtay kararlarına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.
Old 09-12-2011, 15:11   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan apple pie
Değerli meslektaşlarım,
İş mahkemesinde davalı işveren vekili olarak bulunduğum bir dosyada, işçinin 3 gün üst üste işe gelmemesi nedeni ile tutanaklar tutulmuş, işçiye mazeretini bildirmesi için noterden ihtar çekilmiş, telefon görüşmelerinde de gelmeyeceğini belirtmesi üzerine süresine riayet edilerek iş sözleşmesinin feshine dair ihtarname ile de fesih gerçekleşmiştir. İşçinin kıdem, ihbar, fazla çalışma v.s alacaklarına dair açtığı bu davada, sözkonusu işe gelinmeyen her gün için ayrı ayrı tarihleri ile tutanak olmasına rağmen, tutanak tanıkları işçinin birkaç gün işe gelmediğini, en son olarak ta işverenin yanlarında işçiyi telefonla aradığını gelmeyeceğini söylemesi üzerine tüm tutanakların aynı gün tutulduğunu beyan etmişlerdir. Ortada 25, 26, 27 Mayıs tarihlerine ait 3 ayrı tutanak olmasına rağmen; tanıklar işçinin 3 gün işe gelmediğini söyleselerde; bu üç ayrı tutanağı son gün hep birlikte imzaladıklarını söyledikleri için; bilirkişi raporunda, haksız ve bildirimsiz fesih olduğunu belirtmiştir. Tüm günlerin tek bir tutanakta sonradan tutlmasına ilişkin bir Yargıtay kararı bulmama rağmen; diğer deliller kanıtlamasına rağmen sadece her biri devam eden günlere ait 3 tutanağın aynı gün tutulmasının haksız fesih kabul edilmesine karşı bir karar bulamadım. Bu konuda sizlerin bilgi, görüş ve sunabileceği Yargıtay kararlarına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.


Düşünceme göre; devamsızlık, işçinin işine devam etmeme halidir. İşyeri kayıtları ile işçinin işine devam etmediği görülmektedir. Fesihten sonra tutulan tutanaklara itibar edilemez ise de, olayda böyle bir durum yoktur. Her gün için ayrı tutanak tutulduğu açık olduğundan ve tutanakların gerçeğe aykırı olduğu savunması da yapılmadığından, tutanakların aynı gün, devamsızlığın sonu günü tutulmasında bir mahzur görmüyorum. Fesih 25/II-g maddesine göre haklıdır. Saygılarımla.
Old 09-12-2011, 15:16   #3
apple pie

 
Varsayılan

Cevabınız için teşekkür ederim İbrahim Bey,
Ben de, aynı fikirde olmama rağmen sanırım tutanakların her birinin kendi gününe ait tarihi taşıyor olması ve imzalandığı günün farklı olması bilirkişinin bu şekilde düşünmesine yol açtı. aslında ortada sonradan düzenlenmiş ve gerçeğe aykırı bir belge yok. Kaldı ki; gerek tanık beyanları gerekse daha sonra gönderilen ihtarnameler ile biz devamsızlığı ispat etmiş ve karşı taraf ta buna dair haklı sebep kanıtı v.s hiçbir delil getirmemesine rağmen hakimin bilirkişi raporuna uyacağı şeklinde bir öngörüm olduğundan endişeliyim.
Old 09-12-2011, 15:33   #4
Av. Çıldır

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

İşçinin mazeretsiz olarak işe gelmemesiyle ilgili tutulan tutunakların günübirlikte olması gerektiğindeki bilirkişi görüşünü doğru buluyorum.

Zira işçinin örneğin 01.12.2011 gününde işe gelmemesini 03.12.2011 gününde tutulan tutanakla tespit ettirmek hayatın olağan akışına uymamaktadır.Bu sebeplerle de tutulan tutanak usulüne uygun değildir kanaatindeyim. Bununla birlikte eğer ki işçi o günlerde işe gelmediğini kabul ediyorsa bir diğer deyişle buna ilişkin bir itirazı yoksa, bu durumda iddianızı başka yolla ispat etmiş olacağınızdan herhangi bir sorun olacağını düşünmüyorum.

Saygılarımla.
Old 09-12-2011, 15:44   #5
apple pie

 
Varsayılan

Sn. Çıldır, hayatın olağan akışına göre işçisi 1 gün işe gelmedi diye hemen anında tutanak tutulmayabilir. İşveren bir hastalığı olabilir, kaza geçirmiştir şeklinde düşünmüştür, direkt uzun zamandır yanında çalışan işçisi hakkında kötüniyetli düşünerek ve hemen aklına fesih gelerek işleme başlamayabilir. İşveren işçinin nenden gelmediğini, bir mazereti olup olmadığını da araştırmak zorundadır. Kaldı ki; hemen işçisine de ulaşamayabilir. Ayrıca sorumda da belirttiğim üzere; 99 yılına ait bir Yargıtay kararında, 3 gün işe gelmeyen işçinin devamsızlığına ilişkin tutanak topluca 2 gün sonra tutulmuş ve Yargıtay bu konuyu kabul etmiştir. Dediğiniz gibi tutanakların üzerinden zaman geçince tutulmasının usule uygun olmadığını kabul etmekle birlikte tutanaklar çok uzun bir zaman sonra değil, işe gelmemenin devam ettiği 3 .gün tutulduğundan ve diğer delillerimizle de devamsızlığın varlığını ortaya koyduğumuzdan haklı olduğumuzu düşünüyorum fakat umarım hakim ve yargıtay da böyle düşünür
Old 09-12-2011, 21:24   #6
AV.HANİFE

 
Varsayılan

Yargıtay bir kararında; işçinin işe gelmediği günler için sigorta primi ödenmesini hayatın olağan akışına aykırı bulmuştur.Dolayısıyla davacının işe gelmediği 3 gün için müvekkiliniz işveren SSK primini ödemiş ise bilirkişi,çalışılmayan süreler için SSK priminin ödenmesini işçinin bu sürelerde çalıştığına delil saymış olabilir.Bu nedenle işçinin, SGK'ya bildirilen işten çıkarılma tarihi eğer işe gelmediği 3.günden itibaren bir tarih ise sanırım Yargıtay'dan lehinize bir karar çıkmaz.Çünkü işçinin çalışadığı günlerin primini neden ödedin diyecektir.
Old 11-12-2011, 20:50   #7
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan apple pie
Değerli meslektaşlarım,
İş mahkemesinde davalı işveren vekili olarak bulunduğum bir dosyada, işçinin 3 gün üst üste işe gelmemesi nedeni ile tutanaklar tutulmuş, işçiye mazeretini bildirmesi için noterden ihtar çekilmiş, telefon görüşmelerinde de gelmeyeceğini belirtmesi üzerine süresine riayet edilerek iş sözleşmesinin feshine dair ihtarname ile de fesih gerçekleşmiştir. İşçinin kıdem, ihbar, fazla çalışma v.s alacaklarına dair açtığı bu davada, sözkonusu işe gelinmeyen her gün için ayrı ayrı tarihleri ile tutanak olmasına rağmen, tutanak tanıkları işçinin birkaç gün işe gelmediğini, en son olarak ta işverenin yanlarında işçiyi telefonla aradığını gelmeyeceğini söylemesi üzerine tüm tutanakların aynı gün tutulduğunu beyan etmişlerdir. Ortada 25, 26, 27 Mayıs tarihlerine ait 3 ayrı tutanak olmasına rağmen; tanıklar işçinin 3 gün işe gelmediğini söyleselerde; bu üç ayrı tutanağı son gün hep birlikte imzaladıklarını söyledikleri için; bilirkişi raporunda, haksız ve bildirimsiz fesih olduğunu belirtmiştir. Tüm günlerin tek bir tutanakta sonradan tutlmasına ilişkin bir Yargıtay kararı bulmama rağmen; diğer deliller kanıtlamasına rağmen sadece her biri devam eden günlere ait 3 tutanağın aynı gün tutulmasının haksız fesih kabul edilmesine karşı bir karar bulamadım. Bu konuda sizlerin bilgi, görüş ve sunabileceği Yargıtay kararlarına ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim.

Ben şu hususa değinmek istiyorum;

Bilirkişinin görevi, usul ve hukuka uygun olarak hesaplama yapmaktır. Bilirkişinin feshin haklı mı haksız mı olduğu konusunda bir tespit yapabilmesini bırakın, bilirkişi bu konuda raporunda görüş dahi belirtemez. Ancak bilirkişiler bazen, örneğin, "ihbar tazminatı : hak kazanamaz" şeklinde rapor dahi düzenlemektedirler! Oysa bilirkişi sadece davacının davasında haklı çıktığı takdirde talep edebileceği tazminat miktarını hesaplar; feshin haklı olup olmadığına ve buna bağlı olarak tazminata hak kazanılıp kazanılmadığına hakim karar verir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aynı Evde Yaşayanların Boşanması - Boşanma Davasında Adreslerin Aynı Olması avukat1982 Meslektaşların Soruları 8 29-09-2010 23:25
ortak olduğu şirkete senet verilmesi,senedin yurt dışında düzenlenmiş olması, av.aybeg Meslektaşların Soruları 2 05-08-2010 12:57
aynı kişinin nüfusa iki kez kaydedilmiş olması Av. Zeynep KILIÇ KAYA Meslektaşların Soruları 6 11-12-2009 13:26
Suç Tutanaklarının Delil Niteliği Av.ECANSU Meslektaşların Soruları 0 24-10-2007 16:28
Savcının aynı zamanda suçun mağduru olması AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 8 25-10-2006 07:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05032301 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.