|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-03-2007, 11:54 | #1 |
|
Avukatlık Ücret Sözleşmesinin ve Ücretin ikrar ile ispatlanmasına ilişkin Karar
Sevgili meslektaşlarım, şu anda yürürlükte olan Avukatlık Yasasının 163. maddesine göre 'Yazılı Olmayan Anlaşmalar Genel Hükümlere Göre İspatlanır' şeklinde bir hüküm bulunmakta. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi yok ama davalı müvekkil gerek cevabi ihtarnamesinde gerekse vekalet ücretine ilişkin davadaki cevap dilekçesinde davaya konu vekalet ücretlerini ödediğini iddia etmekte kısacası ödeme defi ileri sürmektedir. Sizinde bildiğiniz üzere ödeme defi hem sözleşme ilişkisinin hem de vekalet ücretlerinin miktarını ikrar anlamına gelmektedir. Ancak hiçbir şekilde ödeme yapmamıştır. Sıkıntım şu ki gerek yargıç gerekse bir çok meslektaşımız hala yazılılık şeklinin geçerlik şekli olduğunu düşünmekte. Oysa ki artık yazılı şekil sadece ispat şeklinde bir anlam ifade etmektedir. Ben diyorum ki davalı ile aramdaki şifahi anlaşmaya göre şu kadar alacağım var. O da diyorki ben bunu ödedim. Ama ödemediği için ispat yükünü de üstüne aldığı için yazılı belge ile ispatlaması gerekir. Fakat hakim yine de davalının ikrarını göz önüne almadan dosyayı vekalet ücretlerinin hesabı yönünden bilirkişi incelemesine gönderdi. Bilirkişi de Av. K.164. maddenin son fıkrasına göre hesap yaparsa bana adeta sadaka gibi vekalet ücrtetleri takdir edilecek. Davalının sair çirkin davranışları ve uğrdaığım hakaret nedeniyle canım çok acıdığı gibi 5 yıllık bir ŞEHİR DIŞI EMEĞİM sözkonusu. Sizlerden yeni Av. Yasasının 163. maddesinin yukarıda belirttiğim cümlesine göre davalının ikrarı ile sözleşme ilişkisinin kuruluduğuna ve aradaki sözlü sözleşmeye göre vekalet ücretlerinin ödenmesi gerektiğine ilişkin elinizde var ise çok acil Yargıtay kararı rica ediyorum. Benim için para değil ONUR MESELESİ HALİNE GELDİ. Yardım ederseniz çok sevinirim.
|
28-03-2007, 13:58 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın ebrus olması gereken bakımından yorumunuz çok güzel. Müvekkil aleyhine açılmış davada bile (Ödediğini iddia etse de) ücret sözleşmesini ve miktarı kabul etmiştir. Bence Avukatlık Yasasında bu husus gözden kaçırılmıştır. Mevcut duruma ve Yargıtay kararlarına göre durumu inceleyecek olursak:
Koyulaştırdığım bölüm ve aşağıdaki karara göre mahkeme aleyhinize karar verecektir.
Saygılarımla |
28-03-2007, 14:20 | #3 |
|
Sayın Meslektaşım;sorunuzda davalı ''ücreti ödedim.'' derken sizin talep ettiğiniz miktarımı kastediyor.Açık mı?
Eğer açık açık miktar yazıyorsa ,o zaman borcu kabul etmiş demektir.Ödediğini ispat külfeti ona düşer. Bu konuyu belirtmemişsiniz.Eğer miktar belirtilmemişse o zaman ayrı düşünmek gerekir kanısındayım. |
29-03-2007, 12:24 | #4 |
|
Sayın meslektaşım Vehbi Bey,gerek ihtarnamemde gerekse dava dilekçemde vekalet ücreti miktarını açıkça belirttim. Kendisinin de vekili marifetiyle göndermiş olduğu cevabi ihtarnamede 'sayın muhatap tarafından talep edilen vekalet ücrtetleri müvekkilim tarafından fazlasıyla ödenmiştir' ve yine vekili tarafından yazılan cevap dilekçesinde 'davacı tarafından talep edilen vekalet ücretleri fazlası ile müvekkilim tarafından ödenmiştir' şeklindedir. Yani komik olanı kendisi o kadar bonkör bir müvekkilmiş ki !!!!!! vekalet ücretlerimi bir de güya fazlası ile ödediğini iddia ediyor. Yani kısacası evet benim belirttiğim vekalet ücretlerini ödediğini iddia ettiği ngibi cevap ihtarnamesinde ve cevap dilekçesinde miktara ilişkin en ufak bir itirazı dahi olmadı. Zaten ödemeyi tanıkla ispatlamak istediler ama muvafakat etmediğim için o zaman azlin haklı olup olmadığını tanıkla ispatlayalım dediler bu sefer sadece azlin haklı olup olmadığı konusunda hakim tanık dinlemeye karar verdi. (Hİç tanımadığım insanları tanık olarak dinlettiler!!!!) Tanıklar dinlenirken de tanıkları ödeme iddiasına yönelik dinletmeye çalıştırlar. Bunun üzerine bu şekilde ödemeyi ispatlayamayacaklarını ancak bana yemin teklif edebileceklerine yönelik hakim tarafından uyarıldılar. Ama netice itibariyle dosyamı bilirkişiye hesaplama açısından göndermeye karar verdi hakim. Beni vekil olarak temsil eden meslektaşım olayda ikrar olduğunu ve vekalet ücreti miktarı ile sözleşmenin kurulduğuna ilişkin ihtilafın çekişmeden çıktığına sadece azlin haklı olup olmadığına dair bilirkişiye gönderilebileceğini söylediyse de hakim 'ne ikrarı Avukat bey, daha 164. maddenin son fıkrası var bu kadar dosyayı ben nasıl hesaplayayım' diyerek aslında kararını belli etti. İnanır mısınız bir anda saçlarımın atatmı beyazlayacak zannettim. Çok üzüldüm. Çünkü bu davanın başından beri aslında beni azleden müvekkilimin şimdiki avukatı tarafından (beni azlettiren de kendisidir) o kadar çirkin davranışara, hakaretlere maruz kaldımki en sonunda baroye şikayet etmek zorunda kaldım. Am bu noktaya gelmiş olmak beni çok hırpalıyor ve vüzüyor. Onurumla çok fazla oynandı. Çok kötüniyetli bir müvekkil mazalesef kendisi kadar kötüniyetli başka bir meslektaşımın vasıtası ve yardımıyla CANIMI ÇOK ACITIYOR''' MESELE PARA DEĞİL!!! ONURUM!!! Ayrıca sadece azle konu olan tamamlyıp kazandığım davalra verdiğim emek yetmediği gibi şimdi bir de kendi davama inanılmaz emek veriyorum. Ama mahkemeye ve Yargıtaya maalesef güvenmiyorum.
|
29-03-2007, 12:41 | #5 |
|
Sevgili meslektaşım Suat bey, zahmet edip yazmış olduğunuz Yargıtay kararları için içten teşekkür ederim. Ancak ben bu dava nedeniyle onlarca karar okudum ve bunlarda onlardan ikisiydiAncak benim ifade etmek istediğim şuydu. Yürürlükten kalkan Avukatlık YAsasının 163. maddesinin son fıkrasına göre yazılı sözleşmeden başka delil getirilemez, dinlenemezdi. Bu eski hükme baktığınız zaman evet yazılılık geçerlik şekli idi. Yani evet yazılı sözleşme olmak zorundaydı. Ancak daha öncede belirttiğim gibi şimdi yürürlükte olan Av. Yasasının 163. maddesine göre 'yazılı olmayan anlaşmalar genel hükümlere göre ispatlanır'. Buan göre de yazılı şekil sadece ispat açısında önem kazanmaktadır. Eski 163. maddeye göre yazılı sözleşme yokjsa ikrar da delil olarak kabul edilmiyordu. Ancak maddenin yeni şekline göre ben avukatlık ücret sözleşmemi ve ücretimin miktarınıgenel hükümlere göre ikrar yada yemin gibi bir delille ispatlayabilirim. 164. maddenin son fıkrasında ise ilk cümlede avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi olmadığı hallerde ve sair şekilde bir ifade bulunmaktadır. Öncelikle bu madde kendi içinde çelişkilerle dolu ne anlatmak istediği belli olmayan bir maddedir. Ancak bu şekliyle baktığınızda ilk cümlede dahi aslında taraflar arasında sözlü olarak bir ücret sözleşmesi yapılabileceği ve ücretin kararlaştırılabileceği anlaşılmaktadır. Şimdi anlayamadığım nokta şu ki neden bu iki maddeden ALEYHİME OLAN ISRARLA UYGULANMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. Ve gerek meslektaşlarımın gerek hakimlerin GEREKSE YARGITAYIN kafasındaki yazılı olma şartı neden hala gerekçesiz ve mantıktan yoksun bir şekilde sürdürlmektedir? Anlayamıyorum. Ve sayın meslektaşım ben yürürülükte olan AVukatlık Yasasının Avukatlık ücret sözleşmesinin şekline ilişkin hükümlerini ve buna ilişkin yargıtay kararlarını biliyorum ama bana yaklaşık 6,7 yıldır yürülükte olan Av. Yasasının 163. maddesi hükümünün uygulanabildiği ve benim davamla benzerlik gösteren bir karar bulabilirseniz çek sevinirim. Gösterdiğiniz ilgi için size ve diğer meslektaşıma çok teşekkür ederim. Saygılarımla.
|
31-07-2015, 13:38 | #6 |
|
iyi günler üstadlarım,
Konu hakkında benimde bir sorum olacak...Site yönetimi olan müvekkille aylık danışmanlık konusunda anlaştık sözleşmeyi gönderdim ama imzalamaktan imtina etti. Birkaç ay gönderdiğim faturaları ödedi(faturaları mail yoluyla gönderiyordum) daha sonra ödeme yapmadı.Bende fatura düzenlemeyi bıraktım. Şİmdi sorum şu; ödemediği iki faturayı ihtarnameyle göndereceğim ama imzalanmayan sözleşmede yıllık anlaşmamız sebebiyle ihtarnamede yıllık ücreti mi yoksa sadece ödenmeyen faturalarımı talep etmem gerekiyor konusunda kararsız kaldım. Konu hakkında yardımlarınızı rica eder, şimdiden teşekkür ederim. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
gayrimenkul satım sözleşmesinin butlanına ilişkin dava | Av.Yasemin Işık | Meslektaşların Soruları | 12 | 21-06-2010 12:08 |
Temyiz Dilekçesinin reddine ilişkin EK KARAR | Adli Tip | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-12-2006 17:14 |
avukatlık ücretine ilişkin | HEATHER | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-12-2006 01:10 |
avukatlık ücret sözleşmesinin şekli | ebrus | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-03-2006 13:42 |
avukatlık ücret sözleşmesinin şekli | ebrus | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-03-2006 13:33 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |