Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Haciz ihbarnamesi nedeniyle, üçüncü kişinin zararı için kime husumet yöneltilir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-07-2009, 01:06   #1
Nermet

 
Varsayılan Haciz ihbarnamesi nedeniyle, üçüncü kişinin zararı için kime husumet yöneltilir?

Değerli meslektaşlarım derdest olan bir davada müvekkilim 3. kişi durumunda ve asıl borçlu ile arasındaki ticari münasebetler nedeniyle kendisine 1. Haciz İhbarnamesi gönderiliyor. İhmal gereği itiraz edilmiyor. 2. si gönderiliyor ve müvekkil buna kendisi cevap veriyor. Bir dönem alacağının olduğunu fakat şimdi bulunmadığını dosyaya beyan ediyor. İcra Müdürü bulunmadığını ispatlaması için belge sunması adına müvekkile 3 günlük süre veriyor. Müvekkil yine ihmal ediyor. Nasılsa itiraz ettim diyor. Ve 3. haciz ihbarnamesi gönderiliyor. Fakat takip kesinleşiyor ve hacze geliniyor. Müvekkil bizi çağırıyor. İtirazlar yapılıyor. Yanlışlıklar anlatılıyor. Nafile. Vekil değil, alacaklı bizzat kendisi geliyor. Israrla haciz talep ediyor. Bu durumu engellemek için müvekkil parayı ödüyor. Ve yasal süreç başlıyor.
Menfi Tespit davası açıyoruz. Asıl borçluyla, müvekkile 1. Haciz İhbarnamesi gönderildiğinde bir alacağın olmadığının tespitini talep ediyoruz. Lehimize kesinleşiyor.
3. haciz ihbarnamesi için menfi tespit davası açılıyor. Mahkeme 2 haciz ihbarnamesine yaptığımız itirazın geçerli olduğunu ve dava şartları oluşmadığından esasa girmeden davamızı reddediyor. Yani itirazın geçerli olmasına rağmen 3 haciz iihbarnamesinin gönderilmesi yok hükmündedir. diye karar veriyor ve kesinleşiyor.
Asıl alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde dava açılıyoruz. Fakat karşı taraf husumet itirazında bulunarak, "sebepsiz zenginleşen asıl borçludur. Git paranı ondan al diyor." Gerekçe olarak da İİK. 12 maddesini gösteriyor. "İcra dairesi borçlunun ve 3. kişinin verdiği parayı almak zorundadır." Bu nedenle borç ödenmiştir, diyerek husumete itiraz ediyor. Hakimde bu olaya sıcak bakıyor. Ama henüz karar vermiş değil. Biz de memurun yetkilerini aşarak görevini ihmal ettiği, ve idari işlem nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi için tekrar bir yasal süreç başlatmayı düşünüyoruz. Sizce ne yapmalı ya da yapmamalıyız?
Konu dağınık ve geniş olduğu için kısaltmaya çalıştım. Sorularınızla anlaşılamayan yerleri gidermeye çalışacağım. Şimdiden teşekkür ederim.
Old 30-07-2009, 11:16   #2
wellan

 
Varsayılan

Sorunuzda bir yanlışlık olduğunu sanıyorum.Şöyleki icra müdürü nasıl oluyor da 89/2 ye verilen cevap için ispatlanması açısından 3 günlük süre verebiliyor.İcra müdürlüğü takdir makamı değil,talep makamıdır ve icra&iflas kanunundaki prosedüre göre usul ve yasaya uygun ise alacaklı yada vekilinin istediği işlem için karar verir ancak 89/2 için ispat et şeklinde bir şeyin sözkonusu olmayacağı kanısındayım.Öncelikle siz hukuki konunuzu biraz daha sade bir dille anlatırsanız yardımcı olmaya çalışacağım.SAYGILARIMLA.Anlattığınız olaylardan yola çıkarak İİK.5'in size yardımcı olacağı kanısındayım.SAYGILARIMLA.
Old 30-07-2009, 15:24   #3
Nermet

 
Varsayılan

Öncelikle teşekkür ederim.
Bir yanlışlık yok sayın meslektaşım. Şöyleki: aynen biz de sizin gibi düşündük, ve ekledik: Eğer müvekkilin kendi cari hesabında asıl borçlunun bir alacağı var ise ve biz bunu saklıyorsak İİK. 338 e göre şikeyet edilmesi gerekir. İcra memurunun böyle bir yetkisinin olmadığını ve yetki ve görev gaspı yaptığını, kendini hakim yerine koyduğunu da ekledik. Eğer yine de şüphe varsa tespit davası açılması gerektiğini - ki biz menfi tespit davası açtık ve kazandık- söyledik.
Tek dayanakları İİK 12. Ve husumetin asıl borçluya yöneltilmesi.
İşin aslı; "Muhtıra" başlığı altında karşı taraf vekilinin yazmış olduğu müzekkerenin, İcra Müdürünce okunmadan imzalanması. Haciz yapılabilirlik aşamasına gelinmesinde, yok hükmündeki 3 haciz ihbarnamesinin geçerliliğinin kabulü. Buradaki sorumluluk nedeniyle İcra müdürü aleyhine ne işlem yapılabilir? (İİK. 5 )
Asıl alacaklının tahsil ettiği para için nasıl bir savunma yoluna gidilebilir? ( ???)
Old 12-11-2010, 09:02   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Asıl alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde dava açılıyoruz. Fakat karşı taraf husumet itirazında bulunarak, "sebepsiz zenginleşen asıl borçludur. Git paranı ondan al diyor." Gerekçe olarak da İİK. 12 maddesini gösteriyor. "İcra dairesi borçlunun ve 3. kişinin verdiği parayı almak zorundadır." Bu nedenle borç ödenmiştir, diyerek husumete itiraz ediyor.
Gerekçenin yanlış olduğu kanısındayım: 12.maddeye göre icra memurunun parayı alma zorunluluğu varsa bile alacaklının haksız yere 3.kişiden para alma zorunluluğu bulunmamaktadır.

"Sebepsiz zenginleşen borçludur" savunması bir sözcük oyunudur. Haksız işlemle haksız yere üçüncü kişiden alacağını tahsil eden alacaklı haksızdır. Haksız olduğuna göre sebepsiz zenginleşen alacaklıdır.

Adaletin gözü bağlıdır ama kör değildir.

Saygılarımla
Old 12-11-2010, 10:26   #5
Av.Sezgin KELEŞ

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım 89.madde çok açıktır. ikinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmişse üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemez. İspat edilmesi için icra müdürünün 3 günlük süre vermesi usul ve yasaya apaçık aykırıdır. İcra müdürünün bu konuda taktir hakkı bulunmamaktadır. Borcunuzun olup olmadığını tespit mahkemenin görevidir. İcra Müdürü Hakim gibi davranamaz. Üçüncü şahsın yalan beyanda bulunduğunu düşünen alacaklı İcra ve İflas Kanununun 338.maddesine göre Hakikate muhalif beyandan dolayı dava açmalıdır. İİK 12.madde açısından da değerli meslektaşım Av.Armağan bey gibi düşünmekteyim. Sizin burada husumet yönelteceğiniz kişi sebepsiz olarak zenginleşen alacaklıdır. Alacaklı her ne kadar sebepsiz zenginleşmedim dese bile, alacaklının sebep olarak gösterdiği icra dosyasında borçlu siz değilsiniz, elinizde de üçüncü haciz ihbarnamesinin geçersiz olduğuna dair İcra Mahkemesi kararı var, bu sebeple siz yasal olarak sebep olarak gösterilen icra dosyasında borçlu duruma gelmemişsiniz. Menfi Tespit davasını da kazandığınıza göre, haciz baskısı altında borçlu olmadığınız bir parayı ödemek zorunda kaldığınızdan ötürü alacaklıya karşı açmış olduğunuz sebepsiz zenginleşme davasının lehinize sonuçlanacağını düşünmekteyim. Bence icra Müdürüne karşı da husumet yöneltmelisiniz. İcra Müdürüne karşı hem zararınızın tazmini için dava açmanızı hem de savcılığa şikayette bulunmanızı tavsiye ederim. Saygılarımla .

İyi Çalışmalar.

Av.Sezgin KELEŞ
Old 12-11-2010, 11:11   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nermet
Öncelikle teşekkür ederim.
Bir yanlışlık yok sayın meslektaşım. Şöyleki: aynen biz de sizin gibi düşündük, ve ekledik: Eğer müvekkilin kendi cari hesabında asıl borçlunun bir alacağı var ise ve biz bunu saklıyorsak İİK. 338 e göre şikeyet edilmesi gerekir. İcra memurunun böyle bir yetkisinin olmadığını ve yetki ve görev gaspı yaptığını, kendini hakim yerine koyduğunu da ekledik. Eğer yine de şüphe varsa tespit davası açılması gerektiğini - ki biz menfi tespit davası açtık ve kazandık- söyledik.
Tek dayanakları İİK 12. Ve husumetin asıl borçluya yöneltilmesi.
İşin aslı; "Muhtıra" başlığı altında karşı taraf vekilinin yazmış olduğu müzekkerenin, İcra Müdürünce okunmadan imzalanması. Haciz yapılabilirlik aşamasına gelinmesinde, yok hükmündeki 3 haciz ihbarnamesinin geçerliliğinin kabulü. Buradaki sorumluluk nedeniyle İcra müdürü aleyhine ne işlem yapılabilir? (İİK. 5 )
Asıl alacaklının tahsil ettiği para için nasıl bir savunma yoluna gidilebilir? ( ???)

Sayın meslektaşım,

İşlemin hatalı olduğu ve haksız tahislat yapıldığı konusunda sanıyorum bir ihtilaf söz konusu değil. İhtilaf, kimin sebepsiz zenginleştiği noktasındadır.

Benim kanaatime göre de, icra dairesinin tahsilat işlemi temelde ve özünde hatalı bile olsa şeklen (işlem şikayet yoluyla iptal ettirilmedikçe) geçerli bir işlem olarak görünmekte ve yine takip hukuku bakımından İİK.12. maddesi çerçevesinde, takip konusu alacak 3. kişi tarafından (borçlu lehine) ödenmiş görünmektedir.

Bu itibarla, alacaklının sebepsiz zenginleşmediği, çünkü tahsil edilen tutarın henüz iptal edilmemiş ve şeklen geçerli bir icra takibine bağlı ve bu manada sebepli olduğu açıktır. Alacak tahsil edilmiş, borç alacaklı bakımından sona ermiştir. Bu itibarla somut olayda alacaklının değil de borçlunun sebepsiz zenginleştiği kuşkusuzdur.

Bu noktada ben olsaydım öncelikle sebepsiz zenginleşme temelinde takip borçlusunu dava eder, bu davayı da olası tahsil imkansızlığı halinde sorumluluğuna (İİK.madde 5) mutlaka gidilmesi gerekecek (İcra müdürlüğünün kusurlu işlemi temelinde) Adalet Bakanlığı tüzel kişiliğine ihbar (HUMK.49) ederdim.
Old 12-11-2010, 13:52   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
icra dairesinin tahsilat işlemi temelde ve özünde hatalı bile olsa şeklen (işlem şikayet yoluyla iptal ettirilmedikçe) geçerli bir işlem olarak görünmekte ve yine takip hukuku bakımından İİK.12. maddesi çerçevesinde, takip konusu alacak 3. kişi tarafından (borçlu lehine) ödenmiş görünmektedir.
Alacaklının takibini alacaklı takip etmeli. Alacaklının takibi ile üçüncü kişi uğraşmamalı. Tahsilatı geri ödemek zorunda kalan alacaklı icra takibine devam etmek için gereken işlemleri kendisi yapmalı.
Alıntı:
Bu itibarla, alacaklının sebepsiz zenginleşmediği, çünkü tahsil edilen tutarın henüz iptal edilmemiş ve şeklen geçerli bir icra takibine bağlı ve bu manada sebepli olduğu açıktır.
Sebep yok hükmündeki 3.haciz ihbarnamesine dayanmaktadır. Dayanağı yok hükmündeki sebebe "var" denilemez kanısındayım.

Alacaklının üçüncü kişiden tahsilat yapması için ortada bir sebep bulunması gerekir. İcra takibindeki haksız işlemler borcun sebebi olamaz.
Alıntı:

Alacak tahsil edilmiş, borç alacaklı bakımından sona ermiştir.
Alacaklı hakkı olmayan bir miktarı üçüncü kişiden tahsil etmiştir. Alacaklının alacağı hala borçluda durmaktadır. Alacaklının tahsilatı dayanaksızdır, yanlıştır, haksızdır. Hukuk haksızı korumaz. Terazi yamuk dururken hak oldu-bittiye getirilmemeli. Asıl olan alacaklının alacağını borçludan almasıdır.

Diyebilirsiniz ki üçüncü kişi zamanında üstüne düşen bildirimleri yapmadığından kusurludur. Doğrudur, kusurludur ama bu kusurun karşılığı borcu kendi cebinden ödemesi olmamalıdır. Üçüncü kişi sadece kendi ihmalinden doğan zararlardan sorumlu tutulmalıdır. Örneğin gecikmeden doğan zararları ödemelidir.

Kaldı ki, üçüncü kişiye itiraz etme külfeti yüklenmesi bile adalete aykırıdır. Üçüncü kişinin dilekçe yazması ve adliyeye kadar giderek dilekçesini ilgili icra dosyasına vermesi büyük bir külfettir. Bence üçüncü kişi eğer borçluya borcu varsa icra dosyasına ödeme yapmalı, borcu yoksa işlem yapmaya zorlanmamalıdır.

Hukuk zaten tarafları bezdiriyor, bir de üçüncü kişileri çileden çıkarmamalı.

Saygılarımla
Old 12-11-2010, 14:20   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Alacaklının takibini alacaklı takip etmeli. Alacaklının takibi ile üçüncü kişi uğraşmamalı. Tahsilatı geri ödemek zorunda kalan alacaklı icra takibine devam etmek için gereken işlemleri kendisi yapmalı.

Sebep yok hükmündeki 3.haciz ihbarnamesine dayanmaktadır. Dayanağı yok hükmündeki sebebe "var" denilemez kanısındayım.

Alacaklının üçüncü kişiden tahsilat yapması için ortada bir sebep bulunması gerekir. İcra takibindeki haksız işlemler borcun sebebi olamaz.

Alacaklı hakkı olmayan bir miktarı üçüncü kişiden tahsil etmiştir. Alacaklının alacağı hala borçluda durmaktadır. Alacaklının tahsilatı dayanaksızdır, yanlıştır, haksızdır. Hukuk haksızı korumaz. Terazi yamuk dururken hak oldu-bittiye getirilmemeli. Asıl olan alacaklının alacağını borçludan almasıdır.

Diyebilirsiniz ki üçüncü kişi zamanında üstüne düşen bildirimleri yapmadığından kusurludur. Doğrudur, kusurludur ama bu kusurun karşılığı borcu kendi cebinden ödemesi olmamalıdır. Üçüncü kişi sadece kendi ihmalinden doğan zararlardan sorumlu tutulmalıdır. Örneğin gecikmeden doğan zararları ödemelidir.

Kaldı ki, üçüncü kişiye itiraz etme külfeti yüklenmesi bile adalete aykırıdır. Üçüncü kişinin dilekçe yazması ve adliyeye kadar giderek dilekçesini ilgili icra dosyasına vermesi büyük bir külfettir. Bence üçüncü kişi eğer borçluya borcu varsa icra dosyasına ödeme yapmalı, borcu yoksa işlem yapmaya zorlanmamalıdır.

Hukuk zaten tarafları bezdiriyor, bir de üçüncü kişileri çileden çıkarmamalı.

Saygılarımla

Sayın Av. Armağan Konyalı,

Eleştirinize aşağıdaki gerekçelerle katılamıyorum:

Benim yukarıdaki mesajımda belirttiğim gerekçemin temeli, takip hukukunun şekli anlamda esaslara bağlı olmasına dayalıdır.

Bilindiği üzere, icra müdürlüğünün tüm kararları, şikayete tabidir. (İİK.16)

Yine malumunuz olduğu üzere şikayet edilmeyen kararlar ( şeklen dahi olsa) hukuken geçerli kararlardır.

Şikayet edilen kararlar ise, hakkında tedbir kararı verilmedikçe ve nihayetinde İcra Hukuk Hakimliğince iptal edilmedikçe, geçerli bir işlem olarak kabul edilirler.

Somut olayda, şikayet konusu edilen bir icra müdürlüğü işlemi ya da kararı söz konusu değildir. Bu hesapla iptal edilmiş ve geçersiz kılınmış bir karar da bahis mevzuu değildir.

Hal böyle olunca, icra müdürlüğü kararıyla alacaklıya ödenen tutarlar, (şekli hukuk anlamında dahi olsa) hukuki bir sebebe bağlı olup, kanaatimce sebepsiz değildir. (BK.61)

Bu itibarla, alacaklı bakımından sebepsiz değil, sebepli bir kazanım söz konusudur.

Bu hatalı işlem nedeniyle İcra müdürlüğünün işlemi esas alındığında ilgili bakanlığın sorumluluğu saklı olduğu gibi, borçlu lehine yapılan 3. kişi ödemesi nedeniyle borçlu taraf, "sebepsiz" zenginleşmiş olmakla, 3.kişiye karşı sorumludur düşüncesindeyim.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Husumet kime yöneltilmeli? Sadık Meslektaşların Soruları 6 01-10-2013 08:54
idari dava, husumet kime yönlendirilmeli hukukcu22 Meslektaşların Soruları 6 06-01-2009 13:33
89/1(haciz ihbarnamesi),haciz müzekkeresi yerine geçer mi? mertt_onn Meslektaşların Soruları 2 02-12-2008 13:25
üçünçü haciz ihbarnamesi AV. ALİ GÖKÇİMEN Meslektaşların Soruları 1 09-01-2008 15:19
Husumet Kime Yöneltilmeli? jurista Meslektaşların Soruları 15 02-12-2007 18:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05253196 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.