Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Danıştay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-03-2013, 14:56   #1
av.elfida

 
Varsayılan Danıştay Kararı Arıyorum

Öncelikle herkese iyi çalışmalar diliyorum.
İçtihat programı olan arkadaşlarım Danıştay 8. Dairesinin 26/10/2011 gün, 2009/6889 E. ve 2011/5183 K. sayılı kararını arıyorum. Bu karar ile Yükseköğretim Kurulunun çıkardığı Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Öğretimi ve Yabancı Dille Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik iptal edilmiş. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler
Old 28-03-2013, 12:10   #2
av.gokcen

 
Varsayılan

T.C.

DANIŞTAY

8. DAİRE

E. 2009/4536

K. 2009/7892

T. 21.12.2009

• YABANCI DİLLE OKUTULAN DERSE YER VERMEYEN LİSANS VEYA LİSANSÜSTÜ PROGRAMLAR ( Zorunlu Yabancı Dil Hazırlık Programı Getirilebileceği )

• YABANCI DİL HAZIRLIK SINIFI ( Zorunlu Olduğu Bir Yükseköğretim Kurumunda Okuyan Davacının Hazırlık Sınıfını Geçmeden Birinci Sınıfa Kaydının Yapılamayacağı )

• HAZIRLIK SINIFI ( Yabancı Dil Hazırlık Sınıfının Zorunlu Olduğu Bir Yükseköğretim Kurumunda Okuyan Davacının Hazırlık Sınıfını Geçmeden Birinci Sınıfa Kaydının Yapılamayacağı )

2923/m.3


Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Eğitim-Öğretim ve Yabancı Dille Eğitim-Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik/m.4,7,9,10
ÖZET : Yabancı dille okutulan derse yer vermeyen lisans veya lisansüstü programlarda zorunlu yabancı dil hazırlık programı getirilmesi mümkündür. Yabancı dil hazırlık sınıfının zorunlu olduğu bir yükseköğretim kurumunda okuyan davacının, hazırlık sınıfını geçmeden birinci sınıfa kaydının yapılması mümkün değildir.
İstemin Özeti : 2008 yılında ÖSYM tarafından yabancı dil hazırlık sınıfından kaydı silinen öğrencilerin yerleştirilmesi sonucunda, Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleştirilen davacının, hazırlık sınıfı okumadan birinci sınıfa kaydedilemeyeceğine ilişkin Başkent Üniversitesi Rektörlüğünün 04.11.2008 gün ve 1149 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; 01.04.1996 gün ve 22598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Eğitim-Öğretimi ve Yabancı Dille Eğitim-Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesi ve ÖSYM tarafından yapılan Yabancı Dil Hazırlık Sınıflarından Kaydı Silinen Öğrencilerin Türkçe Öğretim Yapan Yükseköğretim Programlarına Yerleştirilmelerine İlişkin Açıklamanın 1. ve 5. maddeleri uyarınca, davacının doğrudan birinci sınıfa kaydının yapılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemi iptal eden Ankara 13. İdare Mahkemesinin 31.03.2009 gün ve E:2008/1180, K:2009/418 sayılı kararının; davacı üniversiteye kayıt başvurusunda bulunmadığından, iptalini talep edebileceği bir işlemin de mevcut olmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Tuğba DEMİRER AKAR'ın Düşüncesi : İstemin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Hüseyin YILDIZ'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TURK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR : Uyuşmazlık, 2008 yılında, ÖSYM tarafından, yabancı dil hazırlık sınıfından kaydı silinen öğrencilerin yerleştirilmesi sonucunda, Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleştirilen davacının, hazırlık sınıfı okumadan birinci sınıfa kaydedilemeyeceğine ilişkin Başkent Üniversitesi Rektörlüğü işleminin iptali isteminden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 49. maddesinde; "Eğitim-öğretimini kısmen veya tamamen bir yabana dilden yapan yükseköğretim kurumları, kaydını yaptıran öğrencileri, öğrenimde kullanılacak yabancı dilde bir yeterlilik sınavına tabi tutarlar. Yetersiz bulunan öğrenciler için esasları Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek, bir yıla kadar süreli, bir yabancı dil hazırlık öğrenimi uygulanır. Bu lisan öğreniminde başarılı olamayan öğrencilerin bu yükseköğretim kurumu ile ilişkileri kesilir. Normal öğrenimin devamı süresince öğrencilerin yabancı dil bilgilerinin geliştirilmesi için öğretim kurumlarınca gerekli önlemler devamlı şekilde alınır." kuralı yer almaktadır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller, yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okullar ile Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğreniminin tabi olacağı esasları düzenleyen 14.10.1983 gün ve 2923 sayılı "Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun"un 3. maddesinde ise, yabancı dil eğitimi ve öğretiminin, amaç, program, yöntem ve uygulamalarıyla, yabancı dille eğitim öğretim yapan kurumların tabi olacağı esasları kapsayan yükseköğretim kurumlarıyla ilgili yönetmeliğin Yükseköğretim Kurulunca hazırlanıp yürürlüğe konulacağı öngörülmüştür.
Değinilen yasal düzenlemelere dayanılarak hazırlanan ve 1.4.1996 gün ve 22598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan "Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Eğitim-Öğretim ve Yabancı Dille Eğitim-Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik" ile; yükseköğretim kurumlarında yabancı dil eğitim-öğretiminin ve yabancı dille eğitim-öğretimin amaç, içerik, uygulama ve değerlendirme esaslarıyla yabancı dille eğitim-öğretim yapan yükseköğretim kurumlarının uyması gereken koşullar düzenlenmiş; Yönetmeliğin 4. maddesinde, zorunlu yabancı dil eğitim-öğretiminin amacının; öğrenciye aldığı yabancı dilin temel kurallarını öğretmeyi, yabancı dil kelime hazinelerini geliştirmeyi, öğrencilerin kendilerini ifade edebilmelerini ve kendi konularındaki metinleri anlayabilmelerini sağlamak olduğu, yabancı dil hazırlık sınıfı eğitim-öğretiminin amacının ise; öğrencilerin kayıtlı oldukları programda eğitim-öğretimin yabancı dilde kendi konularında okuduğunu ve duyduğunu anlayabilme, kavrayabilme, metinleri Türkçe'ye çevirebilme, yazı ve söz ile kendilerini ifade edebilme yeteneğini kazanmalarını sağlamak olduğu belirtilmiş; yönetmeliğin 10. maddesinde, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında öğretim dili Türkçe olarak belirlenmekle birlikte, yapılan düzenlemelerle eğitimin kısmen veya tamamen yabancı dille yapılması, eğitim-öğretim dili Türkçe olup yabancı dil eğitim-öğretimi yapılması imkanı sağlanmıştır.
Anılan Yönetmelikte, 10.7.2007 gün ve 26578 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değişiklikler yapılmış, Yönetmeliğin 7 ve 9. maddelerinde yapılan değişikliklerin iptali istemiyle açılan davada, Dairemizin 2.7.2008 gün ve E:2007/6613, K:2008/4927 sayılı kararı ile; dava konusu Yönetmeliğin iptali istenen 9. maddesinin ( a ) fıkrasında; öğrencilerin öğretim dili Türkçe olan önlisans ve lisans programlarında öğrenim görüyorlar ise, öğrenimlerini tamamlayıncaya kadar yabancı dil yeterlik sınavını başarmak zorunda oldukları; öğrenimlerini tamamlayana kadar yabancı dil yeterlik sınavını başaramayanların kayıtları silinerek, üniversiteden ilişiği kesileceği yolunda düzenleme yapılmış ise de; dava konusu Yönetmelik dayanağını 2547 sayılı Yasanın 49. maddesinden aldığına göre, bu maddedeki eğitim şartları ve sonuçlarının yönetmeliğe tabi olan yükseköğretim kurumlarında da uygulanması gerektiği; maddenin sadece eğitim-öğretimini kısmen veya tamamen bir yabancı dilden yapan yükseköğretim kurumlarını kapsadığını kabul etmenin yönetmeliğin düzenleniş amacına aykırı olduğu gibi, dayanağını da ortadan kaldırmak olacağı, diğer taraftan zorunlu hazırlık sınıfında başarısız olan ve yeterli yabancı dil öğrenme kapasitesine sahip olmadığı tespit edilen öğrencilere, önlisans ve lisans programlarına devam hakkı tanınması halinde, anılan maddede belirlenen "normal öğrenimin devamı süresince öğrencilerin yabancı dil bilgilerinin geliştirilmesi için öğretim kurumlarınca gerekli önlemlerin devamlı şekilde alınması" kuralı uyarınca, okudukları programlarla ilgili mesleki yabancı dil derslerinde başarılı olmalarının mümkün olmadığı gözönüne alındığında, bu sürecin eğitim ve öğretimin kalitesini düşüreceği; yabancı dil yeterlik sınavının eğitim ve öğretim süresine kadar yayılmasının öğrenciye ve üniversiteye ek yük getireceğinden cihetle, ciddi anlamda mağduriyetlerine sebebiyet vereceği anlaşıldığından, söz konusu değişikliğin kanuna, hakkaniyete, kamu yararına, eğitim ve öğretim esaslarına uygun olmadığı gerekçesiyle Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Eğitim Öğretim ve Yabancı Dille Eğitim-Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 9. maddesinin 2 nci fıkrasının ( a ) bendinin iptaline karar verilmiştir.
Yine Dairemizin 9.10.2009 gün ve E:2009/6889 sayılı yürütmeyi durdurma kararında, yabancı dille okutulan derse yer vermeyen lisans veya lisansüstü programlarda, zorunlu yabancı dil hazırlık programı getirilebileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 2006 yılında ÖSYM Başkanlığı tarafından, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsu Siyaset Bölümü ve Uluslararası İlişkiler Bölümüne davacının kaydının yapıldığı; 2006-2007 dönemi ve 2007-2008 dönemi hazırlık sınıfında başarısız olması üzerine kaydının silindiği; bu kez 2008 yılı yabancı dil hazırlık sınıflarından kaydı silinen öğrencilerin yerleştirilmesi sonucunda Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleştirildiği; davacının doğrudan birinci sınıfa kaydının yapılması istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı, anlaşılmıştır.
Yukarıda aktarılan yasal mevzuat ve Dairemiz kararları uyarınca, yabancı dille okutulan derse yer vermeyen lisans veya lisansüstü programlarda zorunlu yabancı dil hazırlık programı getirilmesi mümkün olup, davalı Başkent Üniversitesi de, Türkçe eğitim veren ve yabancı dil hazırlık sınıfının "zorunlu" tutulduğu bir yükseköğretim kurumudur.
Bu durumda; davacının, yabancı dil hazırlık sınıfının zorunlu olduğu yükseköğretim kurumunda, hazırlık sınıfını geçmeden birinci sınıfa kaydının yapılması mümkün olmayıp, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Ankara 13. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 21.12.2009 gününde karar verildi. danx
Old 29-03-2013, 09:49   #3
av.elfida

 
Varsayılan

Karar için teşekkür ediyorum ancak benim aradığım karar bu değil. Ben Danıştay 8. Dairesinin 26/10/2011 gün, 2009/6889 E. ve 2011/5183 K. sayılı kararını arıyorum.
Old 09-05-2013, 10:33   #4
av.elfida

 
Varsayılan

Danıştay'ın ilgili kararını aramaya halen devam ediyorum
Old 28-08-2015, 11:14   #5
Fulya Kurugöl

 
Varsayılan

Merhabalar Danıştay 4. Hukuk Dairesinin eski bir kararını arıyorum. 1974/1377 Esas 1974/4429 Karar 01/12/1974 tarih. yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 28-08-2015, 11:19   #6
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Fulya Kurugöl
Merhabalar Danıştay 4. Hukuk Dairesinin eski bir kararını arıyorum. 1974/1377 Esas 1974/4429 Karar 01/12/1974 tarih. yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.


T.C.

DANIŞTAY

4. DAİRE

E. 1974/1377

K. 1974/4429

T. 16.12.1974

• KIDEM TAZMİNATI ( Gider Kaydı )

• GİDER KAYDI ( Kıdem Tazminatının Tahakkuk Etmesi )

1475/m.14

213/m.287

193/m.40

ÖZET : İşten çıkarılan işçiler için iş Kanunu hükümleri uyarınca hesaplanıp tahakkuk ettirilen kıdem tazminatı tutarları o yıl giderlerine intikal ettirileceği hakkında.

Davanın Özeti : 1971 takvim yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda davalı kurum adına ikmalen salınan Gelir ( stopaj Md. 96 ) ve kesilen kaçakcılık cezasını; uyuşmazlığın, işveren kurum tarafından ilgili yılda işten çıkarıldığı ihtilâfsız bulunan işçilere İş Kanunu gereğince ödenmesi zorunlu olup, tahakkuk ettirilen fakat henüz nakden tediye edilmemiş olan kıdem tazminatı tutarlarının gider yazılıp yazılamıyacağı hususuna ilişkin bulunduğu, Gelir Vergisi Kanunu'nun 36, 39. maddeleriyle Vergi Usul Kanunu'nun 192, 283, 287, 288. maddeleri hükümlerinin birlikte incelenmesi halinde ticari teşebbüs için borç niteliği kesinleşmiş olup, henüz tediye edilmemiş giderlerin ticari kazancın tesbitinde nazara alınması gerektiği sonucuna varıldığı, bu durumda mükellef kurum tarafından yapılan işlemde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle terkin eden Temyiz Komisyonu Birinci Dairesinin 12/12/1973 günlü ve 1973/6541 sayılı kararının; ilgili yılda fiilen ödenmiyen meblağların gider yazılamıyacağı, kıdem tazminatının işveren tarafından istenerek ödenen bir tazminat olduğu iddialarıyla bozulması isteğinden ibarettir.

Savunmanın Özeti : Dayanağı bulunmıyan davanın reddi gerekeceği yolundadır. Kanunsözcüsü Faruk Kaymakçı'nın Düşüncesi : Mükellef şirket tarafından 1971 yılında işten çıkarılan işçilere ödenmesi tahakkuka bağlanmış olan paraların miktarının kati olarak tesbit edildiği ve bu paraların mükellef şirket için miktarı katiyetle kestirilemiyen borç mahiyetinde olmadığı cihetle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 288 inci maddesinin olaya uygulanamayacağı tahakkuk eden borcun 1972 yılında ödenmiş olması sebebile dava konusu olaya 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 40/3 maddesinin uygulanması gerekeceği düşünülmeden, ihtilaflı 1971 vergi ve cezasının terkini yolunda ittihaz edilmiş olan Temyiz Komisyonu kararının isabetsizliği sebebile bozulması düşünülmektedir.

Raportör Hüseyin Çelikkol'un Düşüncesi : İlgili yılda işten ayrılan işçiler için İş Kanunu hükümleri uyarınca hesaplanıp tahakkuk ettirilen kıdem tazminatı tutarları teşebbüs için kati borç mahiyetini iktisap ettiğinden, adı geçen meblağın giderlere intikal ettirilmesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 287. maddesine uygundur. Davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü :

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 287. maddesinde "........ Cari hesap dönemine ait olup, henüz ödenmemiş olan giderler mukayyet değerleri üzerinden pasifleştirilmek suretiyle değerlenir" denilmektedir.

Olayda ise 31/3/1971 tarihinde feshi ihbarda bulunulan işçilerin ilgili yılda işten çıkarıldıklarının ihtilafsız bulunduğu komisyon kararında belirtildiği gibi, aksi de Vergi Dairesi Müdürlüğünce iddia edilmemektedir. İşten çıkarılan işçiler için İş Kanunu hükümleri uyarınca hesaplanıp tahakkuk ettirilen kıdem tazminatı tutarları teşebbüs için kati bir borç teşkil ettiğinden adı geçen meblağın giderlere intikal ettirilmesi yukarıda yazılı Kanun hükmüne uygun bulunmaktadır.

Bu nedenle davanın reddine 16/12/1974 gününde oybirliği ile karar verildi.

İyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Danıştay kararı arıyorum DerinlikSarhoşu Meslektaşların Soruları 7 05-10-2012 15:08
danıştay kararı arıyorum av. ayçe Meslektaşların Soruları 0 26-04-2012 15:30
danıştay kararı arıyorum gencerx07 Meslektaşların Soruları 2 18-06-2010 16:57
danıştay kararı arıyorum ozlm Meslektaşların Soruları 0 07-05-2010 19:00
danıştay kararı arıyorum parézer Meslektaşların Soruları 0 03-05-2008 14:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08236408 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.