"Toplumda ve Mağdur Ailelerde Yarattığı İnfial" Tutuklama Nedeni Olabilir Mi?

Merhabalar.

Merak ettiğim, araştırdığım halde net bir fikir edinemediğim hususu sizlere danışmak istedim.

Başlıkta da bahsettiğim gibi; bir suçun "Toplumda ve Mağdur Ailelerde Yarattığı İnfial" kavramı tutukluluk halinin devamına ilişkin verilen kararda gerekçe olarak gösterilebilir mi? Yani bugün 5271 Sayılı Kanun'da lafzi olarak böyle bir düzenleme yer almıyor. Zira 1412 Sayılı Kanun'da yer alan bu kavram yeni metinde ortadan kaldırılmış bulunuyor.

Fakat bunun halen bir tutuklama nedeni olarak gösterilmesine olanak sağlayan, içtihat, görüş (Sayın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın fikri haricinde) veya buna benzer bir kaynak mevcut mudur?

Konu hakkında fikri olan, açıklama yapabilecek olan meslektaşlarımın görüşlerini bekliyorum. Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.

Belirttiğiniz gibi "Toplumda ve Mağdur Ailelerde Yarattığı İnfial" olgusu gerekçe olamaz. CMK tutuklama nedenlerini açıkça saymıştır. İçtihat veya hukuki görüşe de rastlamadım.

CMUK'ta var olan düzenlemenin CMK'da yer almama nedeni olarak; küçük şehirlerde infialin daha kolay oluşabildiği, bir yerde infial yaratan suçun diğer yerde aynı etkiyi göstermeyebileceği, belirtiliyor.

Ayrıca görüşüm; suçun nevi ne olursa olsun, toplumda ne gibi bir etki yaratırsa yaratsın, sırf toplumda infial oluşmasın diye bir kişinin özgürlüğünü elinden almak, yargının toplumsal baskıdan korkması ve şüphelinin/sanığın hürriyetini feda etmesi anlamına gelir ki, kabul edilemez.

cmk md. 100 ve devamında tutuklama sebepleri arasında böyle bir gerekçe yok.

AİHM, arz ettikleri ciddiyet ve kamunun tepkisi nedeniyle belirli suçların, en azından bir süre gözaltına almayı haklı gösterebilen sosyal bir huzursuzluğa yol açabildiğini kabul etmektedir.

Hepinize teşekkür ediyorum konu ile ilgilendiğiniz için.

tkocak bey rica etsem; elinizde bahsettiğiniz hususla ilgili bir AİHM kararı varsa paylaşabilir misiniz?

İyi çalışmalar.

765 Sayılı Kanun döneminde mahkemeler bu gerekçe ile çokca tutuklama kararı ( ve devamına ) veriyorlardı.Eski alışkanlık devam edebiliyor demek ki..