Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

"siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun" ifadesi - kamu görevlisine karşı hakaret

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-05-2012, 14:11   #31
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

yazıklar olsun bir sitem sözüdür. Bu söz katiyen hakaret değildir.Bu nedenle değerlendirmeye bile almıyorum.

Sizin eklediğiniz kararda hakaret içeren sen kim oluyorsun sözü vardır.Ceza da bunun için verilmiştir.
Old 31-05-2012, 14:11   #32
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Kanun yollarını tükettikten sonra ifade özgürlüğünün ihlalinden AİHM'e gidin. O miktarın 10 katı tazminat alırsanız şaşırmam.

Sayın Admin, görüşünüze dair şüphelerim var.

Öğretim görevlisinin ifadesi, kamu otoritesine mi, kamu görevlisine mi ya da kamuda çalışan bireyi mi yapılmış olduğu belli değildir.

İfadeyi, kamu görevlisine karşı kamu otaritesini eleştiri mahiyetinde değerlendirebilmek için, ifadenin dili, ifade yeri, ifade zamanı gibi unsurlar önem taşımaktadır. Bununla birilkte ifade neticesinde verilen cezanın amacı, oranıda önem taşıyacaktır. (makale 66 sf)

Sizin ekte sunduğunuz makalenin birçok yerinde bahsedildiği üzere, ifadenin mahatabı önemlidir. Örneğin şöhretli kişilere (politikacılar gibi) yapılan ifade ile şöhreti olmayan kişilere karşı yapılan ifadelerde, devlerin takdir yetkisi farklılık göstermektedir.

Vatandaşın ifadesi, yargı mensubuna karşı yapılması durumu başka bir mahale taşıyacaktır. Yargıcın verdiği karara karşı yapılan sözlerin AİHM 10. maddeyi ihal etmediğine dair "Da haes ve Gıjsels davası" örnek olarak verilebilir. Benzer eleştiriler bir politikacıya yapılmış olsaydı eminin 10. madde ihlal edilmiş kararı verilirdi.

Sanık için öngörülen ceza da önem taşımaktır. Sanık ifadesi ile almış olduğu ceza orantılı mıdır? Sunduğunuz makalenin 49. sayfasında belirtilen başkalarına karşı şeref ve haysiyetten dolayı verilen tazminatın da başlı başlına 10. maddeyi ihlal ettiğine karar veren "Tolstoy davası" örnek verilebilir. Bu durumda sanık için verilen cezanın ağır olmayışı ayrı bir tartışma konusu olmalıdır.

Netice itibari ile şahsi kanaatime göre;

Öğretim görevlisinin ifadesi, kızgınlık anında, o esnada görevini ifa eden memura karşı beyan edilmiştir. Beyanlar, kamu otoritesini eleştirmek maksadı ile ifade etmekten ziyade yaşanılan sürecin neticesinde memurun şahsına yöneltilmiş hakarettir. diye düşünüyorum

Kaldı ki, sizin örnek olarak verdiğiniz "Thorgeirson davasında" ifade veren kişi birey olan polisin şahsına iletmemiş, polisleri şehirdeki tutum ve davranışlarına karşı canavar ifadesini kullanmıştır.

Bu karar şöyle olsaydı,

trafik polisi sürekli sağdan gelen araçlara yol verdiğinden, soldan gelen aracın gazeteci sürücüsü "canavar, gaddar polis" ifadesini sarfetseydi, bana göre AİHM 10. maddenin ihlal ettiğini belirtmeyecekti.

Kolay Gelsin...
Old 31-05-2012, 14:22   #33
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan beren
sayın yöneticim,
bana daha detaylı bir savunma lazım çünkü analdığım kadarıyla arkadaşlar tazminat davası acmayıda dusunuyolar,ceza davasını lehe sonuclandırmam sart))


Sayın Admin ayrıca; bu mesaj sizin vermiş olduğunuz ilk cevaba karşı yazılmış,

başvurucu üye, cevabınıza ve eklediğiniz ayrıntılı makaleye göre göre bir savunma yapmamışsa, AİHM'de hiç şansı yoktur. Diye düşünüyorum...
Old 31-05-2012, 15:07   #34
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yerine ve duruma göre "Siz adamı baştacı edersiniz, bravo size." sözü bile hakaret suçu kapsamına girebileceğine ve dosya kapsamını bilmediğimize göre, önceki yorumum doğrultusunda, verilen kararın doğru ve adil olabileceğini düşünüyorum.
Old 01-06-2012, 08:33   #35
suskun_juliette

 
Varsayılan

Somut olayı iyi irdelemek gerekiyor.Memurların bizzat yürütmesi gereken bir işin ısrarla yapılmamasından dolayı edilen bir sitem söz konusu değil.Aslına bakılırsa memurlar oralı olmamazlık etmemişler, cevap vermişler. Karşıdaki derdini tam olarak anlatamıyorsa üstüne üstlük ısrarcı olmanın, memura sitem etmenin mantığı olabilir mi?

Kaldı ki, memurların danışmanlık hizmeti verme gibi bir yükümlülükleri de bulunmamaktadır.

"Senin anlattığın, karşıdakinin anladığı kadardır." deseler de, bence "Karşıdakinin anladığı, senin anlatabildiğin kadardır."

Burada memurun işini savsakladığına dair herhangi bir emare yok, ifade özgürlüğünü aşan, haksız bir söylem söz konusu.

Şunu merak ettim, memur senin işin savcılıkla deseydi, bu kez savcıya gidip aynı cümleleri sarf edebilir miydi?Sanmıyorum...

İfade özgürlüğü, bir başkasının kişilik haklarının başladığı yerde sınırını bulur. Burada memurun suçu ne?

Genelgeçer bir fikir beyanından öte, kişilerin mesleklerinden yola çıkılarak bir değer yargısı meydana getirilmiştir.

Yapılması gereken neydi? Öncelikle bir avukata başvuracaktı. O olmadı diyelim, adliyeye gitti, bu kez memurun ona yardımcı olmamasını savsaklamak olarak düşündü, bunun üzerine başka bir kaleme gidip sizin amiriniz kimdir diye soracaktı. Onlar da hakime yönlendirir, vatandaş da derdini anlatır, yanlış bir kanıdan arınır ve hukuki yardımı da temin ederdi. Bir işin prosedürü vardır, her ne kadar prosedürü bilmesen bile, rahatsızlık duyduğun vakit, kişiyi taraf almak yerine amirine yöneleceksin. Kararı isabetli görüyorum.
Old 01-06-2012, 14:05   #36
serhattugral

 
Varsayılan Olaya Çok Farklı Bir Bakış

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku

1- Avukata gitmesi gerekirdi, gitmemiş. Ancak değişmez sonuç, olay bittikten sonra meslektaşıma gitmiş. Tecrübelerime göre, bu tür olaylarda sanık ceza alırsa kabahatli avukat olur.

2- Kalem personelini, sebepsiz yere meşgul etmiş ve rahatsız etmiştir. Kalem personelinin hukuk yolu gösteme mecburiyeti yoktur. Davranışlarını "savsaklama" olarak nitelendirmenin imkanı yoktur.

Benzer olayları, hergün öğleden sonraları adliyede görebilirsiniz.


Ben müsaadelerinizle konuya çok farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum:

Eldeki avukatlık mevzuatının/tabularının buna hiç müsait olmadığının açık kesin ve net olarak bilincindeyim, ama aklımdan geçenleri söylemeden edemeyeceğim:

Acaba, adliyelerde nöbet/gönüllülük esasına göre görev yapan avukatlar hazır bulunsa da, bu tür konularda vatandaşa "anlık" hukuksal yardımda bulunsalar nasıl olur?

Avukatların sunduğu hizmet bizim zannettiğimizin aksine vatandaş için her zaman kolay ulaşılabilir bir şey değildir. Vatandaş adliyeye "kendisine yardımcı olunacağı" zannıyla gitmekte ve "mahkeme duvarı" ile karşılaşmaktadır. Mahkeme duvarına biraz avukat rengi katılsa, bu tür küçük olaylar daha başladığı yerde anında bitiverir, ihtilaf ve çekişmelerin çoğu büyümeden sonuçlanır, mesleğe yeni başlayan genç arkadaşlar hem tecrübe hem de bir miktar para kazanır, sanki eskisinden daha iyi olur diye düşünüyorum. Verilecek hukuksal destek bir arzuhalcinin vereceği mütalaadan (!), yahut bir kalem personelinin kaçamak yanıtlarından yahut terslenmesinden daha faydalı olacaktır.

Bunun tartışılacak ve eleştirilecek sayısız yönü olabilir, farkındayım ama, avukatlık hizmetini bizim kendimizi içinde gördüğümüz fildişi kulelerimizden aşağı indirip biraz daha halkın içine karıştırmamızda kötü bir yön olduğunu düşünmüyorum.

Kurumlar (baro, barolar birliği, komisyon) aracılığıyla bu hizmetin usul ve esasları düzenlenip insanların istifadesine sunulabilir. Yeter ki bakışımız ve mantalitemiz "insana hizmet" olsun.

Hayal mi? Olabilir. Ama aya gitmek de hayaldi bir zamanlar.
Old 01-06-2012, 16:09   #37
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serhattugral
Ben müsaadelerinizle konuya çok farklı bir bakış açısı getirmek istiyorum:

Acaba, adliyelerde nöbet/gönüllülük esasına göre görev yapan avukatlar hazır bulunsa da, bu tür konularda vatandaşa "anlık" hukuksal yardımda bulunsalar nasıl olur?

Önerinizin üzerinde daha etraflıca düşünmek gerekir. Ancak çekincelerimi belirteyim.

1- Anlık hukuksal yardım diye birşey olmaz. Buna acil hukuksal yardım olsa bile, adliyede bulunan meslektaşımın anlık olarak yapacağı hukuksal yardım, hataları getirecektir.

2- Avukatlar zaten halkın içindeler mesleğin tabiatı gereği içinde olmak zorundalar. Bu öneri, avukatı sadece arzuhalci yapar.

3- Bahse konu olay, hukuki yol göstermektir. Mesleğin en zoru da yolu bulmaktır. Stajyer veya deneyimsiz bir avukata böyle bir görev verilmesinin riski çok büyüktür.

Çoğaltabilirim, ancak son olarak şunu belirteyim: Ne gereği var? Bu işten ne avukatlar kazançlı çıkar ne de vatandaş...

Ayrıca vatandaş artık avukatı olmadan, evini kiraya veremeyeceğini, dava açamayacağını, hatta faturalarını bile ödeyemeceğini bilmeli...

Parası olmayan avukata gidemiyorsa, parası olmayan adliyeye de gidemez. Dayanak: HMK 114 Gider avansı dava şartıdır.

Kolay Gelsin...
Old 01-06-2012, 16:20   #38
serhattugral

 
Varsayılan

Bu işin olmazları o kadar çok ki aslında...

Ama belki olurlarını da bulabiliriz diye yazmıştım.
Old 01-06-2012, 17:12   #39
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Beren
Üst kata çıkarken bayanın panik olmasından dolayı adliyede laf atarlar,bu psikolojiylede hukuk mahkemelerinden birinin yazı işlerinbe girer.orada dört memur vardır.Memurlara de tam olarak kendini ifade edemez memurlarda sen savcılığa gideceksin derler,müvekkil ısrarla sizin yardımcı olmanız gerekıyomus savcı bey beni yönlendirdi diyince memurlar başlarıdan savsaklamaya çalışırlar,müvekkilde hem kazanın etkısı,hem adlıyede yedığı laf,hem kımsenın tam olarak yardım etmeyısıne bınaen bır anda 'ben adlıyeye dussem kesın ıkı gun sonra terorist olurum ,siz adamı terörist edersiniz

Mesaja hiç kimse cevap yazmadan şunu yazacaktım: "Hakaret yok ama müvekkiliniz ceza alacak". Moralinizi bozmamak için yazmadım.

Sizin ve foruma katılanların dikkatinden kaçan bir husus var. Şikayetçiler, adliye çalışanıdır. Dava aynı adliyede görev yapan hakim tarafından karara bağlanmıştır. O hakim şikayetçilerle her gün yüzyüze gelmektedir. Size, müvekkilinize mi inanacak; yoksa tanıdığı şikayetçilere mi? Bir de "Bir musibet" inanışı vardır ki, ceza almamanız mümkün değil.

Nereden mi biliyorum? Benzer olayı bir savcıyla yaşayan müvekkile hakkında da HAGB kararı verilmişti.Üstelik şikayetçi savcı şikayetçi bile olmamıştı. Re'sen dava açıldı.

Başka bir olayda akrabam olan bir polis memuru ve 3 arkadaşı, mahkeme mübaşirine hakaretten ceza aldılar. Detaya girmiyorum.

Kısaca, olayın hukuksal boyutu yok. "Dayanışma" boyutu var. Geçmiş olsun.
Old 01-06-2012, 18:43   #40
gençhukukçu54

 
Varsayılan

Kişinin hakaret etmesine bir engel var mı? -yok
Kişi kendini baskı altında hissetmesine rağmen herhangi bir hakarette bulunmayıp içinde bulunduğu durumdan ötürü hayıflanmış, yakınmış ve bu sebeple bu cümleleri kullanmıştır.
Öte yandan hakaret suçunun oluşması için hakaretin yöneltildiği kişinin/kişilerin belli olması lazım.

Benzer bir olay da benim bir dosyamda vardı, sanık müvekkil "Allah belanızı versin, düşün artık yakamdan" vb. sözler söylemiş idi. Ortada hakaret olmadığı yakınma olduğu gerekçesiyle beraat kararı aldık.

Saygılar
Old 01-06-2012, 21:11   #41
Gemici

 
Varsayılan Bir hukuk masalı

Bir hukuk masalı
1- Vatandaşın arabasına başka birisi arabası ile çarpar,
2- Kazayı yapan kaçar,
3- Vatandaşın arabası hasar görmüştür,
4- Vatandaş şikayet etmek için adliyeye gider(kanuni haklarını öğrenmek için ve ne yapması konusunda bilgi almak için de diyebilirsiniz),
5- Neden bilinmez, ama konuştuğu savcı bey senin işin hukuk mahkemeleriyle üst katlara hukuk mahkemelerine git sana yardımcı olurlar der,
6- Savcının yönlendirmesi ile aynı adliyede hukuk mahkemelerinden birinin yazı işlerinbe gider,
7- Heyecanlı olduğu hareketlerinden belli için daha yolda iken bile kendisine laf atılmıştır
8- Vatandaşın anlattıklarını dinleyen yazı işleri görevlisi dört kişi vatandaşa, 'savcılığa gideceksin' derler,
9- Vatandaş, savcı bey beni buraya gönderdi der,
10- Bunu üzerine memurlar vatandaşı başlarından savmaya çalışırlar,
11- Adliyede derdini anlatacak kimse bulamayan vatandaş memurlara yönelik olarak 'ben adlıyeye dussem kesın ıkı gun sonra terorist olurum ,siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun'
12- Bu sözü kendilerine hakaret olarak algılayan memurlar vatandaşı savcılığa şikayet ederler,
13- Vatandaşın şikayetini ciddiye almayan adliye, memurların şikayetini hemen aynı günde işleme koyar, vatandaş hakkında soruşturma başlatır ve vatandaşın ifadesi alınır,

Not: Alman hukukunda söz konusu durumlarda kaza yerinden uzaklaşmak suçtur; Türk Hukukunda da durum aynı diye düşünüyorum.

Benim olayın hakaret olup olmadığı hakkındaki görüşüm:
Olayda hakaret söz konusu değildir,
hakaret kastı yok, memurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmemiştir olayda,
Vatandaş sarf ettiği sözle belirli bir davranış karşısında kendi çaresizliğini, bu davranışın kendisinde oluşturduğu ruh halini dile getirmiştir.
Vatandaş bu olaydan dolayı cazalandırılır mı peki?
Olabilir, olmaz olmaz!

Saygılarımla
Old 01-06-2012, 23:53   #42
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Tersini düşünelim; "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" demek suç değil.
O zaman, Pazartesi başlarız:
- Şu hakim benim davamı reddetmişti. Ac kapısını,"Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu avukat yüzünden haklı davamı kaybettim. Git bürosuna, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu Bakan şu işde bana göre hatalı işlem yapmıştı. Bekle Bakanlığın önünde, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu THS yöneticisi benim mesajımı silmişti. Gir THS'ye, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu manav bana çürük domates vermişti. Git manava, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu Cengiz Aladağ hep benim yazdıklarıma muhalefet ediyor. İlk gördüğün yerde "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
...
...
Old 02-06-2012, 08:00   #43
beren

 
Varsayılan

Yanıtlarınız için çok teşekkür ediyorum arkadaşlar.Ama tartışılması gereken asıl konu şu hakim müvekkilin kastının olmadığını anlayamadı bu bir tarafa bırakılırsa,sadece bu cümle ele alınırsa hakaret niteliğinde mi? Ben burada hakaretin olmadığı kanaatindeyim sonuna kadar ...HAGB yi kabul etmemek de bir risk olacaktı yargıtayın bu konuda görüşü de olumsuz gelirse ne olacakdıAdaletin olup olmadığının tartışıldığı bir ülkede yaşıyoruz ne yazık ki, biz hukukçular bile adaletin tam anlamıyla var olduğuna inanmadan savunma yapıyoruz doğru değil mi?
Old 02-06-2012, 11:26   #44
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Keşke yargıtay yolu açık olsaydı. Ben Yargıtay'ın suçun unsurlarının oluşmadığına dair karar vereceğine büyük ihtimal veriyorum.Çünkü ortada memurların şerefine,haysiyetine,saygınlığına yönelik bir söz yok.

Kanun maddesi açık : Bir kimseye onur şeref ve saygınlığını rencide edecek isnadlarda bulunmaktan bahsediyor.
Old 02-06-2012, 16:25   #45
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Tersini düşünelim; "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" demek suç değil.
O zaman, Pazartesi başlarız:
- Şu hakim benim davamı reddetmişti. Ac kapısını,"Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu avukat yüzünden haklı davamı kaybettim. Git bürosuna, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu Bakan şu işde bana göre hatalı işlem yapmıştı. Bekle Bakanlığın önünde, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu THS yöneticisi benim mesajımı silmişti. Gir THS'ye, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu manav bana çürük domates vermişti. Git manava, "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
- Şu Cengiz Aladağ hep benim yazdıklarıma muhalefet ediyor. İlk gördüğün yerde "Siz adamı terörist edersiniz, yazıklar olsun!" de git.
...
...

17 nolu mesajımda belirttim, "siz adamı terörist edersiniz ..." sözü,... adamı verem edersin,... adamı deli edersin, adamı çileden çıkarısın, ...sözlerinin günümüz Türkiyesine ayarlanmış verziyonudur.
Verem edersin, deli edersin, çileden çıkarırsın sözleri, tekrarlanan, durmadan yinelenen bir davranışa karşı söylenen sözlerdir. Sözü söyleyenin bütün sabrına rağmen, bütün katlanmalarına rağmen, defalarca ne olursun yapma demelerine rağmen aynı eylem tekrar etmektedir ve eylem sahibi eyleminin sürdürmekte ısrarlıdır. Verem olma, delirme, çileden çıkma bilindiği gibi bugünden yarına oluşan olgular değildir, belirli bir gelişim sonucunda oluşurlar. Söz sahibi, eylem sahibine 'ne olur yapma, yeter artık, davranışların devam ederse beni sağlığımdan edeceksin demek istemektedir. Söz karşıdakine karşı söylenmiş olsa bile, söyleyenin ruh halini ve çaresizliğini dile getirmektedir.

Verem, deli olma, çileden çıkma belalı sağlığa zararlı durumlardır. Bu zararlı şeylerin yerini günümüz Türkiyesinde terörizm almış olacak ki, söz sahibi "siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun" demektedir.

Sayın Av.Cengiz Aladağ,
verdiğiniz örneklerin hepsi için 'adamı verem edersiniz, adamı terörist edersiniz' sözleri, koşullar gerçekleştiğinde, hakaret olarak düşünlebilir. Koşullar belirli menfi bir davranışın defalarca ve karşıdakinin zararına olarak tekrarlanmasıdır; hakimin söz konusu kişinin haklı birçok davasını red etmesidir; avukatın defalarca haklı davayı kaybetmesidir; bakanın devamlı olarak hatalı işler yapmasıdır; THS yöneticisinin silinmeyecek mesajları tekrar yekrar silmesidir; manavın tüm uyarılara rağmen devamlı olarak çürük domatesleri poşetin altına koymasıdır; Cengiz Aladağ'ın sırf beni kızdırmak için yazdıklarıma muhalefet etmesi ve benim Cengiz Aladağın mesajlarına devamlı olarak karşı çıkmamdır.

Not: Cengiz Aladağ beğendiğim, sempatik ve yazdıklarını enine sonuna düşünüp o na göre yazan bir hukukçudur; Katılmadığım bir tek mesajı ile beni 'terörist edemez'

Saygılarımla
Old 04-06-2012, 09:35   #46
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan beren
Yanıtlarınız için çok teşekkür ediyorum arkadaşlar.Ama tartışılması gereken asıl konu şu hakim müvekkilin kastının olmadığını anlayamadı.

Hakim anlayamadı dediğiniz şeyden, aslında sözler hakaret olabilir ancak kastı hakaret değildir mi demek isyiyorsunuz. Dosya vekili siz olduğunuz için hepimizden daha iyi biliyorsunuz meselenin özünü...

Asıl tartışılması gereken dediğinizi, BaharB ilk mesajında belirtmiş.
Old 12-06-2012, 21:10   #47
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

aslında sözler hakaret olabilir ancak kastı hakaret değildir demek istememiştir. Sözler hakaret değildir ve ayrıca hakaret kastı da bulunmamaktadır. Soru sahibinin demek istediği budur. Ama hakaret kastı olmadığını hakim anlayamadı demek te doğru değil. Çünkü hakim sözlerin hakaret olduğunu düşünmüştür. Hakaret kastı taşıdığına hükmetmiştir. Ki bu düşünüş ve kabul hukuka aykırı bence. Daha önce de söyledğim gibi memurların onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek somut isnadda bulunulmamıştır.
Old 12-06-2012, 22:06   #48
beren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Hakim anlayamadı dediğiniz şeyden, aslında sözler hakaret olabilir ancak kastı hakaret değildir mi demek isyiyorsunuz. Dosya vekili siz olduğunuz için hepimizden daha iyi biliyorsunuz meselenin özünü...

Asıl tartışılması gereken dediğinizi, BaharB ilk mesajında belirtmiş.



Hayır yanlış anladınız beni sayın meslektaşım demek istediğim şu;farzedelim ki bu cümle bir an hakaret içeren bir cümle ancak burada kasıt kesinlikle yok buna binaen bile suç oluşmamıştır.Sarfedilen cümle bence hakaret kapsamına girmemek de ancak yoruma açık hale geldi.Kesin olan kasıt kesinlikle yok

Geçen müvekkilim aramış ceza aldığı halde kadın hala diyor ki ;avukat hanım yazı işlerinde ki arkadaşlar beni yanlış anlamışlar ya bu durum beni çok üzdü her şeye rağmen ben tatlı yaptırıp kaleme gitmek istiyorum
Ne diyeyim şaşırdım böyle insanlara bile bizim hakimlerimiz ceza veriyorlar ya söyleyecek bir şey bulamıyorum
Old 15-06-2012, 16:55   #49
Av.Can

 
Varsayılan

Sayın Suat Ergin'e katılmıyorum. Sırf adliye çalışanı diye dayanışma duygusuyla hareket edilmesi vs. zaman zaman gerçek olsa da her olaya bu şekilde önyargılı yaklaşmamalıyız.

Ben de egemen48 ve suskun juliet ve Av.Cengiz Aladağ gibi düşünüyorum. Meslektaşımızın anlattığı olayda hakaret kastının açık olduğu kanaatindeyim. Siz adamı terörist edersiniz demek devletin kurumlarının işlemesine engel oluyorsunuz bu nedenle devlete baş kaldıran insanlar haklı şeklinde anlamları içeren bir cümle. Aynı şekilde yazıklar olsun da öyle. Neye kime ve neden yazıklar olacakmış. Adliyede vatandaşlara yardımcı olan memurlar olduğu gibi hiç ilgilenmeyen memurlar da var. Telaşlanıp panik oldu diye böyle sözler sarf etmek normal karşılanamaz.

Sözlerde TCK 125 anlamında somut bir eylem atfedilmiş. "İnsanı terörist yapmak" gibi ve "yazıklar olsun" sözü de karşıdakini aşağılamak onur ve saygınlığına saldırmak kastıyla söyleniyor.

Bu nedenlerle mahkemenin verdiği kararı isabetli buluyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İnternet Sitesi İçinde Hakaret - İsmi Bilinmeyen rumuz kullanan bir kişiye karşı hakaret suçunun unsurları oluşur mu? urla Meslektaşların Soruları 16 26-09-2011 19:00
kamu görevlisine görevden dolayı hakaret av.asen öznur Meslektaşların Soruları 1 12-05-2010 15:38
Kamu Görevlisine Hakaret Suçu Oluşmuş mu? MEHMET BİROL ŞAHİN Meslektaşların Soruları 4 09-11-2007 23:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07345891 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.