"siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun" ifadesi - kamu görevlisine karşı hakaret

Merhaba arkadaşlar,Müvekkilim kamu görevlisine karşı hakaret suçundan dolayı yargılanmaktadır.Olayı özetliyorum;müvekkil işten eve dönerken yolda komşusunu görüp aracına alır eve vardıklarında arabasını park eder o sırada komşusu aracın kapısını açar durmak da olan aracuın kapısına hareket halindeki araç çarpar ve kaçar ,komşusu hızla aracın içine atar kendısını bu olayın şokuyla müvekkil hemen adliyeye gider kanuni haklarını öğrenmek için ve ne yapması konusunda bilgi almak için.Ancak gittiğinde çok paniktir normal hayatta da kadın zaten panik biri.Savcılığa gider ne yapmak istediğini tam anlatamaz savcı senin işin hukuk mahkemeleriyle üst katlara hukuk mahkemelerine git sana yardımcı olurlar der.Üst kata çıkarken bayanın panik olmasından dolayı adliyede laf atarlar,bu psikolojiylede hukuk mahkemelerinden birinin yazı işlerinbe girer.orada dört memur vardır.Memurlara de tam olarak kendini ifade edemez memurlarda sen savcılığa gideceksin derler,müvekkil ısrarla sizin yardımcı olmanız gerekıyomus savcı bey beni yönlendirdi diyince memurlar başlarıdan savsaklamaya çalışırlar,müvekkilde hem kazanın etkısı,hem adlıyede yedığı laf,hem kımsenın tam olarak yardım etmeyısıne bınaen bır anda 'ben adlıyeye dussem kesın ıkı gun sonra terorist olurum ,siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun' sözlerini sarfeder. yazı ıslerındekı 4 memur savcılığa sıkayette bulunurlar ve muvekkil hakkında dava acılır.muvekkil savcılığa aynı gun ıfadeye cagrılır ıfadesındede olayı boyle anlatır ,kesınlıkle hakaret kastı olmadığını gerekırse ozur dıleyeceğını de beyan ederkı aynı dakıka bırlıkte yazı ıslerıne gıttık ozur dıledı onlarda sıkayetlerını gerı alabıleceklerını soylemıs olmalarına ragmen ısrarla davalarını surdureceklerını soyluyolar suanda.Sizce savunmalarımı en etkılı olarak nasıl yapabılırım.müvekkil 15 yıllık ögretım uyesı ve cıdden sımdıye kadar adlıyeyle yada bır baska kısıyle bu sekılde bır dıyaloga gecmemıs saygın bırı aslında

Ben sizin yerinizde olsaydım savunmamı
- Hakaret kastı olmamasına,
- AİHS'de düzenlenen ve Türkiye'yi de bağlayan "ifade özgürlüğü"
argumanları üzerine kurardım.

Sarf edilen sözlerin hakaret suçu kapsamında olduğunu ben kendi adıma düşünmüyorum. Kamu görevi icra eden görevlilerin görevlerini ne şekilde yaptıkları ya da yapmadıklarına dair SERT eleştirilere de katlanma yükümlüğü olduğu da AİHS ifade özgürlüğü çerçevesi içinde değerlendirilmektedir. BKZ:
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesi’nin uygulanmasına ilişkin
kılavuz Monica Macovei s.27:

Alıntı: Keskin veya abartılı dille ifade edilen fikirler de koruma altındadır; korumanın kapsamı eleştirinin bağlamına ve amacına bağlıdır. Kamunun tartıştığı veya kamu yararına giren konularda, politik tartışma esnasında, seçim kampanyalarında ya da iktidarda olan politikacılara veya kamu otoritelerine yöneltilmiş eleştiriler söz konusu olduğunda, saldırgan sözcükler kullanılması, sert eleştiriler yapılması beklenebilir bir şeydir ve AİHM bunlara daha fazla hoşgörü gösterir. Örneğin Thorgeirson davasında,44 söz konusu makalede çok sert kelimeler geçmekle birlikte (polisler “üniformalı canavarlar” olarak niteleniyor, “polislerin ve bar fedailerinin zalim bir doğallıkla öğrendiği ve kullandığı kurt kapanı uygulaması sonucunda zihinsel yaşı yeni doğmuş bir bebeğinkine kadar geri giden kişiler”den söz ediliyor ve polisler için “kabadayılık etmek, sahtekârlık, kanun dışı tutumlar, boş inançlar, cüretkârlık ve beceriksizlik” gibi ifadeler kullanılıyordu), amaç polisin bir reformdan geçirilmesini teşvik etmek olduğu için kullanılan dil aşırı görülmüyordu.

http://www.yargitay.gov.tr/abproje/b...ad10_Ifade.pdf

Bana sorarsanız tek bir dezavantajınız var: Madem hakaret etmediniz, neden gidip özür diliyorsunuz?

sayın yöneticim yanıtınız için öncelikle teşekkür ederim.Müvekkilimin özür dilemesinin nedeni yazı işlerinde çalışan arkadaşların onlara hakaret edildiğini sanmaları,söylediklerimden size hakaret ettiğimi anladıysanız yinede özür dilerin problem değil dedi ))))
bana daha detaylı bir savunma lazım çünkü analdığım kadarıyla arkadaşlar tazminat davası acmayıda dusunuyolar,ceza davasını lehe sonuclandırmam sart))

Müvekkilinizin sarfettiği sözlerde hakaret unsuru bulunmamaktadır.

Hakaret
MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
Okuduğum kadarıyla somut bir fiil ya da olgu isnadı yok, yakıştırmada yok.Sayın Av.Hatun Olguner'e katılıyorum ,bence de suç oluşmamıştır.Anlayamadığım nokta ise savcı bu sözlerin neresinde hakaret suçunun oluştuğuna kanaat getirmiş?Ayrıca suçun manevi unsuru da oluşmamış gibi .Bilerek ve isteyerek kanun maddesinde yer alan suçun maddi unsurlarını(bence oluşmamıştır )gerçekleştirme amacı da yok karşı tarafa hakaret kastı da yok, olsa olsa bir sitem etme var o da suç değil .İyi çalışmalar sayın meslektaşım.

Siz adamı terörist edersiniz, sözü hakaret içermemektedir.

Daha önce de basına yansıyan olaylarda siyasîlere yönelik beddualar dolayısıyla davalar açılmıştı. Genel olarak bedduanın hakaret olmadığı, hakaret suçunun maddî unsurlarının oluşmadığı belirtilmişti. Ben de tanrısal ceza dileme ya da olumsuz telkinlerde bulunma durumunda hakaret suçu oluşmayacağını düşünenlerdenim.

cevaplarınız için cok tesekkur ediyorum arkadaşlar.bu konuda yınede yargıtay kararı bulunması lazım,savcı hakaret kapsamına aldığına göre guvendığı bır seyler vardır

Bu konuda yargıtay kararı bulunacağını zannetmiyorum. Ama savcının dava açmış olması suçun unsurlarının var olduğunu göstermez. Savcıların açtğı ve beraatle sonuçlanan dava da çoktur. Siz savunmanızı yapn,büyük ihtimal beraat çıkacaktır. Sarfedilen sözler en fazla sitem sayılabilecek sözler.

Can Canpolat / Hukuki İncelemeler Kütüphanesi

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_713.htm

ben burada sucun olustugu görüsündeyim.Burada sanıgın yaptıgı sitem,sınırlarını asmıs ve sanki teröristlerinde memurlar yüzünden terörist olması gibi bir anlama neden olmus ve kücültücü deger yargıları içermektedir.

Sarfedilen sözlerde ben hakaret göremedim.

"yazıklar olsun: üzüntü ve kınamanın çokluğunu anlatan bir söz: “Yazıklar olsun, seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!..” -Y. K. Karaosmanoğlu."

(http://www.tdkterim.gov.tr/bts/)

Ben de bu olayda hakaret suçunun oluşmuş olabileceğini düşünüyorum. Savunmada, bu sözleri sarfeden kişinin o anki ruh hali ile hareket ettiği ve suç kastı bulunmadığına dayanılabilir. Varsa, tanık ifadeleri sonuca etkili olabilir.

Sayın Aladağ, hakimlerimiz kişinin kastından çok sonuca bakıyorlar. O yüzden hakaret kastı yoktur savunmasına, haklı ve geçerli bir savunma olmakla birlikte hakimlerimiz buna itibar etmeyecektir, diye düşünüyorum.

Hakaret / sövme suçunun manevi unsuru genel kasttır. Saike önem verilmez. Somut olayda olsa olsa hakaret / sövme suçlarında tahriğin düzenlendiği 129/1. maddenin uygulanması düşünülebilir.http://www.turkhukuksitesi.com/showp...24&postcount=5

siz adamı terörist edersinizde hakaret yok. Bu cümle esasen şunu demek istiyor'ordan oraya gönderiliyorum, işim hallolmuyor, beni tahrik ediyorsunuz'. Burada hakaret yok, tehdit insanın aklına geliyor

Alıntı: Yazan egemen48 ben burada sucun olustugu görüsündeyim.Burada sanıgın yaptıgı sitem,sınırlarını asmıs ve sanki teröristlerinde memurlar yüzünden terörist olması gibi bir anlama neden olmus ve kücültücü deger yargıları içermektedir.

Olayda belirli bir davranis(memurlarin davranisi) karsisindaki ruh halini dile getiriyor ,siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun' diyen kisi.
..sen adami ...edersin
...siz adami ...edersiniz"in bircok örnekleri vardir Türkce"de
"siz adamı terörist edersiniz ...hepinize yazıklar olsun'sözünde hakaret varsa, alttaki sözlerde de olmasi gerekir:
Sen adamı verem edersin...
Sen adamı deli edersin ...
Sen adamı rezil edersin ...
Sen adamı fitil edersin...
Verem olanlar, deli olanlar, rezil olanlar, fitil olanlar, bilindigi gibi bu sözlerin muhatabi yüzünden bu duruma düsmedikleri gibi terörist olanlarda söz konusu memurlar/veya diger memurlar yüzünden terörist terörist olmamislardir. Teröristler memurlar yüzünden terörist olsaydi olayda hakaret var denilebilirdi.

SAYGILARIMLA

Alıntı: Yazan beren sayın yöneticim yanıtınız için öncelikle teşekkür ederim.Müvekkilimin özür dilemesinin nedeni yazı işlerinde çalışan arkadaşların onlara hakaret edildiğini sanmaları,söylediklerimden size hakaret ettiğimi anladıysanız yinede özür dilerin problem değil dedi )))) bana daha detaylı bir savunma lazım çünkü analdığım kadarıyla arkadaşlar tazminat davası acmayıda dusunuyolar,ceza davasını lehe sonuclandırmam sart))

Yapılacak en iyi savunmanın kapsamını Admin belirtmiş, bununla birlikte diğer meslektaşlarım da savunma için yazabileceği herşeyi yazmıŞ. Gerisi sizin araştırmanızla şekil verecektir.

1- Avukata gitmesi gerekirdi, gitmemiş. Ancak değişmez sonuç, olay bittikten sonra meslektaşıma gitmiş. Tecrübelerime göre, bu tür olaylarda sanık ceza alırsa kabahatli avukat olur.

2- Kalem personelini, sebepsiz yere meşgul etmiş ve rahatsız etmiştir. Kalem personelinin hukuk yolu gösteme mecburiyeti yoktur. Davranışlarını "savsaklama" olarak nitelendirmenin imkanı yoktur.

3- Sarfedilen sözlerin, kullanım biçimi, kullanım mahali, kullanım zamanına göre, hakaret olduğu tahmini vermektedir. İnek lafı, sövme olabileceği gibi övgüde olabilir...

Benzer olayları, hergün öğleden sonraları adliyede görebilirsiniz.

Kolay Gelsin...

Hakaret suçunun kanundaki düzenlenişi ve yer aldığı bölüm '' Şerefe Karşı Suçlar''dır. Siz adamı terörist edersiniz ifadesinde memurların şerefine yönelik bir ifade yoktur. Memurların haysiyeti ve şerefi hedef alınmamıştır.
Kanunun korumak istediği hukuki değer şeref ve saygınlık olup sarfedilen sözler şeref ve saygınlığı hedef almamaktadır.

Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkür ediyorum.İlk celsede karara çıktı dosyamız.Sonuç müvekkilim 7.670 TL adli para cezasına çarptırıldı.HAGB karar verildi(((
Bu sonuç beni çok sinirlendirdi.

Alıntı: Yazan beren Arkadaşlar cevaplarınız için teşekkür ediyorum.İlk celsede karara çıktı dosyamız.Sonuç müvekkilim 7.670 TL adli para cezasına çarptırıldı.HAGB karar verildi((( Bu sonuç beni çok sinirlendirdi.

Kanun yollarını tükettikten sonra ifade özgürlüğünün ihlalinden AİHM'e gidin. O miktarın 10 katı tazminat alırsanız şaşırmam.

ben burada ifade özgürlüğü göremiyorum,bana göre verilen karar haklı,yukarıda da gerekçemi bildirmiş idim.

Karar hukuka aykırı bir karar. Temyiz yolu da kapalı. Eğer temyiz edilebilseydi bozulma ihtimali çok yüksekti.

Alıntı: Yazan egemen48 ben burada ifade özgürlüğü göremiyorum,bana göre verilen karar haklı,yukarıda da gerekçemi bildirmiş idim.

Eğer sokakta yürüyen vatandaş A, sokakta yürüyen vatandaş B'ye "siz adamı terörist edersiniz!" derse burada ifade özgürlüğü sınırının aşılıp aşılmadığınını belirlemek biraz daha güç olabilir, bu konudaki çekincenize katılıyorum. Bence bu durumda dahi söz hakaret teşkil etmiyor, ancak çizgiyi çekmek biraz daha güç o kesin.

Ancak Vatandaş A, onun ödediği vergilerle ona hizmet veren bir devlet memuruna iyi hizmet alamadığını düşündüğü için "siz adamı terörist edersiniz!" diyorsa, bence bundan daha korunası bir ifade özgürlüğü bulmak güç.

Vatandaş siteminde haklı olmayabilir, Sayın Balku'nun yukarıda belirttiği üzere o devlet memurunun o hizmeti vermek görevi olmayabilir ancak sitem eden bir vatandaşın o memurun/devletin/sistemin görevini iyi yapmadığını ifade etmesini ceza yasasıyla baskılamak bence ifade özgürlüğüne doğrudan müdahaledir.

Yukarıda alıntısı yaptığım AİHS sözleşmesine ilişkin makalede de bu durum oldukça açık diye düşünüyorum. Sokakta yürüyen A, sokakta yürüyen B'ye "yeşil kıyafetli canavar!" dese mutlaka ki yasal bir yaptırım düşünebiliriz. Ancak makalede atfedilen kararda da belirtildiği üzere aynı ifadeyi devletin kolluk gücünü eleştirmek için polise karşı kullandığınızda AİHM bunu ifade özgürlüğü kapsamında kabul ediyor.

Bu olayı değerlendirirken hakaret kastı konusu bir yana (ki bence olayda o da yok!) olayın bu boyutunu da göz ardı etmemeliyiz diye düşünüyorum.

Ceza verilmesi üzüntüyle karşıladığım bir karar oldu. Peşini bırakmayın.

burada suçun faili iyi eğitimli bir öğretim üyesi.Sonuçta her devlet kurumunda,malesef ülkemizin gerçeği,işleriniz hemen halledilmemekte;sanığın da bu durumu bilmesi gerekmekte.Üyeninde belirttiği gibi,sanık panik birisi.Sadece siz adamı terörist edersiniz demekle kalmamış,yazıklar olsun da demiştir.Burada görevliler bu lafları yiyecek ne yapmış acaba bakalım;sadece senin işin bizle değil savcılıkla denmiş,sanığa karşı bir alaya,alma hakaret yok.Sanıksa panik olmanın da etkisiyle,sitem sınırlarını aşarak hakaret etmiştir.Yani görevliler görevlerini eksik yapmamışlar,sadece savcılığına gitmeniz gerek demişlerdir.Bu durumda görevlilerin,AİHM düşünce özgürlüğü kapsamında hakarete maruz kalmasının haklı görülmesi hukuka aykırı olacaktır;karar doğrudur

hatta şu kararı da paylaşayım.

T.C. YARGITAY

4.Ceza Dairesi
Esas: 1993/3617
Karar: 1993/4160
Karar Tarihi: 20.05.1993


HAKARET SUÇU - SANIKLARIN C. SAVCISI HAKKINDA KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ DEĞER YARGISINDA BULUNDUKLARI - GENEL KASITLA İŞLENEN SÖVME CÜRÜMÜ

ÖZET: Sanıkların; gazetedeki yazılarında (sen kim oluyorsun ... böylemi adalet dağıtıyorsun, tüh yazıklar olsun be) sözlerine yer vererek katılan C. Savcısı hakkında küçük düşürücü değer yargısında bulunduklarından, genel kasıtla işlenen sövme cürümü oluşmuştur.

765 S. K. m.266/3, 268/3, 482)

Dava: Hakaret suçundan sanıklar Cüneyt Can Oğuzer ile Ahmet Vardar'ın yapılan yargılamaları sonunda beraatlerine ilişkin KÜÇÜKÇEKMECE 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 1992/409 Esas, 1992/619 Karar sayılı ve 26.8.1992 tarihli hükmün temyiz yoluyla incelenmesi katılan Süleyman Karaca tarafından istenilmiş ve temyiz edilmiş olduğundan; Yargıtay C. Başsavcılığının 30.4.1993 tarihli onama isteyen tebliğnamesiyle 5.5.1993 tarihinde daireye gönderilen dava dosyası başvurunun nitelik ve kapsamına göre görüşüldü:

Karar: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:

Sanıkların gazetedeki yazılarında (sen kim oluyorsun ... böyle mi adalet dağıtıyorsun, tüh yazıklar olsun be) sözlerine yer vererek katılan C. Savcısı hakkında küçük düşürücü değer yargısında bulundukları ve eylemi hukuka uygun kılan eleştiri sınırını aştıkları halde, genel kasıtla işlenen sövme cürmünde özel kasta ağırlık veren bilirkişinin düşüncesi doğrultusunda karar verilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı ve katılan Süleyman Karaca'nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİNE BOZULMASINA, 20.5.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

sen kim oluyorsun sözünde bir küçümseme ve aşağılama unsuru vardır,saygınlığa karşı bir ifadedir..

ama siz adamı terörist edersiniz sözünde saygınlığa karşı bir ifade yoktur.

Keşke hagb kararını başta kabul etmiyorum diye beyanda bulunsa idi.

Alıntı: Yazan Av. Hatun Olguner sen kim oluyorsun sözünde bir küçümseme ve aşağılama unsuru vardır,saygınlığa karşı bir ifadedir.. ama siz adamı terörist edersiniz sözünde saygınlığa karşı bir ifade yoktur.

yukarıda soru sahibi,sanığın yazıklar olsun dediğini de belirtmiştir,paylaştığım kararda da yazıklar olsun hitamı bulunmaktadır