Vekilin emekliliği.

Öncelikle merhaba.

Arkadaşlar; Şu milletvekilli zammı benim biraz kafamı karıştırdı.

Benim bildiğim kadarı ile vekalet akdi Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiş özel bir sözleşme ilişkisidir.

Hükümlere göre bir insan başka bir insanı belli bir süre veya iş için kendisini temsil etmek üzere vekil olarak atayabilir. Örneğin komisyoncuya vekalet verirsiniz sizin adınıza gayrimenkulünüzü satar veya alır. Mimara mühendise vekalet verirsiniz projelerinizi onaylatıp işlerini yapar. Avukata vekalet verirsiniz davanızı takip eder.

Sözleşme sona erdiğinde yani vekalet ilişkisi bittiğinde taraflar arasındaki ilişki de sona erer.

Vekilin ücret istemesi hakkıdır.

Gelelim milletvekilliği olayına: Bu insanlar belli bir süre için (benim kişisel olarak olmasa da, yasal olarak) temsil amacı ile vekalet yetkisini almış insanlardır.

Hepsinin vekil olmadan önce yaşamlarını sürdürdürdüğ birer mesleği vardır.

Vekalet bir meslek değildir. Ücret karşılığında yapılan bir görevdir.

Meslek mühendisliktir, avukatlıktır, komisyınculuktur vb.

Bu insanlar vekillik görevini yaptıkları sürece kamu maliyesinden ücretlerini alıyorlar. Herkesin vekilleri ya!

Peki bu 2 yıl vekillik yapınca emekli olmak ve kesintisiz olarak emekli ikramiyesini almak ne menem birşey?

Bu şu anlama mı geliyor: Sen emekli avukatsın avukatlığa devam edersen maaşının %.. (onuda yakında değiştirecekler) kesilir ama milletvekili isen hem emekli maaşını, hem milletvekilliği maaşını, hem de başka maaşlarını kesintisiz alırsın.

Şimdi;

soru 1: Ben hayatımı vekillikle kazandım. davası 2 yıldan fazla süren insanlara karşı bana emeklilik maaşı bağlayın diye dava açabilir miyim? Açamazsam bu bana haksızlık olmaz mı? Ben de vekilim o da vekil.

Soru 2: Sen beni oraya beni temsil etmek için gitti isen neden kendi mesleğine uygun standartlardan emekli olmuyorsun, ya da benim standartlarımı düzeltmiyorsun? Asil olan benim, sen temsilcimsin. Kendi çıkarlarını savunmak için değil, benim çıkarlarımı savunmak için orada bulunuyor ve maaş alıyorsun. Kişisel çıkarların için mi oraya gittin? Ne biçim temsilcisin?

Soru 3: Neden benim 600 küsür emekli maaşımdam çalıştığım için %18 destek primi kesiliyor da senden kesilmiyor? Emekliysen bırak milletvekilliğini ya da destek primini öde.

Soru 4: Bunlar Hukukun temel ilkelerine ve eşitliğe aykırı davranışlar değil midir?

Suru 5: Böyle bir davranış vekalet görevinin kötüye kullanılması anlamına gelmez mi, bana dava açma hakkı verir mi?

Ben bu konularda rahatsız oldum. Dava açmayı düşünüyorum. Bu konudaki düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.

Mevzuatı bilen arkadaşlara görev düşüyor. Ben artık ihtiyarladım okuyamıyorum.

Sorum şu: Vekalet ilişkisi emeklilik hakkı doğurur mu?

Soru 6: Bu işle uğraşacak tanıdığınız iyi bir avukat var mı, varsa özelden mesaj atın görüşelim.

Yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkürler.

Saygılar.

Alıntı: Av. Muzaffer ERDOĞAN

Alıntı: ...Ben artık ihtiyarladım...

Sayın ERDOĞAN

İhtiyarlık hakkındaki hükmünüzün ihtiyari olduğunu düşünüyorum. Satırlarınız da sizin genç olduğunuzun ispatı

“…millet, kendi vekillerini seçerken, çok dikkatli ve titiz olmalıdır…
…Genellikle bütün vatandaşların, adaylıklarını ortaya atan her şahıs hakkında karar vermeye yardımcı olacak doğru bilgilere ve isabetli oya sahip bulunacağını kabul etmek, nazarı olarak var sayılsa, bile, bunun tam bir gerçek olmadığı, tecrübelerin tecrübeleriyle ve inkâr edilemez bir açıklıkla ortaya çıkmıştır…” (M. Kemal ATATÜRK, Nutuk)

“…milletvekillerinin çeşitli ayrıcalıklarının biri -belki de başlıcası- kendilerinin alacağı parayı kendilerinin belirleyebilmeleridir; çünkü kanunlar, milletvekillerinin oyuyla kabul edilir. Kendilerine kamu bütçesinden ödeme yapılanlar arasında, böyle bir yetkisi olan başka hiç kimse yoktur… (Prof. Dr. Rona AYBAY, Milletvekili Maaşları ve Asgari Ücret, Cumhuriyet, 29.12.2011,s.2)

Bu son zam...
Önceki...
Daha önceki...
Ve daha da önceki...

Avukatlığın “hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır” amacı (Av.K.m.2), milletin vekilleri için geçerli değildir.

Saygılarımla, mutlu yıllar.

Eskiden bir padişahımız vardı.Yüzyıllar içerisinde çevresiyle doyurulmuş, bütün ihtiyaçları karşılanmış olurdu. Şimdi bunun yerini 550 milletvekilimiz , daha doğrusu iktidara mensup diyelim 300 civarında milletvekili aldı. Sayın Milletvekillerine bugünkünün iki katı maaş verilmeli, geleceğe dair hiçbir maddi kaygılarına yer bırakılmamalıdır. Tek bir şartla: Milletin tayin, sürgün ve ihale işlerine asla karışmamalılar. Bunu kabul ettirebilirsek ve fiilen de uygulatabilirsek, her milletvekiline 50 bin lira maaş verilmesinde bile hayır olacaktır. Çünkü insanımızın yaşadığı en temel sıkıntıların kaynağında “İktidara yakın olmak, her türlü hukuk kuralından önce gelir” şiarı bulunmaktadır.