Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Trafik Kazasının Sırf Alkolün Etkisi İle Oluşması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-01-2010, 15:32   #1
Kemosabe

 
Varsayılan Trafik Kazasının Sırf Alkolün Etkisi İle Oluşması

İyi günler değerli meslektaşlarım;trafik kazasının sırf alkolün etkisi(tesiri) ile meydana gelip gelmediğinin tespiti noktasında bilirkişi heyetinin kimlerden oluşması gerekmektedir.Cevap verecek olan herkese şimdiden çok teşekkür ediyorum.Saygılarımla
Old 24-01-2010, 16:12   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/5889
Karar: 2007/13066
Karar Tarihi: 19.10.2007

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - TRAFİK KAZASININ SÜRÜCÜNÜN MÜNHASIRAN ALDIĞI ALKOLÜN ETKİSİ İLE MEYDANA GELİP GELMEDİĞİ - SİGORTALI ARAÇTAKİ HASARIN SİGORTA TEMİNATINDA KALIP KALMADIĞI - DAVACININ İSTEYEBİLECEĞİ HASAR MİKTARI - BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI GEREĞİ

ÖZET: Mahkemece, aralarında nöroloji uzmanı da bulunan bilirkişi kurulundan dava konusu trafik kazasının, sürücünün münhasıran aldığı alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği ve sigortalı araçtaki hasarın sigorta teminatında kalıp kalmadığı, sigorta teminatında kalması halinde davacının isteyebileceği hasar miktarının belirlenmesi açısından rapor alınması gerekir.

(2004 S. K. m. 67) (1086 S. K. m. 275)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 28.01.2004 tarih ve 2000/620-2004/25 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 19.10.2007 gününde taraflar ve avukatları tebligata rağmen gelmediğinden, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olup, 13.12.1998 tarihinde meydana gelen kazada oluşan hasar bedelinin ödenmediğini, sigorta alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu trafik kazası sırasında sürücü Ali'nin %300 promil alkollü olup, hasarın teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava konusu olayda sürücünün yasal sınırların 6 kat üzerinde ve ağır derecede sarhoş olduğu gözönüne alındığında hasarın teminat dışında olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı ile davalı R. Sigorta A.Ş. arasındaki uyuşmazlık kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece, olayda sürücünün yasal sınırın 6 kat üzerinde, ağır derecede sarhoş olduğu ve bu nedenle hasarın teminat dışında kaldığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.

Bir özel hukuk ilişkisi olan bu sözleşmenin sigorta teminatı dışı kalan halleri düzenleyen poliçe genel şartlarının A.5.5 maddesinde, <Taşıtın, uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar> kasko sigortası teminatı dışında kaldığı kabul edilmiş bulunmaktadır. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, hasarın teminat dışı kalabilmesi için, rizikonun, sırf alkol veya uyuşturucunun etkisi altında oluşması gerekmektedir. Uyuşturucu madde veya alkol alımı ile olay arasındaki illiyet bağının ise bu tür maddelerin sinir sistemini etkilemesi nedeniyle aralarında nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının bulunacağı bilirkişi aracılığı ile araştırılması gerekir. Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Dairesi'nden alınan 09.06.2003 tarihli raporda <...kaza sırasında kan alkol düzeyi 0,50 promilin çok üzerinde 3,0 promil olan Ali'nin ağır derecede sarhoş olduğu ve kazada kusurlu davranışı olmasının tıbben bekleneceği, ancak kazanın oluşunda alkol dışında etkenlerin bulunup bulunmadığı hususunun tıbbi bir konu olmadığı, bu hususta Trafik İhtisas Dairesi'nden görüş alınması gerektiği> belirtilmiş, Trafik İhtisas Dairesi'nin 01.10.2003 tarihli raporunda ise, davacı taraf sürücüsü Ali'nin %100 kusurlu olduğu belirtilmekle yetinilip, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği konusunda bir değerlendirilme yapılmamıştır.

Dava konusu olayda sigortalı araç sürücüsünde tespit edilen 3,0 promil alkol, ciddi bir oran ise de, mahkemece, aralarında nöroloji uzmanı da bulunan bilirkişi kurulundan dava konusu trafik kazasının, sürücünün münhasıran aldığı alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediği ve sigortalı araçtaki hasarın sigorta teminatında kalıp kalmadığı, sigorta teminatında kalması halinde davacının isteyebileceği hasar miktarının belirlenmesi açısından rapor alınması gerekirken, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 24-01-2010, 16:12   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/10644
Karar: 2006/11242
Karar Tarihi: 06.11.2006

RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI - KAZANIN MÜNHASIRAN ALKOLÜN ETKİSİ İLE MEYDANA GELİP GELMEDİĞİ - DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNİN POLİÇEYE DAYALI TAZMİNAT ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN BULUNUP BULUNMADIĞI

ÖZET: Hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sırf alkollü olması veya alınan alkolün oranı yeterli bulunmayıp alkol alımı ile olay arasındaki illiyet bağının bu tür maddelerin sinir sistemini etkilemesi nedeniyle nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının bulunacağı bilirkişi kurulu aracılığı ile araştırılması, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin dolayısıyla davalı sigorta şirketinin poliçeye dayalı tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu kazanın sürücünün almış olduğu alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi sonucu yani münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

(818 S. K. m. 41)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Keçiborlu Asliye Hukuk Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 15.06.2005 tarih ve 2004/71-2005/43 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalıya ait aracın zorunlu trafik sigorta poliçesinin müvekkili tarafından düzenlendiğini, sigortalı aracın alkollü sürücü tarafından kullanılması sırasında meydana gelen kazada zarar görenlere müvekkilince ödeme yapıldığını, sürücünün alkollü olmasının genel şartlar 4/d maddesi uyarınca sigortalıya rücu imkanı verdiğini ileri sürerek, 3.000.000.000. TL'nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün önüne çıkan köpeğe çarpmamak için bozuk olan yolda direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, tüm kusurun sürücüde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı Dairemizce hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün sırf alkollü olması veya alınan alkolün oranı yeterli bulunmayıp alkol alımı ile olay arasındaki illiyet bağının bu tür maddelerin sinir sistemini etkilemesi nedeniyle nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının bulunacağı bilirkişi kurulu aracılığı ile araştırılması, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelip gelmediğinin dolayısıyla davalı sigorta şirketinin poliçeye dayalı tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu kazanın sürücünün almış olduğu alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi sonucu yani münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 121.50. YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 24-01-2010, 16:13   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/12861
Karar: 2005/10346
Karar Tarihi: 26.10.2005

TRAFİK KAZASI- ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA-SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU- KAZANIN SIRF ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMA SEBEBİYLE OLUŞMASI- EKSİK İNCELEME

ÖZET: Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Kaza ve hasarın münhasıran sürücünün, alkolün etkisi altında bulunmasından ileri gelmiş olması halinde bu hasar teminat dışında kalır, ancak sürücünün sırf alkollü olması veya %100 oranında kusurlu bulunması hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu durumun ise, mahkemece nöroloji uzmanı tabip ile trafik uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak kaza ve hasarın, sürücünün sadece alkolün etkisi altında bulunmasından meydana gelip gelmediğinin saptanması ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Bu durum karşısında mahkemece, Dairemize ait bozma ilamında açıkça belirtildiği halde nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının "birlikte" bulunacağı bir bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın meydana geliş şekli de gözetilerek kaza ve hasarın "münhasıran" sürücünün aldığı alkolün etkisinde bulunmasından ileri gelmiş olup olmadığı tespit edilmeden ve bu tespitin mutlaka Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri aracılığıyla yapılmasının gerekmediği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

(2918 S. K. m. 48)

Taraflar arasında görülen davada Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04.06.2004 tarih ve 2003/782-2004/350 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko sigortalı aracın uğradığı hasar bedelinin, usulüne uygun müracaata rağmen ödenmediğini ileri sürerek, (5.200.000.000) TL.nın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kaza sırasında sürücünün alkollü olduğunu, bu nedenle hasarın teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, Dairemize ait 05.05.2003 tarihli ilama dayanılarak, davacıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu bulunduğu ve alkolün de kazada %100 etkili olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemize ait bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde ilamda belirtilen şekilde bir araştırma ve tespit yapılmamıştır. 2918 sayılı KTK' nın 48. maddesine, Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartları'nın A.5.5.5. maddesine ve Dairemizin bu güne kadar devam eden uygulamasına göre, kaza ve hasarın münhasıran sürücünün, alkolün etkisi altında bulunmasından ileri gelmiş olması halinde bu hasar teminat dışında kalır, ancak sürücünün sırf alkollü olması veya %100 oranında kusurlu bulunması hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Bu durumun ise, mahkemece nöroloji uzmanı tabip ile trafik uzmanı bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak kaza ve hasarın, sürücünün sadece alkolün etkisi altında bulunmasından meydana gelip gelmediğinin saptanması ve uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir. Bu durum karşısında mahkemece, Dairemize ait bozma ilamında açıkça belirtildiği halde nöroloji uzmanı bir hekim ile trafik uzmanının "birlikte" bulunacağı bir bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın meydana geliş şekli de gözetilerek kaza ve hasarın "münhasıran" sürücünün aldığı alkolün etkisinde bulunmasından ileri gelmiş olup olmadığı tespit edilmeden ve bu tespitin mutlaka Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri aracılığıyla yapılmasının gerekmediği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.10 YTL. temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.10.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 24-01-2010, 16:19   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Bilirkişi heyetinin bir hukukçu, bir trafikçi ve bir de nöroloji uzmanı üçlü kuruldan oluşması gerekmektedir.
Saygılarımla
Old 25-01-2010, 01:23   #6
serhat-27

 
Varsayılan

sayın meslektaşımız Av.Şenel bey in Bilirkişi heyetinin bir hukukçu, bir trafikçi ve bir de nöroloji uzmanı üçlü kuruldan oluşması fikrine katılıyorum
Old 25-01-2010, 19:38   #7
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Merhaba.
En isabetli heyet şöyle olmalıdır:
1. Nörolog
2. Sigortacı
3. Makinacı ( Bulunabilirse Üniv. Ulaştırma ABD )
İyi Çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Trafik kazasında ölenin yakınlarının zorunlu trafik sigortasından maddi veya manevi t askeri hakim Meslektaşların Soruları 11 29-05-2013 13:00
ölümlü trafik kazasında zorunlu trafik sigortasına başvuru şekli Av.TYILMAZ Meslektaşların Soruları 11 03-10-2009 17:04
karayolları trafik kanunun ile ilgili sorunlar,trafik cezaları ve iptali YAHYA ÜNALDI Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 4 04-08-2008 01:50
İlamsız Tahliye - Menfi Tespit Davası - Tedbir Nedeniyle Temerrüt Oluşması bozbaak Meslektaşların Soruları 0 26-01-2008 15:55
Zorunlu Mali Trafik Sigortasi - Trafik Kazası - Temlik sözleşmesi AV.SANEM Meslektaşların Soruları 5 21-02-2007 17:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04384303 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.