Şirketini Devredenin, Devrettiği Şirketin Vergi Borcundan Doğan Sorumluluğu

Herkese Merhabalar,
Sorum acil olduğu için, diğer başlıkları çok da inceleyemeden açmış olduğum bir başlıktır.
Müvekkil limited şirketini herşeyiyle, hiçbir borcu ve alacağı olmadan devrediyor. Aradan 1 yıldan fazla bir süre geçiyor. Şirketi devralan ölüyor. Vergi borçlarından dolayı, ölen (yani devir alan) şirket sahibine takip yapılıyor. Daha sonra oradan sorumlu kimse bulunamayınca devir eden müvekkile icra takibi yapılıyor. Bu vergi borçları, devir işleminden sonra doğmuş olan borçlardır.
Şu an faizi ile birlikte çok yüklü bir miktar borç müvekkilin üzerinde kalmıştır. ayrıca devir yapılırken şirket gayrimenkulü olan işyeri de devredilmektedir. Vergi dairesi buranın üzerinede haciz koymuştur. Aşağıda bu konuya dair işime gelen!!! bir karar eklemekteyim. Bu kararın bu konuya uyarlanıp uyarlanamayacağı ve varsa meslektaşlarım elinde bana yardımcı olabilecek başka karar ve fikirlerinizi paylaşmanızı acilen beklemekteyim. Şimdiden teşekkür ederim.

[FONT='Tahoma','sans-serif']DANIŞTAY YEDİNCİ DAİRE

Tarih : 27.06.2001
Esas No : 2000/3801
Karar No : 2001/2476


LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI HİSSE DEVRİNDEN SONRAKİ DÖNEMLERE AİT VERGİ BORCUNDAN SORUMLU TUTULAMAZ


Limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacı, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamaz.

İstemin Özeti: (...) Akaryakıt Nakliyat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsil imkanı kalmayan kamu alacağının, kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; olayda, davacının limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli (...) tarihli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun (...) tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacının, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle iptal eden Vergi Mahkemesi Kararı’nın; yapılan işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine oy birliği ile karar verildi.


[/font]

Sayın meslektaşım,

Sizin sunduğunuz karar, hisse devrinden sonraki döneme ilişkin ve doğru bir karar.

şahsi görüşüm;
Ancak usulüne göre bir hisse devri var ve bunun 3.şahıslara ilişkin olarak ilanen tebliği yapılmış ise, ve aksine bir devir mukavelesi yok ise, eski borçlardan yeni hissedarın sorumlu olacağını, zira hisse devrinin tüm alacak ve borçlarla birlikte yapıldığının karine olduğu düşüncesindeyim.

Alıntı: Yazan Av. Ekinekin ...Müvekkil limited şirketini herşeyiyle, hiçbir borcu ve alacağı olmadan devrediyor. Aradan 1 yıldan fazla bir süre geçiyor. Şirketi devralan ölüyor. Vergi borçlarından dolayı, ölen (yani devir alan) şirket sahibine takip yapılıyor. Daha sonra oradan sorumlu kimse bulunamayınca devir eden müvekkile icra takibi yapılıyor. Bu vergi borçları, devir işleminden sonra doğmuş olan borçlardır. Şu an faizi ile birlikte çok yüklü bir miktar borç müvekkilin üzerinde kalmıştır. ayrıca devir yapılırken şirket gayrimenkulü olan işyeri de devredilmektedir. Vergi dairesi buranın üzerinede haciz koymuştur...

213 S.K. m.10: "Tüzelkişilerle...mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri,... tarafından yerine getirilir.
Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanunî ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır..."

6183 S.K. m.35: "Limited şirket ortakları, "şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan" amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur."

m.36: "Bu Kanunun tatbiki bakımından;
...b) Devir halinde devir alan hükmi şahıs,
... devir alınan, bölünen veya eski şekildeki hükmi şahıs ve şahısların yerine geçer."

6762 S.K. m.520: "Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartiyle hüküm ifade eder.
...Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez."

m.511: "İnceleme sonunda kanuni şartları haiz bulunduğu anlaşılan limited şirket, aşağıdaki hususlara şâmil olmak üzere, ticaret siciline tescil ve ilan olunur:
...4. Ortaklardan her birinin ad ve soyadı, ikametgâhı ve tabiiyeti, bir hükmi şahıs bahis konusu ise adı veya ticaret unvanı ve merkezi;
...7. Müdürlerin ad ve soyadları; ikametgâhları ve tabiiyetleri;..."

m.515: "Mukavelede yapılan her değişiklik, ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilân edilir. Mukavelenin değiştirilmesi hakkındaki kararlar üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade eder."

m.33: "Tescil edilmiş hususlarda vukubulacak her türlü değişiklikler de tescil olunur..."

m.38: "Ticaret sicili kayıtları, nerede bulunurlursa bulunsunlar, üçüncü şahıslar hakkında, kaydın gazete ile ilân edildiği; ilânın tamamı aynı nüshada yayınlanmamış ise, son kısmının yayınlandığı günü takibeden iş gününden itibaren hüküm ifade eder..."

m.39: "Üçüncü şahısların, yukarıki madde gereğince kendilerine karşı hüküm ifade etmiye başlayan kayıtları bilmediklerine müteallik iddiaları dinlenmez.

Tescili lâzım geldiği halde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilânı gerekirken ilân edilmemiş olan bir husus ancak bunu bildikleri ispat edilmek şartiyle, üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilir."

Saygılar...

Sayın meslektaşlarım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim, fakat özellikle Sayın Nevra Öksüz'ün uğraşıp göndermiş olduğu maddelerdende anladığım üzere sorumu anlatırken eksikliklerim olduğunu fark ettim.
Daha somut bir şekilde ifade etmek istiyorum, müvekkil A, şirketini B'ye, şirketin hiç bir borcu olmadan devrediyor. Hisse devri değil, şirketin tamamı müvekkil A'ya ait, o da şirketi B'ye devrediyor. Devir ilanen tebliğ ediliyor, sicil gazetesinde tescil ediliyor, burada usulen hiç bir eksik yok. Devir alan şirketi işletirken, ölüyor ve sanırım öldüğü için şirketin vergi borçları ihmal ediliyor. Yani devreden müvekkilin hiç bir şekilde sorumlu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü devir halinde şirketi alacaksız borçsuz tertemiz veriyor. Sonra devir alanın vergi borcundan dolayı, devredene gidiliyor. BU konuda vergi dairesini hasım göstererek (ki bu konuda da fikirlerinizi merak etmekteyim) vergi mahkemesine açacağım davayı kazanma olasılığım nedir? Daha önce belirttiğim kararı da dava dilekçeme ekleyerek. Saygılarımla..

Sayın Ekinekin,

Alıntı: Yazan Av. Ekinekin ... müvekkil A, şirketini B'ye, şirketin hiç bir borcu olmadan devrediyor. Hisse devri değil, şirketin tamamı müvekkil A'ya ait, o da şirketi B'ye devrediyor. Devir ilanen tebliğ ediliyor, sicil gazetesinde tescil ediliyor, burada usulen hiç bir eksik yok. Devir alan şirketi işletirken, ölüyor ve sanırım öldüğü için şirketin vergi borçları ihmal ediliyor. Yani devreden müvekkilin hiç bir şekilde sorumlu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü devir halinde şirketi alacaksız borçsuz tertemiz veriyor. Sonra devir alanın vergi borcundan dolayı, devredene gidiliyor. BU konuda vergi dairesini hasım göstererek (ki bu konuda da fikirlerinizi merak etmekteyim) vergi mahkemesine açacağım davayı kazanma olasılığım nedir? Daha önce belirttiğim kararı da dava dilekçeme ekleyerek. Saygılarımla..

Sorunuzda söz konusu şirketin, limited şirket olduğunu belirtmiş olmanız hasebiyle;

TTK m.503/1: "İki veya daha fazla hakiki veya hükmi şahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup, ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi muayyen olan şirkete limitet şirket denir."

TTK m.504/1: "Ortakların sayısı ikiden az ve elliden çok olamaz."
düzenlemeleri karşısında hisse devrinin söz konusu olması kuvvetle muhtemel olmakla beraber şirket birleşmesi, BK m.179 anlamında bir devir veya benzeri başkaca bir husus mu var anlayamadım.

Her halükarda :
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_666.htm
adresindeki sayın Muhsin Koçak'ın makalesini incelemenizi öneririm. Müvekkilinizin somut durumuna ilişkin bir cevap bulacağınızı zannediyorum

Saygılar...

Alıntı: Herkese Merhabalar, Sorum acil olduğu için, diğer başlıkları çok da inceleyemeden açmış olduğum bir başlıktır. Müvekkil limited şirketini herşeyiyle, hiçbir borcu ve alacağı olmadan devrediyor. Aradan 1 yıldan fazla bir süre geçiyor. Şirketi devralan ölüyor. Vergi borçlarından dolayı, ölen (yani devir alan) şirket sahibine takip yapılıyor. Daha sonra oradan sorumlu kimse bulunamayınca devir eden müvekkile icra takibi yapılıyor. Bu vergi borçları, devir işleminden sonra doğmuş olan borçlardır. Şu an faizi ile birlikte çok yüklü bir miktar borç müvekkilin üzerinde kalmıştır. ayrıca devir yapılırken şirket gayrimenkulü olan işyeri de devredilmektedir. Vergi dairesi buranın üzerinede haciz koymuştur.

Alıntı: Yazan Av. Ekinekin Sayın meslektaşlarım öncelikle ilginiz için teşekkür ederim, fakat özellikle Sayın Nevra Öksüz'ün uğraşıp göndermiş olduğu maddelerdende anladığım üzere sorumu anlatırken eksikliklerim olduğunu fark ettim. Daha somut bir şekilde ifade etmek istiyorum, müvekkil A, şirketini B'ye, şirketin hiç bir borcu olmadan devrediyor. Hisse devri değil, şirketin tamamı müvekkil A'ya ait, o da şirketi B'ye devrediyor. Devir ilanen tebliğ ediliyor, sicil gazetesinde tescil ediliyor, burada usulen hiç bir eksik yok. Devir alan şirketi işletirken, ölüyor ve sanırım öldüğü için şirketin vergi borçları ihmal ediliyor. Yani devreden müvekkilin hiç bir şekilde sorumlu olmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü devir halinde şirketi alacaksız borçsuz tertemiz veriyor. Sonra devir alanın vergi borcundan dolayı, devredene gidiliyor. BU konuda vergi dairesini hasım göstererek (ki bu konuda da fikirlerinizi merak etmekteyim) vergi mahkemesine açacağım davayı kazanma olasılığım nedir? Daha önce belirttiğim kararı da dava dilekçeme ekleyerek. Saygılarımla..

Sayın meslektaşım,

Anlaşılamayan hususlar (var):



Şirket dediğiniz gibi limited şirket ise, şirketin malvarlığının devredilmesi şirketin devredilmesi anlamında gelmez. Hisse devri olmadan eski hissedarların limited şirkette ki ortaklığı sona ermez.

Şirketin hisse devri olmaksızın mal varlığının devredilmesi de mümkündür. Bu durumda BK.179. ve duruma göre İİK.278-280 hükümleri dikkate alınabilir. Ancak unutulmamalıdır ki gerek BK.179.maddenin gerekse İİK.280. maddenin tatbiki için borcun devreden şirkete ait olması icap eder. Devralanın borcu, devredene yansıtılamaz.

Bir yerlerde ciddi bir hata var.

Saygılar,