Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

takibin yenilenmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-12-2006, 00:11   #1
Av. Kader DEMİR

 
Varsayılan takibin yenilenmesi

merhabalar. takibin yenilenmesi husunda şöyle bir sorum olacak.
1999 da açılmış bir takip var ve takibe zamanın da yapılmış bir itiraz var. bu itiraza karşılık alacaklı taraf görmezlikten geliyor ve herhangi yasal bir yola başvurmuyor. aradan beş sene geçtikten sonra takibi yenileyerek bu defa yeniden yapılan itiraza karşılık mahkeme de itirazın iptali davasını açıyor ve kazanıyor. Sorum tam olarak şu: yenileme hukuka uygun mu borçlunun başvuracağı hukuki yol da ileri sürebileceği neler mevcut. arada ki zaman farkını ve ilk takibi de gözönünde bulundurursanız sevinirim. şimdiden teşekkürler...
Old 23-12-2006, 00:48   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Önceki takibe yapılan itiraza rağmen; alacaklı tarafından, 6 ay içinde itirazın kaldırılması veya 1 yıl içinde itirazın iptali davası açılmaması nedeniyle, artık o icra takibine herhangi bir şekilde istinad edilemeyeceği; yenilemenin, akabinde yapılan itirazın ve ondan sonra açılan itirazın iptali davalarının hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. Alacağın nevine göre zamanaşımı bakmakta da fayda olabilirdi.

Saygılarımla.
Old 23-12-2006, 00:58   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

**************
İTİRAZ/ İMZAYA İTİRAZ
KAYIT NO : 25434
**************
Esas Yılı : 1977
Esas No : 6715
Karar Yılı : 1977
Karar No : 7214
Karar Tarihi : 20.09.1977
Daire No : 12
Daire : HD
**************

**************
DAVA : Mercii kararı borçlu vekili tarafından temyiz olunması üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 24.6.1977 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kambiyo senedine dayanan takipte, imzaya usulüne uygun biçimde itiraz edildiği takdirde icra takibi durur. İİK.nun 170.. maddesine göre, alacaklı 67. maddeye göre umumi mahkemede dava açmak istemez ise, ödeme emrine itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra tetkik merciinden itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra tetkik merciinden itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. İİK.nun 170. ve 67. maddelerinde yer alan altı aylık süre hak düşürücü süredir. Bu sürenin borçluyu himaye bakımından yasada yer aldığı meydandadır. Bu kuralın mevcudiyetine rağmen, borçlu bu yasa hükmüne dayanmaktan açıkça veya zimnen vaz geçerek borcu kabul etmiş veya itirazını geri almış ise, artık oluşan bu yeni duruma göre işlem yapılması zorunlu hale gelir.
Olayda, borçlu aleyhinde açılmış kambiyo senedine dayanan takipte ödeme emrine karşı imza inkarında bulunmakla takip durmuştur. Alacaklı altı aylık süre geçtikten sonra evvelce ihmal ettiği takibi yenilemiştir. Borçlu yenileme dilekçesine karşı imza inkarı itirazını tekrarlamakla, itirazının kaldırılması dileği ile iş, icra tetkik merciine intikal ettirilmiştir. Mercideki ilk oturumda, bu sefer borçlu bonodaki imzanın kendisine aidiyetini kabul ve fakat bedelsizlik itirazını öne sürmüştür. Böylece borçlu, imza inkarına ait itirazından vaz geçmiş itirazını borcun esasına yöneltmiştir. Bu vazgeçmeyi engeller bir yasa hükmü yoktur. Bu durumda artık merciin İİK.nun 170. maddesinde yer almış altı aylık süreyi nazara almadan, imzaya itirazın kalkmasından ötürü itirazın kaldırılmasına karar vermesinde yasaya aykırı bir cihet bulunmamaktadır. Ancak, imza kabul edildiğine göre itirazın kesin biçimde kaldırılması gerekir idi.
Mercii kararı sadece borçlu tarafından temyiz edildiğinden itirazın geçici olarak kaldırılmasına karar verilmiş bulunmasındaki hataya işaret edilmekle yetinilmiş fakat bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda yazılı durum ve karar yerindeki gerekçeye binaen, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan mercii kararının İİK.nun 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA 15 lira onama harcının temyiz edenden alınmasına, peşin harcın mahsubuna bakiye kalmadığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.9.1977 gününde oy çokluğuyla karar verildi. **
KARŞI OY YAZISI
Borçluya 163 örnek ödeme emri 6.5.1974 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu icra dairesine süresinde itiraz ederek imzanın kendisine ait olmadığını bildirmiştir. İİK.nun 170. maddesi gereğince hakkındaki takip durmuştur. Takibin devamı aynı maddenin 2. fıkrasına göre alacaklının itirazın tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde mercie itirazın kaldırılması için müracaat edip olumlu karar alması ile mümkündür. 170. maddenin 2. fıkrası ayrıca 67. maddenin 4. fıkrası hükmünün de uygulanacağını amir olup 67. madde 4. fıkrası da alacaklının itirazın tebliğ tarihinden 6 ay içinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmazsa bir daha ilamsız takip talebinde bulunulamayacağını hükme bağlamıştır.
Tetkik konusu olayda itiraz dilekçesi alacaklıya 10.5.1974 tarihinde tebliğ edilmiş alacaklı 170 ve 67/4. maddelerdeki 6 aylık süreyi geçirerek 11.3.1977 tarihinde yani yaklaşık 3 sene sonra itirazın kaldırılması için mercie gelmiştir. Kanundaki süreler kamu düzeni ile ilgili olup değiştirilemez. Artık ilamsız takip hakkı kalmayan alacaklının itirazın kaldırılmasına dair talebinin bu nedenlerle reddi gerekirken mercie işin esasının incelenmesi isabetsizdir.
İtirazla duran takibin icra dairesine yenileme talebinde bulunularak yürütülmesi mümkün olmadığı halde alacaklı bu yola baş vurmuştur. Geçersiz bu işlemin tarihinin esas olup itirazın kaldırılması isteği süresinde kabul edilemez. İlamsız takip hakkını yitiren alacaklının mercie müracaatı üzerine borçlunun duruşmada imzanın kendisine ait olduğunu bildirmesi alacaklı lehine hiçbir hukuki sonuç doğuramaz.
İİK.nun 170/b maddesi yoluyla uygulanması gerekli aynı Kanunun 67. maddesi 1. fıkrasında açıklandığı gibi itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı itirazın tebliğinden itibaren bir sene içinde mahkemeye müracaatla umumi hükümler dairesinde alacağın varlığını isbat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Alacaklı bu süreyi de geçirmiş olduğundan dava yoluna gidememiş icra dairesinde yasaya aykırı yenileme muamelesi yaptırarak 170. maddedeki 6 aylık sürenin yeniden başlamasının temin yoluna gitmiştir.
Sonuç olarak konudaki hak düşürücü süreler geçiren alacaklının itirazın kaldırılması hakkındaki isteğinin süre yönünden reddine karar verilmek gerekirken işin esasını inceleyip itirazın kaldırılmasına karar verilmesi olup merci kararının bozulması reyindeyim.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.
İİK 78. maddesinde yenilemenin hangi zamana kadar yapılacağına dair bir düzenleme yoktur. Bu durumda asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde hatta zamanaşımı definin ileri sürülmemesi ihtimaline göre süresiz olarak yapılabilir. Ancak itiraz üzerine duran takiplerin yenilenmesinde itirazın hükümden düşürülmesine ilişkin süreler devreye girer. Yukarıdaki karar ve karşı oy yazısında belirtilen noktalar dikkate alındığında aslında kararın borçlunun aynı itirazı tekrarlamayıp, itiraz sebebini değiştirmesi gerekçesine dayandırıldığı karşı oy yazısında ise itiraz sebebi değişsin veya değişmesin böyle bir yol izlenemeyeceği vurgulanıyor. Ben de karşı oy sahibi üyeye katılıyorum. 5 yıl sonra yenilenen takip üzerinden itirazın iptali yoluna gidilmesi söz konusu olamaz. İİK 67/son hükmü emredici olarak süreyi 6 ayla sınırlamıştır.
Old 23-12-2006, 14:35   #4
AV. YUSUF DEVECİ

 
Varsayılan

sayın efkan
karşı tarafa tebligat yapılmadığı müddetçe dosyayı istediği zaman yenileyebilir akabindeki itirazın iptali davası uygulamasıda doğrudur yanlız sayın can doğanel in belittiği gibi kambiyo senetlerine ilişkin takibde le hinize olan hususlar mevcut ilamsız takiplerde böyle bir durum söz konusu değildir ilamsız takip ile kambiyo senedine dayalı takip arasında takibe konu alacaktan kaynaklanan farklılıklar mevcut bu sebepledirki dosyanın takipsizlikten dolayı işlemden kaldırlması için kambiyo senedinde 6 aylık süre öngürülürken ilamsız takipte 1 yıllık süre sözkonusu
fakat somut olayınızda dosyanın işlemden kaldırılma tarihi daha doğrusu takipten bir yıl sonra ile dava tarihine kadar geçen süre için faiz işletilemez bu noktada ısrar ederseniz olumlu sonuç alırsınız çünkü bu süre alacaklının tavrına bağlı bir işlemdir siz borçlu olarak borcunuzun olmadığı iddasındasınız benzer husus kredi kartlarında son harcama tarihi ile ihtar tarihi arasında uzun süre 1,2 yıl gibi mahkemeler son harcamayı ana para kabul etmekte bu uzun süre içinde kartın hesabının katlanarak büyümesini kabul etmemekteler diyelim ki son harcama 200 ytl iki yıl sonra ihtar çekili yor anapara olmuş 1.500 ytl burda mahkemeler bankaları sorumlu tutarak ilk harcama tarihine gidip 200 ytl anapara kabul edip ihtar tarihine kadar akti faiz ihtar tebliğinden itibaren temmerüd faizi uygulamakta mevcut dosyanızıda aynı hususlarda çözüm yoluna gidilebilir bu 4 yıllık sürede (bir yıl yasaca verilen dava açma süresi)faiz hususu takip talebindeki gibi değil sözleşmeye göre belirlenmesi gerekir
sanırım sizin konunuzla ilgili yargıtay kararıda olması gerekir bende mevcut olmadığı için ekleyemedim
Old 23-12-2006, 15:36   #5
Av. Kader DEMİR

 
Varsayılan

herbirinize vermiş olduğunuz cevaplar için teşekkür ediyorum.
Yusuf Bey; sizin değindiğiniz tebligatın yapılmaması halinde ne olacağına dair yaptığım araştırma da İİK. md. 59 a baktığımda ,alacaklı tarafından "itiraz" halinde alacaklıya tebligatın yapılması için kaleme ödenecek avanstan bahsediyor. bu halde örneğin borçlu pul eklememiş olsa bile tebligatın yapılması gerekmezmiydi. çünkü dosya da yaptığım inceleme de borçlu tarafından pul eklendiğine dair bir yazı yok.Ayrıca dediğiniz gibi faiz 2004 senesinden değil 1999 dan itibaren işletilmiştir. Yeniden hepinizin ilgisine teşekkürler...
Old 23-12-2006, 19:34   #6
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/715
K. 1992/7820
T. 4.6.1992
• İTİRAZ ( Borçlunun Tebliğ Masraflarını Yatırmaması Geçerliliği Etkilemez )
• TAKİBİN DURMASI ( İtiraz Dolayısıyla )
2004/m.59,66,62
ÖZET : İcra takibinde bulunan alacaklı,icra harç ve giderleri ile borçlunun itrazının kendisine tebliği masrafını peşin ödemek zorunda olduğundan, itiraz eden borçlunun tebliğ masrafını yatırmamış olması, itirazın geçerliliğini etkilemez.

DAVA:Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 20.1.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR:İİK`nun 59. maddesine göre takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62. maddesine göre yapılabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak paşin öder. Maddenin açık hükmüne göre itiraz dilekçesinde borçlunun tebliğ masrafı yatırmaması itirazı geçersiz kılmaz. İİK`nun 66. maddesine göre müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Takip durduğu için haciz yapılamayacağına ilişkin icra dairesinin kararı doğrudur. Şikayetin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 4.06.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/4427
K. 2006/6170
T. 22.5.2006
• BORÇLUNUN İTİRAZININ ALACAKLIYA TEBLİĞ EDİLMEMESİ ( Bir Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Başlamadığı Gözetilip İtirazın İptali Davasının Süresinde Açıldığı Kabul Edileceği )
• İCRA TAKİBİNE İTİRAZ ( Alacaklının İcra Takibine Devam Edebilmesi İçin Genel Mahkemelerde Borçlunun İtirazının Tebliğinden İtibaren Bir Yıl İçinde İtirazın İptali Davası Açması Gereği - Hak Düşürücü Süre )
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( İtirazının Tebliğinden İtibaren Bir Yıl Olduğu )
• DAVA AÇMA SÜRESİ ( Takibe İtirazda Alacaklının İcra Takibine Devam Edebilmesi İçin Genel Mahkemelerde Borçlunun İtirazının Tebliğinden İtibaren Bir Yıllık Hak Düşürücü Süre İçinde İtirazın İptali Davası Açması Gereği )
2004/m.62,66
ÖZET : İcra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde borçlunun itirazının tebliğinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açması gerekir. Bu bir yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir.

Olayda, davalı borçlunun itirazı davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilmelidir.

DAVA : Dava dilekçesinde 2.260.181.999 liralık takibe vaki itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, davalı aleyhine 2.260 YTL. alacağın tahsili amacı ile icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İİK hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir. Ancak bu hak düşürücü sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmesi gerekecektir.

Dosyada mevcut icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlunun itirazının, davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.

Öyle ise mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yukarıdaki yargıtay kararları size bir fikir vererebilir.
ayrıca İİK.nun 78 maddesi hangi durumlarda yenilemenin yapılacağını göstermiştir. İtiraz üzerine duran takibin herhangi bir nedenden dolayı işlemden kaldırılmışsa ancak alacaklı tarafından mahkeme ilamı ibraz edilmesi halinden dosya yeniden ele alınarak kaldığı yerden ibraz edilen ilam doğrultusunda takibe devam edilir. Bence borçlu itirazını yaparken dosyada masraf yoksa ve alacaklının avans yatırımsını beklemeden tebliğ masraflarını yatırıp alacaklıya tebliğ ettirmesi lazım.
Old 11-03-2009, 16:51   #7
Av.Kemal

 
Varsayılan

bu olayda,Syn Can Doğanel'in sunduğu Yarg.kararında,borçlunun imza itirazı alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğu kuvvetle anlaşılıyor. bu durumda aslında alacaklı tarafından doğrudan itirazın kaldırılması davası açılması gerekeceği yerde, yanılgılı olarak takibi yenilemiş olması, ancak takibin yenilenmesi tarihinden itibaren 6 aylık hak düşümü süresi içersinde itirazın kaldırılması davası açılmış olması halinde sonuca tesir etmediğini düşünmektayim. sanırım bu nedenle de karşı oy yazısı tutarlı olmamıştır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
borca itiraz ve takibin iptali avukat Meslektaşların Soruları 22 21-09-2011 11:39
İTM Şikayet Davasında İlamlı İcrada Takibin Durdurulmasına Karar Verebilir mi? advokat34 Meslektaşların Soruları 8 17-04-2008 14:32
Kira Sözleşmesinin Yenilenmesi Sorunu(ÇOK İVEDİ) seyitsonmez Meslektaşların Soruları 13 23-12-2006 19:28
Kaybolan İcra Dosyasının İhyası (Yenilenmesi) mulin Hukuk Soruları Arşivi 13 14-11-2006 18:52
Ceza Muhakemesinde Yargılamanın Yenilenmesi" neslihanvural Meslektaşların Soruları 1 01-05-2003 13:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05713296 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.