Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muris muvazaası için gerekli koşullar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-11-2011, 18:35   #1
mehmet cevat

 
Varsayılan muris muvazaası için gerekli koşullar

Değerli meslektaşlarım.
Sitede gezinirken “Muris Muvazaası” konusunda değerli görüşlerinize rastlamış bulunduğumdan aşağıdaki olay ile ilgili cevabınızı merakla bekler şimdiden teşekkürler ederim.Maddi olay şu şekilde cereyan etmiştir.

1-Müris annenin vefatından 16 yıl önce sahip olduğu 7 parça taşınmaz maldan sırf bir tanesinden kardeşler arasında bir çocuğuna bu taşınmaz maldan hisse tapulamaktadır.Tapuda bu işlemi satış olarak göstermektedir.
2-Müris annenin vefatından 8 yıl sonra mirasçı kardeşler,yıllar önce vefat etmiş olan annelerine tapuda veraset ilamı davası açtıklarında,bahse konu satış işleminden ancak 8 yıl sonra haberdar oluyorlar..
3- Mirasçı kardeşlerin anneden aldıkları pay ile lehine miras payı devredilen kişi arasında mal bakımından kat kat fark ortaya çıkmaktadır.Yani lehine miras alan kardeş,sağlığında annesinden pay almış ve ölümünden sonra da tekrar annesine mirasçı olmuş olduğundan diğer kardeşlerden daha fazla hisse sahibi bulunmaktadır.
Mirasta eşit olmayan bu durum karşısında geri kalan kardeşler aradan 20 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen MURİS MUVAZAA DAVASI açmayı düşünmekteler.Zira müris anne vefatından önce sağlığında iken gerçek iradesinin bir kardeşin,anne evinde kalması,bekar ve genç birisi olması nedeniyle kendisine BAĞIŞ yapmak istemiş oysa tapuda SATIŞ işlemi gibi satış yapmıştır.İşte biz de sırf bu noktadan dolayı yapılan satışın diğer mirasçıların hisseleri nisbetinde iptalini talep edeceğiz.Bu durumu da şahitle ispat etmeye çalışacağız…Davanın başarı engeli var mıdır? Görüşlerinizi bir Yargıtay içtihadı ile destekleyebilirseniz memnun kalacağım.
Old 27-11-2011, 21:00   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

İnternetten Yargıtay Sitesine girip te, Yüksek 1. Hukuk Dairesinin emsal kararlarına ulaştığınızda, bu konuda yeterli ve hatta çok, örnek kararlar bulabileceksiniz. Kolay gelsin...
Old 27-11-2011, 22:30   #3
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 1

Esas No. 2003/1351
Karar No. 2003/3465
Tarihi 25.03.2003

818-BORÇLAR KANUNU/18



MUVAZAA
ZAMANAŞIMI
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

ÖZET
MUVAZAA İDDİASINA DAYALI DAVALARIN ZAMANAŞIMINA VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREYE TABİ OLMAKSIZIN HER ZAMAN AÇILABİLECEĞİ YARGISAL UYGULAMAYLA BENİMSENMİŞ OLUP, BU HUSUS HUKUK GENEL KURULUNUN 22.6.1983 GÜN VE 479/719 SAYILI KARARINDA VURGULANMIŞTIR. BİLİMSEL GÖRÜŞLER DE BU DOĞRULTUDADIR.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan eşinin kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını davalıya muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek iptal-tescil veya tenkis istemiştir.
Davalı, miras bırakana ölene kadar kendisinin baktığını, hasta olduğu için tedavi giderlerini karşıladığını, bunun karşılığında taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, miras bırakanın ölüm gününden itibaren 1 yıl 4 aylık süre içinde davanın açılması gerektiği bu süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.3.2003 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili avukat Kadir Maden geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vs. vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Zümrüt Eskicindil tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, Borçlar Kanununun 18. maddesine dayalı muris muvazaası hukuksal nedeniyle açılan iptal-tescil veya tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Muvazaa iddiasına dayalı davaların zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiş olup, bu husus Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında vurgulanmıştır. Bilimsel görüşler de bu doğrultudadır.
O halde, 1.4.1974 gün, 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca taraf delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuç çerçevesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 275.000.000 TL. duruşma Avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.3.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 1

Esas No. 2003/1351
Karar No. 2003/3465
Tarihi 25.03.2003

818-BORÇLAR KANUNU/18



MUVAZAA
ZAMANAŞIMI
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

ÖZET
MUVAZAA İDDİASINA DAYALI DAVALARIN ZAMANAŞIMINA VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREYE TABİ OLMAKSIZIN HER ZAMAN AÇILABİLECEĞİ YARGISAL UYGULAMAYLA BENİMSENMİŞ OLUP, BU HUSUS HUKUK GENEL KURULUNUN 22.6.1983 GÜN VE 479/719 SAYILI KARARINDA VURGULANMIŞTIR. BİLİMSEL GÖRÜŞLER DE BU DOĞRULTUDADIR.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan eşinin kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını davalıya muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek iptal-tescil veya tenkis istemiştir.
Davalı, miras bırakana ölene kadar kendisinin baktığını, hasta olduğu için tedavi giderlerini karşıladığını, bunun karşılığında taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, miras bırakanın ölüm gününden itibaren 1 yıl 4 aylık süre içinde davanın açılması gerektiği bu süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.3.2003 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili avukat Kadir Maden geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vs. vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi Zümrüt Eskicindil tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, Borçlar Kanununun 18. maddesine dayalı muris muvazaası hukuksal nedeniyle açılan iptal-tescil veya tenkis isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Muvazaa iddiasına dayalı davaların zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiş olup, bu husus Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında vurgulanmıştır. Bilimsel görüşler de bu doğrultudadır.
O halde, 1.4.1974 gün, 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca taraf delillerinin toplanması, hasıl olacak sonuç çerçevesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 275.000.000 TL. duruşma Avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.3.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
muris muvazaası av.tuğbabal Miras Hukuku Çalışma Grubu 50 09-09-2016 17:50
muris muvazaası av.alevctn Meslektaşların Soruları 1 20-03-2011 19:46
muris muvazaası aysegul erol Meslektaşların Soruları 4 26-01-2011 14:46
Muris Muvazaası AV.MAHİROĞLU Meslektaşların Soruları 5 29-06-2010 09:45
muris muvazaası ALAMUT Meslektaşların Soruları 2 10-01-2010 14:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02909899 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.