Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ehlİyetsİzlİk Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-05-2010, 12:34   #1
ATARAS

 
Varsayılan Ehlİyetsİzlİk Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre

Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkil aleyhine HATA VE HİLE nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açıldı. Dava, satıştan itibaren 2 yıl sonra ve (sözde) hatayı ve hileyi öğrendiklerini tarihten 19 ay sonra açıldı. Biz, 1 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇTİĞİ itirazında bulunduk. Davacı taraf, hileyi öğrenince yardımsever bir komşunun VASİ TAYİNİ DAVASI AÇTIĞINI VE VASİ TAYİNİ DAVASI DEVAM EDERKEN 1 YILLIK SÜRENİN GEÇTİĞİNİ, vasi tayini davası açılmasının hak düşürücü süreyi kestiğini beyan etti. Bildiğim kadarıyla hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durması söz konusu değil. Vasi tayini davasında, yaşlı kişinin dava tarihinde sınırlı ehliyetli olduğu ve yasal danışman atanması gerektiği şeklinde rapor alınmış ve yasal danışman atanmış. SATIŞ TARİHİNDE HUKUKİ EHLİYETİ YOKTUR şeklinde bir rapor söz konusu değil. Sonuçta, iptal davası satıştan ve sözde hilenin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra açılmış. Mahkeme, davacının satış tarihinde hukuki ehliyetinin olup olmadığı yolunda bir rapor almadan, VASİ TAYİNİ DAVASININ AÇILMIŞ OLMASINI GEREKÇE GÖSTEREREK HATA-HİLE VE EHLİYETSİZLİK SEBEBİYLE iptal kararı verdi. 1 yıllık hak düşürücü süre içinde sınırlı ehliyetli bir kişinin dava açması gerekmez mi? Bu süre içinde yaşlı kişinin dava açmasına yada iptal ihtarnamesi göndermesine engel bir durum var mıdır? ehliyetsizler yada sınırlı ehliyetliler için HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE İŞLEMEZ diye bir içtihat, bir kanun maddesi var mı? 3. bir kişi tarafından vasi tayini davası açılması, DAVACININ 1 YIL İÇİNDE TAPU İPTAL DAVASI AÇMASI YADA İPTAL İRADESİNDE BULUNMASI ZORUNLULUĞUNU ORTADAN KALDIRIR MI? Hak düşürücü sürenin kesilmesi yada durması diye bir kural var mı? SATIŞ TARİHİNDE HUKUKİ EHLİYETİ YOKTUR ŞEKLİNDE BİR RAPOR ALINMADAN EHLİYETSİZLİK SEBEBİYLE DE İPTAL KARARI VERİLEBİLİR Mİ?

Yani, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde sadece 3. bir şahıs tarafından vasi tayini davası açılması ve bu davada yaşlı kişiye sınırlı ehliyetli teşhisi konularak yasal danışman atanması, BU DAVA SÜRESİNCE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN DURMASINA NEDEN OLUR MU? Yukarıda belirttiğim gibi, vasi tayini davasında alınan raporda, yaşlı kişinin MUAYENE TARİHİ İTİBARİYLE (SATIŞTAN 1,5 YIL SONRA) SINIRLI EHLİYETLİ OLDUĞU belirtilmiş. Satış tarihinde hukuki ehliyetinin olmadığı yada sınırlı ehliyetli olduğu yolunda rapor yok... Konuyla ilgili deneyimlerinizi ve görüşlerinizi aktarırsanız memnun olurum. İyi çalışmalar....
Old 13-05-2010, 16:00   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın ATARAS,

Mahkemenin ehliyetsizlik sebebiyle iptal kararı verebilmesi için davacının akit tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir. Sonradan ehliyetsiz olması ve/veya önceden ehliyetsiz iken hukuki işlem tarihinde hukuki ehliyetinin bulunması –ehliyetsizlik sebebine mesnetle- aktin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Şayet davacı, akit (hukuki işlem)tarihinde ehliyetsiz ise o zaman bu işlemi geçersiz olmakla tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilebilir.

Şayet davacı, akit tarihinde ehliyetsiz değilse (başka bir deyişle fiil ehliyeti var ise) bu durumun Mahkemece saptanması akabinde hata, hile iddialarının muteber olup olmadığı araştırılacaktır. Hile nedenine dayalı olarak dava ikamesinde sizin de belirttiğiniz üzere öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre bahis mevzuudur. Hak düşürücü süre yönünden (bu sürenin durması ve kesilmesine dair kanun maddeleri açık olmakla ve belirtilen husus süreyi durduran ve/veya kesen bir sebep olmamakla birlikte); davacının, hukuki ehliyetini yitirmiş olması ile kendisinin hata ve hileye dayalı tapu iptal ve tescil isteme olanağı bulunmamaktadır; ehliyetsizliği yönünde karar verilene kadar geçecek sürede de takdir edersiniz ki yasal danışmanının bu iradeyi ileri sürmesi söz konusu edilemez. Dolayısıyla vasi tayinine ilişkin davanın ikamesi ile yasal danışman tayin edildiği zaman aralığında sürenin işlememesinin hakkaniyete ve adalete uygun olduğu kanaatindeyim.
Lakin akit tarihinde davacının ehliyetsiz olup olmadığının saptanmadığı, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu ve vasi tayini davasının süreyi kesen bir neden sayılamayacağı, hile ve hatanın ispatlanmadığı yönünde kararı temyiz edebilirsiniz(diye düşünüyorum ) Ki Mahkemece akit tarihi itibariyle ehliyetli olduğu saptanıp akabinde hile ve hata değerlendirmesi yapılacağından süreden maada hileye dayalı bir hukuki işlem olup olmadığının yargılama sırasında irdelenmiş olması da elzemdir.

P.S: Sorunuzda davacının istemlerini okuyunca Fakültede soruların altına kısıtlı bir şekilde cevaba dair alan ayırmak zorunda kalıp o şekilde sınav yapan saygıdeğer hocalarımız geldi aklıma

Saygılarımla...
Old 13-05-2010, 16:29   #3
ATARAS

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın ATARAS,

Mahkemenin ehliyetsizlik sebebiyle iptal kararı verebilmesi için davacının akit tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir. Sonradan ehliyetsiz olması ve/veya önceden ehliyetsiz iken hukuki işlem tarihinde hukuki ehliyetinin bulunması –ehliyetsizlik sebebine mesnetle- aktin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Şayet davacı, akit (hukuki işlem)tarihinde ehliyetsiz ise o zaman bu işlemi geçersiz olmakla tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilebilir.

Şayet davacı, akit tarihinde ehliyetsiz değilse (başka bir deyişle fiil ehliyeti var ise) bu durumun Mahkemece saptanması akabinde hata, hile iddialarının muteber olup olmadığı araştırılacaktır. Hile nedenine dayalı olarak dava ikamesinde sizin de belirttiğiniz üzere öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre bahis mevzuudur. Hak düşürücü süre yönünden (bu sürenin durması ve kesilmesine dair kanun maddeleri açık olmakla ve belirtilen husus süreyi durduran ve/veya kesen bir sebep olmamakla birlikte); davacının, hukuki ehliyetini yitirmiş olması ile kendisinin hata ve hileye dayalı tapu iptal ve tescil isteme olanağı bulunmamaktadır; ehliyetsizliği yönünde karar verilene kadar geçecek sürede de takdir edersiniz ki yasal danışmanının bu iradeyi ileri sürmesi söz konusu edilemez. Dolayısıyla vasi tayinine ilişkin davanın ikamesi ile yasal danışman tayin edildiği zaman aralığında sürenin işlememesinin hakkaniyete ve adalete uygun olduğu kanaatindeyim.
Lakin akit tarihinde davacının ehliyetsiz olup olmadığının saptanmadığı, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu ve vasi tayini davasının süreyi kesen bir neden sayılamayacağı, hile ve hatanın ispatlanmadığı yönünde kararı temyiz edebilirsiniz(diye düşünüyorum ) Ki Mahkemece akit tarihi itibariyle ehliyetli olduğu saptanıp akabinde hile ve hata değerlendirmesi yapılacağından süreden maada hileye dayalı bir hukuki işlem olup olmadığının yargılama sırasında irdelenmiş olması da elzemdir.

P.S: Sorunuzda davacının istemlerini okuyunca Fakültede soruların altına kısıtlı bir şekilde cevaba dair alan ayırmak zorunda kalıp o şekilde sınav yapan saygıdeğer hocalarımız geldi aklıma

Saygılarımla...

Sayın HADES;

Katkılarınız ve cevaplarınız için teşekkür ederim. Soru metnine bakınca gerçekten sınav soruları gibi olduğunu anladım... Ehliyetsizlik konusunda aynen sizin gibi düşünüyorum. Ancak, vasi tayini davası sonuçlanıncaya kadar, ehliyetsiz olup olmadığı belli olmayan kişi hakkında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği şeklindeki görüşe katılmıyorum. Davacı, satıştan 2 ay sonra KANDIRILDIĞINI ÖĞRENDİĞİNİ AÇIKÇA BEYAN EDİYOR. Kandırıldığını öğrenince, yardımsever! komşularından birisi vasi tayini davası açıyor. Yaşlı kadın, bu davada birşeyi olmadığını, yardımsever! komşusunun evini almak için bu davayı açtığını beyan ediyor. Adli Tıp Kurumu, vasi tayinine gerek olmadığını ve muayene tarihi itibariyle yasal danışman atanması gerektiğini bildiriyor. Yaşlı kadın bu rapora itiraz ederek Mahkemeye dilekçe veriyor ve "ben iyiyim, danışman atayacaksanız komşuyu atamayın, şunu atayın" diyor. Mahkeme buna uyarak yaşlı kadının istediği kişiyi yasal danışman atıyor. Satıştan 2 yıl sonra bile Mahkemeye bu dilekçeleri verebilen davacı kadın, müvekkile "ben bu satıştan vazgeçtim" diye ihtarname gönderemez miydi? Yada iptal davası açamaz mıydı? Buna bir engel olmadığı kanaatindeyim... Yargıtay 1. HD 2008/4606 E-9306 K. sayılı ilamında; hileye dayalı bir iptal davası açıldığı, davada hak düşürücü sürenin geçtiği, DAVA AÇMA SÜRESİ İÇİNDE VASİ TAYİNİ DAVASI AÇILDIĞINA GÖRE, DAVACININ EN GEÇ VASİ TAYİNİ DAVA DİLEKÇESİNE MUTTALİ OLDUĞU ANDA HİLEYE DE MUTTALİ OLACAĞI belirtilmiş. Yani, "vasi tayini davası açılmış olması nedeniyle bu davanın sonucuna kadar hak düşürücü süre işlemez, davacıya iptal davası açma yükümü yüklenemez" denmemiş... Bu davanın ayrıntılarını bilmemekle beraber, benim davaya benzediğini tahmin ediyorum. İyi çalışmalar...
Old 13-05-2010, 22:30   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın ATARAS,

2 no'lu mesajımda da belirttiğim üzere;

Alıntı:
Yazan Hades
(bu sürenin durması ve kesilmesine dair kanun maddeleri açık olmakla ve belirtilen husus süreyi durduran ve/veya kesen bir sebep olmamakla birlikte)

Olayınızın ayrıntılarını muhakkak ki bilmemekle birlikte; bu hususla ilgili yazdıklarım hakkaniyete daha uygun olabileceğini düşündüğüm "sizin de belirttiğiniz gibi" sadece bir görüştür

Olayınızdan bağımsız düşünelim; A şahsı hakkında vasi tayini için dava ikame edilmiştir. Dava sonucunda A ya vasi tayin edilmiştir. Bu demektir ki A, kendisine vasi tayini gereken bir kişi olmakla dava süresince bu hakkını ileri süremeyecek bir kişidir ve vasi de (dava sonucuna kadar) vesayet altındaki kişi adına hakkı ileri süremeyecek durumdadır. Yargılama aşamasının -muhtelif sebeplerle- "maalesef" ağır işlediği ülkemizde bu arada vesayet altına alınan kişi hakkında süreyi işletmek hakkaniyete uygun olmaz (diye düşündüm ). Tabii ki -eklemek isterim ki- her olay kendi şartlarıyla değerlendirilir

Saygılarımla...

P.S: Affınıza sığınarak belirtmek isterim ki mesajımdaki dipnotum davacıya ilişkindi . Hocalarımız soru akabinde -alakalı alakasız- aklına gelen her şeyi soru cevabı olarak yazan öğrencilerin cevap kağıtlarını okumaktan bıktığı için verilebilecek cevap için sadece 2-3 satırlık yer bırakırdı. Davacı da aklına gelen her şeyi ileri sürmüş gibi geldi de bana
Old 15-05-2010, 13:39   #5
ATARAS

 
Varsayılan

Sayın HADES,

Katkılarınız için teşekkür ederim. Şu şekilde bir sonuca varmak mümkün diye düşünüyorum: davacı açısından hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi tespit edilecek, süre sonuna kadar geçen zamanda davacının hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı yolunda rapor alınacaktır. Şayet 1 yıllık süre içinde hukuki ehliyetin olmadığı saptanırsa, hak düşürücü süre geçmemiş demektir. Ancak, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde hukuki ehliyetin olduğu ve fakat bu bir yıl geçtikten sonra ehliyetin ortadan kalktığı saptanırsa, hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilecektir. Bizim olayımızda, davacının yasal danışmana ihtiyacı olduğu yolundaki rapor, 1 yıllık sürenin geçmesinden 1 yıl sonra verilmiş. Adli tıp, davacının HALİHAZIR DURUMUNA GÖRE yasal danışmana ihtiyacı olduğuna karar vermiş. Daha önce, örneğin satış tarihinde yada 1 yıllık süre içinde ehliyeti yoktur-sınırlıdır şeklinde bir rapor yok. Mahkeme, tüm bunlara hiç bakmadan, eksik incelemeyle, sanki davacının satıştan beri hiç ehliyeti yokmuş gibi karar verdi. Bence bu karar bozulacaktır... İyi çalışmalar ve saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hak düşürücü süre, muvazaa msahinparlak Meslektaşların Soruları 1 22-04-2010 15:03
basın yasası madde 14teki 15 günlük süre hak düşürücü süre midir? Av.HandeSahici Meslektaşların Soruları 2 08-05-2009 15:58
hak düşürücü süre avhalit Meslektaşların Soruları 6 20-03-2007 11:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05841899 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.