Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Borçlar Kanunu 109/2 - Alacaklıya Halef Olmak

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-08-2009, 15:06   #1
alperyldrm

 
Varsayılan Borçlar Kanunu 109/2 - Alacaklıya Halef Olmak

İpotekli taşınmaz satışa çıkarılmış durumda. 3. şahıs olarak ipotek bedelini ödeyerek alacaklarının haklarına halef olmak istiyoruz. Kanun gereği böyle bir durumda alacaklının muvafakatına gerek yok acaba borçlunun muvafakatına gerek varmı dır ?

Site de BK. 109 maddesine ilişkin bir arama yaptım ama hiç bir bilgi bulamadım.
Old 31-08-2009, 16:55   #2
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Alıntı:
Madde 162 - Kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir.

Borçlu, alacağın temlik edilmemesi şart edilmiş olduğunu bu şartı ihtiva etmeyen bir ikrarı bilkitabeye istinat ile, alacağını temellük eden üçüncü bir şahsa karşı iddia edemez.

Saygılarımla...
Old 01-09-2009, 11:33   #3
alperyldrm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür KARABULUT
Merhabalar;



Saygılarımla...


162. maddeyi ve uygulamasını biliyorum. orada alacaklı alacağını temlik ediyor. benim bahsettiğim durumda alacaklının rızası aranmıyor.3. şahıs ipotek bedelini ödeyerek alacaklının haklarına alacaklının rızası olmadan halef oluyor.
Old 01-09-2009, 13:10   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhaba;

Genelde alacağın temliki suretiyle ipotekli dosyaların temlikini yaptığmız için aklım o yola gitmiş. Aşağıdaki karar sanırım işinizi görecektir:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/7795
Karar: 2003/5255
Karar Tarihi: 21.05.2003

ÖZET : Borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borcun şahsen ifası zorunluluğu yoktur. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. Üçüncü şahıs, tediyesi ile alacaklıyı tatmin ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu hakların üçüncü şahsa intikali kanundan doğar, alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı sözleşme ( temlikname ) ile alacağını borçlunun rızasını aramadan temlik edebilir.

(818 S. K. m. 109, 162)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, dava dışı V... Bankasının davalının kefaleti ile yine dava dışı Ş... Ltd. Şti.ne kullandırdığı krediden kaynaklanan alacağının tamamının müvekkilince ödenerek, alacağın temlik alındığını, temlik alınan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, davacıyı tanımadıklarını ve banka tarafından yapılan temliknamenin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalı kefilin, bankanın alacağının davacıya geçtiğinden haberi ve muvafakati bulunmadığından temlikin hukuken geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. Üçüncü şahıs tediyesi ile alacaklıyı tatmin ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu hakların üçüncü şahsa intikali BK.nun 109. maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde kanundan doğar. Aynı Yasanın 162. maddesi uyarınca alacaklı, üçüncü bir şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile 162. maddede belirtilen ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın adı geçen üçüncü şahsa temlik edebilir.
Somut olayda davacı, dava dışı V... Bankasının kredi sözleşmesinden doğan alacağının tamamını ödeyerek 12.11.1998 tarihinde noterde düzenlenen temlikname ile banka alacağını BK.nun 162 vd. maddelerine göre temlik almıştır.

Bu durumda mahkemece, davalının kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu gözetilerek, davacının davalıdan talepte bulunabileceği alacak miktarının, banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmak suretiyle saptanması, bu yönde alınacak ayrıntılı rapor ve varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 250.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.05.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 01-09-2009, 14:56   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alperyldrm
İpotekli taşınmaz satışa çıkarılmış durumda. 3. şahıs olarak ipotek bedelini ödeyerek alacaklarının haklarına halef olmak istiyoruz. Kanun gereği böyle bir durumda alacaklının muvafakatına gerek yok acaba borçlunun muvafakatına gerek varmı dır ?

Site de BK. 109 maddesine ilişkin bir arama yaptım ama hiç bir bilgi bulamadım.

Sayın alperyldrm,

Halefiyet ile rücu etmenin farklı kavramlar olduğunu ve bu nedenle bu iki kavramı ayrı ayrı incelemek gerekeceğini söylemeliyim. Bildiğim kadarıyla halefiyette ödeyen 3.kişi ile alacaklı arasında var olan alacak hakkının 3. kişiye aktarılması noktasında bir ilişkinin doğduğu, rücuda ise, 3.kişi ile borçlu arasında eskisinden tamamen ayrı ve yeni bir alacak-borç ilişkisi doğduğu doktrinde söylenmektedir.

Bildiğiniz gibi Halefiyet kendiliğinden doğmaz. Halefiyetin ya kanunda ya da sözleşmede açıkça düzenlenmesi icap eder.

Bu itibarla, kanunda açıkça ve özel olarak belirtilmediği hallerde genel hüküm mahiyetindeki BK.109/2 dairesinde bir halefiyetin söz konusu olabilmesi için mutlaka bu durumun ya tarafların düzenlediği (alacaklı ve borçlu arasındaki)sözleşmede açıkça hükme bağlanmış bulunması gerekir ya da borçlu tarafından alacaklıya 109/2 emri icabı bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde bu bildirim olmadan kendiliğinden 3. kişi alacaklının halefi olamaz diye düşünüyorum.

Y.11.HD.7.2.1980 T, E.5647, K.545 Sayılı kararına göre de "Başkasının borcunu ödeyen kişinin bu sebeple alacaklının haklarına halef olabilmesi için bu durumun açıkça ve kesin olarak düzenlenmiş olması" gerekeceği vurgulanmıştır. (Mustafa Reşit Karahasan, Borçlar Genel Hukuku3.Cilt, 1992 bası. s.933)
Old 02-09-2009, 09:30   #6
alperyldrm

 
Varsayılan

ÜÇÜNCÜ FASIL: BORÇLARIN ÜÇÜNCÜ ŞAHIS HAKKINDAKİ TESİRİA - ALACAKLIYA HALEF OLMAK
Madde 109 - Alacaklıya tediyede bulunan üçüncü şahıs aşağıdaki hallerde tediye eylediği miktar nispetinde alacaklının haklarına kanunen halef olur:
1 - Başkasının borcu için rehnedilen bir şeyi rehinden kurtardığı ve bu şey üzerinde mülkiyet hakkı veya sair diğer bir ayni hakkı haiz bulunduğu takdirde.
2 - Alacaklıya tediyede bulunan üçüncü şahsın ona halef olacağı borçlu tarafından alacaklıya haber verildiği takdirde.



Bence borçlu ile alacaklının aralarında böyle bir sözleşme yapmasına gerek yok. Kanunda böyle bir durumdan bahsedilmemiş. Tartışılması gereken nokta 109/2 maddesinde belirtilen "borçlu tarafından alacaklıya haber verildiği takdirde" cümlesinden tam olarak ne anlaşılacağı.


109/2 ye göre alacakların haklarına halef olmak kaydıyla teminat ipotek bedelini yatırmayı talep ettim. İcra müdürü kabul etti ve alacaklıya teminat ipotek bedeli 3. şahıs tarafından dosyaya yatmış olup senin haklarına halef olmuştur. Parayı dosyadan çekebilirisin niteliğinde bir muhtıra gönderdi.

İnşallah sorun çıkmaz =)
Old 20-01-2010, 20:16   #7
sailor1981

 
Varsayılan

Benim sorum olaydaki durumda kredi borcunu ödeyen 3.kişi bankadan taşınmaz üzerine konulan ipoteği temlik alabair mi?
Old 06-02-2015, 11:43   #8
Mozkul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alperyldrm
ÜÇÜNCÜ FASIL: BORÇLARIN ÜÇÜNCÜ ŞAHIS HAKKINDAKİ TESİRİA - ALACAKLIYA HALEF OLMAK
Madde 109 - Alacaklıya tediyede bulunan üçüncü şahıs aşağıdaki hallerde tediye eylediği miktar nispetinde alacaklının haklarına kanunen halef olur:
1 - Başkasının borcu için rehnedilen bir şeyi rehinden kurtardığı ve bu şey üzerinde mülkiyet hakkı veya sair diğer bir ayni hakkı haiz bulunduğu takdirde.
2 - Alacaklıya tediyede bulunan üçüncü şahsın ona halef olacağı borçlu tarafından alacaklıya haber verildiği takdirde.



Bence borçlu ile alacaklının aralarında böyle bir sözleşme yapmasına gerek yok. Kanunda böyle bir durumdan bahsedilmemiş. Tartışılması gereken nokta 109/2 maddesinde belirtilen "borçlu tarafından alacaklıya haber verildiği takdirde" cümlesinden tam olarak ne anlaşılacağı.


109/2 ye göre alacakların haklarına halef olmak kaydıyla teminat ipotek bedelini yatırmayı talep ettim. İcra müdürü kabul etti ve alacaklıya teminat ipotek bedeli 3. şahıs tarafından dosyaya yatmış olup senin haklarına halef olmuştur. Parayı dosyadan çekebilirisin niteliğinde bir muhtıra gönderdi.

İnşallah sorun çıkmaz =)


Böyle bir durumda 109/2 uyarınca halefiyet şartı alacaklının kabul şartına bağlanmıştır. Alacaklıya borçlu tarafından borcun üçüncü kişi tarafından ödeneceği bildirilir ve alacaklı bunu kabul ederse borcu ödeyen üçüncü kişi 109/2 uyarınca halef olur.
Old 06-02-2015, 11:50   #9
Mozkul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sailor1981
Benim sorum olaydaki durumda kredi borcunu ödeyen 3.kişi bankadan taşınmaz üzerine konulan ipoteği temlik alabair mi?
Ipotek borcunu ödeyen 3.kişinin 109/1 uyarınca alacaklıya halef olabilmesi için borcu ödemesi, ödediği borcun kaynağı olan ipotekli taşınmazın Maliki veya üzerinde ayni hakkı olan bir kimse olması gerekir..

Aksi halde kredi borcunu ödeyen kişi ödediği miktar için alacağı bir rücu belgesiyle veya sözleşmyle borçluya rücu edebilir.

Temlik konusuna gelince 3.kişi ile bankanın bu hususta anlaşmaları halinde ipotek alacağı banka tarafından 3.kişiye temlik edilebilir. Yapılan temlikin adi yazılı şekilde yapılması dışında başkaca herhangi bir şart bulunmamaktadır. Temlikin ivazlı veya ivazssız olmasıda alan ve veren arasındaki sorumluluk açısından önem taşıyan bir iç ilişki sorunudur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlar Kanunu Tasarısı ve Tazminat Dilge Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 0 24-12-2008 08:50
borçlar kanunu madde 168 nyd Meslektaşların Soruları 3 24-07-2008 10:52
Borçlar Kanunu - Yeni Malik sincap Meslektaşların Soruları 1 07-05-2008 15:29
borçlar kanunu - karayolları trafik kanunu - Zamanaşımı GaLaxY Hukuk Soruları 7 16-07-2007 16:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05872893 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.