bono üzerinde 3 borçludan ılk ikisi asıl borçlu olabilirmi?

bir bono üzerinde ilk iki borçludan sonraki 3. borçlunun ısmı kefil yazısının karsısında yer almaktadır. Bu durumda 2. borçlu da mı kefil sayılır yoksa o da ılk borçlu gıbı asıl borçlu sıfatınamı sahıptır. Bu durum kefilin rücusu acısından önem arz ettiğinden eğer kefil sayılırsa kefile rücu asıl borçlu sayılırsa asıl borçluya rucü oranından rücu edilecektır. Bu konuda bana yardımcı olursanız sevınırım.
Kısaca Bononun alt kısmı şu şekildedir.
Ödeyecek: A
B
Kefil : C
C,B ye karşı rücu ederken kefilin kefile karsı rücusu oranında mı yoksa kefilin asıl borçluya rücusu oranında mı rücu edebilecektır?

Sayın meslektaşım, bono ön yüzüne asıl borçlu dışında imza koyanlar aval sayılır (TTK 690'ın yollaması ile 613). Avalın hakları da TTK 614'de düzenlenmiştir.
Sorunuzdan, A ve B'nin borçlu, C'nin aval olduğu sonucunu çıkarıyorum.

Sayın Cengiz demek istediğim şu; sadece kefil yazısına karşılık gelen kişimi aval veren durumundadır. Bono düzenine göre birden fazla asıl borçlu olurmu? Yoksa her zaman ilk sıradaki mi asıl borçludur?

Bonoda 2 ya da daha fazla borçlu neden olamasın? Buna engel yok. Aşağıdaki Yargıtay kararında da bonoda birden fazla tanzim eden (kararda müşterek borçlu şeklinde 3 kişi) olabileceği belirtilmiştir.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:1998/8870
K:1998/9863
T:30.09.1998

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 17.07.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Alacaklının takibe dayanak yaptığı bonolarda, borçluların imzaları kefil sıfatı ile değil müşterek borçlu sıfatı ile olduğu incelenen bono suretlerinden anlaşılmıştır. Hal böyle olunca BK.'nun 142. maddesi geregince her bir borçlu alacaklıya karşı borcun tamamından mesuldür. Anılan yasanın 146. maddesi ise "... müteselsil borclulardan her biri alacaklıya yapılan ödemeden birbirine eşit birer hisseyi üzerine almaya mecburdur..." hükmünü taşır. O halde borcun tamamını ödeyerek senedi alan takip alacaklısının, üçte bir oranında diğer borçluların her birine müracaat hakkı olduğu düşünülmeksizin yazılı şekilde karar tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de yargılama neticeleninceye kadar %40'dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talep edilebilecegi nazara alınmaksızın, inkar tazminatı talebinin de reddi yerinde değil ise de, temyiz edenin sıfatı nazara alındığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.09.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

arkadaşlar kanatimce a.b.c üççü de asıl borçlu konumundadır.üçüne karşı takip yapılır.senet üzerindeki kefil yazısı matbu olup,BK göre kefil anlamına gelmez.Bu kişiler müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.ödeme halinde ../3 oranında rücu edebilirler

Alıntı: Yazan vukuat2005 arkadaşlar kanatimce a.b.c üççü de asıl borçlu konumundadır.üçüne karşı takip yapılır.senet üzerindeki kefil yazısı matbu olup,BK göre kefil anlamına gelmez.Bu kişiler müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.ödeme halinde ../3 oranında rücu edebilirler

Sayın meslektaşım, mesajınızı, forum konusuna ve kambiyo hukukuna göre gözden geçirmenizi rica ediyorum.