Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ticari kredi sözleşmelerinde masraf iadesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-07-2014, 13:40   #1
Nill

 
Varsayılan ticari kredi sözleşmelerinde masraf iadesi

ticari kredi sözleşmelerinde bankadan masraf iadesi talep edilebilir mi.Yargıtay kararınız varsa paylaşırsanız memnun olurum.Şimdiden teşekkür ederim
Old 05-07-2014, 22:28   #2
avbilgen

 
Varsayılan Ticari krediler

BANKA TİCARİ KREDİ DOSYA MASRAFLARININ İADESİ YARGITAY KARARI

Daha öncesinde hep tüketici kanunu kapsamında alınan dosya masraflarının iadesine karar verilirken, Ticari kredilerden yapılan dosya masrafı vb. masrafların iadesine karar verilmiş ve karar Yargıtay'ca onanmıştır.

T.C
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/1331$
KARAR NO : 2014/13503

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASİ : 2013/371-2013/606
DAVACI : Zekeriya Demiray vekili Avukat Hacı Yılmaz Demir
DAVALI : Yapı Kredi Bankası AŞ. vekili Avukaı Hatice Pervin Karasu

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü

KARAR
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir İsabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 114,50 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

MAHKEME KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
SİVAS
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/371
KARAR NO : 2013/606
HAKİM : İBRAHİM ÜNAL 39911
KATİP : ESRA ÇAKMAKTEPE 99870

DAVACI : ZEKERİYA DEMİRAY Alibaba Mahallesi 37-Sok. No: 18 Merkez/ SİVAS
VEKİLİ : Av. HACI YILMAZ DEMİR - Genç Adalet Hukuk Burosu Sirer Cad.Sağlık Sitesi Kat:1 No:3 Merkez/ SİVAS
DAVALI : YAPI KREDİ BANKASI AŞ.
VEKİLLERİ: Av. HATİCE PERVİN KARASU - Av. MEMNUNE GÜNEŞ
Hikmet Işık Cad. İmamhatip Sok. Doğan Apt. No:7 Kat:3/3 Merkez/ SİVAS
DAVA : Krediden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 26/07/2013
KARAR TARİHİ : 27/12/2013
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2014

Mahkememizde görülmekte bulunan Krediden Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.

TALEP ÖZETİ : Davalı bankanın Şubesinden 03/02/2011 tarihinde 40.000.00 TL bedelli.60 ay vadeli, aylık %0.95 faiz oranı ile Ticari kredi kullandığını, davalı tarafından müvekkilinden haksız olarak komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti ve dosya masrafı adı altında alınan 2.435,55 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP ÖZETİ : Davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, açılan davanın hukuki mesnettten yoksu olduğunu, davacıya yapılan kesintilerin açıkça belirtildiğinden haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği. kullanılan kredinin ticari kredi olduğundan tüketici kanunu kapsamında olduğunu.ahnan masrafların yasal olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Kredi dosyası içeriği, bilirkişi raporu, taraflarca ibraz edilen kayıt ve belgeler, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından;
Eldeki dava.davacının davalı ile yaptığı kredi sözleşmesinde alınmış olan dosya ve komisyon ucreti.erken kapama ücreti ve İpotek fek ücretinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle tahsilinden ibarettir.

Öncelikle taraflar arasındaki ilişkiye uygulanacak mevzuatın tespiti gerekir.4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2 nci maddesinde 'Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, yasanın 3 üncü maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses. görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar- Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder ŞEKLİNDE TANIMLANMIŞTİR.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi İçin yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin OLMASI GEREKİR.

Somut uyuşmazlıkta; Ticari Kredi İlişkisinden Doğan uyuşmazlıklara tüketici sıfatıyla bakılması doğru değildir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında KALMADIĞI ANLAŞILMAKTADIR.

Taraflar arasındaki soruna 6101 sayılı Törk Borçlar Kanunun;Madde 20- Genel işlem koşullan, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarata sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.

Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez.
Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel İşlem koşulu olmaktan çıkarmaz.

Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri Kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de. niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.

Genel olarak işlem koşulu;Çağımızın sosyal ve ekonomik gelişmeleri sonucunda. başta finans ve sigorta şirketleri olmak üzere birçok kişi veya kuruluş, iki taraf arasında bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı olarak kaleme alınmış sözleşme koşullan hazırlamakta, bunlarla gelecekte kurulacak belirsiz sayıda, ancak aynı şekil ve tipteki hukuki işlemleri düzenlemektedirler. Önceden hazırlanan tipik sözleşme koşullan için genel işlem koşullan terimikullanılmakta; bu tür sözleşmelere de '(ip sözleşme" ya da "formüler sözleşme'denilmektedir. Konunun uzamanı kişilerce bütün olasılıklar düşünülerek hazırlanan genel işlem koşulları, çoğu kez sadece Kendilerini hazırlatarak kullanan kişinin çıkarlarını kollamakta ve korumaktadır.

Buna karşılık sözleşmenin diğer taralı, sözkonusu genel işlem koşullarının varlığından ya da içeriğinden tam olarak haberdar değildir veya sözkonusu genel işlem koşullarını tam olarak anlayıp, olası sonuçları ile birlikte değerlendirebilecek donanımda değildir ya da pazarlık gücüne sahip olmadığından zorunlu olarak kabul etmektedir. Gerçekten de kitlelere yönelik bu tür sözleşmelerde, sözleşmenin kurulması aşamasında görüşmeler veya pazarlıklar kesinlikle sözkonusu olamamakta veya sadece son derece sınırlı bir iki noktada -fiyat, vade vb.olmaktadır. Bu nedenle, bu sözleşmeleri hazırlayan girişimler karşısında sözleşmenin diğer tarafı, ya kendisine dayatılan koşullaria sözleşmeyi kuracak ya da sözkonusu sözleşmenin içerdiği edimi veya hizmeti almaktan vazgeçmek zorunda kalacaktır.

Diğer söyleyişle birey önüne konan sözleşmeye ya tümden evet ya da tümden hayır diyecek; "evet ama" diyemeyecek, bazı hükümlerin değiştirilmesini işleyemeyecektir, örneğin bir tacir ya bankanın önüne koyduğu kredi sözleşmesini imzalayarak krediyi alacak ya da kredi almaktan vazgeçecektir. Aynı şekilde birey ya imtiyaz sahibi şirket tarafından önüne konan abonmanlık sözleşmesini imzalayacak, yada konutuna elektrik yada su almaktan vazgeçecektir. Birçok hizmet yada edimden hiç yararlanmamanın sözkonusu olmaması ve "evet ama" deme olanağının da bulunmaması karşısında, bireyin zor durumda kaldığından istemeyerek ama mecburen imzaladığı bu sözleşmelerin uygulanmasında yasanın emredici hükümleri ile korunması gerekmektedir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna (TKHK) eklenen "Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar" başlıklı altıncı madde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik" ile sınırlı ölçüde kendisine yer bulduktan sonra, şimdi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı (T8KT) İle daha yaygın olarak uygulanma olanağına kavuşmuş olmaktadır.

Yukarıdaki Maddenin birinci fıkrasında genel işlem koşullar ı, "bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri" olarak tanımlanmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, "aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez"

Maddenin üçüncü fıkrasına göre "genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz."

Tüm bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme tıp sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede.davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar.Erken Kapama Komisyonu ücreti.İpotek fek Ücreti yazılmamış Sayılmalıdır.Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel İşlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği kanatma varılmıştır.

Davacı kendisinden haksız olarak alınan bu bedellerin deva tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsilini istemiştir.Bankalar, Anonim Şirket statüsünde olup. kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredileri değerlendirme gibi bir çok işi gerçekleştiririer. Esas faaliyet alanı itibariyle sürekli parayla iştigal etmektedirler. Kura) olarak temerrüt B.K. 117 vd.madde hükümlerine tabiidir. Ancak bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandınldığı ve bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. Genel hukuk prensiplerinden olan "hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez" İlkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemlerin hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur.

Tüm bu gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulü gerekeceği kanalıyla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Oavaonın davasının KISMEN KABULÜ ile. 2.236,50-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-152.77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına.
3-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti ile posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 231.70 TL nin kabul oranına göre hesaplanan 212,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair kısmın davacf üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinden HMK nun 333.maddesi gereğince davacıya iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan 8.00 TL tebligat ücretinin kabul oranına göre hesaplanan 0,64 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, sair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
5-A.A.Û.T gereğince 440,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜ.T nin 12/2 maddesi gereğince 199,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair temyizi kabil karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK geçici 3. madde hükmü gözetilerek 15 günlük süre içerisinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2013

Katip 99870 Hakim 39911


Not: Kısmen reddin sebebi, dava dilekçesindeki hesap hatasından kaynaklanmaktadır.
Old 11-07-2014, 12:17   #3
Sinem Kazar

 
Varsayılan

Merhabalar;
Yukarıda sunmuş olduğunuz Yargıtay kararı ile lgili ÖNEMLİ bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.... Söz konusu karar özellikle tüketici hukuku ile ilgilenen meslektaşlarımızın gündemine bomba gibi düştü; fakat etkisi az sürdü Yargıtay 13.Hukuk Dairesi başkan ve üyelerinin Aksaray ilinde katılmış olduğu bir toplantıda, bir meslektaşım yakın tarihli vermiş oldukları bu kararı kendilerine sormuş ( bizzat soran kişiyle görüştüm) Daire üyeleri; kararın YANLIŞ olduğunu, bunu bir İŞ KAZASI OLARAK NİTELENDİRMELERİNİ ve devamının maalesef gelmeyeceğini belirtmiş Yani; bu karar Yargıtay'ın boşluğuna gelerek yanlışlıkla onadığı bir karar olarak kalacak(mış)tır
Old 25-12-2014, 15:17   #4
olgu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/1111
K. 2014/7887
T. 28.4.2014
• İHTİYAÇ KREDİSİNE İLİŞKİN DOSYA MASRAFININ İADESİ ( Davacının Kullandığı Kredinin Ticari Nitelikte Olduğu - 4077 S.K. Hükümlerine Dayanılamayacağı/Taraflar Arasında Genel Kredi Sözleşmesinde Dosya Masrafının Alınabileceği Belirtildiğinden Davanın Reddedileceği )
• TİCARİ NİTELİKLİ KREDİLERİN DOSYA MASRAFI İADESİ TALEBİ ( İhtiyaç Kredisi - Davacının Kullandığı Kredinin Ticari Nitelikte Olduğundan 4077 S.K. Hükümlerine Dayanılamayacağı/Taraflar Arasında Akdedilen Genel Kredi Sözleşmesinde Dosya Masrafı Alınabileceğinden İade Talebinin Reddedilmesi Gerektiği )
4077/m.

ÖZET : Dava, davalı bankadan çekilen acil ihtiyaç kredisine ilişkin olarak ödediği dosya masrafı ve diğer adlar altında yapılan kesintinin iadesi talebine ilişkindir.

Davacının kullandığı kredi ticari nitelikte olduğundan, 4077 Sayılı Kanun hükümlerine dayanılamayacağı, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde dosya masrafı alınabileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.8.2013 tarih ve 2012/735-2013/564 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 50.000 TL acil ihtiyaç kredisi çektiğini, sözleşmenin bir örneğinin tarafına verilmediği ve matbu olduğunu, davalının ayıplı hizmette bulunduğunu, çünkü kendisine gerekli bilgileri vermediği ve haksız olarak dosya masrafı ve diğer adlar altında 2.250 TL kesinti yapıldığını, 4077 Sayılı Kanun uyarınca bu masrafların iadesi gerektiğini ileri sürerek, 2.250 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının kullandığı krediler ticari nitelikte tarım kredisi ve spot kredi olup ihtiyaç kredisi kullandırılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kullandığı kredinin ticari nitelikte olduğu, 4077 Sayılı Kanun hükümlerine dayanılamayacağı, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde dosya masrafı alınabileceğinin düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-01-2015, 23:47   #5
Fatma Sümeyre Akburak

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/31543

K. 2014/31093

T. 14.10.2014

• BANKA SİGORTA MUAMELE VERGİSİNİN KREDİ DOSYA MASRAFI İLE BİRLİKTE İADE EDİLEMEMESİ ( Yasal Zorunluluk Kapsamında Tahsil Edilen Vergi Bedelinin Davacıya İade Edilemeyeceği - Uzman Bilirkişiden Rapor Alınmak Suretiyle Davalının Savunmasının Değerlendirilmesi Gerektiği )

• DOSYA MASRAFI İADESİNDE BSMV KESİNTİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ( Davalı Bankanın İadesi Talep Edilen Masraf Kalemleri Arasında Vergisel Yükümlülük Kapsamında Tahsil Edilen BSMV'nin Bulunduğunu Savunduğu - Yasal Zorunluluk Kapsamında Tahsil Edilen Vergi Bedelinin Davacıya İade Edilemeyeceği/Uzman Bilirkişiden Rapor Alınmak Suretiyle Davalının Savunmasının Değerlendirileceği )

• DOSYA MASRAFI KESİNTİSİ İADESİNDE FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ ( Muaccel Borcun Borçlusunun Alacaklının İhtarı İle Mütemerrit Olacağı - Davacının Davalıyı Dava Tarihinden Önce Temerrüde Düşürdüğünü İspat Edemediği/Alacak Miktarına Dava Tarihinden İtibaren Faize Hükmedilmesi Gerektiği )

6098/m. 117

ÖZET : Davacı, dosya masrafı adı altında yapılan kesintinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacı, davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü ispat edemediğine göre, hükmedilen alacak miktarına dava tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekir.
Davalı, davacı tarafından talep edilen masraf kalemleri içinde vergisel yükümlülük kapsamında tahsil edilen BSMV'nin de bulunduğunu savunmuşsa da, bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmamış, bilirkişi raporu alınmamıştır. Dosyada mevcut olan delillerden de, davacıdan kesilen miktar içinde BSMV'nin olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Davalı Banka tarafından yasal zorunluluk kapsamında tahsil edilen vergi bedelinin davacıya iadesine karar verilemeyeceğinden, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, davalının bu yöndeki savunması üzerinde durularak karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Bankadan muhtelif tarihlerde kredi kullandığını, kendisinden dosya masrafı adı altında 2.330,00 TL haksız olarak kesinti yapıldığını ileri sürerek, yapılan bu kesintinin ödeme tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 2.330,07 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Banka tarafından temyiz edilmiştir.
1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- )Davacı, davalı Bankadan almış olduğu kredi nedeniyle kendisinden haksız olarak tahsil edilen masrafların, kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte tahsilini istemiş, mahkemece de davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 117.maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacı, davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü ispat edemediğine göre, mahkemece hükmedilen alacak miktarına dava tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, kesinti tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Davalı, davacı tarafından talep edilen masraf kalemleri içinde vergisel yükümlülük kapsamında tahsil edilen BSMV'nin de bulunduğunu savunmuşsa da, mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmamış, bilirkişi raporu alınmamıştır. Dosyada mevcut olan delillerden de, davacıdan kesilen miktar içinde BSMV'nin olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Davalı Banka tarafından yasal zorunluluk kapsamında tahsil edilen vergi bedelinin davacıya iadesine karar verilemeyeceğinden, mahkemece, gerektiğinde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, davalının bu yöndeki savunması üzerinde durularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının bu savunması üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : 1.bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25.20 TL harcın istek halinde iadesine, 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-01-2015, 17:49   #6
av.asenaozdmr

 
Varsayılan

Masraf iadesi talep edilebiliyor. Yargıtay bir çok kararında belirli bir hizmet karşılığı olmayan ve de sözleşmede müzakere edilmeyen masrafların iadesine karar vermiştir.
Old 07-01-2015, 17:45   #7
Altınkol

 
Varsayılan

Ticari kredilerden Bankaca Alınan Masraflar iadesine dair Yargıtay kararı

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 4867
Karar: 2014 / 11766
Karar Tarihi: 18.06.2014
ALACAK DAVASI - GENEL KREDİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ - TİCARİ KREDİ TAHSİS VE DEĞERLENDİRME KOMİSYONU ADI ALTINDA DAVACININ HESABINDAN TAHSİL EDİLEN KOMİSYON - KOMİSYONUN YERİNDE OLMADIĞI GEREKÇESİYLE DAVANIN KABULÜ - HÜKMÜN ONANDIĞI
Old 08-01-2015, 01:41   #8
primavera

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Altınkol
Ticari kredilerden Bankaca Alınan Masraflar iadesine dair Yargıtay kararı

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 4867
Karar: 2014 / 11766
Karar Tarihi: 18.06.2014
ALACAK DAVASI - GENEL KREDİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ - TİCARİ KREDİ TAHSİS VE DEĞERLENDİRME KOMİSYONU ADI ALTINDA DAVACININ HESABINDAN TAHSİL EDİLEN KOMİSYON - KOMİSYONUN YERİNDE OLMADIĞI GEREKÇESİYLE DAVANIN KABULÜ - HÜKMÜN ONANDIĞI

Merhaba Sayın Altınkol,

Kararın tamamı elinizde var ise paylaşmanızı rica edebilir miyim?

İyi çalışmalar.
Old 08-01-2015, 11:23   #9
Altınkol

 
Varsayılan



Yargıtay kararının tamamını bilginize sunarım.
syg


Dairesi Esas: 2014 / 4867 Karar: 2014 / 11766 Karar Tarihi: 18.06.2014

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 4867
Karar: 2014 / 11766
Karar Tarihi: 18.06.2014

ALACAK DAVASI - GENEL KREDİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ - TİCARİ KREDİ TAHSİS VE DEĞERLENDİRME KOMİSYONU ADI ALTINDA DAVACININ HESABINDAN TAHSİL EDİLEN KOMİSYON - KOMİSYONUN YERİNDE OLMADIĞI GEREKÇESİYLE DAVANIN KABULÜ - HÜKMÜN ONANDIĞI


ÖZET: Esasen taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ile ilgili maddelerinin açık, net ve hukuki dayanağının olması gerektiği, iş bu davada ise 'ticari kredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' adı altında davacının hesabından tahsil edilen komisyonun yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetlidir.

(4721 S. K. m. 2) (6098 S. K. m. 21, 25, 26)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/12/2013 tarih ve 2013/877 - 2013/1411 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Münüse Vildan Cırıklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davacı şirketin, davalı banka ile genel
kredi ve teminat sözleşmesi imzaladığını, davalı bankanın müvekkilinin cari hesabından "ticarikredi tahsis ve değerlendirme komisyonu" adı altında toplam 4.205,25 TL kesinti yaptığını, davalı bankaya 07.01.2011 tarihinde yazılı olarak başvurulduğunu, 7 gün içinde kesilen bedelin hesabına iadesini istediğini, ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, 4.205,00 TL alacağın temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 1.000.000,00 TL bedelli genel
kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında kredi açıldığını, ayrıca ticari müşteri sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 83. maddesine göre bankaya yetki verildiğini, 27.04.2009 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinin de 7. maddesinde düzenleme olduğunu, T.C. Merkez Bankası'nca çıkartılan ve 09.12.2006 tarihinde resmi gazetede yayınlanan tebliğde de bankalara yetki verildiğini, davalının basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğü olduğunu, bankada açılan 1.000.000,00 TL bedelli ticarikredi için alınan ticarikredi tahsis ve değerlendirme komisyonu bedeli 4.205,25 TL'nin sözleşme konusu miktarın büyüklüğü de göz önünde bulundurulduğunda orantılı ve dengeli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı uyarınca; Türkiye Bankalar Birliği hesap işletim ücretine ilişkin yasal düzenlemelerin incelendiği, 6762 sayılı Kanuna göre bankaların tacir olması nedeniyle yaptığı iş veya verdiği hizmet karşılığı münasip bir ücret alma hakkının olduğu; ancak '
ticarikredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' adı altında Merkez Bankası'na gönderilen masraf ve komisyon listesi bulunmadığı, Merkez Bankası'nın 2006/1 sayılı Tebliği'nin 6. maddesinde 'ticarikredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' ve oranlarına ilişkin ilgili şubede ilanının bulunduğunun iddia edilmediği, taraflar arasındaki genel kredi ve teminat sözleşmesinin komisyon ile ilgili 7. maddesinde ve kredili ticari hesap kredisi kullandırılması ile ilgili 30. madde de ve ticari müşteri sözleşmesinin komisyonlarla ilgili 83. maddesinde 'ticarikredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' adı altında bir komisyondan bahsedildiği, ancak Borçlar Kanunu 21 - 25 - 26. maddeleri gereğince sözleşme taraflarının kararlaştırılacak miktarları ve oranlarının asgari ve azami hadlerinin açıkça belirlenmesi gerektiği; ancak iş bu davaya konu sözleşmede de bu hususların açıkça belirlenmediği, matbu olarak tanzim edildiği, bu durumun kredi kullanan aleyhine ve MK. 2 maddesine uygun olmadığı, uygulamadan Türkiye İş Bankası ve T.C Ziraat Bankası'nın dava konusu komisyon ile ilgili ücret almadıkları, Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Finans Bank'ın 50.00 - 300,00 TL arasında ücret aldıkları, komisyonun kullanılan kredi limitine göre değiştiği, esasen taraflar arasındaki sözleşmenin komisyon ile ilgili maddelerinin açık, net ve hukuki dayanağının olması gerektiği, iş bu davada ise 'ticarikredi tahsis ve değerlendirme komisyonu' adı altında davacının hesabından tahsil edilen komisyonun yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 63,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.06.2014


Old 08-03-2015, 12:23   #10
Levent Karakaya

 
Varsayılan

GAZETE HABERİNDEN ALINTIDIR.

Yargıtay; bir bankanın, müşterisi olan İzmir'deki şirketten, haksız ödemeler tahsis ettiğine ve bu ödemelerin faiziyle bankadan tahsiline karar veren 8. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını onadı.

Kararla Birlikte Binlerce Ticari İşletme Lehine Kapı Açıldı
06 Mart 2015 Cuma 11:36

Yargıtay; bir bankanın, müşterisi olan bir şirketten, "kredi kullandırım operasyon masrafı, devre sonu operasyon hizmet masrafı, çek istihbarat masrafı" adı altında haksız ödemeler tahsis ettiğine ve bu ödemelerin faiziyle bankadan tahsiline karar veren 8. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını onadı. Kararın kesinleşmesiyle Yargıtay, binlerce ticari işletme lehine kapı açmış oldu.

İzmir'deki bir şirket, 2013 yılının nisan ayında müşterisi olduğu bankanın "operasyon masrafı, tahsis masrafı, teslim masrafı, mesaj gönderme komisyonu, komisyon, ücret, devre sonu operasyon, bankacılık hizmet masrafı, operasyon komisyon masrafı" gibi isimler altında haksız ödemeler aldığı iddiasıyla avukatı aracılığıyla İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dava açtı.

Davacı şirket, hem ücret komisyon hem de masraf adıyla nisapsız oranda paralar ödemek mecburiyetinde bırakıldığını, sözleşmede tam olarak belirlenmemiş ücretlerin kendisinden tahsis edildiğini, yapılmayan masrafların da hakkaniyete ve ticari etiğe aykırı olarak alındığını iddia ederek davalı bankadan 10 bin liranın ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etti.

Davalı bankanın hukuki temsilcileri de şirket yetkililerinin bankacılık hizmet sözleşmesi imzaladığı, kredi sözleşmesi yaptığı, kredi kullandığını, masraf ve ücrete ilişkin kesintilerin yasal olduğunu, sözleşme serbesti uyarınca bankanın masraf kalemlerini serbestçe belirleyebileceğini savundu.

- Bilirkişi raporu, mahkeme kararı, Yargıtay ilamı

Hesap dökümlerini inceleyen bilirkişi de şirketten tahsil edilen "kredi masrafı, kredi kullandırım masrafı, kredi kullandırım operasyon masrafı, devre sonu operasyon hizmet masrafı, operasyon masrafı ve bankacılık hizmet bedeli, çek istihbarat masrafı, çek defter teslim bedelinin" hukuki dayanağının bulunmadığı ve 10 bin liranın davacı şirkete ödenmesi yönünde rapor hazırladı.

8. Asliye Ticaret Mahkemesi de bilirkişi raporu ve delilleri göz önüne alarak "bankanın kredi verirken gerekli değerlendirmeleri yapması gerektiğine, bunun için alacağı masrafların mevzuata uygun olduğuna, ancak bunun dışında değişik isimler altındaki masraf tahsilatının yerinde olmadığına" hükmetti.

Mahkeme, 10 bin liranın ticari faizi ile bankadan alınarak şirkete verilmesine karar verdi.

Bankanın konuyu temyize taşıması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemesi kararını onadı ve temyiz ilam harcının da bankadan alınmasına oy birliği ile karar verdi.

- Avukat Demirhan: "Karar emsal niteliğinde"

Şirketin vekili Avukat Cem Demirhan son dönemde mahkemelerin haksız dosya masrafı, kredi kartı hesap işletim ücreti gibi masrafların iadesine karar vermeye başladığını hatırlattı.

Türk yargısının yeni bir kararla haksız masraf kalemleri konusunda örnek bir karara daha imza attığını söyleyen Demirhan, şöyle konuştu:

"Şirketlerden keyfi olarak çek teslim masrafı, operasyon masrafı, dönem sonu işletim masrafı, mesaj komisyonu gibi değişik adlar altında para kesiliyor. Aslında bunların hepsi normal işlemler. Yapılması gereken herhangi bir ek masraf yok. Mesaj komisyonunun ne olduğunu bile bilmiyoruz. Bir EFT mesajı da e-posta da SMS de olabilir. Çeki teslim etmek üzere ek bir ücret almak da haksızlıktır. Operasyon masrafı diye bir masraf yoktur, yaptıkları işleme zaten operasyon denir. Bu karar emsal niteliği taşıyor. Bu şekilde açılan davalar da yayılıyor, tüketici davaları gibi yaygın içtihat haline geleceğini düşünüyorum. Ayrıca bankaların da kendilerine çeki düzen vermesini sağlayacaktır. Ticari işletmeler geçmişe yönelik hesap özetlerini inceledikleri zaman olağan dışı tahsil edilen masraf ve ücretleri bankadan talep edebilir, gerekirse de yargıya başvurabilir."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ticari kredilerde dosya masraf iadesi hakkında davut Meslektaşların Soruları 3 04-11-2015 16:37
kredi masraf iadesi yetki haksun Meslektaşların Soruları 9 19-07-2012 11:20
kredi sözleşmelerinde muacceliyet paris23 Meslektaşların Soruları 0 24-10-2011 12:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14015698 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.