İhale alıcısının munzam zararına ilişkin açacağı tazminat davası

Merhaba Meslektaşlarım,

Müvekkilim 2011 yılında icra ihalesine katılmak suretiyle, ikinci ihalede %40 bedelle, hisseli iki adet, imarı bulunmayan (yeşil alan) gayrimenkulü satın almıştır. İşbu gayrimenkullere müvekkil dışında herhangi bir alıcı çıkmadı. İhale kesinleşti. İhale bedeli, KDV, Damga Vergisi, Alım Harcı, Emlak Vergisi ve Tellâliye bedelleri vs. masrafları ödendi. Tapuda adına tescili yapıldı.
Fakat ihalenin kesinleşmesinden yaklaşık 45 gün sonra borçlu tarafından ihalenin feshi davası açıldı. Esas dosyada vekâletnamesinin bulunduğu halde kıymet takdiri ve satış gününün borçlu vekiline tebliğ edilmediği gerekçesiyle yani salt icra müdürünün usule aykırı işlemi nedeniyle satışın iptaline karar verildi. Karar Yargıtayca da onandı. Ardından dosyaya yatırılan ihale bedelinin iadesi için dosya alacaklısı ve vekiline muhtıra gönderildi. Fakat dosya alacaklısı parasının olmadığını beyan ederek ödeme yapmadı. Bunun üzerine dosya alacaklısının menkul ve gayrimenkul malvarlığı, (herhangi bir hükme hacet kalmaksızın) Uyap üzerinden sorgulandı. Dosya alacaklısının paraya tahvil edilebilir herhangi bir malvarlığına rastlanmadı. Sonuçta dosya alacaklısından alacağı nedeniyle ihale alıcısı müvekkil lehine dosya haczi uygulandı. İcra müdürü taşınmazların borçlu adına tesciline karar vererek dosyadan müvekkile yukarıda zikredilen alacaklarını alabilmesi için icra müdürü tarafından taşınmazların satışını yapabilmesi hususunda yetki verildi. Bu meyanda eski hale iadeye karar verilerek gayrimenkuller icra müdürlüğünün talimatıyla; eski hale iade edilmek suretiyle borçlu adına tekrar tescil ettirildi. Kayıtlarına esas dosyadan haciz şerhi işlendi. Ayrıca vergi dairesine alım-satım harçlarının iadesi, belediyeye emlak vergisi iadesi için vs. kurumlara müzekkereler yazıldı. Fakat hiçbir kurum çeşitli gerekçeler ileri sürerek ödeme yapmadı. Alacaklının taşınmazları satma konusunda isteksiz davranması nedeniyle İcra müdürünün müvekkile verdiği yetki ile müvekkil satış işlemlerini başlattı. Kıymet takdiri yapıldı. Ancak borçlu vekili müvekkilin sadece ihale alıcısı olduğunu, icra dosyasında ne alacaklı ne de borçlu bulunmadığından taraf olmadığı gerekçesiyle icra mahkemesine başvurarak icra müdürünün satış hususunda müvekkile tanıdığı yetkiyi iptal ettirdi. Bu durumda müvekkil alacaklıya baskı oluşturarak satış işlemlerini kendisinin yürütmesini sağladı. Bu anlamda kıymet takdiri vs. işlemler yapıldı. Borçlu vekili kıymet takdirine itiraz ederek yeni bir kıymet takdiri yaptırılmak suretiyle kıymet takdiri kesinleşti. Ancak icra mahkemesi tarafından yapılan kıymet takdiri neticesinde taşınmazların muhammen bedeli 1.630.000,00-TL olarak tespit edildi. Müvekkil Devlet Kurumları olan gerek İcra Müdürlüğü gerekse tapu müdürlüğünün kayıt ve işlemlerine güvenerek söz konusu taşınmazları; ihale bedellerini, %18 KDV, Alım harcı, tellaliye, damga vergisi vs. bedelleri ödemek suretiyle ihale yolu ile satın almış idi. Yukarıda zikredildiği gibi müvekkil, ilgili kurumların çeşitli gerekçelerle bahse konu bedelleri, alacaklı asilin de ihale bedelini iade etmemesi nedeniyle haddinden fazla mağdur olmuştur. Müvekkilin mülkiyeti iktisabından 8 ay sonra, icra müdürünün usulsüz işlemi nedeniyle adeta gasp edilmiştir. Yaklaşık 3.5 yıldır ne ihale bedelini ne de diğer masrafları alabilmiş değildir. Son olarak borçlu vekili taşınmazların rayiçlerinin çok yükseldiğini bu anlamda dosyayı ödeme suretiyle kapatacaklarını tarafımıza bildirmiştir. Fakat müvekkilin ihale bedeli ile son kıymet takdiri arasında 1.400.000,00-TL gibi büyük bir fark oluşmuştur. İcra müdürü dosyaya bir para yatırılması durumunda müvekkile ancak muhtıra tebliğ tarihinden itibaren yasal faiziyle sadece ihale bedelinin ödeneceğini; Kdv, tellaliye, damga vergisi, alım harcı vs. bedellerin ödenemeyeceğini tarafımıza bildirmiştir. Bu durumda müvekkil;
1- Öncelikle henüz ihale bedelini alamamıştır. Dosyaya ödeme yapılması durumunda ihale bedelini, ihale tarihinden itibaren değil de, muhtıranın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren alabilecektir. Bu anlamda faiz kaybı söz konusudur.
2- İlgili kurumlardan alım harcı, damga vergisi, tellâliye bedeli vs. masraflarını alamamıştır. Bundan kaynaklı zararları söz konusudur.
3- İcra müdürünün verdiği yetki ile satış işlemlerine başlanılması nedeniyle masrafları söz konusu olmuştur. Bu anlamda zararları mevcuttur.
Son olarak müvekkilin ihaleyle satın alarak maliki bulunduğu, salt icra müdürünün usulsüz işlemleri nedeniyle mülkiyetini 8 ay sonra kaybettiği taşınmazların ihale tarihindeki bedeli ile son yapılan kıymet takdiri arasında 1.400.000,00-TL gibi büyük bir zararın oluştuğu aşikârdır.
Bu şartlarda dosya borçlusunun dosyaya ödeme yapması durumunda müvekkile dosyadan ödenecek bedel ile son kıymet takdiri arasındaki bedel farkı ve diğer masrafların Adalet Bakanlığı’na açılacak munzam zarara ilişkin tazminat davaları ile istirdadı mümkün müdür? Bu hususta zamanaşımı süresi nedir ve ne zaman başlamaktadır? Bu hususlarda tecrübesi ve bilgisi olan meslektaşlarımızın paylaşmasını rica ederim.

İyi çalışmalar. Şimdiden teşekkürler.

Üstad aynı olaya benzer bir olay benimde başımda var. Sizin dosyanızın akıbeti ne durumdadır. Adalet bakanlığına açılacak davada zararın öğrenildiği tarihten bahsediliyor. İİK 5. maddeye göre adli yargı yerinde dava açılması gerekir. Zararın öğrenildiği tarih ihalenin feshimi, kesinleşmesimi, kıymet takdirinin yapıldığı tarihmi, kesinleştiği tarihmi vs.vs.