Tapudaki Işlemi Kendi Muvazaasina Dayandirarak Iptalini Talep Etmek

Sayın meslektaşlarım görüşlerinize ihtiyacım olan acil bir durum var. Vakit ayıracak olanlara şimdiden çok çok teşekkür ederim.

Müvekkilin kuzeni : (A)
Müvekkilin kuzeninin oğlu : (B)

(A), mirasçılarıyla yaşadığı sıkıntılardan dolayı müvekkile tarlasını tapuda satış göstererek devrediyor. Satış bedelini emsal bedel olarak gösteriyorlar en alttan masraf ödemek için. Emsal bedelin altına inmiyorlar ama. Devretmeden evvel de müvekkil, (A) ve (B) bir adi yazılı sözleşme imzalıyorlar. (A) okuma-yazma bilmiyor bu arada. Tapudaki satış da bu yüzden 2 şahitli vs. usulune göre yapılıyor. İmzaladıkları adi sözleşmede taşınmazın açık adresi yazılarak '' .... bu taşınmazın tapu kaydı (A) üzerine kayıtlı olup asıl malsahibi (B)'dir. İleride taşınmazın satılması amacıyla tapusunu (müvekkil)'e devrediyoruz. Taşınmaz satıldığında geliri (B)'ye teslim edilecektir. Satıştan vazgeçilirse tapu (B)'ye devir edilecektir. '' 2 nüsha olarak düzenlenen bu sözleşmede bizdeki nüshada yalnız sözleşmeyi düzenleyen (B)'nin imzası var. Karşı taraftaki nüshada ise müvekkilin imzası var. Bunun üzerine aradan bir süre geçince müvekkil, tarlayı başka bir akrabalarına satıyor. Satış bedelini de bankadan havale ile alıyor. Satış yine emsal bedelden. Alıcı vekaleten (C)'ye işlemlerini yaptırıyor. Sattığı kişi de yine bir süre sonra bir başka akrabalarına satıyor. (A) ise ben bu tapuyu mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak (müvekkil)'e devrettim. O da gidip çok düşük bir bedelden yine muvazaalı olarak devretti. Bu yüzden tapunun iptali mümkün değilse taşınmaz rayiç bedelinin kendisine ödenmesi talepli olarak müvekkil ve müvekkilin tarlayı sattığı kişi adına vekaleten tapuda işlem yapan (C)'yi davalı göstererek dava açıyor. Taşınmaza satış-devir için tedbir konulmasını talep diyor ve tensip zaptıyla talep kabul ediliyor. Bunun üzerine birkaç sorum olacak.

1) Açılan tapu sicilinin iptali mümkün değilse rayiç bedelin ödenmesi ve ihtiyati tedbir talepli davada taşınmazın şuan sicildeki maliki olan kişi davalı olarak gösterilmemiştir. Davacının en son yapılan bu devirden haberi vardır dava dilekçesinin açıklamalar kısmında son malike ismen yer vermiştir. Bu bir usulden red sebebi olabilir mi? İhtiyati tedbire itirazdan sonuç alınabilir mi?

2) 2 nüsha olarak düzenlenen adi yazılı sözleşmede (A)'nın okuma yazma bilmemesi bu sözleşmenin geçerliliğini nasıl etkiler? Karşı taraf sözleşmeyi mahkemeye sunarken altına tanık vs. yazarak ekleme yaparsa karşı tarafın imzasını taşıyan bir nüshası bizde olan sözleşmeyle ne gibi bir hak talebinde bulunabiliriz sözleşmede bu şekilde değişiklik yapmaları karşısında?

3) Karşı taraf kendi yaptığı işlem dahil olmak üzere tapudaki devirlerin muvazaalı olarak yapıldığını kendisinin mirasçılarla arasındaki sıkıntıdan dolayı bu taşınmazı satış göstererek devrettiğini sonraki maliklerin tamamının da akrabalar olduğundan durumdan haberdar olduklarını belirtmiştir. Bu imzalanan sözleşmeyi ise muvazaaya delil olarak bahsetmiştir. Bu sözleşmeyi bir inançlı işlem olarak kabul edemez miyiz? Bu durumda bize ne gibi bir sorumluluk doğar?

Şimdiden çok teşekkür ediyorum. Konu hakkında ayrıntılı olarak danışmanlık verebilecek meslektaşımız varsa da ayriyeten özelden iletişime geçebilirse memnun olurum. Saygılar...