Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taşıyıcı Annelik - Velayet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-07-2017, 08:40   #1
Kyplz

 
Varsayılan Taşıyıcı Annelik - Velayet

Merhaba Saygıdeğer Meslektaşlarım,

İsveçte yaşayan bir müvekkilim var. Müvekkilim Türkiyede bir karı-koca tanışıyor ve müvekkilimin spermini anneye enjekte ederek bir çocuk dünyaya getirip 3 aylık iken de babaya vermek üzer 100 bin TL'ye anlaşıyorlar. Fakat hamilelik sürecinde karı koca boşanıyorlar ve kadın tüm parayı almasına rağmen çocuğu müvekkilim olan babaya vermiyor. Çocuk şu an 1.5 yaşında ve müvekkilim şu an çocuğun babası olarak tüm kayıtlarda görünüyor.

Sormak istediklerime gelince;

1- Taşıyıcı annelik bildiğimiz üzere yasal değil. Fakat taşıyıcı annelik suçu için bir kadından ve erkekten alınacak üreme araçlarının üçüncü ve başka bir kadına yerleştirilmesiyle bu suç işlenmiş oluyor. Yani doğuran kişi ile yumurtalıkların sahibinin farklı olması gerekiyor suç işlenmesi için. Olayımızdaki durumu velayet davasında açıkça izah etsem müvekkil açısından sıkıntı oluşturur mu? Her ne kadar suç kapsamına girmiyorsa da anlaşma genel olarak kamuya ve ahlaka aykırı bir anlaşma.

2- Anne gerçekten dengesiz. Bekar olduğu için müvekkilimle evlenmek istiyor ve daha fazla para koparmak istiyor. toplam 3 çocuğu var ve üçü de başka erkekten. Epey savruk ve düzensiz bir yaşamı var. Eve giren çıkan belli değil. Bu durumu nasıl ispat edebilirim? Ve annenin bu yaşam şekli ve hayatını ispatlamam halinde velayet babaya verilir mi?

3- Dava açarken yapılan anlaşmadan bahsetmeyip evlilik dışı meydana gelen çocuk dersem davanın seyri ve hakimin bakışı açısından daha mı iyi olur babaya velayetin verilmesi açısından? Yoksa annenin yaşam şeklinin ortaya konmasına dair bizim için iyi mi olur?

Yorumlarınız ve yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 19-07-2017, 11:45   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

BKN: http://www.turkhukuksitesi.com/makale_537.htm Prof.Dr.Şükran ŞİPKA'nın TAŞIYICI ANNELİK VE GETİRDİĞİ HUKUKİ SORUNLAR isimli makalesi
Old 19-07-2017, 11:49   #3
Kyplz

 
Varsayılan

Vermiş olduğunuz cevap için teşekkür ederim Yücel Bey fakat sormak istediğim şey Taşıyıcı Annelikle alakalı bir durum değil. Belirtmiş olduğum gibi ortada taşıyıcı anneliğe dair bir şey yok. Sadece iki özgür insanın iradesiyle yapmış olduğu bir çocuk var fakat bunun kanuni bir tanımı yok. Belirtmiş olduğunuz linkte anlatılan bir kadından yumurtalık ve bir erkekten sperm alınarak 3. bir şahsın rahmine koyularak sadece çocuğu taşıması problemi. Fakat bizim olayımızda böyle bir durum söz konusu değil. Bu yüzden ayrı bir başlık açtım ve velayet ile ilişkilendirdim.
Old 19-07-2017, 13:40   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Karı koca hamilelik sürecinde boşanmışken müvekkiliniz nasıl tüm kayıtlarda çocuğun babası görünüyor? Babalık davası vs. süreçleri anlatmaya gerek duymadığınızı düşünüyorum.

Ortada evlilik dışı bir çocuk var. Sadece döllenme biçimi yapay. Bu koşullarda kayıtlarda baba görünüyorsa evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin talep edilmesi söz konusu. Döllenme biçiminin olaya bir özellik katmadığını düşünüyorum. Tabi ki bu durum hakime bir kanaat verecektir ancak onun bile kimin lehine olacağını kestirmek güç.
Old 19-07-2017, 13:48   #5
Kyplz

 
Varsayılan

Merhaba Can Bey, öncelikle vermiş olduğunuz cevaptan ötürü teşekkür ederim.

Evet babalık davası kısımlarını anlatmadım ama şu anda tüm kayıtlarda babası müvekkilim olarak görünüyor. Tüm şeffaflığı ile olayı anlatıp dava açmayı düşünüyorum. Bu iş için para alıp kötü bir yaşam tarzına sahip olması belki başlı başına velayetin babaya verilmesi icin yeterli olmayacaktır ama kadının ruh sağlığı yerinde değil. kadının bu iş için para almış olması onun yaşam biçimi hakkında ipucu verse de velayetin değiştirilmesi için çocuğun menfaatleri ön planda olduğu için tabiki yeterli değil.

Bu olaya uygun önerileriniz ve tavsiyeleriniz olursa lütfen paylaşın. Zira müvekkil hem çocuğuna hasret hem de yaklaşık 100 bin TL kadına vermiş durumda. Kadın ise hem paraya sahip olup hem çocuğu vermiyor. ve hala çocuğu vereceğim para verirsen diye de tekliflerde bulunuyor.

Teşekkürler, saygılar.
Old 19-07-2017, 18:03   #6
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Merhabalar meslektaşım,

Aile Hukuku özel olarak uğraştığım bir alan değil. Ancak genel hukuk mantığım çerçevesinde ben aşağıdaki sonuca ulaştım:

1- Velayet ile ilgili karar verilirken, çocuğun döllenme şekli zaten hükme etki etmeyecek.

2- Bana göre dava dilekçenizde para ilişkisi ile ilgili kısımlara girmenize de gerek yok. Çünkü nasıl ki kadın bu iş için para almışsa, erkek de bu iş için para vermiştir. Bu olayda, kadının çocuğu dünyaya getirmek için para almış olması, onu erkekten daha kötü bir duruma düşürmüyor çünkü aslında ikisi de aynı şeyi yapmış oluyor; "para karşılığı çocuk dünyaya getirme". Biri veren, diğeri alan taraf o kadar. Dolayısıyla bana göre, yapılan anlaşma düşünüldüğünde, erkek ve kadının birbirlerinden hiçbir farkı yok.Bu yöne değinseniz bile, çocuğun velayetini almak açısından bana göre size bir katkı sağlamayacaktır. Çünkü evet anlaşma yaptım ama sonradan ben çocuğumdan vazgeçemedim, yapamadım diyebilir.

Bahsettiğiniz anlaşma sizin de ifade ettiğiniz gibi ahlaka aykırı bir anlaşma olduğundan TBK uyarınca, ödenen parayı geri de isteyemeceğinizden kadın para aldığını itiraf etse bile bu beyanı da size velayeti kazanma ya da ödenen parayı geri alma anlamında bir fayda sağlamayacaktır.

4-) Bu nedenlerle, velayetin anneden alınması için sunacağınız geçerli ve hukuki diğer nedenleriniz ne ise onları ileri sürerek, fazla detaya girmeden dava açmanızı öneririm. Eğer karşı taraf cevap dilekçesinde sizin belirttiğiniz ayrıntılara girerse o zaman bu cevaba göre yön alırsınız. Bu anlamda, dava dilekçenizde kendinizi çok kısıtlamayan genel beyanlar kullanmanızı öneririm.
Old 19-07-2017, 18:13   #7
Kyplz

 
Varsayılan

Merhaba Duygu Hanım, öncelikle vermiş olduğunuz bilgiler ve yorumunuz için teşekkür ederim.

Söylediğiniz gibi bu durumun iki tarafı var ve yine benim düşünceme göre de aralarında bir fark yok fakat annenin çocuğuna bakamayacak olduğunu, çocuğun menfaatlerinin babaya velayeti verilirse daha yoğun olacağının ispatını ben yapacağım için ve hali hazırda üç çocuğu da farklı erkeklerden olması gibi durumlar da söz konusu olmasından mütevellit yalnız başına etkili olmayacak olsa da diğer etkenlerle birlikte bu durumun da etkili olacağı düşüncesindeyim. ve zaten her ne kadar ben çocuğumdan ayrılamadım diyebilse ve bu şekilde velayetin kendisinde kalmasını sağlamaya çalışsa dahi annenin asıl amacı daha fazla para koparmak ve müvekkilimi olabildiğince uğraştırmak. istediği paraları, yaptığı santajları, küçüğü 10 yaşındaki çocuğa bırakıp evden gitmeleri gibi anne aleyhine hususları en baştaki bu para unsuruyla değerlendirmeye aldığımda daha anlamlı ve etkili olacağı düşüncesindeyim.
Old 21-07-2017, 16:53   #8
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Neden Ş.ŞİPKA’nın makalesine yollama yaptım

Türk Hukukunda; soruda geçen olayda olduğu gibi başkasına ait spermlerin kullanılması suretiyle heterolog yapay döllenme, Şükran Şipkanın makalesin başlığında geçtiği gibi taşıyıcı annelik ve ayrıca başkasına ait üreme hücreleri yoluyla yapay döllenme, üçüncü kişilerce sperm veya yumurta bağışı, bir kadından diğer bir kadına embriyo nakli son olarak 30.09.2014 tarihli 29135 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ UYGULAMALARI VE ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümleri ve önceki yönetmelikler ile 1987 tarihinden beri yasaklanmış ve annenin, kocasının yanı sıra sperm veren kişinin de cezai sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir. Gerek heterolog yapay döllenme ve gerekse taşıyıcı annelik eylemleri ve sözleşmeleri arasında cezai ve hukuki sonuçları ve uygulanacak hükümleri yönünden bir fark bulunmadığı (en azından benzerlik bulunduğu) çihetle Şükran ŞİPKA’nın makalesine yollama yapmıştım.

Ne yapmalı

Ben bu konuda Av.Can Doğanel’in tespitlerine ve Av.Duygu Işık Behrem’in önerilerine katılıyorum.

Gerçekten çocuğun dünyaya gelme biçiminin anlatılmasının müvekkile bir yarar getirmesi ihtimali oldukça düşük gözükmekte. Avukatın açacağı davada müvekkilinin yararlarını en iyi şekilde koruma görevi bulunmaktadır. Olayın detaylı anlatılmasında yukarıda belirttiğim gibi müvekkilin cezai sorumluluğu gündeme gelebileceği gibi, kanuna ve ahlaka aykırı eyleme müvekkil de katılmış olmakla, kendi kusuru da ortaya çıkacaktır. Karşı taraf için kusur teşkil eden eylem aynı zamanda davacı içinde kusur teşkil edecektir. Oysa hiç kimse kendi ahlaka aykırı davranışları ile yarattığı durumdan bir hak çıkaramaz. Bu durumda hakimin küçüğün velayetine anadan almakla beraber TMK madde 337/2 ‘ye göre vasi atama ihtimali ortaya çıkabilecektir.

Olay resmi nüfus kayıtlarında bir soybağı sorunu değil bir velayet sorunu olarak gözükmektedir. Burada çocuğun dünyaya geliş biçimi ayrıntılarına girmenin ve o olaylara dayanmanın bir yarar getirmeyeceği kanısındayım. Gerçi HMK.nun 29.maddesine göre ,tarafların davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun olarak yapma yükümlülükleri varsa da , çocuğun dünyaya geliş biçimi ayrıntılarına davada dayanılmaz ise bu maddeye aykırı bir durumun oluşmayacağını düşünüyorum.

Davada olayın resmi görüntüsüne uygun olarak başlangıçtaki sözleşme ve olaya dayanmadan, annenin yaşantısının olumsuz tarafları, soru sahibinin belirttiği annenin dengesiz hareketleri,savruk düzensiz yaşamı, velayet konusunu pazarlık konusu yapması, çocuğunu yalnız bırakıp dışarıya gitmesi, küçükle yeteri gibi ilgilenmemesi, gibi olaylara dayanarak küçüğün velayetinin annede kalmasının bedensel ve zihinsel,sosyal ve ahlaki gelişimine engel olacağı ve velayetin babaya verilmesinin küçüğün yararına olacağı iddiası ile TMK 337’ye göre velayetin anadan alınıp babaya verilmesi davasının açılmasının uygun olacağını düşünüyorum.Fakat küçüğün yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaç bulunmasını dezavantaj olarak değerlendiriyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Annelik Görevinin İhmali ile İlgili Suç Duyurusu arbil Meslektaşların Soruları 1 31-08-2015 13:48
Bekar annelik - Nüfus Kaydı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 06-08-2012 11:01
annelik yapmayan anneye ne yapılabilir? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 24-07-2011 20:13
annelik tespiti karizmavukat Meslektaşların Soruları 1 08-04-2010 14:02
"Taşıyıcı Annelik" yemliha Aile Hukuku Çalışma Grubu 4 24-02-2007 20:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05228710 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.