Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlacın içinden çıkan saç teli

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-04-2007, 13:15   #1
Demet Yuruk

 
Soru İlacın içinden çıkan saç teli

Şeker hastası olan bir müvekkilim aldığı ilacın şişesini açmadan içinde bir kıl olduğunu farketmiş. Şişe hala kapalı. Delil tespiti yapmak konusunda tereddütüm yok. Ancak sonrasında atmam gereken adımda kararsız kalıyorum. Tespitten sonra açılacak davada maddi tazminatın temeli yalnızca ilaç bedeli midir? Tamam müvekkilin firmaya olan güveni sarsılmış durumda ma bu manevi bir çöküntü yaratırmı sizce? Yani Amerikadaki gibi büyük bi beklentim yok ama nasıl bi yaklaşım mantıklı olmalı.
Old 17-04-2007, 13:45   #2
Av. Alpgiray Bozkurt Avlağı

 
Varsayılan

Dava yolundan cok olayın basınla ilişkilenmesinden çekinebilirler firmayla dogrudan muhatap olmak daha kısa bir yol olarak görünüyor.
Old 17-04-2007, 13:51   #3
tiyerianri

 
Varsayılan

Sayın Demet; geçenlerde gazetelere de akseden bir olay vardı.Aldığı damacana suyun için sakız olan tüketici damacanayı açmıyor suyu stan firmayı dava ediyor ve manevi tazminat da talep ediyor.Ancak mahkeme damacanayı açmamışsın manevi bir zarar oluşmamıştır diyerek davayı reddediyor.Kuvvetle muhtemel ki; siz de manevi tazminat talep etseniz unsurları oluşmamıştır diyerek mahkeme kabul etmeyebilir.Ancak ilaçtan beklenen faydanın sağlanamaması ve geç sağlanması iddiası bence manevi tazminat talebinize temel teşkil edebilir.Size yardımcı olur mu bilmem ama iki tane yargıtay kararı da ekliyorum kolay gelsin.
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/2380
K. 1995/2554
T. 16.3.1995
• TAZMİNAT DAVASI ( Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle )
• AYIBA KARŞI TEKEFFÜL ( Alıcının İsterse Satımın Feshini Dilerse Satış Parasında İndirim Yapılmasını İsteyebilmesi )
• AYIPLI MAL SATIŞI ( Ayıba Karşı Tekeffül Durumunda Alıcının İsterse Satımın Feshini Dilerse Satış Parasında İndirim Yapılmasını İsteyebilmesi )
818/m.81, 202, 203
ÖZET : Ayıba karşı tekeffülden alıcı yararına bazı haklar doğar. O, dilerse satımın feshini, dilerse satış parasında indirim yapılmasını talep edebilir. Yahut da misli eşya satımında satılanın ayıptan ari misli ile değiştirilmesini isteyebilir. Taraflar çıkacak ayıbın satıcı tarafından giderilmesi hususunda ayrıca anlaşmış olmadıkça, alıcı şeyin satıcı tarafından tamirini isteyemez. Diğer taraftan, satıcı da ayıpları gidermeyi teklif ederek alıcının seçimlik haklarını kullanmasına engel olamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, davalı şirketten satın aldığı yatağın yaylarının vücuda batarak ayıplı çıkması üzerine davalıya bildirdiğini ve değiştirildiğini fakat aynı problemin değiştirilen yataklarda tesbit edildiğini öne sürerek, ödediği 1.750.000 TL.nın 4.1.1993 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ayrıca 5.000.000 manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satım konusu yaptığı normalin üstünde bir ağırlık yükleyerek kusurlu şekilde davacının kullandığını, fark ödemesi koşuluyla mekan- özel cinsi yatağı vermeyi teklif ettikleri halde kabul edilmediğini, manevi tazminatı gerektirir bir olgunun gerçekleşmediğini, ayrıca davanın yetkili mahkemede açılmadığını savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kararın kesinleşmesinden itibaren 20 gün içinde yataktaki ayıp giderilmediği takdirde ayıbın giderilmesi karşılığı 570.000 TL.nın davalıdan alınmasına manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Bir davada ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. ( H.U.M.K. Md. 76 )
Satım konusu mekan yatak ile daha sonra değiştirilen yatağın ayıplı olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerle anlaşılmıştır. Kaldı ki Mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. O nedenle ayıba karşı tekeffülün şartları gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
Ayıba karşı tekeffülden alıcı yararına bazı haklar doğar. ( BK. Md. 202 ) O, dilerse satımın feshini, dilerse satış parasında indirim yapılmasını talep edebilir. Yahut da misli eşya satımında satılanın ayıptan ari misli ile değiştirilmesini isteyebilir. ( BK. Md. 203 ) Taraflar çıkacak ayıbın satıcı tarafından giderilmesi hususunda ayrıca anlaşmış olmadıkça, alıcı şeyin satıcı tarafından tamirini isteyemez. Diğer taraftan, satıcı da ayıpları gidermeyi teklif ederek alıcının seçimlik haklarını kullanmasına engel olamaz. Meğer ki ayıbın giderilmesi önerisinin reddolunması hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmesin. Çıkan ayıbın satıcı tarafından giderilmesi hususunda tarafların ayrıca anlaştıkları iddia ve ispat edilmemiştir. O nedenle Mahkemece ayıbın giderilmesine yönelik parasal karşılığa hükmedilmesi isabetsizdir. Davacı ödediği semenin iadesini talep etmekle akdin feshini de istemiş sayılır. Satım konusu olan yatak fesih dolayısıyla geri verilirken, bu geri verme ile semenin geri verilmesi aynı zamanda, karşılıklı olarak gerçekleştirilir. ( BK. Md. 81 )
Açıklanan yasal kurallar altında dava edilen semenin iadesine karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede ve yasa maddelerini uygulamakta hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
3- Davalının avukatlık ücretine yönelik diğer temyiz itirazları bozma nedenine göre incelenmemiştir.
SONUÇ : Birinci bent gereğince her iki tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bent uyarınca mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/2380
K. 1995/2554
T. 16.3.1995
• TAZMİNAT DAVASI ( Ayıplı Mal Satışı Nedeniyle )
• AYIBA KARŞI TEKEFFÜL ( Alıcının İsterse Satımın Feshini Dilerse Satış Parasında İndirim Yapılmasını İsteyebilmesi )
• AYIPLI MAL SATIŞI ( Ayıba Karşı Tekeffül Durumunda Alıcının İsterse Satımın Feshini Dilerse Satış Parasında İndirim Yapılmasını İsteyebilmesi )
818/m.81, 202, 203
ÖZET : Ayıba karşı tekeffülden alıcı yararına bazı haklar doğar. O, dilerse satımın feshini, dilerse satış parasında indirim yapılmasını talep edebilir. Yahut da misli eşya satımında satılanın ayıptan ari misli ile değiştirilmesini isteyebilir. Taraflar çıkacak ayıbın satıcı tarafından giderilmesi hususunda ayrıca anlaşmış olmadıkça, alıcı şeyin satıcı tarafından tamirini isteyemez. Diğer taraftan, satıcı da ayıpları gidermeyi teklif ederek alıcının seçimlik haklarını kullanmasına engel olamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, davalı şirketten satın aldığı yatağın yaylarının vücuda batarak ayıplı çıkması üzerine davalıya bildirdiğini ve değiştirildiğini fakat aynı problemin değiştirilen yataklarda tesbit edildiğini öne sürerek, ödediği 1.750.000 TL.nın 4.1.1993 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ayrıca 5.000.000 manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satım konusu yaptığı normalin üstünde bir ağırlık yükleyerek kusurlu şekilde davacının kullandığını, fark ödemesi koşuluyla mekan- özel cinsi yatağı vermeyi teklif ettikleri halde kabul edilmediğini, manevi tazminatı gerektirir bir olgunun gerçekleşmediğini, ayrıca davanın yetkili mahkemede açılmadığını savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kararın kesinleşmesinden itibaren 20 gün içinde yataktaki ayıp giderilmediği takdirde ayıbın giderilmesi karşılığı 570.000 TL.nın davalıdan alınmasına manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Bir davada ileri sürülen maddi olguların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. ( H.U.M.K. Md. 76 )
Satım konusu mekan yatak ile daha sonra değiştirilen yatağın ayıplı olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerle anlaşılmıştır. Kaldı ki Mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. O nedenle ayıba karşı tekeffülün şartları gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
Ayıba karşı tekeffülden alıcı yararına bazı haklar doğar. ( BK. Md. 202 ) O, dilerse satımın feshini, dilerse satış parasında indirim yapılmasını talep edebilir. Yahut da misli eşya satımında satılanın ayıptan ari misli ile değiştirilmesini isteyebilir. ( BK. Md. 203 ) Taraflar çıkacak ayıbın satıcı tarafından giderilmesi hususunda ayrıca anlaşmış olmadıkça, alıcı şeyin satıcı tarafından tamirini isteyemez. Diğer taraftan, satıcı da ayıpları gidermeyi teklif ederek alıcının seçimlik haklarını kullanmasına engel olamaz. Meğer ki ayıbın giderilmesi önerisinin reddolunması hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmesin. Çıkan ayıbın satıcı tarafından giderilmesi hususunda tarafların ayrıca anlaştıkları iddia ve ispat edilmemiştir. O nedenle Mahkemece ayıbın giderilmesine yönelik parasal karşılığa hükmedilmesi isabetsizdir. Davacı ödediği semenin iadesini talep etmekle akdin feshini de istemiş sayılır. Satım konusu olan yatak fesih dolayısıyla geri verilirken, bu geri verme ile semenin geri verilmesi aynı zamanda, karşılıklı olarak gerçekleştirilir. ( BK. Md. 81 )
Açıklanan yasal kurallar altında dava edilen semenin iadesine karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede ve yasa maddelerini uygulamakta hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
3- Davalının avukatlık ücretine yönelik diğer temyiz itirazları bozma nedenine göre incelenmemiştir.
SONUÇ : Birinci bent gereğince her iki tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bent uyarınca mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.3.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-04-2007, 13:52   #4
seyitsonmez

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Demet Yuruk
Şeker hastası olan bir müvekkilim aldığı ilacın şişesini açmadan içinde bir kıl olduğunu farketmiş. Şişe hala kapalı. Delil tespiti yapmak konusunda tereddütüm yok. Ancak sonrasında atmam gereken adımda kararsız kalıyorum. Tespitten sonra açılacak davada maddi tazminatın temeli yalnızca ilaç bedeli midir? Tamam müvekkilin firmaya olan güveni sarsılmış durumda ma bu manevi bir çöküntü yaratırmı sizce? Yani Amerikadaki gibi büyük bi beklentim yok ama nasıl bi yaklaşım mantıklı olmalı.

Hatırlarsanız geçenlerde Su şişesinin içinde sakız çıkmıştı, aynı sizin müvekkilinizin olayındaki gibi kapağı açılmamıştı henüz. Mahkeme zarar oluşmadı diye davayı reddetmişti
Old 17-04-2007, 14:15   #5
Av.Günar

 
Varsayılan

Durumu noterde tespit ettirip firmaya ihtarname gönderebilirsiniz.Benim bir arkadaşıma böyle bir olay gelmişti.Bu şekilde çözüldü.Basına yansımasın diye 20.000 ytl civarında bir parayı ödediler.İş davalık olacak olursa alacağınız miktar çok düşük olacaktır.
Old 17-04-2007, 14:55   #6
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

tazminat talebinin esası zarardır.Zarar yoksa tazminat da yok.Ekstra bir zararınız yoksa ancak yukarda yargıtay kararında sunulan haklarınız olabilir. TKHK da benzer hükümler var.Zararınız varsa TKHK 4/2 ye göre tazminat taleb edebilirsiniz
Old 17-04-2007, 16:14   #7
NAZ80

 
Varsayılan

Meslektaşlarım nasıl manevi zarar oluşmuyor.Ben bu durumu anlayamıyorum. Sonuçta sağlığına kavuşmak için ilaç alıyorsun ve içinde asla olmaması gereken bir madde var. Bence manevi tazminatın şartı oluşmuştur. İlacın içinde insana zarar veren bir madde olsa ve farkına varılmadan ilaç açılıp kullanılsa neticede ölüm gerçekleşse o zaman mı manevi tazminat verecekler.... Sonuçta insan sağlıgı için üretilen bir ilaçta böyle bir olayın yaşanması manevi tazminatı doğurmalıdır.
Old 17-04-2007, 16:35   #8
Demet Yuruk

 
Varsayılan

Sayın Naz'ın görüşüne katılıyorum.Sonuçta müvekkil şeker hastası ve bu tür hastalıklarda ilacın periyodik olarak alınması hayati önem taşıyor. Ayrıca ilacın açılmış olması durumunda da şişenin içine kılın sonradan konulduğu iddiasıyla karşılaşmak mümkün. Müvekkilin firmaya ve sağlığına verilen değer konusunda güveninin ciddi şekilde sarsılmış olması ve böyle bir hastalığa sahip olmak manevi tazminat için yeterli midir acaba?
Old 20-04-2007, 10:12   #9
Bahadır Turan DURMAZ

 
Varsayılan

Demet Hn.
Bir arkadaşım Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü'nde çalışmakta. Benzer konular daha önce başlarına defalarca gelmiş. Uygulamada, bir ilaç içeriğinde 'sıhhi olmayan bir şey' tespit edildiğinde o ilacın o 'serisinin' tamamı Türkiye genelinde toplatılmakta imiş.Toplatılan ilaçlar imha edilmekte imiş. Bunun anlamını az çok düşünüyorsunuzdur.

Manevi tazminat davası zorlama ve uzun süren bir hukuki prosedür olacaktır. Ayrıca takdir edilen tazminat miktarlarının azlığını düşündüğünüzde durum daha da vahim hale gelebilir. Bunların yanında içinde saç teli çıkan fakat halen yutmamış olduğunuz bir ilaç için neyin 'zarar' olarak gösterilmesi ve bu zararın ispatlanması oldukça zor bir yol olacaktır.

Bütün sayılanlar dikkate alındığında size önereceğim yol; doğrudan sağlık bakanlığı ilaç eczacılık genel müdürlüğü'ne bir dilekçe ile elinizde böyle bir ilacın olduğunu ilacın firmasını adını vs bilgilerini içeren bir şikayet dilekçesi yazınız. FAKAT KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE ELİNİZDEKİ İLACI HİÇ BİR KOŞULDA İLAÇ ECZACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE TESLİM ETMEYİNİZ. Zira, ileride delil olarak kullanmada sıkıntı yaşayabilirsiniz (!). Çok kısa bir süre sonra firma yetkililerinin sizi bulduğunu göreceksiniz. Bu aşamadan sonra artık 'yargılamanın hakimi' olarak kendinizi görüp, firmaya dilediğiniz yaptırımı uygulayabilirsiniz
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Uyarlamada Ortaya çıkan Sorunlar II Av. Muzaffer ERDOĞAN Hukuk Sohbetleri 3 16-04-2008 15:27
Rızadışı Elden Çıkan Çek Ve Tahrifat seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 20-11-2006 16:13
Yeni Çıkan Kira Konunu Göre Kiracının Hakları zafer YALÇIN Hukuk Soruları Arşivi 2 14-02-2002 03:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07711506 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.