Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yapı ruhsatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-06-2012, 10:48   #1
av_my

 
Varsayılan Yapı ruhsatı

Sayın meslektaşlarım yapı ruhsatının ve/veya mimari projenin tapu iptali tescil davalarındaki etkisinin niteliğin noktasında yargıtay kararları arıyorum. Yardımcı olursanız sevinirim. Saygılar...
Old 27-06-2012, 13:41   #2
levent incetaş

 
Varsayılan

Yargıtay
14. Hukuk Dairesi

Esas : 2011/2057
Karar : 2011/3580
Tarih : 21.03.2011


-YARGITAY İLAMI-

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.07.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davalı Nevzat Çiftçioğlu vekili tarafından 18.09.2003 gününde davacı aleyhine verilen dilekçeleri ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.06.2010 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı-davacı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

- KARAR -

Dava, aynı zamanda arsa sahibi olan yüklenicinin yaptığı temlik işlemine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Davacı, ıslah dilekçesinde tapu iptali tescil isteminin kabul edilmemesi halinde ödenen 18.550,00 USD ile bağımsız bölüm için harcanan iyileştirme giderlerinin tahsili talebinde bulunmuştur.

Davalı arsa sahibi ve yüklenici, satışın diğer davalıdan alınan borç paraya karşılık yapıldığını, davalı Nevzat ise davalı Hamza’nın kendisine borcu bulunduğunu, bağımsız bölümü tapuda alacağına karşılık satın aldığını, davanın reddini savunmuştur.

Tapu kayıt malik Nevzat birleştirilen davasında, tapuya dayalı elatmanın önlenmesi ve 1.350,00 TL ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, yapı imar mevzuatına uygun olmadığından asıl davadaki tapu iptal ve tescil isteminin reddine, 6.500,00 TL iyileştirme giderinin davalı Hamza’dan alınarak davacıya verilmesine, tapuya dayalı men-i müdahale ve ecrimisil taleplerinin de imar mevzuatına aykırı yapının ancak yıkım istenebileceğinden reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı ile karşı davacı temyiz etmiştir.

Asıl davada, 23.07.1999 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Bu sözleşmede satış bedeli olarak kararlaştırılan 18.550,00 USD’ın davalılardan Hamza tarafından alındığı yazılıdır. Satış vaadine konu yapılan husus ise bir taşınmazdan belirli bir arsa payının devri değil, o taşınmaz üzerindeki bir bağımsız bölümün satışının vaadidir.

Bilirkişi raporuna göre, 2143 ada 27 sayılı parsel üzerindeki yapının imar mevzuatına aykırı yapıldığı, imar mevzuatına uygun hale getirilemeyeceği saptanmıştır. Yapıya ruhsat alınmadan başlanmışsa yahut ruhsat alınmakla birlikte inşaat alınan ruhsat ve projesine uygun yapılmamışsa, uygulamadaki deyimi ile bu tür inşaat “kaçak inşaat”tır. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılara uygulanacak müeyyidenin ne olduğu 3194 sayılı İmar Kanununun son maddesinde gösterilmiştir. Buna göre ruhsatsız yapılan ve ruhsata aykırı olarak yapılan binanın belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe masrafı sahibinden tahsil edilerek yıkılması gerekir. Yıkılması yasa uyarınca zorunlu olan bu gibi yerlerin, ekonomik değeri olduğu düşünülemez.

Yapılan bu saptamalara göre, yasalar uyarınca yıkımı zorunlu bulunan bir yer üzerinde mülkiyet hakkı iddia edilemeyeceği gibi, o yerin sadece yıkımı talep edilebileceğinden mahkemece bu hususlar gözetilerek, asıl davadaki mülkiyet nakli isteminin, karşı davadaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemlerinin reddedilmiş olmasında bir yanılgı yoktur. Ancak;

Asıl davada ıslah yoluyla ödenmiş bulunan 18.550,00 USD’nın tahsili talep edilmiştir. Dava konusu miktarın, davalılardan Hamza tarafından alındığı çekişmeli değildir. Sözleşmenin mevcut haliyle aynen ifası olanaksız bulunduğundan, davacı yapmış olduğu ödemenin istirdadını talep edebilir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, ıslah yoluyla öne sürülen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar kurulmaması doğru olmamıştır.

Diğer taraftan, yine asıl davada iyileştirme giderlerinin tahsili talep edilmiş¸ mahkemece bunların tutarı 6.500,00 TL saptanarak bu miktarın davalı Hamza’dan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, az yukarıda sözü edildiği üzere yapının ekonomik bir değeri bulunmadığından, asıl davadaki iyileştirme giderlerine ilişkin istemin de reddi gerekir. Ancak, davalılardan Hamza’nın temyizi bulunmadığından, bu husus bozma nedeni yapılmamış, düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.

Karar, yukarıda bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hamdi Güneş yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 21.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-06-2012, 13:57   #3
levent incetaş

 
Varsayılan

Yargıtay
14. Hukuk Dairesi

Esas : 2011/6679
Karar : 2011/7922
Tarih : 16.06.2011

*SATIŞ VAADİNE KONU BAĞIMSIZ BÖLÜME İSABET EDEN PAYIN İPTALİ VE TESCİL
*YAPI KULLANMA İZİN BELGESİ
*KAÇAK YAPI

(3194 s. İmar K m. 21, 26, 27, 32)

Özet : Bornova Belediye Başkanlığının yazılarında 3539 parsel sayılı taşınmazdaki yapının 2. kat ve 3. kat inşaatlarının yapı kullanma izin belgelerinin süresi içinde alınmadığından ruhsatsız konumuna düştüğü ayrıca yerinde yapılan incelemede tasdikli projeye aykırı ve ruhsatsız olarak ilave inşaatlar yapıldığının tespit edildiğinin ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32 maddesi uyarınca işlem yapılması için yapı kontrol müdürlüğüne bildirildiği belirtilmiştir. Bilirkişiler de 06.12.2010 günlü raporlarında binanın projesine aykırı ve ruhsatsız olarak yapılan ilavelerden dolayı ruhsatsız yapı konumuna düştüğünü, ruhsat yenilemesi yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. Bu bilgilere göre çekişme konusu taşınmazdaki yapı ifade edilen imar mevzuatına aykırı "kaçak yapı"dır. 20.01.2000 günlü satış vaadi sözleşmesi arsa payına ilişkin değil, kaçak olan binadaki 3 numaralı bağımsız bölüme aittir. Yine yıkılması mukadder bir yapıda arsa payı satışı değil, bağımsız bölüm satışı yapılmışsa buna bağlı olarak arsa payının hesaplanıp tescili olanaksız bulunduğundan bu aşamada açılan mülkiyet nakline ilişkin davanın dinlenmesi mümkün değildir. Açıklanan bütün bu sebeplerle mülkiyet nakline ilişkin talebin reddi gerekir. Ancak, davada ikinci kademedeki istek olarak bedel ödetilmesi de dava konusu yapıldığından davacının bu talebi incelenip olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmalıdır.

-YARGITAY İLAMI-

Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.02.2011 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma pulu olmadığından duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

- KARAR -

Dava, 20.01.2000 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise bağımsız bölümün bedelinin tahsili taleplerine ilişkindir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, satış vaadine konu bağımsız bölüme isabet eden 2/7 payın iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

Hükmü, davalı temyiz etmiştir.

Davada dayanılan 20.01.2000 günlü sözleşmede satış vaadi konusu “3539 parsel numarasında kayıtlı bulunan gayrimenkul üzerindeki binanın 2. Normal katındaki 3 numaralı mesken niteliğinde bağımsız bölüm” olarak ifade edilmiştir. Kısaca, satışı vaat olunan taşınmazın belli bir arsa payı değil, o taşınmaz üzerindeki yapılan binadaki bağımsız bölümdür. 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ve 27. maddelerinde belirtilen ayrıcalıklar dışında yapıya başlanmadan önce ruhsat alınması zorunludur. Buradaki “ruhsat” kavramı (ya da yapı izin belgesi) arsa malikine taşınmazı üzerinde imar koşullarına uygun bir yapıyı veya yapılmış bir yapı üzerindeki esaslı değişiklik, ek ve onarımları yapabilmesi için yetkili merciin verdiği izin belgesini ifade eder. Bu belgeyle arsa maliki taşınmazı üzerine bina yapabilme yetkisi kazanır. 3194 sayılı İmar Kanununun 21. maddesinin başlığında “yapı ruhsatiyesi” olarak ifade edilen bu belgeye uygulamada “inşaat ruhsatı” denilmektedir. Yapıya ruhsat alınarak başlanmış ve inşaat, ruhsat ve eklerine uygun biçimde bitirilmişse hiçbir sorun yoktur. Ancak, yapıya ruhsat alınmadan başlanmışsa veya yapı alınan ruhsat ve eklerine aykırı olarak bitirilmişse ortadan imar kurallarına aykırı bir inşaat var demektir. Uygulamada bu tür inşaatlara da “kaçak inşaat” denilmektedir. İmar Kanununun 32. maddesi hükmüne göre de ruhsat alındığı halde inşaat ruhsat ve eklerine aykırı şekilde yapılmışsa binanın belediye encümeni veya il idare kurulu kararın müteakip belediye ve valilik tarafından yıkılması gerekir. Yıkılması gereken bir binanın ekonomik değeri de yoktur. Böylesine bir bina yıkıma tabi olacağından bu tür yerlerde bağımsız bölüm satışına ilişkin sözleşmeye dayanılarak mülkiyet talebinde bulunulamaz. Aksinin düşünülmesi halinde kaçak yapı yasalara aykırı olarak mahkemeler eliyle yasalaştırılmış olur.

Her ne kadar 24.04.1978 tarihli ve 1978/3-4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulmadan önce bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı ile bağlantılı veya bağlantısız, eş deyişle arsa değeri belirlenmiş veya belirlenmemiş olarak noterlerde yapılan satış vaadi sözleşmelerinin geçerli olduğu kabul edilmişse de içtihadı birleştirme kararının konusu kaçak olmayan yapılarla ilgilidir.

Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;

Bornova Belediye Başkanlığının 16.04.2010 günlü yazılarında 3539 parsel sayılı taşınmazdaki yapının 2. kat ve 3. kat inşaatlarının yapı kullanma izin belgelerinin süresi içinde alınmadığından ruhsatsız konumuna düştüğü ayrıca yerinde yapılan incelemede tasdikli projeye aykırı ve ruhsatsız olarak ilave inşaatlar yapıldığının tespit edildiğinin ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32 maddesi uyarınca işlem yapılması için yapı kontrol müdürlüğüne bildirildiği belirtilmiştir. Bilirkişiler de 06.12.2010 günlü raporlarında binanın projesine aykırı ve ruhsatsız olarak yapılan ilavelerden dolayı ruhsatsız yapı konumuna düştüğünü, ruhsat yenilemesi yapılmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. Bu bilgilere göre çekişme konusu taşınmazdaki yapı yukarıda ifade edilen imar mevzuatına aykırı "kaçak yapı"dır. 20.01.2000 günlü satış vaadi sözleşmesi arsa payına ilişkin değil, kaçak olan binadaki 3 numaralı bağımsız bölüme aittir. Yine yukarıda sözü edildiği üzere yıkılması mukadder bir yapıda arsa payı satışı değil, bağımsız bölüm satışı yapılmışsa buna bağlı olarak arsa payının hesaplanıp tescili olanaksız bulunduğundan bu aşamada açılan mülkiyet nakline ilişkin davanın dinlenmesi mümkün değildir. Açıklanan bütün bu sebeplerle mülkiyet nakline ilişkin talebin reddi gerekir.

Ancak, davada ikinci kademedeki istek olarak bedel ödetilmesi de dava konusu yapıldığından davacının bu talebi incelenip olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmalıdır.

Karar açıklanan bütün bu nedenlerle bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mevzuata aykırı yapı ruhsatı Oğuzhan Er Meslektaşların Soruları 0 06-11-2010 17:04
Yapı Ruhsatı Sorunu JACELYN Meslektaşların Soruları 1 26-10-2010 15:03
Geçici yapı ruhsatı salman Meslektaşların Soruları 2 21-05-2010 14:39
yeni yapı ruhsatı iptali ahmtdgn Hukuk Soruları Arşivi 0 18-03-2006 18:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03464198 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.