Delil Tespiti (tadilatın ve ücretinin işveren tarafından inkar edilmesi)

Değerli meslektaşlarım;
İnşaat ve altyapı işleriyle uğraşan müvekkilim, Antalya'da bir restoranın tadilat işlerini yüklenmiş ve işverenle yazılı sözleşme yapmış. Tadilat devam ederken işveren ekstra birtakım tadilat işleri daha çıkarmış, müvekkil de bu ekstra işlerin, tadilatın tamamlanmasını geciktireceğini ve maliyetin artacağını beyan etmiş.İşveren kabul edip ekstra işleri de müvekkile yaptırmış. İşin tamamen bitmesinden sonra ise işveren yapılan ekstra tadilatı ve ücretini inkar etmiş. Müvekkil alacak davası açmadan önce yaptığı tadilatın ve maliyetinin tespitini istiyor. Forumda genellikle zarar ziyanla ilgili delil tespiti hususları tartışılmış. Böyle bir ihtilafta da delil tespiti talep etmemiz sizce mantıklı mı? Yoksa doğrudan alacak davası açıp keşif ve bilirkişi incelemesi talep etmek mi daha doğru olur? Sizin önerebileceğiniz başka bir yol var mı? (Müvekkil, davalı taraf kötüniyetli davrandığı için bilirkişi incelemesinin bir an önce yapılmasını istiyor.)
yardımlarınız için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Alıntı: Yazan av__hakan Değerli meslektaşlarım; İnşaat ve altyapı işleriyle uğraşan müvekkilim, Antalya'da bir restoranın tadilat işlerini yüklenmiş ve işverenle yazılı sözleşme yapmış. Tadilat devam ederken işveren ekstra birtakım tadilat işleri daha çıkarmış, müvekkil de bu ekstra işlerin, tadilatın tamamlanmasını geciktireceğini ve maliyetin artacağını beyan etmiş.İşveren kabul edip ekstra işleri de müvekkile yaptırmış. İşin tamamen bitmesinden sonra ise işveren yapılan ekstra tadilatı ve ücretini inkar etmiş. Müvekkil alacak davası açmadan önce yaptığı tadilatın ve maliyetinin tespitini istiyor. Forumda genellikle zarar ziyanla ilgili delil tespiti hususları tartışılmış. Böyle bir ihtilafta da delil tespiti talep etmemiz sizce mantıklı mı? Yoksa doğrudan alacak davası açıp keşif ve bilirkişi incelemesi talep etmek mi daha doğru olur? Sizin önerebileceğiniz başka bir yol var mı? (Müvekkil, davalı taraf kötüniyetli davrandığı için bilirkişi incelemesinin bir an önce yapılmasını istiyor.) yardımlarınız için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Tespit yaptırabilirsiniz.

Sevgili Suat Bey;
6100 S.K. m.403'te davanın esasına bakacak mahkemeden ve Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit istenebileceği belirtilmiş.Forumda okuduğum kadarıyla bazı meslektaşların tespit talepleri için Sulh Hukuk Mahkemesi görevsizlik kararı vermiş. Tespiti hangi mahkemeden talep etmem sizce daha doğru olur?

Düzeltiyorum 6100 S.K. m.401

Alıntı: Yazan av__hakan Sevgili Suat Bey; 6100 S.K. m.403'te davanın esasına bakacak mahkemeden ve Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit istenebileceği belirtilmiş.Forumda okuduğum kadarıyla bazı meslektaşların tespit talepleri için Sulh Hukuk Mahkemesi görevsizlik kararı vermiş. Tespiti hangi mahkemeden talep etmem sizce daha doğru olur?

401 inci madde "davaya bakacak mahkemeden veya...sulh hukuk mahkemesinden" dediğine göre ikisinden de istenebilir.

Sulh Hukukun görevsilik kararı vermesinden çekiniyorsanız davaya bakacak mahkemeden (ticaret mahkemesi olduğunu düşünüyorum)delil tespiti isteyebilirsiniz. Bir an önce yapmakta fayda var. Ancak bu fazladan işler ek sözleşmeyle yazıya dökülmemişse ispat açısından sorun yaşabilirsiniz.

Sayın Yılmazkan fazladan işlerle ilgili o işleri bizzat yapan ustalar tanıklık edeceklerini söylüyorlar. Mahkemeden aynı zamanda keşif talep edip mahallinde tanıkları dinletmeyi düşünüyoruz. Bu arada davayı Sulh Hukuk Mahkemesinde açmayı düşünüyorum.

Başarılar diliyorum.

Sayın meslektaşım delil tespitini yaptırdınız mı ve davayı açtınız mı?Ben de buna benzer bir dava açmayı düşünüyorum.Bence burada yazılı sözleşme olması şart değil, siz tespiti yaptırıp fazla imalat olduğunu kanıtlarsanız sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hak edersiniz. Hatta müvekkiliniz fatura da kesmiş olabilir ve karşı tarafa da tebliğ etmişse bu sizin için ekstra bir avantajdır diye düşünüyorum.Davada bir gelişme varsa paylaşmanızı rica ederim

Sayın meslektaşlarım acil olarak benimde buna benzer bir konuda görüşlerinize ihtiyacım var. Müvekkilim bir beton şirketi olup A isimli şahıs müvekkilden beton alıyor ve ödemeleri düzenli yapıyor. Ancak son kısmda 40.000-TL'ye yakın faturayı ödemiyor. Bizde faturaya dayalı ilamsız icra başlattık ve ödeme emrini alan borçlu benim bu borçla ilgim yoktur diye itiraz etti ve takip durdu. Bunun üzerine harici olarak araştırma yaptık ve A'nın bu faturaları ticari defterlerine işlemediğini öğrendik. Beton dökülen yerle yapılan görüşmede de bu yerin Belediyeye ait olduğu, dükkanın yapım işini ihale ile B isimli şahsin Belediyeden ihale ile aldığını ve yeri B'nın yaptıgını A isimli şahsı tanımadıklarını işin yapım ihale bedelini B'y ödediklerini öğrenmiş bulunuyoruz. Bu alacağımızı tahsili için ne yapabılırız. Kımlere karsı dava acabılırım, nasıl bir yol izlemeliyim acıl olarak tecrübelerinize ihtiyacım var. Zaman ayıran ve emek harcayan herkese sımdıden çok tesekkurler...

Müvekkilinizin bu yanlışlığı nereden kaynaklanmış ,belki biraz ayrıntı verebilirsiniz. Yazılı sözleşme var mı? En son yapılan 40 bin TL lik iş daha önce beton dökülen yer mi mesala? Sizin müvekkiliniz betonu sadece satıyormu yoksa aynı zamanda teslimat yapıp döküyor mu? Faturalar kapalı faturamı,irsaliye var mı? B şirketinin A şirketiyle bağlantısı var mı?

Taraflar arasında herhangi bir yazılı sozlesme mevcut degıldır. Muvekkılım bu betonu aynı zamanda soz konusu yere dokme ısınıde yapıyor. Elımızde sevk ırsalıyelerı var ve altları hıc tanımadıgımız kısılerce ımzalanmıs. Bunlar kuvvetle muhtemel ıhaleyı alan asıl sırketın calısanları ama sıgortalı calısanları olup olmadıgınıda bılmıyoruz. Faturalar acık fatura ırsalıyelı. Oncekı betonlarda hep buraya dokulmus ve onları odemıs cek nakıt vs. ama son kısımda kalan ornegın 4 adet toplamda 40.000,00TL lık faturaları odemıyo..

Öncelikle, elinizdeki tüm fatura ve ilgili belge, bilgileri göstererek ve şahit de göstererek, müvekkiliniz tarafından ...tutarlı, beton A şirketine fatura kesilerek....adresindeki inşaata dökülmüştür, faturalar bu şantiyenin işçileri tarafından imzalanmıştır ....vs şeklinde delil tespiti yaptırın. Ayrıca bu delil tespitinde B şirketinin mevcut inşaattaki betonları nereden temin ettiğinin de tespitini yaptırın.

Sonuçta B şirketi, müvekkilinizin betonlarını kullanmıştır ve bu betonları da başka bir yerden aldığını ispat etmesi zordur.

Muhtemelen A ile B şirketi, birlikte hareket ediyordur.

Bu delil tespitine dayanarak, A ve B şirketine ihtarname çekin ihtarnamede, haklarında dava açılacağını, durumun ilgili ihale kurumlarına bildirileceğini, dolandırıcılıktan suç duyurusunda da bulunacağınızı belirtin. Ayrıca, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak belediyeyi de davalı göstermeniz mümkündür.

Saygılarımla.

Öncelikle yardımlarınız için çok teşekkurler..Bu şekilde bir dava ile hiç karşılaşmadığım için biraz tereddutlerım var. Bu tespit davasının karşı tarafı kım olacak işi alan A şahsımı yoksa ihaleyi alan b şirketimi olacak... Tanıklarımız delil tespitinde dinlenirmi? Öncelikle bu konuda detaylı bir şekılde beni bilgilendirebilirseniz ve ornek dilekçeyi maıl olarak gönderebilirseniz çok müteşekkur kalacağım size.Kolay gelsın..

Delil tespiti ile tespit davası kanunda ayrı ayrı düzenlenmiştir.

Sizin, A ve B ye karşı delil tespiti isteminde bulunmanız mümkün, tanıklarınız da keşif mahalinde dinlenebilir. Yasanın ilgili hükümleri aşağıdadır:

Kanun No: 6100
Hukuk Muhakemeleri Kanunu
Delil tespitinin istenebileceği haller
MADDE 400 - (1) Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir.
(2) Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen haller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dahilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır.

Görev ve yetki
MADDE 401 - (1) Henüz dava açılmamış olan hallerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh mahkemesinden istenir.
(2) Noterlerin, 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu uyarınca yapacağı vakıa tespitine ilişkin hükümler saklıdır.
(3) Esas hakkında açılan davada, delil tespiti yapan mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğu ileri sürülemez.
(4) Dava açıldıktan sonra yapılan her türlü delil tespiti talebi hakkında sadece davanın görülmekte olduğu mahkeme yetkili ve görevlidir.


Delil tespiti talebi ve karar
MADDE 402 - (1) Delil tespiti talebi dilekçeyle yapılır. Dilekçede tespiti istenen vakıa, tanıklara veya bilirkişilere sorulması istenen sorular, delillerin kaybolacağı veya gösterilmesinde zorlukla karşılaşılacağı kuşkusunu uyandıran sebepler ile aleyhine delil tespiti istenen kişinin ad, soyad ve adresi yer alır. Tespit talebinde bulunan, durum ve koşulların imkan vermemesi nedeniyle, aleyhine tespit yapılacak kişiyi gösteremiyorsa talebi geçerli sayılır.
(2) Mahkeme tarafından belirlenen tespit giderleri avans olarak ödenmedikçe sonraki işlemler yapılmaz.
(3) Tespit talebi mahkemece haklı bulunursa karar, dilekçeyle birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. Kararda ayrıca, delil tespitinin nasıl ve ne zaman yapılacağı, tespitin icrası esnasında karşı tarafın da hazır bulunabileceği, varsa itiraz ve ilave soruların bir hafta içinde bildirilmesi gerektiği belirtilir.

Acele hallerde tespit
MADDE 403 - (1) Talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan hallerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın da delil tespiti yapılabilir. Tespitin yapılmasından sonra, tespit dilekçesi, tespit kararı, tespit tutanağı ve varsa bilirkişi raporunun bir örneği mahkemece kendiliğinden diğer tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf tebliğden itibaren bir hafta içinde delil tespiti kararına itiraz edebilir.

Delil tespiti kararında uygulanacak hükümler
MADDE 404 - (1) Tespiti istenen vakıanın hangi delille tespit edileceğine karar verilmişse, bu kararın yerine getirilmesinde o delilin toplanmasına ilişkin hükümler uygulanır.

Tutanak ve diğer belgeler
MADDE 405 - (1) Delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir. Asıl davanın taraflarından her biri, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabilir.

Saygılarımla.

Alıntı: Yazan av.hande85 Öncelikle yardımlarınız için çok teşekkurler..Bu şekilde bir dava ile hiç karşılaşmadığım için biraz tereddutlerım var. Bu tespit davasının karşı tarafı kım olacak işi alan A şahsımı yoksa ihaleyi alan b şirketimi olacak... Tanıklarımız delil tespitinde dinlenirmi? Öncelikle bu konuda detaylı bir şekılde beni bilgilendirebilirseniz ve ornek dilekçeyi maıl olarak gönderebilirseniz çok müteşekkur kalacağım size.Kolay gelsın..

Aleyhine tespit istenilenler A ve B
Keşif mahalli olarak betonun kullanıldığı yer
Tanıklar beton taşıma/döküm araçlarını kullananlar ve ekleyecek olduklarınız evet keşif mahallinde tanıklarınızı dinletebilirsiniz.